Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

İçimizdeki Biz
İçimizdeki Biz

İçimizdeki Biz

Doğan Cüceloğlu

Dayanışma Bilincinin Temeli İçimizdeki BİZ, yaşamımızdaki dayanışma gerçeğinin temelidir. Bu gerçeği yaşayan insanlar birbirlerine güven duyarlar. Aile yaşamı, komşuluk ilişkileri, ekonomik ve politik yaşam…

Dayanışma Bilincinin Temeli

İçimizdeki BİZ, yaşamımızdaki dayanışma gerçeğinin temelidir. Bu gerçeği yaşayan insanlar birbirlerine güven duyarlar. Aile yaşamı, komşuluk ilişkileri, ekonomik ve politik yaşam bu güven üstüne kurulur. Böyle bir toplumda trafik ışığında motoru stop eden arabanın sürücüsüne yardım eli uzanır; çocukların ve toprağın geleceğine sahip çıkılır. Evlerin içi kadar sokakların ve kentlerin temizliğine de önem verilir.

Dayanışma bilincinin olmadığı yerde, Sen-Ben Anlayışı hâkimdir. Evrendeki dayanışma gerçeğinin fark edilmesi BİZ Bilinci’nin temelini oluşturur.

Bu kitap, Sen-Ben Anlayışı üzerine kurulmuş aile ve iş yaşamının sorunlarını irdelemekte ve çözümün BİZ Bilinci’nde yattığını göstermektedir.

İçindekiler

z …………………………………………………………………………….. 11
KISIM I
OLAYLAR VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
1 Giriş ………………………………………………………………………………. 19
2 Sıradan Bir Olayın Düşündürdükleri …………………………….. 32
KISIM II
YENİ BİR BİLİNCİN DOĞUŞU
3 Sen-Ben Anlayışı ve BİZ Bilinci ……………………………………… 41
4 Doğanın Bir Düzeni Var ………………………………………………… 50
5 Gazete Yazarlarında Sen-Ben Anlayışı ve BİZ Bilinci …….. 62
KISIM III
BİR VİZYON OLUŞTURMA
6 Evrensel Doğrular ve Vizyon ………………………………………… 75
7 Vizyon ve Yaşam Coşkusu …………………………………………….. 83
8 Vizyonda Denge ……………………………………………………………. 90
9 Kişisel Bütünlük ……………………………………………………………. 97
10 Kişisel Gelişim …………………………………………………………….. 103
KISIM IV
AİLEDE BİZ BİLİNCİ
11 BİZ Bilinci, Ailede Kalitenin Temelidir ………………………… 115
12 Değerlerin Bilincinde Olmak ……………………………………….. 121
13 Çocuk Öncesi, Çocuk Yetiştirme ve Sonrası …………………. 131
10 İÇİMİZDEKİ BİZ
KISIM V
İŞ YAŞAMINDA BİZ BİLİNCİ
14 İnsan Yerine Konmak ………………………………………………….. 141
15 Hasım mı, Ortak mı? ……………………………………………………..146
16 Doğru Olanı Yapmak …………………………………………………… 154
17 İlişki İnsan Değeri Üzerine Kurulmalıdır …………………….. 160
18 Uzlaşma ve Barış …………………………………………………………. 163
19 Onur Vermek ………………………………………………………………. 172
KISIM VI
BİZ BİLİNCİ, YÖNETİM VE LİDERLİK
20 Yönetim ve Liderlik …………………………………………………….. 187
21 Lider Olmak ………………………………………………………………… 201
22 Dinleyerek ve Konuşarak Yönetmek ……………………………. 207
23 İşyeri Kuralları …………………………………………………………….. 212
KISIM VII
PAYLAŞILAN SORUMLULUKLAR
24 İşyerinde İşte Olmak ……………………………………………………. 221
25 Ne Ekersen Onu Biçersin …………………………………………….. 224
26 Üretim, Kalite ve Kârlılık …………………………………………….. 236
27 Uygulama Stratejisi ……………………………………………………… 243
28 BİZ Bilinci ve Sendikalar ……………………………………………… 249
29 Bireysel Sorumluluk ……………………………………………………. 252
KISIM VIII
GELECEĞİN GÜCÜ
30 Olaylar ve Düşündürdükleri ……………………………………….. 259
Kavramlar Sözlüğü ……………………………………………………… 265
Kaynaklar ……………………………………………………………………. 269

Önsöz

NEDEN, DAYANIŞMA BİLİNCİ
ÜZERİNE BİR KİTAP?

İş yaşamı üzerine odaklanmış bir kitap yazmayı düşünmüyordum. Geliştiren anababa konusunda çalışmayı planlıyordum. Son yıllarda Türkiye’ye gelerek Türk şirketlerine seminerler vermeye başlayınca zaman içinde şunu anladım: özel sektör genellikle toplumun çağdaş ve dinamik bir bölümünü oluşturuyor. Kendini yenilemeye açık, iyi yetişmiş elemanları bünyesinde toplamış, dünya piyasasında yerini alma tavrını takınmış bir özel sektörle karşılaşacağımı ummuyordum.

İş Yaşamının Önemini Keşfettim Seminer verdiğim birçok kuruluşta, olumlu olarak etkilendiğim liderlerle tanıştım. Bu insanların Türkiye’nin geleceğini etkileyebilme gücünü kavradım. İş yaşamı benim düşüncemde yeni boyutlar kazanmaya başladı. “İş” kavramının sadece para kazanmayı kapsamadığını, para kazanmanın ötesinde karmaşık, yaşamın tümünü kapsayan bir süreçler matrisinin varlığını gördüm.

İş ve Aile İş yaşamı ile aile yaşamı arasındaki benzerliği görmeye başlamam da bu devreye rastladı. Ailenin toplumun temeli olduğunu, aile içinde yer alan süreçlerin toplum yaşamına yansıttığını biliyordum. Ama iş yaşamının, aile yaşamındaki süreçleri ne kadar içerdiğini bilmiyordum. Aile yaşamının kaliteli, sağlıklı, yaratıcı,doyurucu, üretici ve anlamlı olması için gereken süreçlerin hepsinin iş yaşamının kaliteli olması için de gerekli olduğunu gördüm. Yaşam holografiktir (holographic), yani yaşam bölük pörçük, birbiriyle ilişkisiz kısımlardan oluşmuyor. İş ve aile arasındaki bu holografik ilişkinin bilincine varmam beni heyecanlandırdı ve bu kitabı yazmaya karar verdim. İş yaşamında ilkeleri olan, hakkaniyet içinde, onurlu bir başarı elde edenlerin, aile yaşamında da başarılı olduklarını gördüm.

Montaigne’nin dediği gibi, “Bir aileyi yönetmek, bir ülkeyi yönetmekten daha kolay değildir.” Yaşamda Kalite Aslında sözünü ettiğim yaşamda kalite. Kalite yaşamın tümünü kapsayan bir görüş, bir tutum, bir bilinçtir. Bu bilinç bireyin kafasını, kalbini ve cebini bir bütünlük içinde, yönetirse yaşamda kalite oluşur. Kalite bilincinin kökleri ailede yatar. Zamanla iş yaşamında da kendini göstererek tüm toplumu kapsar. Konfüçyüs’ün şu sözlerine kulak vermeliyiz: “Dünyaya güzel karakterlerini göstermeyi isteyen eskiler, önce devletlerini bir düzene koymaya çabaladılar.

Devletlerini düzenlemek isteyenler, önce evlerine çeki düzen verme gereğini gördüler. Evlerini düzene koymak isteyenler, önce kişiliklerini terbiyeden geçirmeleri gereğini anladılar.” Kalite konusunda seminer veren, eğitim programları hazırlayan insan kaynakları uzmanı bir arkadaşım,(1) “Toplam Kalite sözcüğündeki ‘toplam’ kelimesi, ‘şirkette herkes kaliteden sorumludur’ anlayışı ile sınırlı olmamalıdır. Bir yönetici, şirket içinde Toplam Kalite Felsefesi’ne uygun davranış gösteriyor, şirket dışına çıktığında trafik kurallarına uymuyor, evinde eşini, çocuğunu dinlemiyor, alışveriş yaptığı dükkâna girdiğinde merhaba, günaydın demiyor ise, şirket içindeki Toplam Kalite’ye uygun davranışı ‘göstermelik davranış’ olmaktan öteye geçemez,” dedi. Arkadaşımın burada vurguladığı bilinç, bu kitabın konusu olan BİZ Bilinci’dir.

Bu Kitap Kimler İçin Yazıldı? Bu kitap yaşamın tümüne önem verenler için yazıldı. İster yönetici, ister altyönetici, ister destek elemanı olarak çalışın, ister bekâr, ister evli olun, bu kitabın her kademedeki insana söyleyecekleri olduğuna inanıyorum.

Yazarın Gözlüğü Ben bir psikoloğum. Psikoloji biliminin amacı, bireyin davranışını bir sistem içinde açıklayabilmek ve önceden kestirebilmektir. Psikolojinin bana vermiş olduğu gözlükle olaylara baktığımın farkındayım. Aile, iş yaşamı ve toplum içindeki davranışlar gibi, oldukça sosyal ve ekonomik yönleri olan olaylara bir psikolog olarak yaklaşmam okuyucularımın bazılarını rahatsız edebilir. Belki de siz bu tür okuyucularımdan birisiniz ve olayları açıklarken daha ekonomik kuramlar ve özellikle diyalektik materyalizm kavramlarını kullanıyor olmamı istiyor olabilirsiniz. Bir davranış bilimcisi olarak olaylara bakmak istememin iki nedeni var: İlki, otuz beş yıllık mesleksel bilgi, görgü ve edindiğim bilgeliği kullanma isteği; ikincisi de, psikoloji dışındaki kavramları sistemli bir biçimde uygulamaya koyacak kadar bilmemem.

Türk insanının davranışını kültür ve davranış bilimleri kavramlarıyla açıklamak bizim toplumumuz için henüz yeni. Psikoloji’nin ve Kültür Antropolojisi’nin kavramlarını uygulamaya koymaya önem veriyorum. Diyalektik materyalizmin kavramlarıyla toplumsal olayları açıklamak bir zamanlar alışkanlık haline gelmişti ve bildiğim kadarıyla, bu tür bir yaklaşımla Türk okuyucusu tanışmış bulunuyor. Ben ise olaylara psikolog gözlüğü takarak bakıyorum ve sizi bu gözlükle tanıştırmak istiyorum.

Kitap Sekiz Kısımdan Oluşuyor Kitap sekiz kısımdan oluşuyor. Birinci Kısım’da: çevremizde göregeldiğimiz, alıştığımız olaylara bakıyor ve bu olayların altında yatan insan kalitesini irdeliyorum. Çevremizde gördüklerimiz bazı davranışların sonuçlarıdır. Bu davranışlar bir boşlukta oluşmuyor. Her insan davranışı, o davranışı yapan insanın bilincinin aynasıdır. Bu kısımda insan bilincinin türlerine bir göz atıyorum. İkinci Kısım’da; sorunları yaratan Sen Ben Anlayışı ile sorunların çözümünün temeli olan BİZ Bilinci’ni tanıtıyor ve Türkiye’de gazete yazarları üzerine yapılmış bir araştırmanın verilerini gözden geçiriyorum. Bu kısımda yapılan tanımlar kitabın daha sonraki tartışmalarında temel olarak kullanılmıştır.

Üçüncü Kısım’da; BİZ Bilinci’nin temelini oluşturan vizyon kavramını inceliyorum. Vizyon, bu kitabın en temel kavramlarından biridir. Vizyonu olan bireyin yaşamı anlamlıdır. Ailenin vizyonu varsa orada BİZ Bilinci gelişir. Vizyon olmadan şirketin uzun süreli ve tutarlı bir kaliteye kavuşması olanaksızdır. Bir toplum, vizyonu ile ulus olur. Dördüncü Kısım’da; ailenin, BİZ Bilinci içinde nasıl kurulabileceğini ve yaşayabileceğini irdeliyorum. Aile yaşamı sağlıklı olmayan insanın iş yaşamının sağlıklı olması olanaksızdır. Yaşam bir dengeler düzenidir ve aile bu düzen içinde çok önemli bir yer tutar. Ailede temeli atılan BİZ Bilinci, yaşam kalitesinin can damarıdır. Beşinci Kısım’da; iş yaşamında başarının anahtarının BİZ Bilinci’nde bulunduğunu söylüyorum. İşyerinde insan yerine konan, güvenilen, fikri sorulan kişi elinden gelenin en iyisini yapar. Her koşulda doğru olanı yapmayı ilke olarak kabul etmiş yönetici güven yaratır.

Elinden gelenin en iyisini yapmaya istekli insanlar ürün ve hizmetlerinde kaliteyi yaratırlar. Altıncı Kısım’da; yönetici ve liderin BİZ Bilinci içinde bir işyerini nasıl başarıya ve kaliteye götürebileceğini göreceğiz. Lider ve yönetici sadece davranışı ile değil, varoluşuyla, karakter ve kişiliği ile de kendini tanımlar. Yedinci Kısım’da; işyerindeki sorumluluğun paylaşılan bir sorumluluk olduğu irdeleniyor ve işyerinde herkesin, sadece bedeniyle değil, kafası ve gönlüyle de işte olması gereği üzerinde duruluyor. Hiçbir işin önemsiz olmadığını, hangi düzeyde olursa olsun, işyerinde iyi davranışların daha iyi sonuçlara, kötü davranışların daha da kötü sonuçlara götüreceğini anlatıyorum.

Bu kısımda sendika konusuna kısaca değiniyor ve işyerinde BİZ Bilinci olunca, sendika ve yöneticilerin birbirini hasım değil, ortak olarak göreceklerini söylüyorum. Sekizinci Kısım’da; geleceğin gücünü dile getiriyorum. Pişmanlık geçmişten, umut gelecekten kaynaklanır. İnsanın geleceğe olan umudu, şimdiki gücünün kaynağını oluşturur. BİZ Bilinci içinde kurulan bir vizyon içinde bir tek insan, çok güçlüdür. Gücünü ailede, işyerinde, toplumda kaliteli bir yaşam için uygulayan insan barışın ve sevginin teminatıdır.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Korku Kültürü Niçin ‘Mış Gibi’ Yaşıyoruz? ~ Doğan CüceloğluKorku Kültürü Niçin ‘Mış Gibi’ Yaşıyoruz?

    Korku Kültürü Niçin ‘Mış Gibi’ Yaşıyoruz?

    Doğan Cüceloğlu

    Bir toplumda “korku kültürü” egemense, orada ne ‘gerçeğe koşulsuz saygı’ vardır ne de ‘can’ önemsenir. Her şeyde olduğu gibi bilimsel düşünce de gelişemez ve...

  2. ‘Mış Gibi’ Yetişkinler (Yetişkin Çocuklar) ~ Doğan Cüceloğlu‘Mış Gibi’ Yetişkinler (Yetişkin Çocuklar)

    ‘Mış Gibi’ Yetişkinler (Yetişkin Çocuklar)

    Doğan Cüceloğlu

    Doğan Cüceloğlu’nun Yetişkin Çocuklar adlı kitabını, içeriğini daha iyi yansıttığına inandığımız yeni bir kapak ve yeni bir isimle sunuyoruz. Bu kitap, aslında bildiğimiz, ancak...

  3. Damdan Düşen Psikolog ~ Doğan Cüceloğlu, Canan DilaDamdan Düşen Psikolog

    Damdan Düşen Psikolog

    Doğan Cüceloğlu, Canan Dila

    Afrika kabilelerinden birinde bir bebek doğduğunda kabilenin kadınları hep birlikte ormana çekilir, o bebeğe bir şarkı yaparlarmış. Dikkatle gözlemledikleri bebeğin karakteristik özelliklerini ve gücünü...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur