Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Fark Et, Uygula, Değiş
Fark Et, Uygula, Değiş

Fark Et, Uygula, Değiş

Arzu Bıyıklıoğlu

Fark Et, Uygula, Değiş – Özgüven sorunu mu yaşıyorsunuz? – Kararlarınızı sürekli erteliyor musunuz? – Sabahları mutsuz mu uyanıyorsunuz? – Hayır demekten mi korkuyorsunuz?…

Fark Et, Uygula, Değiş – Özgüven sorunu mu yaşıyorsunuz?
– Kararlarınızı sürekli erteliyor musunuz?
– Sabahları mutsuz mu uyanıyorsunuz?
– Hayır demekten mi korkuyorsunuz?
– Her şey için çok geç olduğunu mu düşünüyorsunuz?
– Vücudunuzu mu beğenmiyorsunuz?

Peki, tüm bu sorunların nedenlerini öğrenmenizi, bilinçaltınıza doğru mesajı iletmenizi sağlayacak ve tüm teknikleri uzman gözetiminde uygulayabileceğiniz bir kitap olsaydı sonuç ne olurdu? Yazıları, seminerleri ve seanslarıyla birçok insanı hedefine ulaştıran NLP Eğitmeni ve Yaşam Koçu Arzu Bıyıklıoğlu, ilk kitabında, değişmenizi ve hedefinize ulaşmanızı sağlayacak sihirli değneğin elinizde olduğunu ve nasıl kullanacağınızı gösteriyor! Bugüne kadar pek çok kişisel gelişim kitabı okumuş; uygulamaları ve değişimi ertelemiş olabilirsiniz. Ama bu kitapla harekete geçeceksiniz! Arzu Bıyıklıoğlu, değişime hemen, şimdi başlamanız için ihtiyacınız olan her şeyi yazdı. Size sadece okuyup uygulamak kalıyor. Fark Et, Uygula, Değiş hayatınızdaki temel sorunları aşmak için kullanabileceğiniz, yıllar sonra da faydalanabileceğiniz, zengin bir kaynak.

***

İÇİNDEKİLER

İthaf..7
Herkes İçin Değişim..9
Ben Bir Moso Ağacıyım..17
Beynimizi Yakından Tanıyalım..21
İnancın Gücü..26
İnanç Sorgulama Egzersizi..31
Özgüven, Özdeğer, Özsaygı..35
Farkına Var ve Değiştir..42
Kendinize Hata Yapma İzni Verin..75
Vazgeçmek İçin Çok Erken ..82
Karar Vermek ya da Vermemek, İşte Bütün Mesele Bu..86
İstiyorum, İstiyorum; Ama Olmuyor..90
“Hayır” Diyebilirim..92
Problemi Düşünerek Problemi Çözemezsiniz..97
İnsan Kafayı Vura Vura Öğrenebilir Mi?..101
Yaşlandıran Düşünceler..106
Beden ile İletişim..110
Affetmenin Beden Üzerindeki Etkisi..113
Mutluluk Egzersizi..117
Mükemmel Ben..123
Tebrikler..130
Başarı Hikâyeleri..133
DEFTER..141
Değişim Yemini..143
İnanç Sorgulama Egzersizi..145
Özdeğer Egzersizi..150
Özgüvenim Artıyor..152
Kendinize Hata Yapma İzni Verin..170
Vazgeçmek için Çok Erken..173
Karar Vermek ya da Vermemek..175
İstemek ve Yapmak..177
“Hayır” Diyebilirim..178
Problemleri Çözmek..180
Köpekbalığı, Küçük Balık..182
Yaşlanmayı Önlemek..185
Beden ile İletişim..187
Affetmenin Beden Üzerindeki Etkisi..188
Mutluluk Egzersizi..190
Mükemmel Ben..192
Gelecekten Mektup..198
Bugün Neyi (Neleri) Fark Ettim?..199

***

İTHAF

Bu kitabı canımdan can doğan, hayatımın anlamını derinleştiren, gelişim yolumda yol arkadaşım, kendi­mi tanımamda aynam, koşulsuz sevgiyi anlamamda güneşim olan, küçük öğretmenim, kızım YAĞMUR’a ithaf ediyorum…

Ve kitabıma altı yaşındaki kızımın beni çok etkileyen bir sözüyle başlamak istiyorum:

“Duygularımızın içinde bazen yağmur yağabilir, ba­zen arzularımız bile gerçek olabilir..

Yağmurunuzun bereketiniz, arzularınızın gerçeğiniz olması dileğiyle…

Kendinizi tanımaya,
Kendinizi gerçekleştirmeye,
Kendinizi değiştirmeye HOŞ GELDİNİZ!

HERKES İÇİN DEĞİŞİM

Kişisel gelişim kitapları ile 1994’te tanıştım. O yıllarda Türkiye’de bu kategorideki kitaplar sınırlı sayıdaydı. Şimdi ise kişisel gelişim kitapları en çok satan kitaplar arasında. TV programlan, köşe yazıları, internet sitele­ri ve dergilerde kişisel gelişim ile ilgili yazılara, konuşmalara ulaşmak çok kolay. Bilgiler, teknikler adeta havada uçuşuyor. Ancak uygulamaya gelince işler değişiyor.

Ben kişisel gelişimle ilgilenenleri üç gruba ayırıyorum. Birinci grup: Okuyan, dinleyen ama hiç denemeden “aman herkes de başka şeyler söylüyor” ya da “herkes aynı şeyi söylüyor, birbirini tekrarlıyor” yorumunu yapanlar.

İkinci grup: Bir iki gün bir şeyler deneyip üçüncü gün yine olayların ve kişilerin etkisine kapılanlar; “ben de­nedim olmuyor bu iş” diyen ve sistemi doğru bulma­yıp vazgeçenler.

Üçüncü grup: Kişisel gelişimlerini ciddiye alan ve okuduklarını sorgulayarak, araştırarak kendine en uy­gun yöntemi bulup disiplinli bir şekilde uygulamaları yapan ve gelişerek değişebilenler.

Bu kitabın içeriğini belirlerken üç gruba da ulaşabil­meyi istedim. Bu nedenle uygulamaları hiç deneme­yenleri kendi üzerlerinde uygulama yapmaları için motive edici; uygulamaları kısa bir süre yapıp vazgeçenlerin, devamlı ve düzenli çalışmalarını artırıcı; uygulamaları yapanları da farklı tekniklerle destekleyi­ci bir içerik oluşturdum. Mümkün olduğunca sade bir dil ile kişisel farkındalık kazanmayı destekleyen bilgi­ler sunmak, kolay değişim teknikleri vermek ve hemen uygulamaya teşvik etmek birinci amacım. Deği­şim bazen bir anda olur, bazen zaman alır. Bir gün bir bakmışsınız ki o pasta dilimini elinizle itivermişsiniz, ağlayacağınız bir durum karşısında sakin kalabilmiş­siniz, hayır diyemeyeceğiniz bir durumda hayır diyebilmişsiniz; ben de yaparım diye düşünüp, sonra yap­tığınızı fark etmişsiniz…

Günlük yaşantımızda hayatı algılayış şeklimiz, olayla­ra ve kişilere verdiğimiz tepkiler; davranış şekilleri­miz, zihnimizde sahip olduğumuz programa göre be­lirlenir. Bu süreç, çok hızlı bir şekilde, otomatik olarak gerçekleşir. Davranış şekillerimizin sonucu da yaşam kalitemizi belirler. Şu an yaşadığımız hayat şeklinden bir adım geriye gidecek olursak, davranışlarımızın al­tında yatan duygu ve düşüncelerimizi, inançlarımızı görürüz. İnanç dediğimiz şey duygu yüklü düşünce­lerdir ve inançlarımız oluştuğunda, onları kolay kolay sorgulamayız. Onları evrensel bir yasa gibi kabul ede­riz. Beynimiz, inancımızı destekleyen her şeye açık­ken; karşıtı olan her şeye de kapalıdır. İnandıklarımız olumlu ya da olumsuz olabilir; her durumda inancı­mızın kendi kendini gerçekleştirdiği bir kapalı devre içinde yaşantımızı sürdürürüz. Yani, sınırlı hayatlar yaşarız.

Duygu yüklü düşüncelerimiz yani inançlarımız, tüm hayatımızın sınırlarını, kalitesini belirler. Kendimizle, karşı cinsle, hayatla ilgili inançlarımız bizi doğrula­maya devam eder. Bir şeyden korkuyorsanız, onunla ilgili olumsuz bir şeye inanıyorsunuz demektir. Toplu­luk önünde konuşmaktan korkuyorsanız herkesin size güleceğine, ağır eleştiriler alacağınıza, aptal durumu­na düşeceğinize, bir şekilde kendinizi kötü hissedece­ğinize inanıyorsunuzdur. Kendinizi korumak için top­luluk önünde konuşmamayı seçersiniz. Denemeye bile gerek duymazsınız, kötü sonuç alacağınızdan eminsi­niz; çünkü inancınıza sımsıkı bağlısınız.

Değişmek istediğimizde kendi kendimize konuşuruz. “Artık böyle davranmak istemiyorum, artık bunu dü­şünmek istemiyorum, artık böyle hissetmek istemiyo­rum” gibi. Peki, bu istemediklerimizin yerine neyi koymalıyız, neyi düşünmek ve hissetmek, nasıl dav­ranmak istiyoruz, bunu fark etmeliyiz. Diyelim ki neyi hissetmek, düşünmek ve nasıl davranmak istediğinizi buldunuz. İki üç denemeden sonra değişmedi diye neden vazgeçiyorsunuz?

On yıldır kilo alıyorsanız kafanızın içinde en az on yıl­lık bir kilo alma programı vardır, bunu bir günde değiştiremeyebilirsiniz, zaman alabilir, çünkü bu nörolo­jik bir bağlantıdır ve sizi otomatik olarak kontrol eder. Bir günde bu bağlantıyı yok edemeyebilirsiniz, bir gün de kendinize yeni, olumlu bir bağlantı yaratabilirsiniz; ama sonuç bir günde gelmez. Bir günde gelen sonuç çok acı olur, bu değişimi ne bedeniniz ne de psikoloji­niz kaldırabilir zaten. Bazı değişimler bir günde de olabilir; ama yeni düşünce ve davranışlarınızı, düzenli ve disiplinli olarak, bilinçli bir biçimde tekrarlamanız gerekir. Bazen de yeni uygulamalarınızın, değişiklikle­rinizin hiçbir sonuç vermediğini düşünebilirsiniz ama bu vazgeçmeniz için bir neden değil. Hayal gücünü­zün de yardımını kullanarak, kendinizi motive ederek devam edebilmelisiniz. Zihninizdeki tüm düşünce ve inançlar beyniniz tarafından öğrenilmiştir. Şimdi deği­şim için yenilerini de öğretebilirsiniz. Tek fark bu kez istediğiniz, düşünce ve inana bilinçli olarak öğretiyor olmanızdır.

Kişisel gelişim kitabınızı yazın!

Değişim için bir süre vermek, hiç doğru olmaz. Bu, ki­şinin değişmek istediği andaki farkındalık seviyesine, değişim arzusuna ve disiplinli çalışmasına bağlıdır. Disiplin derken kendinizi kasarak, iradenizi zorlama­nızdan bahsetmiyorum. Zihinsel uygulamaları sık sık tekrarlamaktan bahsediyorum. Değişimin olmuş hali­ni görebilmenizden, hissedebilmenizden, duyabilmenizden bahsediyorum. Eğer değişimin gerçekleşeceği­ne inanırsanız, önce zihninizde değişimin olmuş halini görebilir, yüreğinizde sevincini hissedebilirsiniz.

Hayatınızda bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız, ken­dinizi değiştirmeniz gerekiyor. Kendinizde neyi değiş­tireceğinizi bilmek için de kendinizle yüzleşmeniz, kendinizi tanımanız gerekir. İşte tüm bu süreçlerden hızlı bir şekilde geçmenizi sağlayacak olan, yazarak ve uygulama yaparak çalışmaktır. Kitapları okuyup son­ra da “ben bir ara bunları yazarım, yaparım” diyerek ertelediğinizde, kafanızın içinde hâlâ kullanılan oto­matik program kendini tekrar ettiği için kazanan hep o olacaktır. Kitabın devamındaki kişisel gelişim defterini bunun için hazırladım. Kitabı alırken kişisel gelişim defterinizi de aldınız. Defterinizin (kendi kitabınızın) kapağına isminizi, başlangıç tarihinizi yazın ve fotoğ­rafınızı yapıştırın. Kendinizle ilgili bir şey fark ettiği­niz her sayfada, hemen not alabilirsiniz. Kitaba ara ve­ rip hemen bir uygulama yapabilirsiniz. Yarını, başka bir günü beklemek zorunda değilsiniz. Bu kitap ve defter sadece size ait olacak, adeta kendi kişisel geli­şim kitabınızı yazacaksınız. Size her zaman rehber ola­cak bu defteri, aylar hatta yıllar sonra bile kullanabile­ceksiniz. Kendi gelişiminizi buradan takip edebilecek­siniz. Bu kitabı elinize aldığınız her an, aslında kendi­nizi irdeliyor olacaksınız, ihtiyacınız olan her şey içi­nizde mevcut. Sadece farklı pencerelerden bakmanız, içinizdeki unutulmuş güzelliklerin, yeteneklerin yani hâzinenizin tozunu almanız; onu parlatmanız gereki­yor.

İnsan büyüdükçe kendinden uzaklaşıyor, kim ne der, kim ne hisseder, kim bana ne yapıyor diye düşünen, dışarıya odaklı birisi olup kendiyle olan bağlantısını koparıyor. Yapamadıklarını, olamadıklarını görüyor, ne olamadığı ile ilgileniyor. Zamanla sevmemeyi, güvenmemeyi, korkmayı öğreniyor. Kendisi ile bağlantı­sını koparıp, kurgulanmış etiketlerin, başarısızlıkların, korkuların kurbanı oluyor. Şimdi, kendinizi baştan ele alma, kendinizi tanıma ve zihninizi yeniden program­lama zamanı. “Acaba bu mümkün mü, yılların düşün­celerini, inançlarını değiştirebilir miyim” diye şüphe duyabilirsiniz. Bu iyi haber; kötü haber, bu değişimi hiç mümkün görmemeniz olurdu. Şüphelenmeye başladıysanız, biraz adım atın, kitabı okumaya devam edin. Arkasından da merak etmeye başlayacaksınız. Merakla ilgilenmeye başlamak, denemek için kendini­ze şans vermenizdir. Uygulamaları yapın, uyguladık­ça olasılıklara kapı açarsınız. Zamanla evrenin sonsuz olasılıklarından yararlanmaya başlayacaksınız.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Kişisel Gelişim
  • Kitap AdıFark Et, Uygula, Değiş
  • Sayfa Sayısı220
  • YazarArzu Bıyıklıoğlu
  • ISBN9786054609109
  • Boyutlar, Kapak13,5 X 21,5 cm, Karton Kapak
  • YayıneviEsen Kitap / 2013-1

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur