Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Ormanı Planlamak
Ormanı Planlamak

Ormanı Planlamak

Fatma Önder Özşeker

“Bu çalışma, Türkiye’de ormanın nasıl sorunsallaştırıldığı, nasıl planlandığı ve bu planlama mantıklarının iklim değişikliğine yönelik politikalardan nasıl etkilendiği sorularından yola çıktı. Cumhuriyet’in ilk yüz…

“Bu çalışma, Türkiye’de ormanın nasıl sorunsallaştırıldığı, nasıl planlandığı ve bu planlama mantıklarının iklim değişikliğine yönelik politikalardan nasıl etkilendiği sorularından yola çıktı. Cumhuriyet’in ilk yüz yılına baktığımızda, bu sürecin üretim-koruma sarkacında şekillendiğini söylemek mümkün. 2000 sonrası döneme çevreyi koruma söylemi damga vurduysa da, ormanlar yoğun bir üretim rejimi içinde planlanmaya devam ediyor.

“Ancak çalışmada üretimci ve korumacı planlamayı birbirine karşıt yaklaşımlar olarak ele almıyorum. Ormanı planlamanın, ister odun üretimi için olsun, ister biyoçeşitliliği korumak için olsun biyopolitik müdahaleler olduğunu iddia ediyorum.

“Bu vurgu, niçin önemli? İlk olarak, her iki planlama yaklaşımının da nesnellik bir yana, değer yüklü süreçler içerdiğini ortaya koyuyor. Bu müdahalelere içkin belirsizliklere ve deneyselliklere işaret ederek, başka görme biçimlerine imkân tanıyor. Kendi bilimselliğinin politikliğini kabul eden bir planlama ve koruma pratiğini araştırmaya davet ediyor. İkinci olarak, modernist mekânsal planlama geleneğinin insan ve sermaye merkezli başat yönelimine karşı, insandan ibaret olmayan bir dünya tasavvuruna ve bu tasavvura dayanan epistemolojik hareket noktalarına kapı aralıyor. Bu bağlamda ve son olarak, nesnelliğin yerine insandan ibaret olmayan dünyalara karşı sorumluluğu koyuyor.”

— Fatma Önder Özşeker

İÇİNDEKİLER

Sunuş: Dünyaya Orman Denir, Sibel Yardımcı

Fatma ile Planlama Aklını Tartışırken…
Murat Cemal Yalçıntan

Önsöz, Erhan Özşeker

Teşekkür, Fatma Önder Özşeker

1. Ormana Bakmak:
Araştırmanın Dayanakları, Soruları, Yöntemi

2. Modern Doğa Düşüncesi, Planlamacı Akıl
ve Ormanın Yönetimi

3. İklim Değişikliği, Küresel Çevre Söylemi
ve Yeşil Yönetimsellik

4. Türkiye’de Teknik Ormancılığın Doğuşu
ve Temel Yörüngeleri

5. 2000’lerde Türkiye’de Orman:
Neoliberalizm ve Ekosistem

6. Yeni Sorunsallaştırmalar ve Ormanı
(Yeniden) Planlamak

7. Üretim-Biyoçeşitlilik Sarkacında Orman Yönetimi

Ursula K. Le Guin’in Dünyaya Orman Denir kitabı, ormanlarla kaplı Athshe gezegeninin Arz’dan gelenler tarafından kolonileştirilmesini anlatıyor. Arzlıların verdiği isimle bu Yeni Tahiti temizlenip boşaltılmalı, ilkelliği terbiye edilmeli, ormanları Arz’a hammadde sağlamak üzere kesilmeli, yerlileri bu uğurda köleleştirilmeli. Arz’dan gelen askeri gücün komutanı Yüzbaşı Davidson gücünü İnsanoğlu için istismar etmekten hiç çekinmiyor, çünkü ona göre “buraya geldiklerinde hiçbir şey yoktu” (2022: 11). Gerçekten de Davidson Athshe’ye baktığında kayda, kıymete değer bir şey görmüyor: intizamsız, okunaksız bir coğrafya, ağaçların karanlık dolambaçlılığı, sonsuz sayıda yaprak, tembel bir nehir ve yaşamı kıymetsiz yerliler, geyikler, maymunlar, sürüngenler. Oysa Athshe dilinde dünya aynı zamanda orman demek:

Orman, Athshelilerin dünyası. Şöyle de diyebilirdik belki, ormana dünya denir. Sahiden de orman, yalnızca “birkaç ağaç” değil, bir dünyadır; yakın tarihli insan-sonrası ufkun ısrarla vurguladığı “dolanıklığın” (Barad 2007), “birlikte-oluşun” (Haraway 2016) evi: havadan toprağa, topraktan suya, sudan bitki örtüsüne, mantarlardan ağaçlara çeşit çeşit elementin, akışın, maddenin yaşam-ölüm döngüleri içinde birbirine dönüştüğü bir yer. Ve genel kanının aksine, insan-sız bir yer değil. Bugün yerküredeki ormanların büyük çoğunluğu insanlar tarafından uzun zamandır mesken tutulmuş, ekilmiş, biçilmiş, dönüştürülmüş (antropojenik) alanlar. Son iki yüzyıldır da bilimsel-endüstriyel ormancılık bağlamında kereste üretimine yönelik sistematik bir orman amenajmanının [1] hedefi.

Ormanların insanlarla iç içe geçmiş yaşamları, onlarınkiyle iç içe geçmiş tarihleri var. Oysa ormana bakışımız, çoğu zaman Davidson’a da yol gösteren bir tür ikilik içinde şekilleniyor: İnsansız orman ve insanlar için orman. Kalkınma söylemi kadar koruma söylemi de bu iki imgeyi bir araya getiriyor. Ormanın insansız bir boşluk olarak inşası onu insan için kaynak çıkarımına uygun hale getirirken (bkz. Tsing 2005); (son kertede yine insan için) korunması da insansızlaştırılması, insan müdahalesinden, onun üretim ve tüketim döngülerinin çevrede açtığı tahribattan korunması olarak düşünülüyor. Ne var ki doğa-kültür ayrımının yankısını duyduğumuz bu ikili orman imgesi, insan türünün ormanlarla kurduğu binlerce yıllık ilişkinin hakkını vermeye yetmiyor. Bu ilişkinin hakkını verebilmek için onu politikleştirmek ve tarihselleştirmek gerekiyor. Ormanlar doğa-kültür ikiliğinin tarihsiz, hareketsiz kutbu değil.

Scott’un (2020) etraflı çalışması, Alman bilimsel ormancılığının modern aklın ve “devlet gibi görmenin” bir parçası olduğunu ortaya koymuş; Tsing (2005) Endonezya ormanlarında Dayaklarla yürürken tanıklık ettiği topluluk tarihlerinin, toprağa aşinalığın, modern tasnifleri şaşırtan yerli bilme ve kullanım biçimlerinin kapitalist-kalkınmacı proje tarafından okunaksız sınırlara, boşluklara dönüştürüldüğünü göstermişti. Bugün belki ormanın toplumsal tarihi diyebileceğimiz araştırmalar, doğa-toplum ikiliğini çapraz keserken, ormansızlaşma kadar ormanı korumanın da jeopolitik açıdan eşitsiz dağılan yükünü tartışmaya açıyor (örn. Peluso 1991; Langston 1995; Conte 1999, 2017; Sodikoff 2012; Hecht ve diğ. 2014; Tsing 2015). Türkiye’de yürütülen araştırmalara baktığımızda, Cumhuriyet’in “ağaçlandırma davasından” (Özdoğan 2022) “devletin ekolojik aygıtı” olarak orman yangınlarına (Pehlivan 2020), ormanı “işletme” fikrinin neoliberal tezahürlerinden kırsal yoksulluğa (Bozok ve Bozok 2022), ormanla/ormanda yaşamanın kadınca deneyiminden türler arası dayanışmaya (Bozok 2024) pek çok yeni çalışmanın ormanla ilişkiyi tarihselleştirip politikleştirdiğini görüyoruz.

 

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Roman (Yerli)
  • Kitap AdıOrmanı Planlamak
  • Sayfa Sayısı280
  • YazarFatma Önder Özşeker
  • ISBN139786053163213
  • Boyutlar, Kapak, Karton Kapak
  • YayıneviMetis Yayınları / 2024

Yazarın Diğer Kitapları

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Gemi ~ Ümit AktaşGemi

    Gemi

    Ümit Aktaş

    ...Ve işte o esnada, yani Feveran sisler arasında uzaklara doğru sürüklenip giderken, bindiğimiz bot ardında köpüklü dalgalardan bir iz bırakarak hızla kıyıya doğru yaklaşırken, benim de kalbime düştü birkaç sözcük. Yaşadıklarını arzulayan belki, belki de yadsıyan, ama her şeye rağmen içindeki o umutsuzluğu silip atarak: “Hayır! Hiçbir şey sona ermedi daha ve elbette bir çıkış vardır, bir yol üzerinde yürünüp gidecek.

  2. Alışveriş Merkezinde Yaşayan Adam ~ Özgür TaburoğluAlışveriş Merkezinde Yaşayan Adam

    Alışveriş Merkezinde Yaşayan Adam

    Özgür Taburoğlu

    Gözlerini vitrinlerden kendine çeviren bir adamın hikâyesi Kurmaca dışı kitaplarıyla tanınan Özgür Taburoğlu, Alışveriş Merkezinde Yaşayan Adam’la, sosyal bilimlerin üzerine etraflıca kafa yorduğu meselelerini bu...

  3. Neredesin Şelale? – Şelale’nin Bez Bebeği 2 ~ Naşide GökbudakNeredesin Şelale? – Şelale’nin Bez Bebeği 2

    Neredesin Şelale? – Şelale’nin Bez Bebeği 2

    Naşide Gökbudak

    27 Mayıs 1960. Şelâle kendini bilmez bir halde, kucağında bez bebeğiyle köşkünden dışarı çıkar ve bir daha geri dönmez. Onun için bilinmeze doğru bir...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur