Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Onun Gibi Yaşamaya Var Mısın?
Onun Gibi Yaşamaya Var Mısın?

Onun Gibi Yaşamaya Var Mısın?

Yağmur Karacan

Tarık, hem yerinde duramayan bir YouTuber hem de basketbol takımının kaptanı… Ancak günün birinde işler pek de istediği gibi gitmemeye başlar. Neyse ki hayal…

Tarık, hem yerinde duramayan bir YouTuber hem de basketbol takımının kaptanı… Ancak günün birinde işler pek de istediği gibi gitmemeye başlar. Neyse ki hayal bile edemeyeceği bir gelişme yaşanır ve hayranı olduğu bir basketbolcu, yaşadığı siteye taşınır.

Kendini, Peygamberimiz gibi yaşamaya davet eden heyecanlı bir challenge içinde bulan Tarık, bakalım bu işin üstesinden nasıl gelecek?

BU KİTAP NEDEN ÖNEMLİ

Peygamberimizin güzel ve örnek davranışlarını ilk genç yaş grubundaki çocuklara onların dünyasından iki önemli unsurla beraber sunmaktadır. Hem basketbol sporunun hem de YouTuber olmanın çekiciliğiyle çocuklara “Günümüzü Peygamberimiz gibi geçirmeye var mısınız?” çağrısını yaptığı için önemlidir.

1. Bölüm
BİR DİLİM CESARET
ALABİLİR MİYİM?

Geçenlerde kışlık montumun cebinden yirmi lira çıktı. Keşke bu defa cebimden yirmi lira değil de dahiyane bir fikir çıksaydı. O zaman her şey daha kolay olmaz mıydı? Annem bazen en güzel fikirlerin biz öylece otururken değil de işe koyulduğumuz zaman aklımıza gelebileceğini söylemişti. Peki aramızda ilham perilerimi gören oldu mu? Lütfen onlara söyleyin, eğer benimle saklambaç oynuyorlarsa ben bu oyunda pek de iyi sayılmam. Onun yerine taş, kâğıt, makas deneyebiliriz. Yeniden başlamaya karar verdim. Derin bir nefes alıp ayağa kalktım. Eğer bu sefer de olmazsa montumun ceplerini karıştıracaktım.

Kameramı sabitledim. Mikrofonumu taktım. Işıkları da açtım. Saçım! Saçım düzgün mü? Oh, tamam. Saçım tıpkı Sefa abininki gibi. Havalı yani. Her şey hazırsa üç, iki, bir kayııııt! “Herkese merhaba arkadaşlar! Kanalıma hoş geldiniz, ben Tarık!” Şimdi ne demeliyim? Yeni bir şeyler lazım. Dün akşam yediğim haşlanmış brokolilerin tam şu anda işe yaraması gerekmiyor mu? Ey minik ağaçlar, neden dahiyane fikirciklere dönüşmediniz acaba? Yoksa… Sormaya korkuyorum ama hayallerim tükenmiş olabilir mi? Tıpkı dinozorlar ve mamutlar gibi yok olmamışlardır değil mi? Daha neler! “Tarııııık!” İşte annemin sesi. Biraz gökyüzündeki bulutlara, biraz da vişneli dondurmaya benziyor. “Efendiiiiim?” Bu da benimki. Bence bir aslana benziyor. Ama sakın babama sormayın. Çünkü o Yulaf’ın miyavlamasına benzetiyor. Ah şu babalar…

“Tarııııık!” Bu ise annemin en sevdiği şey. Bunu kitap okumaktan, çikolatalı kek yapmaktan, balkondaki çiçeklerle konuşmaktan ve sanırım benden bile çok seviyor. Neyden mi bahsediyorum? “Efendim?” dememe rağmen cevap vermeyip beni çağırmaya devam etmesinden tabii ki. Ayaklanıp odamdan çıkmıştım ki annem bir kez daha seslendi: “Tarııııık!” “Aradığınız Tarık’a şu anda ulaşılamıyor!” Karşınızda annem Belkıs. Kendisi edebiyat öğretmeni. Aynı zamanda dünyanın en sıcak ve yumuşak kucağına sahip. Neredeyse unutuyordum, o harika bir aşçı. Eğer onunla tanışmak isterseniz yapmanız gereken tek şey enfes kokuyu takip etmek. Annem çırptığı karışımı kalıba döktü ve “Video denemeleri pek de iyi geçmedi sanırım.” dedi. “Hem de hiiiiiiiç…” Ellerini yıkarken tam da ihtiyacım olan soruyu sordu: “Sarılmak ister misin?” Bu teklifi reddedebileceğimi düşünmediniz herhâlde.

“Leyla ne zaman doğacak? Bir an önce doğsa iyi olur, çünkü sana sımsıkı sarılmayı özledim.” Yakın zamanda minik kız kardeşim Leyla ailemize katılacak. Bu yüzden anneme istediğim kadar sıkı sarılamıyorum. Çünkü Leyla tam aramızda duruyor. Annemin “Çok az kaldı.” dediğini duydum. Bir keresinde Leyla doğduğunda üçümüzün sımsıkı sarılabileceğini söylemişti. Henüz bu fikirden hoşlanıp hoşlanmadığımdan emin değilim. Çünkü annemi Leyla’yla paylaşmak, yalnızca bir top olan dondurmamı bölüşmem gibi bir şey. “Seni neyin keyiflendireceğini biliyorum.” diyen fısıltısından sonra Leyla’yı bir anda unuttum. Bu gülüşü biliyordum! Kesinlikle çok hoşuma gidecek bir şey söyleyecekti. “Az önce Sefa’yı antrenman için parkura doğru yürürken gördüm.” İşte gün şimdi aymıştı. Oh be! Mutfak masasındaki sandalyeme yerleştim. Yanağımı elime yasladım ve gözlerimi bahçeye sabitledim. Karşınızda sabah rutinim. Bu aslında Sefa abinin sabah rutini.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Çocuk Kitapları Dini
  • Kitap AdıOnun Gibi Yaşamaya Var Mısın?
  • Sayfa Sayısı144
  • YazarYağmur Karacan
  • ISBN9786256360730
  • Boyutlar, Kapak13,5x21, Karton Kapak
  • YayıneviGülce İlk Genç / 2024

Yazarın Diğer Kitapları

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur