Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Benim Sinemalarım
Benim Sinemalarım

Benim Sinemalarım

Füruzan

“Benim Sinemalarım” Füruzan’ın üçüncü öykü kitabı. Kitapla aynı adı taşıyan öykü, 1950-1960’lardaki Beyoğlu’nun sinema dünyasının buruk hikâyesi. Yazar, sinema delisi bir kızın hayatını yansıtırken…

“Benim Sinemalarım” Füruzan’ın üçüncü öykü kitabı. Kitapla aynı adı taşıyan öykü, 1950-1960’lardaki Beyoğlu’nun sinema dünyasının buruk hikâyesi. Yazar, sinema delisi bir kızın hayatını yansıtırken toplumumuzun bir panoramasını da çiziyor. Diğer öyküler; Temizlik Kolu, Seyyid, Bir Evin Dıştan Görünüşü, Günübirlik Adada ve Kış Gelmeden, edebiyatımıza yeni tatlar getiren örnekler…

Alçak, tekdüze sıralanmış eski evlerin üstünde güneş yükseliyordu. Aralıklarda iri taşlarla süren yokuşların iç içeliği hâlâ puslu, ışıksızdı. Yağmur oluklarının çatı uçlarındaki dönemeçlerine toplanan kuşların gün aydınlandıkça ötüşleri çoğalıyor, sivri, kesintisiz yayılıyordu mahalleye… Evlerden çıkanlar, çevrelerine bakmadan eğik yürüyüp çeşitli yönlere açılan dar sokaklarda kayboluyorlardı. Omuzlarına gevşek örgülü, yıpranmış bir yün hırka almış yaşlı kadın önce soluklandı, sonra oda kapısını, çekingen vurdu. Bekledi. İkinci katın merdivenlerinden inen kara çarşaflı bir kadınla yanındaki kasketli erkek, dönüp ona baktılar. Yabancı bakışlarla bir an çevrik kaldı yüzleri birbirlerine. Üst odanın kiracıları, sabah ilk işe gidenlerin açık bıraktığı sokak kapısının aydınlığına varıncaya kadar durdu kadın, sonra daha hızlı vurmaya başladı. Malta taşlarının yıllarca basılmaktan gelen çöküklüğüne bakarken, oda kapısı birden açıldı.

Kadın ürktü, boynuna doğru çekti hırkasını. — Bir haber var msi sağlanıyor. Konuyu incelemeci açısından dile getirmek gerekirse, bir yazınsal yapıtın okuması deneyiminden yola çıkarak, içinde renklerin kullanımına ilişkin bir geleneğin var olduğu bir toplumu varsaymaya ulaşıyoruz. Okuyucu olarak varsaydığımız bu toplum, halıda, kilimde, oyada, çevrede de renkleri dizgeli olarak kullanan toplumumuz olabilir. Bir anlatının yazınsal eleştirisinden o anlatının içinde doğduğu varsayılan topluma böylece geçmek söz konusu olabilir; çıkarılan sonuçların, toplumdan başka örneklerle desteklenebilmesi koşuluyla. Buna da, Dede Korkut’ta renklere değinmelerin işlevini incelerken ve bu inceleme bittikten sonra kısa örneklerle yapmaya çalışacağım. İkinci Dede Korkut anlatısının bir özeti onun karşıt yansımalı yapısını görmemize yardımcı olacaktır:

Bir şölen sırasında sarhoş olan Salur Kazan ava gitmek istiyor. Dayısının karşı çıkmasını göz önünde tutmuyor ama, o yokken çadırını korusun diye oğlu Uruz’u bırakıp gidiyor ava. Onun yokluğunda saldıran yağı karşısında ailesi hiçbir varlık gösteremiyor. Saru Kulmaş adında Salur Kazan’ın ailesinden olmayan biri onun çadırını savunurken ölüyor. Ama karısı Burla, oğlu Uruz, ve annesi tutsak düşüyor. Salur Kazan’ın koyunlarını savunurken Karaçuk Çoban iki kardeşini yitiriyor, kendisi de yaralanıyor. Av sırasında kötü bir düş gören Salur Kazan yorum için kardeşi Kara Göne’ye başvuruyor.

Ama, Kara Göne karamsar kimi sanılar ileri sürerek onun korkularını arttırmaktan başka bir şey yapamıyor. Bunun üstüne yalnız olarak çadırının olduğu yere dönen Salur Kazan’ın ailesini arayışı başlıyor. Bu arayışı sırasında bir akarsudan, bir kurttan son olarak da Karaçuk Çoban’ın köpeğinden bilgi alıyor. Köpek onu Karaçuk Çoban’a götürüyor, Karaçuk Çoban da ailesinin başına neler geldiğini anlatıyor. Salur Kazan ailesini yalnız olarak aramayı sürdürmeyi istiyor ama, Karaçuk Çoban’ın bekinmesi karşısında onun da birlikte gelmesine izin veriyor. Öbür yandan, oğlu Uruz’la karısı Burla yağı elinde birbirlerine destek olarak ailelerini bağlılıklarını, bir ahalleli, “Recep Efendi gene hamallar kahvesinde oturup duruyor, işsiz mi yoksa!” diyorlardı. Yanılmışız desene. Sustu. Gereksiz yere hırkasını çekeledi gene. Kedi eşikten içeri, sesleri tartarak girdi, eski evin üç katını dolduran kiracıların büyük çamaşır günleri birlikte kullandıkları mutfağa doğru ilerledi. Dışarıdan makara, basma satan adamın çıngırağı duyuluyordu.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Akim Sevgilim ~ FüruzanAkim Sevgilim

    Akim Sevgilim

    Füruzan

    Akim Sevgilim “Sesi Olmayan Türkü”de Füruzan, masalsı bir güzel kızın yitimiyle yakılmış bir türküyü hikâye ediyor. Turizmin yeni yeni geliştiği dönemlerde bir tatil kasabasında...

  2. Gece Yarısı Mavisi ~ FüruzanGece Yarısı Mavisi

    Gece Yarısı Mavisi

    Füruzan

    “Gece Yarısı Mavisi” Füruzan’ın “Parasız Yatılı” (1971) kitabındakilerden önce dergilerde yayımlanmış ilk öykülerini kapsıyor. 1956-1962 yılları arasında dönemin belli başlı edebiyat dergilerinde (Seçilmiş Hikâyeler,...

  3. Kuşatma ~ FüruzanKuşatma

    Kuşatma

    Füruzan

    Gerçek güzelliğe yönelik olsalar neyse... Çoğu saptırılmıştan yana. Ah, yine hayır diyen gülümsemen! Hayır mı? Tümü öyle değil mi, diyorsun? Yanılıyorsun.Bin yıllık talime kim sırt dönebilir? Hem biz evliliğimizi uygarca çözümledik.

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Ah Q’nun Gerçek Hikâyesi – Bir Delinin Günlüğü ~ Lu XunAh Q’nun Gerçek Hikâyesi – Bir Delinin Günlüğü

    Ah Q’nun Gerçek Hikâyesi – Bir Delinin Günlüğü

    Lu Xun

    Ah Q kendini herkesten üstün gören, güçlüden korkup zayıfa musallat olan kaba saba, haset dolu, şiddet düşkünü, âciz bir köylüdür… Cehalet içinde, zarafetten yoksun...

  2. Nasıl Kadın Olunur? ~ Caitlin MoranNasıl Kadın Olunur?

    Nasıl Kadın Olunur?

    Caitlin Moran

    MoranSimone de Beauvoir, “Kadın doğulmaz; kadın olunur,” demişti; hepsi bu olsa iyi… Nasıl Kadın Olunur?, benim kadın olmayı yanlış anladığım onca zamanın öyküsünü anlatıyor....

  3. Yaban Hayvanı Koleksiyonu ~ Emir ÇubukçuYaban Hayvanı Koleksiyonu

    Yaban Hayvanı Koleksiyonu

    Emir Çubukçu

    Sesin ne garip, ne kadar yabancı. Kendi kendine konuşanlara deli denilen yerlerden gelmişsin buraya. Kalktığın yere çömeliyoruz biz.Ya da senin boşluğuna yerleştiğimizi düşlüyoruz sadece....

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur