Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Simon Bolivar
Simon Bolivar

Simon Bolivar

John Lynch

Amerika kıtasının siyasi coğrafyasını değiştiren devrimlerin önderi Simon Bolivar, adını taşıyan bir ülke (Bolivya) bulunan nadir kahramanlardandır. Henüz hayattayken Güney ve Orta Amerikalılar tarafından…

Amerika kıtasının siyasi coğrafyasını değiştiren devrimlerin önderi Simon Bolivar, adını taşıyan bir ülke (Bolivya) bulunan nadir kahramanlardandır. Henüz hayattayken Güney ve Orta Amerikalılar tarafından Kurtarıcı olarak tanımlanmıştır. Önde gelen tarihçi John Lynch, 19 ve 20. yüzyıldaki devrimci liderleri etkileyen Bolivar’ı, kendi döneminin içine oturtarak mitleştirilmekten kurtarıyor ve çağımıza kadar süren etkisinin dinamiklerini keşfediyor.

“Simon Bolivar kısa ama dopdolu bir yaşam sürdü. Altı ülkeyi özgürleştiren bir devrimci, ulusal kurtuluşun ilkelerini ortaya atan bir entelektüel, amansız bir sömürge savaşını yöneten bir generaldi. En aşırı bağlılık ve nefret duygularını uyandırdı. Birçok lspanyol Amerikalı ondan bir diktatör, bir kral olmasını isterken kimileri vatana ihanetle suçladı, hatta bazıları öldürmeye çalıştı. Bolivar’ın anısı hem sonraki nesiller için bir ilham kaynağı, hem de sürekli bir çekişme alanı oldu. Liberal tarihçilere göre o tiranlığa karşı savaşıyordu. Muhafazakarlar onu kültleştirdiler. Marksistler onu burjuva devriminin lideri sayıp reddettiler. Bolivar hala halkın arzularına tercüman oluyor ve polemiklere konu ediliyor. Partizanlar tarafından sahiplenildi, hükümetlerce asimile edildi. Günümüzde Venezuela’da otoriter popülizmin timsali olarak yeniden diriltilişi, onun önderliğinin bir başka yorumunu yansıttığı gibi, tarihçiyi de tarihin kaydını doğru tutma göreviyle karşı karşıya bırakıyor.”

Önsöz

Simon Bolivar kısa ama dopdolu bir yaşam sürdü. Altı ülkeyi özgürleştiren bir devrimci, ulusal kurtuluşun ilkelerini ortaya atan bir entelektüel, amansız bir sömürge savaşını yöneten bir generaldi. En aşırı bağlılık ve nefret duygularını uyandırdı. Birçok İspanyol Amerikalı ondan bir diktatör, bir kral olmasını istedi ama kimileri de onu vatana ihanetle suçladı, hatta bazıları onu öldürmeye çalıştı. Bolivar’ın anısı hem sonraki nesiller için bir ilham kaynağı, hem de sürekli bir çekişme alanı oldu. Liberal tarihçilere göre o tiranlığa karşı savaşıyordu. Muhafazakârlar onu kültleştirdiler. Marksistler onu burjuva devriminin lideri sayıp reddettiler. Bolivar hâlâ halkın arzularına tercüman oluyor ve polemiklere konu ediliyor. Partizanlar tarafından sahiplenildi, hükümetlerce asimile edildi. Günümüzde Venezuela’da otoriter popülizmin timsali olarak diriltilişi, onun önderliğinin bir başka yorumunu yansıttığı gibi, tarihçiyi de tarihin kaydını doğru tutma göreviyle karşı karşıya bırakıyor.

Bolivar son derece karmaşık bir adamdı. Ülkeleri özgürleştirmesine rağmen liberalizmi yerin dibine batırıyordu, bir askerdi ama militarizmi tenkit ediyordu, cumhuriyetçiydi ama monarşiye hayrandı. Bolivar’ı incelemek, çok nadir ve orijinal bir kişiliği, zihni ve iradesi en az döneminin somut koşulları kadar tarihi değiştirmekte etkili olan bir karakteri incelemek demektir. Kendi değerinin farkındaydı ve namını hep korudu; aklından geçenleri dile getirirken yarattığı sözcük seli, belagati ve inandırıcılığıyla okuru mest etmeye yetiyordu. Fakat orijinallik bakımından mücevher değerindeki metinlerini saklamakta çok özensizdi ve onun çabasından ziyade takipçilerinin bağlılığı sayesinde bu metinler günümüze ulaşabildi. Onun hayatını ve dönemini anlatan elinizdeki kitap Bolivar’la ilgili belgelere ve modern araştırmalara dayanarak hazırlandı. Bolivar üzerine yorumlar, orijinal kaynaklardan hiç de az değildi; ama kaynaklar önümüzü aydınlatır, yorumlar ise genellikle yolumuzu karartır.

Niçin Bolivar’ın hayatını bir de ben anlatıyorum? Biyografinin önemini sorgulayan ve kahraman kültünü reddedenler de var. Onlara göre kurtuluş denen şey askeri harekatları ve kurtarıcıların hayatlarını inceleyerek değil, iktisadi yapıları, toplumsal sınıfları ve uluslararası bağlamı inceleyerek anlaşılabilir ancak. Bu bakışa göre, dünya tarihinin büyük adamların biyografisinden ibaret olduğunu iddia eden Carlyle hatalıdır ve toplumun kahramana tapınma üzerine kurulu olduğunu söylemesi fazlasıyla abartılıdır. Ama yine de İspanyol Amerikası’nın bağımsızlığını kazanması kurtarıcıların varlığı hesaba katılmadan anlaşılamaz; ayrıca şahsi otoritelerin müdahalesi yok sayılırsa bağımsızlık sonrası tarihi de neredeyse bomboş kalacaktır. Bolivar’ın yaptıklarına bakarak, İspanyol Amerikası’nın çeşitlilik arz eden toplumunda önderliğin, hükmetme gücünün ve yönetim tarzlarının dinamiklerini gözlemleyebilir, dönemin tüm tarihini değilse de büyük bir kısmını kapsayabiliriz.

Bolivar hakkında son söz söylenmediyse de çok söz söylendi. İngilizcede Salvador de Madariaga’nın geniş bir araştırmaya dayanan ama konuya anlayışla yaklaşmaktan uzak yorumu kısa sürede yerini Gerhard Masur’un daha dengeli incelemesine bıraktı. Masur’un çalışması İngilizcenin başlıca akademik incelemesi olarak yarım yüzyıl dayandı ama sonra eskiliği belli olmaya başladı. Son yıllarda ABD’deki akademisyenler bu konuda yeni araştırmalar yapıp hassasiyet ve doğruluk timsali katkılarda bulundular. Venezuela’da Bolivar üzerine yazılanlar milli kültürün bir parçasıdır ve Bolivar’a bağlı ülkelerdeki tarihçilerin nesiller boyu süren çalışmaları sayesinde artık çok geniş bir yayınlanmış belge arşivine, çok sayıda ikincil kaynağa ve sayısız uzmanlık araştırmasına erişme imkânımız var. Bolivar’ın hayatını kırk yıldır aydınlatan German Carrera Damas’ın eserlerine, Bolivar’ı daha iyi anlama çabasındaki her tarihçi -özellikle de bu kitabın yazarıçok şey borçludur. İspanyol Amerikası’nın bağımsızlığının iki yüzüncü yılına yaklaştığımız şu dönemde ilginin yükseleceği; kongrelerin, derslerin ve seminerlerin düzenleneceği; Bolivar❜la ilgili yayınların artacağı aşikâr. Yine de Bolivar’ın hayatı ve eserleri sorularla ve ihtilaflarla doludur, şahsi gerekçeleri ve nihai projesinin içeriği tarihçileri uğraştırmaya devam etmektedir. Aslında güçlük olgulardan ziyade yorumlarla ilgilidir ama olgular olmadan da yorum yapmaya imkân yoktur ve olgular genellikle tartışmalıdır.

Bu yüzden, tarihçilerin Bolivar üzerine araştırma yapmasına müsait boşluk hâlâ var. Ama konunun çekiciliğinin daha derin bir anlamı var. 1808-26 İspanyol Amerikası devrimleri üzerine çalışmalar son yıllarda ciddi anlamda ilerledi. Tarihçiler, bağımsızlık kronolojisinde değişiklikler yaptılar ve 1750 ile 1850 arasını sömürgeci yapıların ağır ağır yerlerini ulus devletlere bıraktığı bir geçiş dönemi olarak görmeye başladılar. Toplumsal değişimler daha yakından incelendi ve bağımsızlık üzerine çalışan herkes kaçınılmaz olarak ırk, sınıf ve cinsiyet konusuna da eğilmeye başladı. Seçkinlerin ittifakları ve halk tabakalarının bağlılıkları incelendi. Gerillalar ön plana çıktı ve hayduttan gerillaya, oradan da yurtsevere dönüşmeleri olağan bir ardışıklık sayılarak askeri tarihe yeni bir bakış getirildi. Hikâyenin tamamı devrimden ibaret değil. İspanyol karşıdevrimi de ayrıntılı olarak incelendi ve bağımsızlık sadece Amerikalıların kazandığı bir savaş olarak değil, İspanyolların kaybettiği bir savaş olarak da ele alındı. Bağımsızlığa dair siyasi fikirler devrimci metinlerin yakından analiziyle elden geçirilirken siyasi girişkenlik de araştırma konuları arasında kendini gösterdi. Amerikan kimliği anlayışı kavramsal engelleri aştı ve artık hayali cemaatlerin gelişimi bakımından, hatta modern İspanyol Amerikası’nın ilk döneminde milliyetçiliğin yükselişi bakımından incelenebiliyor. Bolivar’ı bu yeni araştırmalarla daha sıkı bütünleştirmenin, Kurtarıcı’yı (İspanyolcası: El Libertador-e.n.) içinde yaşadığı toplumun sosyal, ekonomik, entelektüel ve siyasi yaşamıyla bütünleştirmenin ve onun kreol seçkinler, karışık ırklılar, siyahlar, Kızılderililer ve kölelere yönelik politikalarını analiz etmenin vakti geldi. Onun tarihi ölümüyle sona ermemiş, en az hayatı kadar dramatik bir miras bırakmıştır ki bu da tarihçinin konusudur ve bu çalışmanın son kısmında ele alınacaktır.

Bu kitabı yazmamı isteyen Yale University Press’e, ortaya çıkışına yardımcı olan editöryal ekibine ve projeyi destekleyen James Dunkerley’e şükranlarımı sunarım. Kurtarıcı’nın düşünceleri ve yaptıkları konusundaki cömert rehberliği, kaynakların takibindeki pratik desteği ve akademi dünyasının dışındaki dostluğu için German Carrera Damas’a nasıl teşekkür etsem bilemiyorum. Meslektaşlarının hüzünle andığı tarihçi Luis Castro’nun önemli çalışmasını bana veren eşi Carole Leal Curiel’e müteşekkirim. Bilhassa köleler ve kölelik konusundaki yardımlarından dolayı Peter Blanchard’a teşekkür ediyorum. University College London’daki Bentham Projesi’nden Catherine Fuller bana Bolivar ile Bentham arasındaki yazışmalar konusunda rehberlik etti ve beni kaynaklara yönlendirdi. Caracas’taki John Boulton Vakfı’na ve özellikle vakfın müdürü Carmen Michelena’ya Archivo del Libertador Simon Bolivar’daki kaynakları cömertçe kullanımıma açtıkları için minnettarım. Ayrıca Canning House’dan Alan Biggins’e, John Carter Brown Kütüphanesi’nden Norman Fiering’e ve görsel malzeme konusunda yardımını esirgemeyen Caracaslı Gabriela Carrera’ya teşekkürlerimi bildirmek istiyorum. Caracas’taki Archivo General de la Nacion ve Londra’daki National Archives’in (Devlet Arşiv Dairesi) yıllar boyu hizmetlerine minnettar kaldığımı belirtmeliyim. Londra’yı verimli bir Bolivar araştırması mekânı haline getiren British Library, Institute of Historical Research ve University College London kütüphanesine takdirlerimi sunmak istiyorum.

Hem Bolivar’a hem de bana verdiği destekle beni cesaretlendiren, kitabı devam ettirmeme ve bitirmeme yardımcı olan eşime ne kadar teşekkür etsem azdır.

 

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur