Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Söz Sizde Bay Brown
Söz Sizde Bay Brown

Söz Sizde Bay Brown

Anthony Giddens

Sosyal demokrasi kan kaybetmeye devam ediyor. Milliyetçi akımlar palazlanıyor, popülizm dünyanın dört bir yanında güçlenerek solun hareket alanını kısıtlıyor. Genişleyen piyasalar ile sosyal politikalar…

Sosyal demokrasi kan kaybetmeye devam ediyor. Milliyetçi akımlar palazlanıyor, popülizm dünyanın dört bir yanında güçlenerek solun hareket alanını kısıtlıyor. Genişleyen piyasalar ile sosyal politikalar arasındaki sürtüşme ve gerilim arttıkça, bir zamanlar solun aşırı uçlarına alternatif olarak sunulan, piyasayla iyi geçineceği düşünülen sosyal demokrasi Avrupa’da bile giderek büyüyen bir hayal kırıklığına dönüşüyor.

Peki, bu durumu tersine çevirmek mümkün mü? Mümkünse nasıl bir yol izlemek gerekiyor? Değişen bir dünyada sosyal demokrasiye yer var mı? Günün sorunlarında ve kendi iç çekişmelerinde boğulmayan, geleceği de vizyonuna dâhil eden bir siyaset anlayışı nasıl yerleştirilebilir?
Çağımızın en önemli sosyologlarından Anthony Giddens, siyasetçi yanını gözler önüne serdiği bu çalışmasında, sosyal bilimlerdeki engin bilgisini de kullanarak bu sorulara sağduyulu ve olumlu bir yanıt veriyor. Parlak ve keskin çözümleme becerisiyle iklim değişikliği meselesinden yeni kitlesel göçler olgusuna, çokkültürcülükten devletin piyasalar karşısındaki tutumuna uzanan geniş bir yelpazede birçok meseleyi ele alıyor. Çağımızın karmaşık ve çetrefil sorunlarını gözeten, toplumsal hareketleri hesaba katan, gelecek bilinciyle hareket eden ortayolcu, “gelecekle sözleşme” adını verdiği adil bir sosyal demokrasi programının taslağını sunuyor.

İçindekiler
Teşekkür 11
Önsöz 13
Giriş 19
1
On Yıl Sonra: İşçi Partisi’nin Başarısı ve
Başarısızlığı
36
1. Yeni Demokratlar 38
2. Yeni İşçi Partisi’nin Siyasi Programı 42
3. Yolunda Giden Ne, Aksayan Ne? 46
2
Rakipler: Bir Köşede Brown, Diğer Köşede Cameron 57
1. Gordon Brown’ın Siyasi Görünümü 60
2. David Cameron ve “Yeni Tory Partisi” 65
3. Peki ya Bay Campbell? 70
4. Kısa Bir Değerlendirme 72
3
Sürekli Değişen Dünya: Nasıl Karşılık Verilmeli? 77
1. Küreselleşme: Nedir? 77
2. 1997 Yılından Sonra Yaşanan Değişim 82
3. Yeni Demokratların Ötesinde 89
4. Eski İşçi Partisi’ne Dönüş Yok 91
4
Kamu Hizmetleri: İnsanı İlk Sıraya Koymak 99
1. Devlet Ne İçin Var? 100
2. Kamu Hizmetlerinde Kamusal Olan Nedir? 102
3. Kamu Hizmetlerinde Reform 107
4. Finansman Krizi mi? 113
5. Eğitimde Söz Hakkı ve Seçme Özgürlüğü 115
6. Kullanıcı Ücreti: Neden Genişletilmelidir? 120
7. İmparatorluk Geri Dönüyor: NHS’nin Kaderi 123
5
Daha Eşit Bir Topluma Sahip Olabiliriz 132
1. Sosyal Demokratlar Neden Piyasa Dostu Olmalı? 133
2. Kurumsal Sorumluluk Gerçekleşmeli 137
3. Vergi: Daha Fazla Ödemeli miyiz? 142
4. Yeni Bir Eşitlikçiliğe Doğru 147
6
Yaşam Tarzlarını Değiştirme: Yeni Bir Gündem 167
1. Negatif Refahtan Pozitif Refaha 168
2. İki Örnek: Engellilik ve Yaşlanma 172
3. Yaşam Tarzı ve Sağlık 177
4. İklim Değişikliği, Yaşam Tarzı Değişikliği 183
5. Bedavacılık İkilemi 186
6. İklim Değişikliği ve Yurttaşlık 188
7
Çokkültürcülükten Vazgeçmek Yok! 197
1. Göç: Tehlike Çanları mı Çalıyor yoksa Fırsat
Ayağımıza mı Geldi?
199
2. Göçü Kontrol Altına Almak 206
3. Çokkültürcülüğe Övgü 208
4. Britanya Toplumu Bağlamında İslam 214
8
Ada Zihniyetinden Kurtulmak 220
1. Britanyalı Olmak 220
2. Avrupa Sorunu 229
3. Dış Politika 234
9
İlerici Mutabakat Nasıl Sağlanır? 247
1. Pasif ve Aktif Güven 252
2. Güven ve Yeni İşçi Partisi 259
3. İlerici Bir Mutabakat 268
10
İşçi Partisi’nin Gelecekle Sözleşmesi 276
Dizin 285

Teşekkür

Bir kitap yazdığınızda, pek çok insana teşekkür etmeniz gerekir. Elinizdeki çalışma, yayın süreci çok hızlı ilerlemek zorunda olduğundan daha hazırlık aşamasında özellikle Polity Press çalışanlarına çok büyük bir yük olmuştu. Tüm bu zorluklara rağmen azimle çalışmalarından dolayı Emma Hutchinson, Neil de Cort, John Thompson, Gil Motley ve Breffni O’Connor’a minnettar olduğumu söylemek istiyorum. Ayrıca tüm Polity Network ekibine, bilhassa da olağanüstü kabiliyetlerine bir de çalışkanlıklarını ekleyen Olaf Cramme, Sarah Dancy’e çok teşekkür ederim. Kitabımın taslak metni üzerine çalışırken katkılarını eksik etmeyen Annie Bruzzone, Charles Clarke, Victor Phillip Dadaleh, Patrick Diamond, Roger Liddle, John Lloyd, Peter Riddell, James Strachan ve Tony Young’a, kapsamlı değerlendirmeleri ve can alıcı yorumlarından ötürü özel olarak teşekkür etmek isterim. Taslak çalışmamı büyük bir titizlikle okuyan ve notlar alan David Held’e şükran duygularımı sunarım. Kitabımın hazırlanmasında paha biçilmez yardımlarından ötürü Anne de Sayrah, Jean-Francois Drolet, Johanna Juselis ve Sharon Shoclat’a da ayrıca minnettarım. Ne zaman Vkay Khanna’yla karşılaşsak, kitabı tamamlamam konusunda beni teşvik etmişti. Her şeyden önce günün önemli bir kısmında proje üzerinde çalışmam karşısında gösterdiği hoş görü ile üzerimden büyük bir yük alan Alena’ya teşekkür ederim. Elinizdeki çalışmanın taslaklarının bir kısmını, Tobago’daki tatilim sırasında kumsalda dinlenirken yazdım. Evde yaptığım çalışmalarda Sasha ve Oscar bana yarenlik ederken Maria da bilgisayarımda yaşadığım sorunları çözmemde bana destek oldu.

Son olarak Tim Berners-Lee’ye teşekkür etmeden bitirmek istemiyorum. Onunla sadece bir kez, ikimiz de İspanya’da Asturias Prensliği Ödülü’ne layık görüldüğümüzde karşılaştım. World Wide Web’in mucidi olarak tüm hayatımızı dönüştürdü. Açıkçası internetin sağladığı imkânlar olmasaydı, kitabımın bu kadar kapsamlı olacağına ihtimal vermiyorum. Elinizdeki çalışma, son kitabım Europe in the Global Age (Polity, 2006) ile izleksel bir süreklilik arz ediyor. Bu nedenle gerekli gördüğüm durumlarda, bilhassa da rakamlar konusunda bu kitabımdan yararlanmakta tereddüt etmedim. Sayfa 48, 50, 81 ve 194’te sunulan rakamlar, hükümetin Strateji Birimi yayını olan Strategic Audit: Progress and Challenges for the UK, 2005’in izniyle yayımlanmıştır.

Londra, 7 Şubat 2007

Önsöz

1988 yılının Şubat ayıydı. Washington’a gidiyordum. Tony Blair, Cherie Booth ile kabineden bir sürü bakan ve siyasi danışmanın yanı sıra gazeteciler de uçaktaki yerlerini almışlardı. Bill ve Hillary Clinton, Al Gore ve Amerikan kabinesinden bir grupla tanışmak üzere Beyaz Saray yolundaydık. Concorde’da uçuyorduk ki bu benim ilk ve son Concorde uçuşumdu. Bilenler bilir Concorde, bagajlarınızı bulmanız için fazladan üç buçuk saat harcadığınız bir uçaktır. Fırtınayı yararak Washington’a indik. Uçaktan inerken pilot bana, yalnızca aerodinamik olan Concorde’un fırtınanın içinden güvenli bir şekilde geçebildiğini söylemişti. Belki haklıydı ama bu benim için oldukça sarsıntılı bir deneyimdi. Olanca şiddetiyle yağan yağmurun yanı sıra sert esen rüzgârın altında pistte sıraya dizilmiş ve Hollywood filminden fırlamış misali bir sürü siyah limuzin bizi bekliyordu. Sırf bu havada dışarda kalmayalım diye limuzinlere doluştuk. Bizim limuzinde bulunan –üç ya da dört devlet bakanı ve danışmanlardan oluşan– grup, arabaya biner binmez kahkahayı basmıştı. İşçi Partisi o kadar uzun süre iktidar olamamıştı ki bu durum gerçekten garipti. Önümüzde birkaç motosikletli koruma aracı ve siren sesleri eşliğinde son sürat şehre gidiyorduk. Otoyollar, bizim geçişimizi kolaylaştırmak için kapatılmıştı.

Beyaz Saray’da görüşmeler iki gün sürdü. Bir akşam Beyaz Saray’da bir resepsiyona katıldık. Başkanla el sıkışmak için sıramı beklerken önümde Harrison Ford, arkamda ise hoş sohbetiyle Barbra Streisand bulunuyordu. Tokalaşma merasiminin ardından ikiz piyanoda Stevie Wonder ve Elton John ile müziğin keyfine varmıştık.

Açıkçası bu durum, uzunca bir süre hocalık yaptığım Cambridge’te sosyoloji dersi vermekten biraz daha farklıydı. 1990’lı yılların başında, İşçi Partisi’nin politikalarıyla ilgilenmeye başladım. Bundan önce de İşçi Partisi’ni destekliyordum ama bu desteğim bir seçmen ilgisinden öteye geçmemişti. Aslına bakarsanız beni asıl ilgilendiren Gordon Brown’dı. Brown’ın o zamanki danışmanı Geoff Mulgan, sosyal teori üzerine yaptığım çalışmalar hakkında konuşmak için patronuyla görüşmemi istemişti. Modern toplumların değişen doğası, yeni bireycilik biçimleri ve (o dönem nispeten hâlâ yeni bir kavram olan) küreselleşme hakkında keyifli sohbetlerimiz olmuştu.

İşçi Partisi’nin siyasetine yönelik faal ilgim ise Neil Kinnock’un ekonomi danışmanı olan ve benim de ders verdiğim Cambridge İktisat ve Siyaset Fakültesi’nde ders veren John Eatwell aracılığıyla başladı. Bir gün John’a, siyasetin pratik tarafına nasıl dâhil olabileceğimi sormuştum. Kendisi, kısa bir süre önce Londra’da kurulmasına destek olduğu düşünce kuruluşu Kamu Politikası Araştırma Enstitüsü’nün düzenlediği bazı konferanslara ve seminerlere katılmamı önermişti. Enstitü, ilk günler çok önemli isimleri ağırlamıştı ancak Sosyal Adalet Komisyonu’nun raporu üzerine çalışan Patricia Hewitt ve David Miliband’ın benim için önemi biraz daha büyüktü. David, daha sonra Başbakan’ın Politika Birimi’nin başına geçmişti (akabinde bu rolü Geoff Mulgan üstlenecekti); Miliband beni Chequers’a, Tony Blair, Gordon Brown, Hillary Clinton, danışmanları ile Britanya ve Amerikan kabinelerinden birkaç üyenin katıldığı gayriresmî bir haftasonu seminerine davet etti…

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur