“HIIIAAAARRGGHHHHH!”
Ah Can! Keşke biyonik arkadaşın Zortan’ın yaramazlıklarına ortak olmasaydın. Flaş Disk Operasyonu krizini yeni atlatmışken Boş Çerçeve Operasyonu da nereden çıktı şimdi?..
Her şey, sevimli dostumuz Can’ın kimya deneyi setindeki tüm sıvıları karıştırınca neler olacağını merak etmesiyle başladı. Elinde tuttuğu deney tüpü fosforlu köpükler saçarak infilak edince, “BOOM!!!”. Amanın! Amanın! Amanın! Can’ın Annesi Berrin’in elbisesi nasıl da delik deşik olmuş öyle. Ahh, hele o dumanı üstünde tüten güzelim saçları… Üstelik tam da resim sergisinin açılışına saatler kala. Bu sefer Can’ın başı büyük belada. Neyse ki annesi şimdi onu cezalandıramayacak kadar meşgul. Can bu durumdan kurtulmak için bir şeyler yapmalı…
Caan! Üstündeki komik giysiler de nesi? İnsan hiç annesin resim sergisi açılışına uzay turisti kıyafetiyle gelir mi? Peki, ya sergi salonunun duvarındaki boş çerçeveye asılacak o harika resim nerede? Bir yerlerde mi unuttun yoksa? Konuştuğun adam da kim? Eyvah, Can’ın ve babasının Berrin Hanım’dan çekecekleri var. O zaman macera başlasın! Bir dakika. Elektrikler mi kesildi!? Caann, nerelerdesin yine?..
Hayattaki en büyük hedefi bisiklet sürerken çocuk kitabı okuyup yazabilmek olan Yıldıray Karakiya’nın mizahi bir üslupla kaleme aldığı “Can ile Zortan’ın Maceraları”nın ikinci kitabı, küçük okurları aile ilişkileri ve arkadaşlık üzerine düşündürürken, sanat ve sanatçı kavramlarına değiniyor. Gökçe Yavaş Önal’ın eğlenceli çizimleriyle canlanan Boş Çerçeve Operasyonu, şamatayı garantileyen keyifli bir okuma deneyimi yaşatıyor.
Can odasının ortasına oturmuş, kimya setiyle uğraşıyordu. Elbise dolabıyla duvar arasındaki karanlıktan bir gölge sıyrıldı. Parıldayan gözlerini Can’a dikmişti. Can’ın üzerindeki beyaz laboratuvar tulumunun sırtında yeşil ışıktan iki nokta sabit duruyordu. Gölge, Can’ın yanına süzüldü. Bir elini uzattı. Kedi tısladı. El, bir an havada asılı kaldı. Ardından gölge harekete geçti ve Can’ı dürttü. “Niaaaghh!” diye çığlık attı Can. “Niaaaghh!” diye çığlık attı Zortan. Kamyon farı kadar irileşmiş gözleri disko topu gibi yeşil ışıklar saçıyordu. “Ödümü patlattın,” dedi Can. “Sen de benim devrelerimi patlattın,” dedi Zortan başparmağıyla damağını çekerken.
“Arkamdan sessiz sessiz yanaşmasaydın o
zaman,” dedi Can.
“Zombi sırtlan sürüsüyle karşılaşmış devekuşları gibi bağırırsan korkarım tabii,” dedi
Zortan.
“Can, iyi misin, oğlum?” diye seslendi annesi
banyodan.
“İyiyim, anne. Sessiz sessiz duruyorum,” dedi
Can.
“Hazırlanmak için çok az zamanın kaldı,”
dedi Zortan.
“Deney bitmedi,” dedi Can.
“Benim için hava hoş,” dedi Zortan.
“Binim için hivi hiş!” diye tekrarladı Can ağzını büzerek. “O giysiyi sen giymek zorunda değilsin tabii!”
“Biyonik bir kişi olmasam zevkle giyerdim,”
dedi Zortan. “Annen az sonra gelir.”
“Babam da hazır değil, bir şey olmaz,” dedi
Can.
“İşte bundan emin değilim,” dedi Zortan yeşil ışıklarını kırpıştırarak.
Saç kurutma makinesinin sesi kesildi. Banyo
kapısı açıldı. Topuklu ayakkabıların takırtısı
duyuldu.
“Annen hazırlanmış,” dedi Zortan.
“Bu karışımı da ekledim mi, tamamdır,” diye
yanıtladı Can.
“Şu çiş rengi sıvının tamamını koymalısın,”
dedi Zortan.
“Emin misin?” diye sordu Can.
“Benim devrelerime kaç kütüphane yüklü,
haberin var mı?” dedi Zortan.
“Tamam, karıştıralım bakalım,” dedi Can.
“Annen buraya geliyor,” dedi Zortan.
“Kapağı takıyorum,” dedi Can.
“Bana ihtiyacın olursa yatağın altındayım,”
dedi Zortan.
“Can, hazır mısın oğlum?” diye seslendi annesi oda kapısını açarken.
“Zortan, sen biyoniksin, anlarsın, bu neden köpürüyor?” diye fısıldadı Can. “Yerinde olsaydım annemi de alır kaçardım,” dedi Zortan, gözlerindeki yeşil ışıklar sönerken. “Can?” diye seslendi annesi. “Anne,” dedi Can elinde olmadan sırıtarak. Önce bir tıslama duyuldu. Tıslama sesi giderek yükselirken deney tüpü fosforlu köpükler saçmaya başladı. Patlama sesi hiç de yüksek değildi. Yine de deney tüpündeki kimyasal malzeme geniş bir alana yayıldı. Can’ın annesi de bu alanın içindeydi.
“HIIIAAAARRGGHHHHH!” diye çığlık attı Can’ın annesi. “Amanın! Amanın! Amanın!” diye bağırdı Can. Masadaki sürahiyi kaptığı gibi içindeki suyu annesinin tüten elbisesine boca etti. “Can, sen ne yaptın?” diye sordu annesi. “Kimya setindeki tüm sıvıları karıştırınca ne olacak diye merak ettim,” dedi Can. “Can? Berrin, ne oluyor? İyi misiniz?” diyerek odasından fırladı Can’ın babası. “İyiyiz, baba,” dedi Can bir çırpıda. “İyi miyiz?” diye bağırdı Can’ın annesi. “Şuursuzca kimya deneyi yaptığın için elbisem delik deşik oldu, üzerime bir sürahi su döktün, odanı afet alanına çevirdin ve hâlâ iyiyiz, öyle mi?” “Tamam, hayatım,” dedi babası, “Biraz sakinleşelim.” “Nasıl sakinleşeyim Hakan, nasıl?” dedi annesi. “Biraz sonra resim sergimin açılışı var, elbisem mahvoldu, Can hazırlanmamış ve sen hâlâ pijamalarınla dolaşıyorsun!”
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Çocuk Kitapları Roman (Yerli)
- Kitap AdıBoş Çerçeve Operasyonu
- Sayfa Sayısı72
- YazarYıldıray Karakiya
- ISBN9786059153638
- Boyutlar, Kapak13,5x19,5, Karton Kapak
- YayıneviTudem Yayınevi /
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Son Hafriyat & Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi ~ Emrah Serbes
Son Hafriyat & Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi
Emrah Serbes
Behzat Ç., Cinayet Büro Amirliği’nde başkomiser, hayata karşı işlenen suçlar uzmanı… Başına gelenlerden sonra lanet etmiş, çekip gitmişti aslında. (Dizinin ilk kitabı Her Temas...
- Aurora’nın İncileri ~ Nermin Bezmen
Aurora’nın İncileri
Nermin Bezmen
Çok Satan “Sır”ın devamı… Bir tiyatro oyunu gibi hazırlanmış,süprizlerle dolu serüvende kendi iç dünyasını,kadınlığını, kocasıyla İlişkilerini sorgulayan genç kadının, babaannesinin romantizm ve cinsellikle beslenen,...
- Kelebekler Gamsız Uçar ~ Ahmet Günbay Yıldız
Kelebekler Gamsız Uçar
Ahmet Günbay Yıldız
Ahmed Günbay Yıldız, Modern Türk edebiyatı geleneğinin en üretken kalemlerinden biri şüphesiz. 46. kitabı olan Kelebekler Gamsız Uçar, bu üretkenliğin ve olgunluğun dışa vurumu....