Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

İlkel Asiler – 19. ve 20. Yüzyıllarda Toplumsal Hareketin Arkaik Biçimleri Üzerine İncelemeler
İlkel Asiler – 19. ve 20. Yüzyıllarda Toplumsal Hareketin Arkaik Biçimleri Üzerine İncelemeler

İlkel Asiler – 19. ve 20. Yüzyıllarda Toplumsal Hareketin Arkaik Biçimleri Üzerine İncelemeler

Eric J. Hobsbawm, Uygur Kocabaşoğlu

Eric J. Hobsbawm’ın klasikleşmiş eseri İlkel Asiler, köylü isyanlarından binyılcı hareketlere, mafia‘ya, İspanyol anarşizminin isyancılığı ile köylü tasavvurlarına, İtalyan fasci‘leri ile komünist hareketin ilişkisine,…

Eric J. Hobsbawm’ın klasikleşmiş eseri İlkel Asiler, köylü isyanlarından binyılcı hareketlere, mafia‘ya, İspanyol anarşizminin isyancılığı ile köylü tasavvurlarına, İtalyan fasci‘leri ile komünist hareketin ilişkisine, şehirlerde güruhların ayaklanmalarına ve 20. yüzyılın komünist işçi kalkışmalarına bakarak isyanın, eşkıyalığın tarihini ele alıyor. Avrupa’da eşkıyalığın, isyanın, ayaklanmanın siyasal hareketlerle nasıl buluştuğuna; dinsel inançların siyasal bilinçte nasıl akıp yaşadığına odaklanıyor. İlkel ile modern arasında varlığını sürdüren, dönüşse de yok olmayan bir direniş şeklinin hikâyesini anlatıyor; kan ve gözyaşı kadar efsane, iman ve ısrarın asi hikâyesini…

Güruh yoksuldu; “onlar” zengindi; hayat temelde yoksullar için adil değildi.
Güruhun tutumunun temeli, sayısız sokak baladında görülebilecek olan bu tür şeylerdi:

Ben hapiste bir tutukluyum
Çünkü yeterince param yok
Altından bir anahtarla
Açılmayacak kapı yok.

Londra’da ya da Sevilla’da, soyguncuların ve haydutların anarşist ayaklanmasının idealleştirilmesinde her zaman büyük bir lord ya da devletle sorun yaşayan, her zaman ihanet gören, her zaman intikamını alan yasa dışı insanlar vardır.

E. J. HOBSBAWM

***

ERIC J. HOBSBAWM 1917’de İskenderiye’de doğdu. Çocukluğunu Viyana, Berlin ve Londra’da geçirdi. Üniversite eğitimini Cambridge Üniversitesi’nde tamamladı. İtalya, Amerika, İngiltere ve Güney Amerika’da çeşitli üniversitelerde dersler verdi. İngiltere Komünist Partisi Tarihçiler Grubu üyesiydi. 1956’da partiden ayrılan diğer üyelerden farklı olarak 1991 yılına kadar parti üyeliği devam etti. Kitapları İtalyanca, İspanyolca, Almanca, Çekçe, Macarca ve Arapça olarak da yayınlandı. E.J. Hobsbawm’ın Türkçe’ye çevrilmiş eserleri şunlardır: Bandits, Harmondworth: Penguin Books, 1972 [Sosyal İsyancılar, çev. Necati Doğru, Sarmal Yayınları, 1995]; The Age of Revolution 1789-1848, New York: New American Library, 1962 [Devrim Çağı 1789-1848, çev. Bahadır Sina Şener, Dost Yayınları, 1998]; The Age of Capital, 1848- 1875,New York: A Meridian Book, 1979 [Sermaye Çağı 1848-1875, çev. Bahadır Sina Şener, Dost Yayınları, 1998]; The Age of Empire 1875-1914, Londra: Abacus, 1995 [İmparatorluk Çağı 1875-1914, çev. Vedat Aslan, Dost Yayınları, 1999]; Industry and Empire: From 1750 to The Present Day, Harmondsworth, England: Penguin, 1969 [Sanayi ve İmparatorluk, çev. Abdullah Ersoy, Dost Yayınları, 1998]; Uncommon People: Resistance, Rebellion and Jazz, New York: New Press – Norton, 1998 [Sıradışı İnsan: Direniş, İsyan ve Caz, çev. Işıtan Gündüz, Bulut Yayınları, 2002]; Nations and Nationalism since 1780: Programme, Myth, Reality, Cambridge University Press, 1992 [1780’den Günümüze Milletler ve Milliyetçilik Program, Mit, Gerçeklik, çev. Osman Akınhay, Ayrıntı Yayınları, 1995]; Revolutionaries: Contemporary Essays, New York: Pantheon Books, 1973 [Devrimciler, çev. Hatice Pınar Şenoğuz, Agora Kitaplığı, 2006]; On History, New York: New Press – Norton, 1997 [Tarih Üzerine, çev. Osman Akınhay, Bilim ve Sanat Yayınları, 1999]; Age of Extremes: The Short Twentieth Century, 1914-1991, London: Abacus, 1995 [Aşırılıklar Çağı: Kısa 20. Yüzyıl: 1914-1991, Yavuz Alogan, Sarmal Yayınları, 1996].

İÇİNDEKİLER

Önsöz    7
I GİRİŞ    11
II TOPLUMSAL EŞKIYA    27
III MAFYA    51
IV BİNYILCILIK I: LAZZARETTİ    85
V BİNYILCILIK II:
ENDÜLÜS ANARŞİSTLERİ    107
VI BİNYILCILIK III: SİCİLYA FASCI’Sİ
VE KÖYLÜ KOMÜNİZMİ    131
VII Şehir Güruhu    151
VIII İŞÇİ TARİKATLARI    175
IX TOPLUMSAL HAREKETLERDE RİTÜEL    209
EKLER: KENDİ SESLERİNDEN    241
1. KANUN KAÇAĞI VE EŞKIYA PASQUALE TANTEDDU’DAN BİR MEKTUP    243
2. HAYDUT VARDARELLİ YOKSULLARA YARDIM EDİYOR    247
3. BİR BOURBON HAYDUDU SORGULANIYOR    248
4. DONATO MANDUZIO
SAHTE BİR HAVARİYİ YALANLIYOR    250
5. İYİ TOPLUM    252
6. ŞEHİRLER TARAFINDAN ZEHİRLENMEMİŞ
BİR KÖYLÜ KOMÜNÜ    254
7. KÖYLÜLER HÜKÜMETLERE GÜVENMİYOR    256
8. ÇAR’IN İRADESİ    257
9. AYAKKABICI GIOVANNI LOPEZ’İN SOHBETİ    260
10. KUZEY KAROLİNA,
LORAY GREVİNDEN İKİ GREV VAAZI, 1929    262
11. LINCOLNSHIRELI BİR SENDİKACI: JOSEPH CHAPMAN    264
12. “LOCA ADAMLARI” BİR BİRADERE
TAVSİYEDE BULUNUYOR    265
13. BAZI GİZLİ YEMİNLER    266

ÖNSÖZ

Bu kitabın ele aldığı konuya dair ilgim, bundan yıllar önce ilk kez bana Toskana Lazzarettçileri ve Güney İtalya’nın tarikatçıları hakkında bir şeyler anlatan Romalı Profesör Ambrogio Donini tarafından tahrik edildi. Profesör Max Gluckman, Manchester Üniversitesi’nde Simon Konferansları çerçevesinde bunlar hakkında üç konferans vermem için 1956 yılında davet edilmemi sağladı ve bu konuyu onunla ve aralarında Dr. Peter Worsley ve Profesör Norman Cohn gibi Binyılcı hareketler konusunda uzman olan kişilerin de bulunduğu bir grup antropolog, tarihçi, iktisatçı ve siyaset bilimciyle tartışma şansım oldu. Mevcut kitap bu konferansların geliştirilmiş şeklidir ama söz konusu konferanslarda ele almaya niyet ettiğim lâkin başaramadığım ek bölümleri de içermektedir. Manchester Üniversitesi’ne ve özellikle teşviki olmasaydı bu kitabın kesinlikle yazılamayacak olduğu Profesör Gluckman’a minnettarım.

Beyinlerinden yararlandıklarım tek tek zikredilemeyecek kadar çok fazladır. Zorunlu olduğu durumlarda dipnotlarda bunu yapmaya çalıştım. British Museum, Cambridge Üniversitesi, Britanya Siyaset Bilimi Kütüphanesi, Londra Kütüphanesi, Milan Feltrinelli Kütüphanesi, Granada Üniversite Kütüphanesi, Amsterdam, Uluslararası Toplumsal Tarih Enstitüsü, Roma Giustino Fortunato Kütüphanesi ve İspanya’da Cadiz ve İtalya Cosenza’da Belediye Kütüphaneleri’nin çalışanlarına, yabancı bir araştırmacıya göstermiş oldukları nezaketten dolayı teşekkür etmek isterim.

Bunun gibi bir konu yalnızca belgelerden araştırılamaz. Ne kadar yetersiz de olsa halkla ve tarihçinin hakkında yazdığı yerlerle kişisel temas kurması, Britanya üniversite hocasının normal hayatından çok uzak olan sorunları anlayabilmesi için zorunludur. İlkel toplumsal isyanın klasik çalışması olan Euclides da Cunha’nm Rebellion in the Backlands’ını (Arka Bölgelerdeki İsyan) okuyan herkes, bu büyük eserin, yazarın Brezilyalı dağlılarla ve onların dünyalarıyla ilgili ilk elden bilgilere ve ‘seziş’lere neler borçlu olduğunu bilir. Bu kitaptaki insanları ve yerleri anlamada başarılı olup olamadığımı bilemem. Ama eğer olamadıysam, kabahat, çoğu kez kasıtsız olarak bana bir şeyler öğretmeye çalışan çok sayıdaki erkek ve kadında değildir. Yapabilecek olsam bile onların adlarını sıralamak tuhaf olurdu. Bununla birlikte özel olarak teşekkür etmek istediklerim, bilhassa Sicilya, Piana degli Albanesi milletvekili ve belediye başkanı Saygıdeğer Michele Sala; belediye başkanı ve Baylar köylü Luigi Spadoforo, ayakkabıcı Giovanni Lopez, Calabria Fiore’de San Giovanni kasabasının Floralı Manastır Reisi Joachim; eskiden köylü olan şimdi Calabria, Cosenza vilayetinde Komünist Parti’nin örgütçüsü Bayan Rita Pisano; yetiştirici Bay Francesco Sticozzi ve Apulia, San Nicandro’nun veteriner cerrahı Dr. Rafaelle Mascolo ve Endülüs’te bana bilgi veren ama mevcut koşullar altında adlarının gizli kalması daha doğru olanlar. Onların hiçbiri bu kitapta ifade edilen görüşlerden sorumlu değildir ve onların bazıları bu kitabı hiçbiri zaman okumayacakları için şu ya da bu şekilde bunu önemsemeyecek olmaları belki de rahatlatıcıdır.

Sonuç olarak, bu çalışmanın bilimsel bir tarih çalışması olarak yetersizliklerinin bir hayli farkında olduğumu belirtmek isterim. Bölümlerden hiçbiri tüketici ya da kesin değildir. Her ne kadar birincil kaynaklar üzerinde biraz çalışmış ve bir parça alan araştırması yapmış olsam da, her ikisi de kesinlikle yetersizdir ve her uzman, aynen benim gibi, ikincil kaynakları tüketme konusunda bile herhangi bir girişim yapılmadığının şiddetle farkına varacaktır ve daha da yoğun bir şekilde, benim de, atladıklarımın ve yanlışlarımın farkında olduğumu görecektir. Bununla birlikte, tüketici bir bilimselliğin bu kitabın amacı olmadığını da belirtmeliyim.

Bir bölüm, Cambridge Journal VII, 12, 1954’te yayınlanan malzemeyi içerir. Bir başka bölümün malzemesi 1957’de bir radyo konuşmasında kullanılmıştır. Dizin için Mr. P. Thirlby’ye müteşekkirim.

E.J. H.
Birberck Koleji, Temmuz 1958

I

GİRİŞ

Bu çalışma, her biri toplumsal ajitasyonun “ilkel” ya da “arkaik” biçimleri olarak tanımlanabilecek aşağıdaki konulardan oluşmaktadır: Robin Hood türü eşkıyalık, gizli kırsal topluluklar, binyılcı türden çeşitli devrimci köylü hareketleri, sanayi-öncesi kentsel “güruh”lar ve bunların ayaklanmaları, bazı dinsel işçi tarikatları ve de erken emekçi ve devrimci örgütlerde ritüelin kullanımı. Burada tanımlanan türden hareketlerde yer alan insanların tercihen kendi sözcükleriyle düşüncelerini ve varsayımlarını gösteren “örnek-sunuşlar”la, anlattıklarımı destekledim. Esas itibariyle, kapsanan alan Batı ve Güney Avrupa ve özellikle Fransız Devrimi’nden sonraki İtalya’dır. Meraklı okuyucu bu kitabı yalnızca ilginç ve şaşılacak şekilde az bilinen, İngilizce literatürde oldukça dağınık bir şekilde yer alan kimi toplumsal olayların anlatısı olarak okuyabilir. Bununla birlikte, kitabın amacı tasvirî olduğu kadar analitiktir -aslında bu konularda uzman olanların bilmediği konuları içermez- ve bu da dolayısıyla kitabın ne yapmak istediğini açıklar.

Toplumsal hareketlerin tarihi genellikle iki farklı bölüm halinde ele alınır. Anlik ve ortaçağa ilişkin olanlar hakkında bir şeyler biliriz: köle ayaklanmaları, toplumsal sapkınlıklar ve tarikatlar, köylü isyanları ve de benzerleri. Bunlar hakkında bir “tarihe” sahip olduğumuzu söylemek belki de yanıltıcıdır zira geçmişte bunlar geniş ölçüde insanlığın genel öyküsünü vurgulamak için -her ne kadar tarihçiler bunların tarihsel süreçteki önemi hakkında görüş ayrılığına düşmüşler ve bu süreçteki gerçek yerleri hakkında hâlâ tartışıyor olsalar da- bir olaylar dizisi şeklinde ele alınmıştır. Modem zamanlar söz konusu olduğunda bu tür ajitasyonlar, kapitalizm öncesi ya da yeterince kapitalist olmayan toplumlarla ilgilenmek durumunda olan antropologlar dışında, basit olarak, “öncüller” ya da tuhaf kalıntılar olarak ele alınmıştır. Öte yandan “modern” toplumsal hareketler, yani 18. yüzyıl sonlarından itibaren Batı Avrupa’dakiler, ve daha sonraki dönemlerde dünyanın giderek büyük kesimlerinde görülenler, normal olarak uzun süredir yerleşmiş, makul ve tutarlı bir plana göre ele alınmışlardır. Bilinen nedenlerle tarihçiler işçi ve sosyalist hareketler üzerinde yoğunlaşmış ve bu tür diğer hareketler sosyalist bir çerçeveye yerleştirilmiştir. Bunlar genel olarak “ilkel” aşamalarında -kalfaların dernekleri ve Luddculuk, Radikalizm, Jakobenlik ve Ütopyacı Sosyalizm- ve sonunda ülkeden ülkeye değişiklik gösteren ama hatırı sayılır genel bir uygulaması bulunan modern bir kalıba doğru evrimleşen hareketler olarak görülmüştür. Böylece işçi hareketleri belirli sendikal ve kooperatif örgütlenmeler, kitle partileri gibi belirli türden siyasal örgütlenmeler ve Sekülarist Sosyalizm gibi belirli program ve ideoloji biçimleri geliştirmiştir.

Bu kitabın konusu her iki kategoriye de girmez. İlk bakışta birinci bölüme ait gibi görünürler. Her halükârda hiç kimse, Vardarelli ve Mafya gibi oluşumlar ya da Orta Çağlar Avrupası’ndaki Binyılcı hareketler karşısında şaşırmaz. Ancak bunlar hakkında önemli olan şey, Orta Çağlar’da değil, 19. ve 20. yüzyıllarda yer almış olmalarıdır ve gerçekten de son 150 yıl, metinde ele alındığı nedenlerle, bunları anormal derecede büyük miktarlarda üretmiştir. Bunlar, her ne kadar eski tarihçiler, kısmen rasyonalist ve “modernist” ve kısmen göstermeyi umduğum gibi, bu tür hareketlerin siyasal bağlantıları, nitelikleri çoğu kez belirsiz, anlaşılmaz ya da hatta görünüşte “muhafazakâr” olduğu için, ve kısmen de tarihçiler esas itibariyle şehirli ve eğitimli olduklarından, yakın zamanlara kadar kendilerine benzemeyen insanları anlama konusunda yeterli çabayı göstermedikleri için, çoğunlukla böyle davranma eğiliminde olmuş olsalar da, yalnızca marjinal ya da önemsiz olgular olarak görmezden gelinemez. Zira, Carbonaro tipindeki ritüel kardeşlikler (brotherhoodsuhuvvet) saklı tutulursa, bu kitapta incelenen tüm olgular -çoğu kez okuma-yazma bilmedikleri için- kendi arkadaşları dışında adlarını -o da çoğu kez takma adlarını- nadir olarak başkalarının bildiği, pek çoğu kitap okuyup yazmamış, ve kendilerini ifade ettiklerinde de normal olarak meramını anlatmaktan aciz insanların dünyasına aittir. Üstelik onlar, dünya hakkındaki beklentilerini ifade etmede henüz belirli bir dil bulamamış ya da henüz bulmaya başlamış, siyasal – öncesi (pre-political) insanlardır. Her ne kadar onların hareketleri, modern standartlara göre, böylelikle pek çok açıdan kör ve el yordamıyla olsa da ne önemsiz ne de marjinaldir. Bu kitabın ilgilendiği erkek ve kadınlar bugün bile belki de pek çok ülkede büyük çoğunluğu oluşturmaktadır ve onların siyasal bilinç edinmeleri, yüzyılımızı tarihteki en devrimci yüzyıl yapmıştır. Bu nedenle onların hareketlerinin incelenmesi yalnızca meraklı ya da ilginç, ya da insanın kaderiyle ilgilenenler için tahrik edici değil, fakat ayrıca pratik öneme sahiptir.

Bu kitabın ilgilendiği erkek ve kadınlar, arkasında dört nesillik sendikacılık bulunan, Tynesidelı bir mühendis gi

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Milletler ve Milliyetçilik; 1780’den Günümüze Program, Mit, Gerçeklik ~ Eric J. HobsbawmMilletler ve Milliyetçilik; 1780’den Günümüze Program, Mit, Gerçeklik

    Milletler ve Milliyetçilik; 1780’den Günümüze Program, Mit, Gerçeklik

    Eric J. Hobsbawm

    On dokuzuncu ve yirminci yüzyıl tarihi denince akla gelen ilk isimlerden biri olan E.J. Hobsbawn, Milletler ve Milliyetçilik´te, milletin icadını, tam da yok olmaya...

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur