Cesetler Merdiveni

Agatha Christie

Bayan Bantry, rüya görüyordu.Itırşahileri, çiçek sergisinin de birincisi olmuştu.Beyaz keten cüppeli rahip kilisede ödül veriyordu.Rahibin karısı,sırtında mayosuyla yanlarından geçti.Ama rüya bu ya…Topluluk buna hiç aldırmıyordu.Kadın gerçekte de böyle yapsaydı kimbilir nasıl davranırdı?

Sessiz Tanık

Altın Kitaplar

Emily’nin başına gelenler için herkes yaramaz köpeği suçladı. Ama topa basarak merdivenlerden düşen Miss Emily bunun bir kaza olmadığına, akrabalarından birinin kendisini öldürmek istediğine inanıyordu. 17 Nisan’da Hercule Poirot’ya bir mektup yazarak şüphelerini dile getirdi. Her nedense mektup ünlü dedektifin eline 28 Haziran’da geçti… Ama bu arada iş işten geçmiş, Emily ölmüştü…

Ve Ayna Kırıldı

Agatha Christie

St. Mary Mead sıradan bir İngiliz taşrasıydı, ta ki ünlü film yıldızı Marina Gregg gelene dek. Gossington Malikânesi’ni satın alan Marina bir davet verir. Davet sırasında konuklardan biri ölür. Kokteyl kadehine zehir konmuştur. Tüm ipuçları asıl hedefin Marina olduğu ve zavallı Heather Badcock’un yanlışlıkla öldüğü yönündedir. Gerçekten de olay bu kadar basit midir?

Elmayı Yılan Isırdı

Agatha Christie

Bayan Ariadne Oliver o ara arkadaşı Judith Butler’da kalıyordu. Genç kadınla birlikte çocuklar için tertiplenen ve akşam verilecek o partinin hazırlıklarına katılmaya gitmişlerdi. Ortalık karmakarışıktı. Bir takım kadınlar telaşla içeri girip, çıkıyor, sandalyelerin, küçük masaların, vazoların yerlerini değiştiriyor, kucaklarında taşıdıkları iri balkabaklarını uygun noktalara yerleştiriyorlardı. Bir Halloween partisiydi bu. Toplantıya on ile yedi yaş arasındaki çocuklar davetliydiler.

Zehiri Kim Verdi

Agatha Christie

Luke Fitzwilliam yıllardan sonra İngiltere’ye dönüyordu artık. Vapurdan inip gümrüğe girdiği sırada, acaba buraya yeniden alışabilecek miyim, diye düşündü. Diğer yolcularla birlikte, vapuru beklemiş olan Londra trenine binerken hala bu soru vardı aklında. İşim yok artık… Küçük bir gerilim var. Bol vaktim olacak. Ne yapacağım? Neyle oyalanacağım?

Mabet

Doruk Ateş / 3 Yorum

“Gerçeği bulmak istiyorsan, inanman gerekir…” Yüzyılın arkeolojik buluntusu Hekatomnos anıt mezarında kazı çalışmaları devam etmektedir. Arkeolog Yasemin bu kutsal alanda sadece Karya Uygarlığı’nın tarihini değil, ailesini de aramaktadır. Bu arayışın hayatına köstek vurduğunu, artık ailesini aramaktan vazgeçip yeni bir yaşam kurması gerektiğinin farkındadır. Bir gece kazı alanına bırakılan cesetle kendini bildi bileli gördüğü sanrıları şiddetlenir.

Gece Yarısından Sonra

Tess Gerritsen

Herkes onun, o ise gerçeğin peşindeydi… Bir gece yarısı Sarah Fontaine, yaklaşan tehlikenin habercisiymiş gibi çalan telefonun sesiyle uyanır ve bir kadının alabileceği en…

Son Tanık

Glenn Meade / 2 Yorum

Yugoslavya parçalanmakta, dünyanın Nazilerden sonra verdiği bütün sözlere rağmen Avrupa’nın göbeğinde bir başka soykırım yaşanmaktadır. Koalisyon kuvvetleri, Saraybosna’nın eteklerinde bulunan Omarska Kampı’ndaki katliamdan sağ…

Tünel

Tim Weaver

Milyonlarca Londralı için diğerlerinden farksız bir sabah. Sam Wren için felaketin şafağı. Samuel Wren, evden ayrıldıktan bir saat sonra metroya biner ve bir daha…

Kara Kış Beyaz Düş

Fatma Erdek / 1 Yorum

“O gece Selim’in gözlerinde, inanmak istemediğim gerçeği okumuştum. Bütün varlığıyla doğru söylüyordu. Bana karşı hissettiği yasak aşk, onun kıblesi olmuştu. Bu aşka ibadet ediyordu….

Kırmızı Pazartesi

Gabriel Garcia Marquez

Kolombiyalı büyük yazar Gabriel García Márquez’in 1981’de yayımlanan yedinci romanı Kırmızı Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir namus…

Peter Pan Ölmeli

John Verdon

John Verdon’un şimdiye dek yazdığı bu en şaşırtıcı romanında, her olayı bulmaca çözer gibi ele alan Dave Gurney, polisin belirttiği şekilde işlenmesi imkansız olan…