Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Soğuk Savaş ve Üniversite
Soğuk Savaş ve Üniversite

Soğuk Savaş ve Üniversite

David Montgomery, Howard Zinn, Immanuel Wallerstein, Ira Katznelson, Laura Nader, Noam Chomsky, Ray Siever, Richard Ohmann

“Soğuk Savaş” Üniversitelerin yapılarını ve akademik disiplinlerin içeriğini yeniden şekillendirdi. Siyasi ve entellektüel hayatın tüm dokularına nüfuz ettiği gibi. Bu kitaptaki makaleler birbirinden çok…

“Soğuk Savaş” Üniversitelerin yapılarını ve akademik disiplinlerin içeriğini yeniden şekillendirdi. Siyasi ve entellektüel hayatın tüm dokularına nüfuz ettiği gibi. Bu kitaptaki makaleler birbirinden çok farklı konuları ele alıyor: fen ve sosyal bilimlerdeki araştırmaların dönüştürülmesi, siyaset teorisyenlerince liberal demokrasinin yeniden tanımlanması, gücün tüm dünyada kullanılmasının verdiği entellektüel kibir ve ulusal hayatta akademik muhaliflerin yolu..
Kitap Naom Chomsky editörlüğünde Ira Katznelson, R. C. Levontin, David Montgomery, Laura Nader, Richard Ohmann, Raymond Siever, Immanuel Wallerstain ve Howard Zinn tarafından kaleme alınmış.

İçindekiler
Editörden
Giriş
Bombaların Gölgesindeki Refah
David Montgomary Soğuk Savaş ve Akademinin Dönüşümü
R. C. Leıoontin
Soğuk Savaş Döneminde Tarih Siyaseti
Hotuard Zinn İngiliz Dili ve Edebiyatı ve Soğuk Savaş
Richard Ohmann Soğuk Savaş’ın Antropolojiye Etkisi
Laura Nader Soğuk Savaş Boyunca Yerbilimleri Araştırmaları
Ray Siever Soğuk Savaş ve Üniversite
Noam Chomsky Soğuk Savaş Dönemi Alan Araştırmalarının Öngörülmeyen Sonuçları
Immanuel Wallerstein Liberalizmin Bekçisi Olarak Siyaset Bilimi
Ira Katznelson

Noam Chomsky
Massachussetts Teknoloji Enstitüsü (MİT) Dilbilim ve Felsefe Bölümü’nde profesör. Amerika Sosyal ve Fen Bilimler Akademisi ve Ulusal Bilimler Akademisi üyesi. Amerika Psikoloji Derneği’nin “Seçkin Bilimsel Katkı ödülü” sahibi. Dilbilim, felsefe, entelektüel tarih, güncel sorunlar, uluslararası ilişkiler ve Amerikan dış politikası konularında çok sayıda yazı yazmış, dersler vermiştir.
Ira Katznelson
Columbia Üniversitesi’nde siyaset bilimi ve tarih profesörü. Son yayınlanan kitapları: Patk of Emancipation: Jews, States, and Citizenship (özgürleşmenin Yolları: Yahudiler, Devletler ve Vatandaşlık) ve Liberalism’s Crooked Circle: Lelters to Adam Michnik (Liberalizmin Çarpık Döngüsü: Adam Michnik’e Mektuplar). Halen İkinci Dünya Savaşı ABD’de liberalizmin oluşumu ve niteliği konulu bir kitap üzerinde çalışmaktadır.
R. C. Lewontin
Harvard Üniversitesi’nde zooloji ve biyoloji profesörü. Kitaplarından bazıları: Biology and Ideology (Biyoloji ve İdeoloji), Not in Our Genes (Genlerimizde Değil) ve Human Diversity (İnsan Çeşitliliği).
David Montgomery
Yale Üniversitesi tarih profesörü.
La ura Nader
1960 Yılından beri California Üniversitesi (Berkeley) antropoloji profesörü. Kitapları: Harmony Ideology: Justice and Contro! in a Zapotec Mountain Village (Uyum İdeolojisi: Bir Zapotec Dağ Köyünde Adalet ve Kontrol), Essays in Controlling Processes (Kontrol Süreçleri Üzerine Denemeler), Naked Science: Anthropologica! Inquiry into Boundaries, Poıoer and Knowledge (Çıplak Bilim: Sınırlar, Güç ve Bilgi Üzerine Antropolojik Araştırmalar) ve Energy Choices in a Democratic Society (Demokratik Bir Toplumda Enerji Tercihleri). Amerikan Sosyal ve Fen Bilimler Akademisi üyesidir ve 1995 yılında Hukuk ve Toplum Demeği tarafından Kalven ödülü ile ödüllendirilmiştir.
Richard Ohmann
Wesleyan Üniversitesi, İngiliz Dili ve Edebiyatı profesörü. Kitapları: English in America (Amerika’da İngilizce), Selling Cultures: Magazines, Markets and Ciass at the Turn of the Century (Kültürleri Pazarlamak: Yüzyıl Başında Dergiler, Piyasalar ve Sınıf), Making and Selling Culture (editör) (Kültürlerin Oluşumu ve Pazarlanması).
Raymond Siever
Harvard Üniversitesi’nden emekli jeoloji profesörü. Sand (Kum), Sand and Sandstone (Kum ve Kumtaşı) ve Understanding Earth (Yerküreyi Anlamak) kitapları arasındadır. Jeoloji, jeokimya ve oşinografi konularında yüzden fazla makalesi vardır.
Immanuel VVallerstein
Binghampton Üniversitesi, Fernand Braudel İktisat, Tarihsel Sistemler ve Medeniyetler Araştırma Merkezi Müdürü. Paris’teki Ecoles des Haııtes Etudes en Sciences Sociales’te öğretim üyesi. Çok sayıdaki kitaplarından birkaçı: The Modern World  System (Çağdaş Dünya  Sistem), The Capitalist WortdEconomy (Kapitalist Dünya  Ekonomi), Historical Capitalism (Tarihsel Kapitalzim) ve After Liberalism (Liberalizmden Sonra)
Howard Zinn
Boston Üniversitesi’nden emekli tarih profesörü. A People’s History of the United States (Birleşik Devletler Halkının Tarihi), A People’s History of the United States: The Wall Charts (Birleşik Devletler Halkının Tarihi: Duvar İlanları) adlı kitapların ve You Can’t be Neutral on a Moving Train (Hareket Halindeki Bir Trende Vitesi Boşa Alamazsınız) adlı bir hatıratın yazarıdır.

Editör’den
Soğuk Savaş’ın, bu yüzyılın ikinci yarısının büyük kısmında hayatımızın en önemli gerçeği olduğunda tarihçiler hemfikirler. Soğuk Savaş, siyasetimize egemen oldu, ekonomimizi dönüştürdü ve tüm dünyada insanların hayatlarına çok büyük bir etki yaptı. Tarihe bakışımızdan, kültüre ve başka ülkelerin toplumlarına yaklaşımımıza kadar bir dizi önemli sahada bakış açılarımızı da radikal biçimde değiştirdi. Ancak Soğuk Savaş’ın entellektüel hayat üzerindeki etkisi konusunda şimdiye kadar kapsamlı bir çalışma yapılmadı. Üniversiteler, Soğuk Savaş gerilimlerinden, McCarthy dönemi ve sonrasının personel politikalarından, devletin belirli araştırma projelerine desteğinden nasıl etkilenmişti? Ve bizzat bilimsel disiplinler bundan nasıl etkilenmişti?
Bizi elinizdeki proje üzerinde çalışmaya iten, işte bu sorular oldu. Başlangıçta, konu ile ilgili çok zengin bir bibliyografya bulacağımızı umuyorduk. Ancak McCarthy dönemindeki soruşturmaların üniversiteler üzerindeki etkileri konusundaki mükemmel çalışmaların dışında bu konuda çok az şey yazılmış olduğunu görmek bizi şaşırttı. Soğuk Savaş döneminde devletin bilimsel çalışmaları finanse etmesinin, bilgiyi elde etmede nasıl belirleyici ve değiştirici olduğu konusu da dahil çok geniş bir alanda en temel istatistiki veriler bile yoktu. Kuşkusuz, döneme ait kişisel hatıralar uzun zamandır anlahlıyordu ama üniversiteler henüz bir tarih tezi oluşturacak temel verileri toplamaktan ve görüş alışverişini teşvik etmekten uzaktı. O halde vakti çoktan gelmiş geçmiş bu tartışma nasıl başlatılacaktı?
The Nevv Press Yayınevi, çeşitli üniversitelerde son birkaç yıldır bu sorular üzerinde bir dizi tartışma başlattı. Farklı disiplinlerden bilim adamları ile görüşmemiz sonucunda, kaynak eksikliği yüzünden araştırmaya dayaü, geleneksel anlamda bir tarih çalışması yapmanın şu an için imkansız olduğu ortaya çıktı. Bunun yerine, ülkenin en seçkin bazı bilim adamlarının Soğuk Savaş’ın kendi entellektüel ve mesleki yaşamlarına etkileri konusundaki otobiyografik anlatımlarının çok daha yararlı olacağı sonucuna vardık. Gerçekten, bu seminerlerin en çarpıcı sonuçlarından biri de, belirli bir üniversiteden bir grup bilim adamının bu hayati konuları tartışmak üzere, fiilen bir masa etrafında ilk kez toplandıklarına ilişkin ulaştıkları konsensüs idi.
Elinizdeki kitap, bu tartışmaların sonucunda oluştu. Kitabın amacı, Soğuk Savaş’ın çeşitli disiplinler üzerindeki etkileri konusundaki kişisel (ve kimi durumlarda da sübjektif) anlatımları biraraya getirmek. Yazarlardan ikisi (Ira Katznelson ve Immanuel Wallerstein), kendi alanlarındaki anahtar nitelikteki belgeler üzerine yoğunlaşmayı tercih etti. Diğerleri ise, hem kendi öğrencilik günlerini hem de mesleklerinde bir yer işgal etmeye başladıkları müteakip Soğuk Savaş yıllarım bizlerle paylaşan daha genel yazılar yazmayı tercih ettiler.
Bu yüzden bu kitap, birbirinden tamamen farklı makalelerden oluştu. Üslup veya içeriklerin benzer olması için yazarlara herhangi bir telkinde bulunulmadı. Bu önemli yıllara ilişkin anlatımlarının gelecekteki tartışmaların parametrelerini de belirlemeye başlayacağı umuduyla yazarlar, kendilerini en rahat hissettikleri üslupta yazmaya teşvik edildi.
Elinizdeki kitap, konunun çeşitli boyutlarını ele alacak bir dizi kitabın ilkidir. Amerikan askeri ve istihbarat örgütlerinin Amerikan üniversiteleri üzerindeki etkisi konusuna odaklanan Christopher Simpson’un editörlüğündeki ikinci kitap, bundan kısa bir süre sonra yayınlanacaktır. Daha sonraki kitaplar, devletin bu konudaki harcamalarının bilimsel araştırmaların istikametine etkisini daha ayrıntılı olarak ele alacak ve bu can alıcı yıllarda Avrupa’daki ve başka yerlerdeki paralel gelişmeleri inceleyecektir.
Arkadan geleceklerle birlikte bu kitap, yeni bir bilim adamları kuşağını, söz konusu dönemin tarihi için hala ihtiyaç duyulan araştırmaları yapmaya teşvik edecektir. Umuyoruz ki bu ilk kitap, Soğuk Savaş yıllarını yaşayanlara ve o dönemi yaşamamış şanslı insanlara, zamanın egemen entellektüel iklimi ve bizim bizatihi düşünüş biçimimizde sebep olduğu (çoğu zaman gözden kaçan ve incelenmeyen) değişim hakkında bir fikir verecektir.

Andre Schiffrin

David Montgomery
Giriş
Bombaların Gölgesindeki Refah

1946 yılının Mayıs ayının son günlerinde Philip Morrison ve Los Alamos Bilim Adamları Birliği’nin diğer üyeleri, Amerikan kamuoyunu atom bombasının mahiyeti ve atom enerjisini sivil ve uluslararası denetim altına almanın önemi konularında aydınlatmayı amaçlayan bir dizi radyo programı hazırladılar. Arkadaşları Louis Slotin, birkaç hafta sonra Bikini Attol’da patlatılacak yeni bir bombanın montajı için gerekli bir deney sırasında plütonyumun parçalarını birleştirirken ölümcül bir radyasyon dozuna maruz kaldığından bu bilim adamlarının radyo programı projesi daha bir aciliyet kazanıyordu.
Manhattan Projesi için müsadere edilen eski bir okul binası olan Fuller Lodge’daki iki oda, KRS İstasyonu’nun stüdyo ve kontrol odası işlevini görüyordu. Radyodaki konuşmalarında bu bilim adamları, sadece geçen Eylül ayında yayınlanmış olan Atomic Energy for Military Purposes (Askeri Amaçlı Atom Enerjisi) adlı resmi raporda da verilmiş atom bombası üretimi ile ilgili bilgileri değil, aynı zamanda sözkonusu raporda bahsedilmemiş olması dikkate değer olan Hiroşima ve Nagasaki’deki insanlar üzerindeki tahribatı da detaylı olarak ortaya koydular. Gözlemleri arasında, Bikini Attol’da gerçekleştirilmesi planlanmış patlamalar çerçevesinde 98 savaş gemisi üzerinde yapılacak deneylerin planlarına da belli belirsiz atıflar yer alıyordu. İlk atom bombalarının yaratılmasına katkıda bulunmuş bu adamlar, kendi yaratıkları olan bu bombadan dünyanın geleceğini korumak için gerekli siyasi kararları, ancak aydınlatılmış bir yurttaş kitlesinin verebileceğine inanıyorlardı.
Bilebildiğim kadarıyla Los Alamos’un dışında hiç kimse de bu yayınları duymadı. Mevcut bir tek özel radyo istasyonu bile konuyu ele almadı. Hepsini dinledim, zira ben KRS İstasyonu tarafından stüdyolarına bitişik odadaki kontrolleri yapmakla görevlendirilen askerdim ve ülkedeki diğer istasyonlarda yayınlanmasını umdukları transkripsiyonları kesiyordum. Sahip oldukları bilgileri, tehlike altındaki dünyaya beyhude tebliğ ermeye çalışan bu ciddi bilim adamları ile böylece karşılaşmam, benim Soğuk Savaş ile tanışmamdı.
Soğuk Savaş, üniversitelerin yapılarını ve akademik disiplinlerin içeriğini yeniden şekillendirdi. Siyasi ve entellektüel hayatın tüm dokularına nüfuz ettiği gibi. Bu kitaptaki makaleler, birbirinden çok farklı konuları ele alıyor: Fen ve sosyal bilimlerdeki araştırmaların dönüştürülmesi, siyaset teorisyenlerince liberal demokrasinin yeniden tanımlanması, gücün tüm dünyada kullanılmasının verdiği entellektüel kibir ve ulusal hayatta akademik muhaliflerin rolü. Benim buradaki kendi katkım, akademinin kendisinden çok üniversitelerin iş gördüğü ulusal siyasi ve ekonomik atmosferle ilgili olacaktır. Bunu tercih ettim, zira hem bir asker, Öğrenci, sendika eylemcisi ve bir tarihçi olarak sahip olduğum yarım yüzyıllık hayat tecrübemde, 1960’lara kadar herhangi bir üniversitede bulunmak yer almadı; ayrıca Soğuk Savaş’ın entellektüel hayatı dönüştürmesi akademik bağlam ile sınırlı da değildi.
Tepe
Los Alamos’taki kontrol kulübesine bir dizi şans eseri gelişme sonucu varmıştım. Yaşım genç olduğu için İkinci Dünya Savaşı’nda askere son çağrılan Amerikalılardandım. Gerçekte askere resmen kaydım Mart 1946’da yapıldı. Winston Churchill’in Başkan Truman’ın onaylayan bakışları altında Fulton’da (Missouri) yaptığı “Komünist Beşinci Kolların” (casusların, vatan hainlerinin) “medeniyete yönelttiği artan meydan okuyuş ve tehlikeyi” bertaraf ermek amacıyla bir Anglo Amerikan ittifakı çağrısında bulunduğu konuşmasından bir hafta sonraydı bu. Churchill’in mesajı her ne kadar kamuoyunda geniş tartışmalara yol açmışsa da benim de mensubu bulunduğum ordu bu mesaja tabi olmakta vakit kaybetmedi. Alman savaş esirlerinin Camp Lee’de (Virginia) hala çalıştırılmalarına ve terhis edilmeyi bekleyen savaş gazilerinin disiplini gevşek tutmalarına rağmen acemilere verilen bilgi ve eğitim kursları hemen komünizm tehlikesine odaklandı. Ve çavuşlar, üzerlerinde kasatura ile delme talimi yaptığımız Alman üniforması taşıyan maketlerin aslında Ruslar olduğuna bizi temin ettiler.
Ancak askere alınanların çoğunun kafası başka şeylerle meşguldü. Swarthmore Koleji’nde hızlandırılmış birinci sınıftayken oda arkadaşım, o okula tarihinde iik kez kabul edilmiş zenci öğrencilerdendi. Askere alındıktan sonra onunla ancak Camp Lee’deki beyaz askerleri siyahlardan ayıran tel çitte konuşabiliyordum. 1946’nın ilk altı ayında en azından beş zenci savaş gazisi hayatını kaybetmiş, Columbia’nın (Tennesee) Mink Slide mahallesinde ulusal muhafızlar tarafından zenci gazilere, evlerine ve işyerlerine bir tecavüz vuku bulmuş ve Ağustos bitme…

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur