Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Hitler’in Ordusu
Hitler’in Ordusu

Hitler’in Ordusu

Chris Mcnab

2 Ağustos 1934 tarihinde bütün Alman askerlerinin şu yemini etmesi kararlaştırıldı: “Tanrı’nın huzurunda yemin ederim ki Alman Reich’ının ve halkının lideri ve Wehrmacht’ın (Savunma…

2 Ağustos 1934 tarihinde bütün Alman askerlerinin şu yemini etmesi kararlaştırıldı:

“Tanrı’nın huzurunda yemin ederim ki Alman Reich’ının ve halkının lideri ve Wehrmacht’ın (Savunma Kuvveti) yüce kumandanı Adolf Hitler’e daima kayıtsız şartsız itaat göstereceğim ve cesur bir asker olarak, gerektiği zaman bu yemin uğruna canımı feda etmeye hazır olacağım.”

Adolf Hitler… Sadece Almanya’nın değil, dünyanın tarihini kökünden etkileyen Alman politikacı, siyasi lider ve devlet adamı… Her ne kadar olayların gidişatı, bu inancının yanlış olduğunu ortaya çıkarsa da Hitler, siyasi becerilerine denk sıklette askerî becerilere sahip bir strateji kumandanı olduğuna inanıyordu. II. Dünya Savaşı’nda Alman ordularının muharebe etme şekilleri üzerindeki etkisinin gittikçe artması hazin sonuçlar doğurdu. Tüm dünya artık tek bir şeyi konuşuyordu: Hitler’in Ordusu.

Aslında ne Nazi savaş makinesi yenilmezdi; ne de askerleri ırkçı Nazi propagandasının olduklarını iddia ettiği “süperman”lerdi. Gerçekte Alman askeriyesi çok ciddi kısıtlamalar altında çarpışmaktaydı.

Elinizdeki kitap, Hitler’in kara kuvvetlerinin, 1939-40’taki zafer günlerinden 1945’te başlarına gelen nihai felakete kadarki gelişimine odaklanmaktadır. Aynı zamanda, Alman ordusunun ve bağlantılı grupların şöhretlerini nasıl kazandıklarına ve bu şöhretin ne ölçüde hak edilmiş bir şöhret olduğuna açıklık getirmektedir.

Hitler’in savaş makinesinin olmazsa olmaz araç-gereç ve teçhizatlarını betimleyen büyüleyici bir çizim ve fotoğraf koleksiyonu da dâhil pek çok detaylı konuya ışık tutan görselleri ile Timaş Tarih tarafından 2015 yılına damgasını vuracak bir görsel tarih çalışması!

İÇİNDEKİLER

Giriş: Küllerinden Doğan Bir Anka Kuşu 6
Blitzkrieg: Hitler’in Savaş Makinesi Zincirlerinden
Boşanıyor 14
Kuzey Afrika ve Balkanlar (1940-43) 92
Barbarossa Harekâtı ve Savaşın Doğu Faslı (1941-43) 168
İtalya ve Batı Cephesi (1943-44) 252
Son Mağlubiyetler ve Yurda Çekiliş (1943-45) 326
Sonuç 408
Dizin 412
Dipnotlar 422

1EYLÜL 1939 ILE 25 HAZIRAN 1940 ARASINDAKI BLITZKRIEG (YILDIRIM SAVAŞI) dönemi, Wehrmacht açısından on aylık bir mutlak zafer dönemiydi. Alman kuvvetleri, İngiltere istisnası hariç muharebe alanında karşılarına çıkan her ülkeyi mağlup etmiş ve izleyen iki yıllık süre zarfında da hemen hemen durdurulamaz görünmüştür.

Bu dönemdeki Alman stratejisi iki konsepti bir araya getiriyordu: Prusya Generali Von Moltke tarafından 1850’lerde geliştirilen geleneksel “belirleyici manevra” ve 1920 ve 1930’larda Heinz Guderian’ın öncülüğünü yaptığı “zırhlı konsept”. “Belirleyici manevra”da, piyadeler kullanılarak düşmanın geri çekilme hattına saldırılır ve düşman tuzağa düşürülürdü. Guderian ise tank, mekanize piyade ve Luftwaffe’nin pike bombardıman uçaklarından yığınaklar yapıp düşman hattında gedikler açmayı, açılacak gediklerden geri bölgelere girerek kilit komuta merkezlerini yok etmeyi ve düşmanın moral ve direnme becerisini yerle bir etmeyi savunuyordu. Her iki strateji de Almanların saldıran taraf olmasını gerektiriyordu; bu vaziyet Üçüncü Reich’ın yayılmacı ve yabancı düşmanı ideolojisi ile de uyumluydu.

Almanya’nın hayati önemde iki avantajı vardı: Saldırılarının sürpriz niteliğinde olması ve muharebelerin yerini, zamanını ve koşullarını Almanların belirlemesi. Rakipleri tarafsızlığa, diplomatik becerilere ve sabit sınır müdafaalarına umut bağlamıştı. Psikolojik olarak savaşmak niyetinde olmadıkları gibi savaş hazırlıkları yapmaya da gönülleri yoktu.

POLONYA VE BATI

26 Ağustos 1939 tarihinde Wehrmacht, Fall Weiss (Beyaz Durum) parolasıyla anılan Polonya işgali için gizli kısmi seferberlik başlattı. 3 Eylül tarihinde tam seferberlik durumuna geçildi. 1 Eylül’de ordu nihayet zincirlerinden boşandırılmıştı. 1 milyon 512 bin askerden oluşan işgal kuvveti, toplam mevcudu 53 tümeni (37 piyade tümeni, dört motorize tümen, üç dağ tümeni, üç hafif tümen ve altı Panzer2 tümeni) bulan iki ordu grubu şeklinde teşkilatlanmıştı ve bu kuvvet üç cepheden saldırdı. Generaloberst Fedor von Bock kumandasındaki Kuzey Ordular Grubu (3. ve 4. ordular), Kuzeydoğu Almanya ve Doğu Prusya yönünden saldırmıştı. Generaloberst Gerd von Rundstedt kumandasındaki Güney Ordular Grubu (8., 10. ve 14. Ordular) ise Almanya’nın güneydoğusu ile Kuzey Slovakya’dan ilerliyordu. Bu grubu, 1. ve 2. Slovak tümenleri de desteklemekteydi.

Polonya, Alman ordusunun hem ilk büyük zaferi hem de taktik teorilerinin ve savaş öncesi eğitim rejiminin isabeti yönündeki ilk delil olmuştu. Bu zaferi, Ingiliz ve Fransız kuvvetlerinin dik tavırlar tasladığı fakat kayda değer faaliyet namına pek bir şey yapmadığı sekiz aylık bir “sahte savaş” dönemi izledi. Yine de Müttefik kuvvetlerin Norveç ve Danimarka üzerinden Almanya’ya saldırabileceğinden çekinen Hitler, Unternehmen Weserübung (Weserübung Harekâtı) adlı, General der Infanterie Nikolaus von Falkenhorst kumandasındaki bir önleyici saldırı ile bu zayıf tarafsız ülkeleri işgal etmeye karar verdi. Danimarka saldırısı 9 Nisan 1940’ta başlatıldı. Iki piyade tümeni hâlinde teşkilatlanmış 6 bin 600 kişilik tecrübesiz Danimarka ordusunun stratejik vaziyeti ümitsiz bir vakaydı ve dört saat süren kısıtlı bir direnişin ardından ordu teslim oldu.

Aynı gün, 3. Dağ ve 69. ve 163. piyade tümenleri ile XXI. Kolordu Norveç topraklarına çıktı. Bu kuvvetlere gerekli zırhlı desteği 40. Özel Panzer Taburu sağlayacaktı. Kuvvetlerin toplamı 100 bin kişiyi buluyordu. Almanlar, Norveç ordusunun altı piyade tümeniyle temas kurdu. Bu kuvvet, Norveç ordusunun seferber ettiği 90 bin askerin yalnızca 25 binine tekabül ediyordu.

Müttefik Sefer Kuvvetleri’ne mensup, iki piyade tümenine denk bir kuvvet de Norveçlileri takviye etmekteydi. Alman askerleri, giderek artan özgüven ve kabiliyetlerinin nişanesi olacak şekilde Müttefikleri geri çekilmeye, Norveçlileri de 9 Haziran 1940 tarihinde teslim olmaya mecbur ettiler.

FRANSA VE HOLLANDA-BELÇİKA HAVALİSİ

Hitler ivme kazanmıştı ve Batı Avrupa’ya tamamen hâkim olmayı amaçlıyordu. Batı yönündeki saldırı, yani Fall Gelb (Sarı Durum) için ordu, üç ordu grubu ve 91 tümen hâlinde 2 milyon 750 bin askeri bir araya getirmişti. Generaloberst Von Rundstedt kumandasındaki A Ordular Grubu (4., 12. ve 16. ordulardan oluşmakta ve Panzergruppe von Kleist’ı [Von Kleist Panzer Grubu’nu] da bünyesinde barındırmaktaydı), Belçika yoluyla Fransa’ya ilerleyecekti. Generaloberst Von Bock kumandasındaki B Ordular Grubu (6. ve 18. ordular) Hollanda ve Belçika’ya saldıracaktı.

Generaloberst Wilhelm Ritter von Leeb’in kumandasındaki C Ordular Grubu (1. ve 7. ordular) ise Fransızları Maginot Hattı’na sabitleme görevini üstlenmişti. Bu üç grubun toplam mevcudu 75 piyade tümeni kadardı ve bunlara 22. Luftlande (Hava İndirme) Tümeni, bir Luftwaffe hava indirme tümeni, dört motorize tümen, bir dağ tümeni, bir süvari tümeni, on Panzer tümeni ve ek olarak 42 adet ihtiyat tümeni de dâhildi.

Alman komandoları ve Abwehr (Alman askerî istihbarat örgütü) mensupları Hollanda ve Belçika’da zaten faal durumdaydı; bunun üzerine 10 Mayıs 1940’ta da saldırı harekâtı başladı. B Ordular Grubu bünyesindeki 18. Ordu, dokuz tümen ve hava indirme ve paraşüt birlikleriyle birlikte tarafsız Hollanda’ya taarruz ederek ülkenin tecrübesiz ordusuna kısa sürede üstünlük kurdu. Eğitimi zayıf on piyade tümeni hâlinde teşkilatlanmış 250 bin kişilik Hollanda ordusu, cesaretle beklentilerin ötesinde bir müdafaa ortaya koymuşsa da, Rotterdam bombardımanını takiben 15 Mayıs tarihinde teslim oldu.

Lüksemburg 10 Mayıs’ta 16. Ordu’nun eline düştü. Ülkenin 82 kişilik “Gönüllüler Bölüğü”, makul gerekçelerle, oldukça sınırlı bir direniş gösterebilmişti. Aynı gün A Ordular Grubu, yanına B Ordular Grubu’ndan 6. Ordu’yu da alarak, tarafsız Belçika üzerinden ilerlemeye başladı. Bu ilerleyişin başını, Eben Emael Kalesi’ne yapılan cüretkâr bir hava indirme taarruzu çekmekteydi. İngiliz ve Fransız askerlerinin desteklediği 600 bin kişilik Belçika ordusu, ilk başta saldırıya kuvvetli bir yanıt verdi. Fakat güçlü Panzergruppe von Kleist’ın, geçilmez addedilen tepelik Ardenler kırsalından gerçekleştirdiği sürpriz çevirme taarruzunun başını çektiği amansız Alman ilerleyişi karşısında geri çekildikçe, Belçikalıların morali bozulmaya başladı. 28 Mayıs’ta Belçika ordusu da teslim oldu.

16 Mayıs’ta, A ve B ordu grupları Fransa içlerine doğru ilerlemeye başladı. Vasıflarını ve cesaretlerini ölçecek nihai sınavın zamanı gelip çatmıştı işte. Karşılarında 87 tümenden oluşan, 4 milyon 320 bin kişilik Fransız ordusu ve bu orduyu destekleyen dokuz İngiliz, bir Çekoslovak ve dört Polonyalı piyade tümeni bulunuyordu. Panzergruppe von Kleist, XV. Kolordu ve General der Panzertruppen Heinz Guderian’ın -1 Haziran tarihinde Guderian Panzer Grubu olarak yeniden isimlendirilen- XIX. Kolordu’sundan oluşan dokuz Panzer tümeni ebadındaki bir kuvvet, Großdeutschland (Büyük Almanya) Motorize Alayı ile birlikte Fransızların 1. Ordular Grubu’nu Sedan’da yarıp geçerek 22 Mayıs tarihinde Manş Denizi kıyılarına ulaştı. Almanya’nın sahip olduğu zırhlı birliklerin neredeyse tamamını içeren bu birliğin, arkasındakilerce lojistik olarak beslenebileceği sınırların ötesine geçtiğinden ve saldırıyı destekleyen piyadelerin Müttefiklerden gelecek bir karşı saldırıya maruz kalabileceğinden kaygılanan Von Rundstedt, 23 Mayıs’ta kuvvetlerine dur emri verdi.

Böylelikle Von Rundstedt, Müttefiklere 27 Mayıs ile 4 Haziran arasında Dunkirk’ten tam 338 bin 226 İngiliz, Fransız ve Belçikalı askeri tahliye etme fırsatı da tanıyordu. 5 Haziran’da B Ordular Grubu Manş Denizi ve Atlantik Okyanusu kıyıları boyunca ilerlemeye başladı ve bu ilerleyiş 22 Haziran’da Bordeaux önlerinde noktalandı. Bu esnada A Ordular Grubu Orta Fransa’da ilerliyor ve C Ordular Grubu da Maginot Hattı’nı zorluyordu. Fransız ordusu 25 Haziran’da ateşkes ilan etti.

Belçika’nın Eupen ve Malmédy şehirleri ilhak edilerek VI. Wehrkreis’a, Lüksemburg ve Lorraine XII. Wehrkreis’a ve Alsace da V. Wehrkreis’a dahil edildi. Fransa’nın kuzeyi, batısı ve doğusu işgal altındaydı; işgal edilmeyen orta ve güney bölgelerinde ise Mareşal Pétain başkanlığında, kâğıt üzerinde bağımsız bir Fransız devleti bulunuyordu.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Sosyal Bilimler
  • Kitap AdıHitler'in Ordusu
  • Sayfa Sayısı424
  • YazarChris Mcnab
  • ISBN9786050818765
  • Boyutlar, Kapak13,5x21, Ciltli
  • YayıneviTimaş / 2021

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur