Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Atlas
Atlas

Atlas

Jorge Luis Borges

Fotoğrafların açıkladığı metinlerden ya da fotoğrafları açıklayan cümlelerden oluşan bir kitap değil bu. Her bir bölümün içeriğini meydana getiren, imgelerle sözcüklerin uyumlu birliği. Bilinmeyeni…

Fotoğrafların açıkladığı metinlerden ya da fotoğrafları açıklayan cümlelerden oluşan bir kitap değil bu. Her bir bölümün içeriğini meydana getiren, imgelerle sözcüklerin uyumlu birliği. Bilinmeyeni keşfetme hevesi Sinbad’a, Kızıl Erik’e ya da Kopernik’e özgü değil. Dünyada keşfetmeye meraklı olmayan tek bir insan bile yoktur. Her şey acıyı, tuzluyu, eğriyi, düzü, pürüzü, gökkuşağının rengini ve alfabenin yirmi küsur harfini keşfetmekle başlar; ardından sıra simalara, haritalara, hayvanlara ve yıldızlara gelir; en sonunda insan ya kuşkuyla dolar ya imanla, üstelik önceden ne kadar cahil olduğu sonucuna ulaşması da neredeyse kaçınılmazdır. İki Borges içinde rüya gören gerçek olan olsa gerek. Ernesto Sabato

İçindekiler

Önsöz …………………………………………………………………….13
Galyalı Tanrıça ………………………………………………………..15
Totem …………………………………………………………………….17
Caesar……………………………………………………………………..19
İrlanda …………………………………………………………………….21
Bir Kurt …………………………………………………………………..25
İstanbul …………………………………………………………………..25
Nimetler………………………………………………………………….26
Venedik …………………………………………………………………..29
Bollini Çıkmazı………………………………………………………..33
Poseidon Tapınağı …………………………………………………….35
Başlangıç …………………………………………………………………37
Balon Gezintisi ………………………………………………………..39
Almanya’da Bir Rüya………………………………………………..43
Atina ………………………………………………………………………45
Cenevre…………………………………………………………………..47
Piedras ile Chile……………………………………………………….49
Brioche…………………………………………………………………….51
Bir Anıt …………………………………………………………………..53
Epidauros………………………………………………………………..55
Lugano ……………………………………………………………………57
Kaplanlarımın Sonuncusu …………………………………………59
Midgarthormr………………………………………………………….61
Bir Kâbus ………………………………………………………………..63
Deyá’daki Graves……………………………………………………..65
Rüyalar……………………………………………………………………69
Gemi ………………………………………………………………………71
Köşeler ……………………………………………………………………73
Esja Oteli, Reykjavik…………………………………………………75
Labirent…………………………………………………………………..77
Tigre’nin Adaları………………………………………………………79
Çeşmeler…………………………………………………………………81
Hançer Milongası……………………………………………………..83
1983 ……………………………………………………………………….85
Quartier Latin’deki Bir Otelde Dikte Edilen Not………..86
Ars Magna……………………………………………………………….89
Birleşim…………………………………………………………………..91
Madrid, Temmuz 1982……………………………………………..93
Laprida 1214 …………………………………………………………..95
Çöl………………………………………………………………………….97
22 Ağustos 1983………………………………………………………99
Staubbach ……………………………………………………………..101
Colonia del Sacramento ………………………………………….102
La Recoleta ……………………………………………………………103
Eserlerin Kurtarıcı Niteliğine Dair……………………………105

Galyalı Tanrıça

Roma bu uzak topraklara, sınırsız, hatta belki sonsuz bu tatlı su denizinin kıyısına ulaştığında, Caesar ile Roma yüce ve soylu isimleriyle çıkageldiğinde, alazlanmış tahtadan tanrıça çoktan buradaydı. Miadı dolmuş ilahların varlığını kabul ederek kendine katmayı misyonerliğe yeğleyen imparatorlukların kayıtsızlığıyla ona Diana ya da Minerva adını vereceklerdi. Önceden katı bir hiyerarşide yer alan bir tanrıçaydı; bir tanrının kızı, başka bir tanrının anasıydı, baharın nimetleri ya da savaşın dehşetiyle ilişkilendirilirdi. Şimdiyse müze denen şu tuhaf mekânda korunuyor ve sergileniyor. Mitolojiden, kendine atfedilen sözlerden arındırılmış olarak ulaşıyor bize, çoktan mezarı boylamış nesillerin yakarılarından artık eser yok. Tembel hayal gücümüzün keyfince yüceltebileceği yenik bir kutsal nesneye dönüşmüş durumda. Ona tapınanların dualarını asla işitemeyecek, nasıl ayinler düzenlediklerini asla bilemeyeceğiz.

Totem

Porphyrios’un aktardığına göre, İskenderiyeli Plotinos portresinin yapılmasına izin vermemiş, kendisi Platon prototipinin bir gölgesinden ibaret olduğu için portresinin de bir gölgenin gölgesi olacağını öne sürmüştür. Asırlar sonra Pascal resim sanatını reddeden bu savı yeniden keşfetmiştir. Burada gördüğümüz resim Kanada’ dan bir putun birebir kopyasını gösteren bir fotoğraftır; yani bir gölgenin gölgesinin gölgesidir. Putun, tabiri caizse, orijinal hali, Retiro semtindeki üç istasyondan sonuncusunun arkasında, tapınanı olmaksızın upuzun yükselir. Kanada devletinin resmî bir armağanıdır. Söz konusu ülke, böyle barbar bir imge tarafından temsil edilmeye aldırmamıştır. Halbuki Güney Amerika’daki hiçbir devlet, yapanı belli olmayan, gösterişsiz bir putu başkalarına hediye etmeye cüret edemez. Her ne kadar bunları bilsek de hayal gücümüz totemin sürgünde olduğu, ardında esrarengiz efsaneler, kabileler, efsunlar, hatta kurbanlar bulunduğu fikrine kapılmadan edemez. Ona tapınanlar hakkında hiç bilgimiz yoktur; ki bu durum totemi belirsizliklerle dolu bir alacakaranlıkta hayal edebilmemiz için yeter de artar.

Caesar

Burada yatıyor, hançer darbelerinin kalıntısı.
Burada, ölü bir adam, biçare,
Caesar’dı ismi. Etinde
çukurlar açtı çelikler.
Burada işte, daha düne dek
tertiplediği işlerle yazıp
icra ettiği tarihin çıkarırken tadını
durdurulan o amansız savaş makinesi.
Burada yatıyor bir diğeri, şanı reddeden,
hükmeden meydanlara ve gemilere,
o mütevazı imparator,
kâh hayranlık kâh haset uyandıran.
Burada yatıyor bir diğeri, ulu gölgesi
yerkürenin tamamını kaplayacak gelecekte.

İrlanda

Yüce gönüllü kadim gölgeler benim İrlanda’ya değinmemden, daha doğrusu tarihine tatlılıkla değinmemden yana değil. Bu gölgelerin isimlerinden biri Erigena, ona göre bütün tarihimiz Tanrı’nın uzun bir rüyasından ibaret; sonunda Tanrı’nın elinde kalacak bir rüya bu, ki Methuselah’a Dönüş adlı oyun ile Hugo’nun meşhur şiiri “Ce que dit la Bouche d’Ombre”* da aynı görüşü dile getirir; gölgelerin bir ismi de George Berkeley’dir ki ona göre Tanrı bizi rüyasında görmektedir ve uyandığı takdirde gökyüzüyle yeryüzü yok olacaktır, tıpkı Kızıl Kral’ın uyanışı gibi; gölgelerin diğer bir ismi, talihsizlik ve iftiralardan muaf olmayan bir ömürden geriye sabahlar ya da sular gibi kutlu ve masum bir külliyat bırakan Oscar Wilde. Aklıma Wellington geliyor; Waterloo’da kazandığı başarının ardından zaferin de en az yenilgi kadar korkunç olabileceğini idrak eden. İki muazzam barok şair geliyor aklıma, hem nesri hem şiiri güzellik amacıyla kullanan Yeats ile Joyce. Aklıma George Moore geliyor, Hail and Farewell ile yarattığı yeni edebî tür önem taşımasa da bunu keyifli bir biçimde yaptığı için büyük iş başaran. Orada bulunduğum, her zamanki gibi formalitelerle dolu iki-üç günde hatırıma işleyen pek çok şey ve duyumsayabildiğim pek az şey arasına işte bu devasa gölgeler giriyor şimdi. Bütün gölgelerin en akılda kalanıysa, gözlerimle görmediysem de ellerimle yokladığım, içinde iyi niyetli keşişlerin zor zamanlarda Grekçeyi ve Latinceyi, yani kültürü bizler için koruyup sakladıkları yuvarlak kuleler. Bana göre özünde iyi, mayasında Hıristiyanlık bulunan ve İrlandalı olma tutkularından asla vazgeçmeyen insanların diyarıdır İrlanda.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Kum Kitabı ~ Jorge Luis BorgesKum Kitabı

    Kum Kitabı

    Jorge Luis Borges

    Jorge Luis Borges’in kendisine post-modern modern ötesi diye adlandırılan günümüzün yazarlarından. Her şeyin mümkün olduğu ve bunun hiç bir anlama gelmediği bir dünyayı anlatıyor....

  2. Sonsuzluğun Tarihi ~ Jorge Luis BorgesSonsuzluğun Tarihi

    Sonsuzluğun Tarihi

    Jorge Luis Borges

    Bu sayfalara adını veren o sıra dışı “sonsuzluğun tarihi” hakkında çok az şey söyleyeceğim. Zaman bizim açımızdan bir sorundur; sarsıcı ve talepkâr bir sorun,...

  3. Dantevari Denemeler ~ Jorge Luis BorgesDantevari Denemeler

    Dantevari Denemeler

    Jorge Luis Borges

    “Gün batmak üzere, ışıklar yorgun; gravürlere daha bir daldıkça anlıyoruz ki yeryüzünde olan her şey var bu gravürlerde. Geçmişte ve bugün olanlar, gelecekte var...

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. Umuda Doğru – Angela’nın Külleri II ~ Frank MccourtUmuda Doğru – Angela’nın Külleri II

    Umuda Doğru – Angela’nın Külleri II

    Frank Mccourt

    Frank McCourt’un çocukluğunu anlatan Angela’nın Külleri dünyanın her yerinde büyük bir okuyucu kitlesi tarafından okundu ve çok sevildi. Büyük bir yoksulluğu anlattığı halde, McCourt’un...

  2. Asmalımescit 74 (Bohem Hayatı) ~ Fikret AdilAsmalımescit 74 (Bohem Hayatı)

    Asmalımescit 74 (Bohem Hayatı)

    Fikret Adil

    Geçen yüzyılın başında İstanbul’da doğup büyüyen Fikret Adil, “bohem” kavramının içini gerçek anlamda dolduran bir yaşam sürmüştür. Üstelik bunları yazıya dökmesiyle yalnızca bir “Fikret Adil...

  3. Gençlik ve Edebiyat Hatıraları Bütün Eserleri ~ Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Atilla ÖzkırımlıGençlik ve Edebiyat Hatıraları Bütün Eserleri

    Gençlik ve Edebiyat Hatıraları Bütün Eserleri

    Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Atilla Özkırımlı

    Yakup Kadri’nin anı kitaplarının sonuncusu. Yazar edebiyatla, edebiyatçılarla yakın ilişkiler kurduğu 1908 ve sonrasına, gençlik yıllarına döner ve bu kez anılarını anlatırken, öbür anı...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur