Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Hz. Peygamberin Altı Orijinal Diplomasi Mektubu
Hz. Peygamberin Altı Orijinal Diplomasi Mektubu

Hz. Peygamberin Altı Orijinal Diplomasi Mektubu

Prof. Dr. Muhammed Hamidullah

Bu eser, adından da anlaşılacağı üzere, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in İslâm’ı tebliği gayesiyle komşu devlet başkanlarına gönderdiği mektupların, son zamanlarda ortaya çıkarılmış orijinal nüshalarını konu…

Bu eser, adından da anlaşılacağı üzere, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in İslâm’ı tebliği gayesiyle komşu devlet başkanlarına gönderdiği mektupların, son zamanlarda ortaya çıkarılmış orijinal nüshalarını konu edinmektedir. Prof. Muhammed Hamidullah, keşfedilen bu orijinal nüshaların tavsiflerinin yanı sıra, bunların sahte olup olmadıklarını da tartışarak, konuya açıklık kazandırmaya çalışmaktadır. Müellifîn bu eserinin ilginç bir yönü de, mektupların tavsifîne geçmeden önce, Arap yazısının tarihçesiyle ilgili bir bölümü de ihtiva etmesidir.

Takdim
(Türkçe Çevirinin İlk Baskısı için)
Prof. Dr. Muhammed HAMİDULLAH Hoca’nın son eserlerinden bir tanesi daha Türkçe’ye tercüme edilmiş bulunuyor: Hz. Peygamberin Altı Orijinal Diplomatik Mektubu
.
Eser, 1985’de basılmış olmasına rağmen, vaktimizi kullanmayı bilmediğimizden, bugüne kadar tercüme edemedik. Nihayet bu işi, değerli arkadaşımız Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZGAN Bey’e tevdi enik. Kendileri de bizi kırmadı ve bu güzel eseri, Türkçe’ye kazandırdı.
Hamidullah Hoca’nın ilmi ve dakik yöntemi yanında, kitabın konusu da oldukça büyük ehemmiyeti haizdir insanlık için..
Komünizmin yıkıldığı ve kapitalist sistemlerin de çatır çatır çözülmeye başladığı ŞJ günlerde; insanlar yeni bir arayış sürecine girmişler; yeni alternatifler atamakladırlar. Bu bağlamda Müslümanlar, üzerlerine dişeti görevi yapmalı, arayış içinde olan samimi insanlara İslâm’ın kurtuluş reçetesini sunmalıdırlar.
Allah’ın son mesajı olan Kur’an’ı bize getiren Hz. Muhammed (s.a.s) olduğu için, onun hayat mücadelesi iyi bilinmeli; O nasıl emrettiyse öyle yasamalıyız.
İşte takdimine çalıştığımız bu yeni kitap da, Hz. Muhammed (s.a.s)’in komşu devlet başkanlarına gönderilen mektuplarını içermekte, buna ilave olarak, Arap yazısının çok nefis bir tarihi verilmektedir.
Kitabın değeri, ancak okunduktan sonra anlaşılır. Tabiı söz konusu kitabı okurken, bazı çağdaş modernizm havarilerinin saçmalıkları bizleri bağlamamalı..
Bunlardan kimileri, Rasûlullah (s.a.s)’ın mektuplarının sıhhati konusunda şüphe uyandırıcı şeyler söylemektedir. “Peygamberimiz Iran, Bizans imparatorlarına, Mısır valisine mektup yazdıysa bunları hangi dille yazdı? Arapça. Peki İran, yahut Bizans imparatoruna, Mısır valisine Arapça mektup yazmanın yaran nedir? Çünkü, Arapça bilmezlerdi.”1
Cehaletin bu kadarına “pes” doğrusu! Bu iddiada bulunanların biraz diplomasi Tarihi okumasını tavsiye ederiz.
Bugün bile, Türk hariciyesi, Arabistan’a bir yazı gönderse; bunu Arapça değil, Türkçe yazar. Bu gerçekler nasıl bilinmez?
Rasûlullah (s.a.s)’ın, o zaman dünyanın süper gücü olan Bizans’a böyle tehdiıkâr bir mektup yazılmasını savunanların bu konuyu neden gündeme getirdiğini anlayamıyoruz.
Değerli okuyucular: bu önemli konu ve önemli eser için bu satırlarla iktifa ediyor, hayatını bu işe vakfetmiş olan Prof. Dr. Muhammed HAMIDULLAH’ın bu orijinal kitabıyla sizleri başbaşa bırakıyorum.
Allah şöyle buyuruyor:
“Onlar, ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmeye yelteniyorlar. Halbuki Allah, kendi nurunu tamamlayıcıdır, kafirler hoş görmese de. O, peygamberini hidâyet ve hak din ile gönderendir. Çünkü O, bunu diğer bütün dinlerden üstün kılacaktır, müşriklerin hoşuna gitmese de”2.

İhsan Süreyya Sırma

bismillahirrahmanirrahim
Yayıncının Notu
(Eserin Fransızca orjinal baskısı için)

Profesör Hamidullah, Hz. Peygamber’in çeşidi vesilelerle özel yayınlarda çıkmış bulunan altı orijinal mektubu hakkındaki incelemeleri bu eserdi: bir araya getirmek işlemiştir. öte yandan, bu mektupların başına, önemli girişler ve uzman olmayan okuyucuya bu incelemeyi daha kolay ve faydalı bir biçimde ele alma imkânı sunacak olan “Arap yazısının tarihçesi” adlı bir bölüm koymuştur.
Doğrudan doğruya asıl nushaların ele alınacağı altı bölüm arasında, hem sergileme düzeni, hem de bu incelemelerden her yer balonundan, oldukça önemli farklar göz önüne serilecektir bu farklar, şüphesiz, hem kitabın b:r derleme olmasından, hem de orijinal nüshalar üzerindeki bilgilerimizin çok :farklı durumlarda olmasından, yeni benzer ve eşi”, durumca olmayıp, bir ilerleme imkanı sağlamamasından kaynaklanmakladır
Profesör Hamidullah. borada, özellikle tamamlanması ve sürdürülmesi icap eden ki kendi arzusu da bu yöndedir araştırmalar üzerinde durmakladır.

Çevirenin Önsözü

Elinizdeki bu eser, adından da anlaşılacağı üzere, Hz. Peygamber (s.a.s)’in islâm’ı tebliğ gayesiyle komşu devlet başkanlarına gönderdiği mektupların, son zamanlarda onaya çıkarılmış orijinal nüshalarını konu edinmekledir.
Prof Dr. Muhammed Hamidullah, keşfedilen bu orijinal nüshaların tavsiflerinin yanı sıra, bunların sahte olup olmadıklarını da tanışarak, konuya açıklık kazandırmaya çalışmaktadır. Müellifin bu eserinin ilginç bir yönü de, mektupların tavsifine geçmeden önce. Arap yazısının tarihçesiyle ilgili bir bölümü ihtiva etmesidir.
Biz, çeviri sırasında, dilimizin gereklerine uygun müdahalelerde bulunarak, Türk okurunun bu değerli eseri en üst düzeyde anlayabilmesine katkıda bulunmaya çalıştık. Bu amaçla da bazı önlemler aldık.
a)  Eser ve kişi adları, uluslararası transkripsiyon sistemi ile değil, Türkçe okunuş biçimleriyle yazıldı.
b)  Arapça ibareler, gerek duyulan yerlerde. Latin harfleri ile değil, Arapça yazılış biçimleriyle verildi (harf, kelime ve bazı ayeti kerimelerde olduğu gibi).
c)  Fransızca aslına uygun olarak, paragraf başlan numaralandırıldı. Nitekim “Dizin” bölümünde verilen rakamlar da sayfalara değil, paragraflara tekabül etmektedir.

Dr. Mehmet Yazgan

Giriş

1.  Milâdi 7. yy .’in baslarında İslâmiyet, Arabistan’da, Allah’ın birliğine iman etmeyi esas alan ve insanı oluşturan ruh ve beden unsurlarını tek bir bütüne, islâm dinine tabi kılan yeni bir hayat nizamı olarak başladı. Bu esnada, kumlar kıtası olan Arap yarımadasının komşuları kuzey, kuzeybatı ve batıda Büyük Bizans İmparatorluğu (Suriye, Filistin, Mısır), kuzeydoğuda, doğu ve güney Arabistan’ın kenar bölgelerinde Büyük İran İmparatorluğu (elAhsâ, Uman, Yemen) ve nihayet gûney batıda da Habeşistan idi.
2.  Tüm dünyaya hitap eden bir din olan İslâm, er geç, komşuları ile temas kurmak zorundaydı. Fakat şurası hayret vericidir ki bu temas, daha İslâm Peygamberi hayatta iken başladı. Kendileri, 569’da Mekke’nin gözlerden ırak bir klişesinde doğduktan sonra, 40 yaşına geldiğinde tebliğine başladı ve uçsuz bucaksız Arap yanmadasın: yeniden bir araya getirmeyi basardı; inancını yayma konusunda sürdürdüğü yirmi yıl süren bir uğraştan sonra İslâm, doğduğu sınırları aşarak, Bizans, İran ve Habeşistan’ın yanı sıra. bir rivayete güre Malahar krallarından birinin ihtida ettiği Hindistanda yerleşmeye başladı
3.  Hz. Muhammed’in. Ûmmeti olmasına rağmen, dinini uzak diyarlara yayabilmek için, görevi edindikleri ülkelerde sözle va’z u nasihatte bulunacak misyonerler göndermek yerine, kısa, özlü ve anlaşılır mektuplar yazmayı tercih etmesi bizleri hayrete düşürmektedir. Bu mektupları götürenler şüphesiz gerektiğinde yorum ve açıklamalarda bulunabilirlerdi. Ama esas olan, mektubun Hz. Peygamber tarafından yazılıp, İslâm’ın beşiği durumundaki Arabistan’ın etrafındaki ülkelerin hükümdarlarına gönderilmiş olmasıdır.
4. Allah’ın dünyaya gönderdiği son Rasûlü’nün bir mit (efsane) olmaması ve her gün daha gür ve daha bereketli bir hakikat olarak devam etmesi insanlık için ne büyük bir saadettir. Kur’an ı Kerim’de (Enbiya, 107) Cenâb ı Hakk’ın şu hitabı yersiz değildir: “(Ey Muhammedi) Biz Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik”; yani akıl alemi ve ruh alemi için. Burada yalnızca Allah’ın Rasûlü’nü ilgilendiren bir şey söz konusu edilecektir.
5.  Burada, O’nun, çağdaşı olan bazı hükümdarlara, kendilerine ilahi buyruğu iletmek ve onları islâm’ı kabule davet etmek amacı ile gönderdiği altı orijinal mektup ele alınmaktadır. Bu mektuplar, son zamanlarda art arda ve aşağıdaki kronolojik sıraya göre keşfedilmişlerdir:
1  1852’de, Mısırlı el Mukavkıs’a gönderilen mektubun orijinali,
2  1863’de, Bahreyn’li Münzir’e gönderilen mektubun orijinali,
3  1940’da, Habeşli Necaşi’ye gönderilen mektubun orijinali,
4  1947’de, Bizanslı Heraklıyus’a gönderilen mektubun orijinali,
5  1969’da, iranlı Kisra’ya gönderilen mektubun orijinali,
6  1980’de, Ummanlı Ceyfer ve Abd’e gönderilen mektubun orijinali.

Eklendi: Yayım tarihi

“Hz. Peygamberin Altı Orijinal Diplomasi Mektubu” için 2 yanıt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur