Ahlak Felsefesinde Tanrı Nerede?

Cemre Demirel

Tanrı’nın var olmasının ya da var olmamasının yol açacağı bazı sonuçlar vardır. Elinizdeki kitap, ahlak alanında Tanrı’nın var olup olmamasının ne gibi farklara yol açtığını ya da bir farka yol açıp açmadığını incelemektedir.

Tekinsiz Evren ve Yalnızlık

Hülya Akar Özmen

Tekinsizlik ve yalnızlığı psikanalitik kuram ve uygulamalardan yola çıkarak, pandeminin gölgesinde yeniden düşündüren ve tartıştıran bir kitap.  İstanbul Psikanaliz Eğitim Araştırma ve Geliştirme Derneği…

Su Kanunu

Mustafa Kaya / 1 Yorum

Bazen hayatınızda inanılmaz güzel şeyler oluyor, birkaç gün rüya aleminde yaşıyorsunuz ama sonra her şey eski haline dönüyor mu? Yepyeni bir hayat size yeşil ışık yakıp sonra da dokunduğu gibi teğet geçip gitmedi mi? “Hayatımın aşkını buldum. Muhteşem bir işe kavuştum. Hayalimdeki evde mutlu yaşayacağım. Nihayet borçlarımı ödemek için elime süper bir fırsat geçti.” derken kısa süre sonra bu rüyalardan maalesef uyandınız değil mi? Hem de son anda… Bir şey eksik ama ne diyorsan kendi mucizeni yaşamak için SU kanunlarını öğrenmelisin…

Karanlık Vardiya

Ali Yılmaz

90’lı yılların politik arşivi… 90’lı yıllar Türkiyesi’ne yargısız infazlar, faili meçhuller, kayıplar, cezaevi direnişleri, köy yakmalar, açlık grevleri ve ölüm oruçları damgasını vurdu. Bu dönemde 12 Mart ve 12 Eylül’ün yol açtığı şiddetten hem nitelik hem nicelik olarak çok daha fazlası uygulandı. Karartılmış kanıtların koyu gölgesinde hak ihlallerinin ve mağdurlarının sayısını bilmek ise neredeyse imkânsız.

Şiilerin Gözüyle Sünniler

Hanifi Şahin

Bu çalışmanın çıkış noktası ilk dönem Şii-İmâmiyye kaynaklarında bugün Sünni diye nitelendirilen grubun nasıl algılandığını, bu algılan besleyen süreçlerin neler olduğunu, bu algıların insanların davranışlarında ne derece rol aldıklarını, bu kabullerin veya zihniyet yapısının grupdaşlık ortak paydasında bulunan sonraki Şiilere nasıl geçtiğini tespit edebilmek

Muhammed

İbrahim Hasan Beygi

İki hak peygamber Hz. Musa ve Hz. İsa’dan sonra Hz Muhammed, Allah’ın son peygamberi ve habercisidir. Bu güzel ve sürükleyici romanda, Büyük Peygamber Hz. Muhammed’in gerçek kişiliğine ve onun dini ve siyasi kimliğine kendimizi yakın bulacağız.

Fehmü’l Kur’an

Muhammed Abid el-Cabiri

Muhammed Âbid el-Câbirî’nin bu tefsirde savunduğu iki temel husus bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, “mutâbakatu mesâri’t-tenzîl li mesîreti’d-da’ve” şeklinde ifade ettiği, Kur’ân’ı Hz. Peygamber’in sîreti eşliğinde okuma prensibidir. Bu prensip uyarınca Câbirî, Hz. Peygamber’in yaklaşık yirmi üç yıl süren sîretini yedi aşamaya ayırır ve her bir aşamada Kur’ân’ın tebliğ seyrinin ve Hz. Peygamber’in davet sürecinin hangi durumda olduğunu etraflıca tasvir eder.

Müslüman Olmak Alman Kalmak

Esra Özyürek

İslâmiyet’in Batı dünyasındaki varlığı, uzun süredir tartışılıyor. 11 Eylül’den sonra “terör tehdidi” etrafında oluşan güvenlik teyakkuzu ve İslâmofobi, bu tartışmanın öne çıkan ama görüşü karartan bir cephesi. Avrupa’da Müslüman göçmen topluluklarının artan nüfusu ve etkinliği, daha geniş ve derin bir sosyolojik ilginin konusu.

Dünya Tarihinin Ruhu Hz. Muhammed

Reşat Cengil

Bir peygamberin hayatı asla dikensiz bir gül bahçesi değildir, aksine dikenlerle örülü bir ormanda gece gündüz yapılan bir yolculuk gibidir. Geçmişin keşfi bilinen bir…

Hz. Peygamber’in Sîretiyle İlgili Mevzû Haberlerin Tarihî Değeri

Şaban Öz

İlim belli bir sürecin belli bir birikimin sonucudur. Bu bilgi birikim sürecinde de ilim tâliplisi, kaçınılmaz olarak hatalar, yanlışlar yapmakta, hatalı görüşler serdetmekte, eksik çıkarımlarda bulunmaktadır. İlim yolculuğu bitmeyen bir uğraş olduğuna göre, yapılan hataları da bu yolculuğun olmazsa olmazları olarak değerlendirmek gerekmektedir.

Medinede Sosyal Hayat

Feyza Betül Köse

Mekke ve Medine başta olmak üzere Müslümanların etkin oldukları ve siyasî tarihin sadece mekânı değil öznesi olan şehirlerin tarihlerinin yazımı oldukça erken dönemlere dayanmaktadır. İslâm dünyasında ilk örneklerini hicrî ikinci yüzyılda görmeye başladığımız şehir tarihleri, İslâm tarihi yazıcılığında siyasî tarihle boy ölçüşecek yoğunlukta olmasa da önemli bir yer tutmaktadır.