Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Japon Peri Masalları
Japon Peri Masalları

Japon Peri Masalları

Yei Theodora Ozaki

“Kapağın açılmasıyla birlikte kutudan korkunç iblisler fırlamış, canını almaya niyetlenmiş gibi bir anda etrafını sarmışlardı! Yaşlı kadın, az önce açmaya pek hevesli olduğu bu…

“Kapağın açılmasıyla birlikte kutudan korkunç iblisler fırlamış, canını almaya niyetlenmiş gibi bir anda etrafını sarmışlardı! Yaşlı kadın, az önce açmaya pek hevesli olduğu bu kutudan çıkan yaratıklar kadar ürkütücü şeyleri kâbuslarında bile görmemişti.”

Yei Theodora Ozaki, Japon halk masallarını derleyip İngilizceye çevirerek Japon kültürünün Batı’da tanınmasında en az Lafcadio Hearn kadar etkili olmuş bir isim. Ozaki’nin en ünlü eseri Japon Peri Masalları ise bu kapsamda Batı dillerine çevrilmiş en detaylı derlemelerden biri.

Cesur bir savaşçıyı eğlendiren Japon balığı dansçıları, şans getiren sihirli bir ejderha, denizin altındaki bir şehre yapılan gizemli bir yolculuk, devlere karşı kasabasını korumaya çalışan bir çocuk ve gulyabanilerin, cinlerin, deniz krallarının, sihirli kuşların olduğu birçok Japon efsanesi bu kitapta kendine yer buluyor.

İçindekiler
Önsöz ………………………………………………………………….11
Bir Çuval Pirinç Efendi………………………………………….13
Dili Kesilen Serçe ………………………………………………….22
Balıkçı Delikanlı Uraşima Taro’nun Öyküsü ……………..33
Yaşlı Çiftçi ve Porsuk……………………………………………..49
(Güneyi Gösteren Araba) Şinanşa…………………………… 59
Altın Çocuk Kintaro’nun Maceraları………………………..64
Prenses Hase’nin Hikâyesi………………………………………76
Ölmek İstemeyen Adamın Hikâyesi…………………………89
Bambu Kesici ve Ay Çocuk …………………………………….99
Matsuyama’nın Aynası …………………………………………120
Adaçigahara’nın Cini……………………………………………138
Akıllı Maymun ve Yabandomuzu …………………………..146
Mutlu Avcı ve Becerikli Balıkçı……………………………..150
Kurumuş Ağaçlara Çiçek Açtıran İhtiyar………………..171
Denizanası ve Maymun………………………………………..183
Maymun ve Yengecin Kavgası ……………………………….197
Beyaz Tavşan ve Timsahlar……………………………………208
Prens Yamato Take’nin Hikâyesi ……………………………218
Momotaro ya da Şeftali Çocuğun Hikâyesi……………..236
Raşomondaki Dev ……………………………………………….253
Yaşlı Adam Yağ Bezesinden Nasıl Kurtuldu? …………..263
İmparatoriçe Cokva ve Beş Renkli Taşlar………………..272

Önsöz

Bu Japon masalları koleksiyonu, Bay Andrew Lang’in bana bir arkadaşım aracılığıyla dolaylı yoldan sunduğu bir önerinin sonucu olarak ortaya çıktı. Çeviriler, masalların Sadanami Sancin tarafından yazılmış modern versiyonlarından yapıldı. Hikâyeler kelimesi kelimesine çevrilmedi ve her ne kadar Japonların anlattıkları olaylar ve kullandıkları antika ifadeler korunmuş olsa da, masallar halk bilimi öğrencilerinden çok Batılı genç okuyucuya hitap edecek şekilde aktarıldı. Bana çevirilerde yardımcı olan Bay Y. Yasuoka’ya, Bayan Fusa Okamoto’ya, kardeşim Nobumori Ozaki’ye, Dr. Yoşihiro Takaki’ye ve Bayan Kameko Yamao’ya teşekkürü borç bilirim. “Ölmek İstemeyen Adam” ismini verdiğim hikâye, bundan yüz yıl önce, Şinsui Tamenaga diye biri tarafından yazılmıştır. Hikâyenin ismi “Çosei Furo”, yani “Uzun Ömür”dür. “Bambu Kesici ve Ay Çocuk” ise “Taketari Monogatari” isimli klasik hikâyeden alınmış ve Japonlar tarafından bir masal olarak sınıflandırılmamıştır ki aslında ait olduğu edebi tür budur.

Resimler, Tokyolu bir sanatçı olan Bay Kakuzo Fuciyama tarafından çizilmiştir. Hikâyeleri İngilizce anlatırken, gerekli gördüğüm −bazen de sırf arzu ettiğim− için yerel motiflerden yararlanarak küçük dokunuşlar yapmaya meylettiğim yerler oldu, bir iki durumda da hikâyenin başka versiyonlarında geçen bir olayı anlatıma dahil ettim. İngiliz ya da Amerikalı, genç ya da yaşlı, arkadaşlarım arasında Japonya’nın bu güzel efsanelerini ve peri masallarını hevesle dinleyen insanlar hep oldu. Ben ise anlattıkça bu hikâyelerin hâlâ pek çok kişi tarafından bilinmediğini fark ettim, bu da beni onları Batılı çocuklara anlatmaya teşvik etti.

Y.T.O Tokyo, 1903

Bir Çuval Pirinç Efendi

Epey, epey zaman evvel, Japonya’da herkesin Tavara Toda yani “Bir Çuval Pirinç Efendi” ismiyle bildiği cesur bir savaşçı yaşardı. Gerçek adı Fucivara Hidesato olan bu savaşçının ismini nasıl değiştirdiğine dair çok enteresan bir hikâye anlatılır…

Savaşçı tabiatı gereği boş oturmaya dayanamayan Hidesato, bir gün macera arayışıyla kendini dışarı attı; iki kılıcını kuşanıp kocaman, boyundan büyük yayını eline aldı, ok kılıfını sırtına geçirdi ve yola koyuldu. Güzel Biva Gölü’nün iki kıyısı arasında uzanan Seta-no-Karaşi köprüsüne vardığında henüz fazla yol katetmemişti. Köprüye adımını atmasıyla birlikte tam karşısında, yolunun üzerinde uzanan dev bir ejderha gördü. Ejderhanın gövdesi o kadar iriydi ki büyük bir çam kütüğünü andırıyordu ve tüm köprüyü enlemesine kaplıyordu. Köprünün bir yanındaki parmaklıklara kocaman pençelerinden birini atmış, diğer yanındakilere de kuyruğunu dayamış olan canavar uykuda gibiydi; nefes alıp verdikçe burun deliklerinden ateş ve duman çıkıyordu.

Hidesato, yolunda uzanan bu korkunç yaratığı görünce ister istemez endişelendi; zira ya geri dönmesi ya da ejderhanın üzerine basarak geçmesi gerekiyordu. Gelgelelim o yürekli bir adamdı ve tüm endişesini bir kenara bırakıp korkusuzca ilerlemeye başladı.

Çatır!

Çutur!

Ejderhanın bedenine, kıvrımlarının arasına basarak, arkasına bir defa dahi bakmadan ilerledi. Yalnızca birkaç adım gitmişti ki arkasından birinin ona seslendiğini duydu. Dönüp de korkunç ejderhanın ortadan kaybolduğunu, yerine tuhaf görünümlü bir adamın geldiğini görünce çok şaşırdı. Adam yere doğru eğilmiş, onu oldukça resmi bir tavırla selamlıyordu. Omuzlarının üzerine dökülen kızıl saçlarının üstünde ejderha başı şeklinde bir taç vardı ve turkuaz elbisesi kabuklarla süslenmişti. Hidesato, bu adamın sıradan bir ölümlü olmadığını hemen o an fark etmiş, şaşkınlıkla bu tuhaf karşılaşmanın ne anlama geldiğini düşünüyordu. Ejderha göz açıp kapayana kadar nereye kaybolmuştu? Acaba bu adamın şeklini mi almıştı? Tüm bunların anlamı neydi? Aklını bu düşünceler kurcalarken, köprüdeki adamın yanına kadar gelmişti. Onunla konuşmaya başladı:

“Az önce bana seslenen sen miydin?”

“Evet, bendim,” diye cevap verdi adam. “Senden bir ricam olacak. Bana yardımcı olabilir misin acaba?”

“Elimden gelirse olurum,” diye yanıtladı Hidesato, “ama önce bana kim olduğunu söyle.”

“Ben, Gölün Ejderha Kralıyım. Evim de hemen bu köprünün altındaki suların derinliklerinde.”

“Peki, benden ne istiyorsun?” diye sordu Hidesato.

“Can düşmanım çıyanı öldürmeni istiyorum. Şu ötedeki dağda yaşıyor,” dedi Ejderha Kral ve gölün karşı kıyısındaki yüksek bir tepeyi işaret etti.

“Uzun yıllar bu gölde yaşadım. Çocuklarımla, torunlarımla kalabalık bir aileyiz. Bu korkunç çıyan evimizin yerini öğrendiğinden beri dehşet içinde yaşıyoruz. Her gece gelip aramızdan birini götürüyor. Ailemi kurtarmak için elimden bir şey gelmiyor. Uzun süre böyle giderse çocuklarımı kaybetmekle kalmayıp ben de o canavara kurban gideceğim. Bu yüzden çok dertliyim. Son çare olarak bir insan evladından yardım istemeye karar verdim. Bunun için günlerce, az önce gördüğün korkunç ejderha suretiyle, köprüde bekledim ve gücü kuvveti yerinde, gözü pek bir adamın gelmesini ümit ettim. Ama kim geldiyse beni görür görmez korkup koşa koşa kaçtı. Sen, bana korkmadan bakabilen ilk insansın, bu yüzden çok yiğit biri olduğunu hemen anladım. Yalvarırım acı bana. Yardımcı olacak mısın? Ha? Düşmanım çıyanı öldürecek misin?”

Hidesato hikâyeyi dinledikten sonra Ejderha Kral’ın durumuna çok üzüldü ve ona yardım etmek için elinden geleni seve seve yapacağına söz verdi. Ejderha Kral’a çıyanın nerede yaşadığını sordu, vakit kaybetmeden canavara saldırmak niyetindeydi. Ejderha Kral, canavarın Mikami dağında yaşadığını fakat nasıl olsa her gece belli bir saatte göldeki saraya indiği için o vakte kadar beklemenin daha iyi olacağını söyledi. Bunun üzerine Hidesato, Ejderha Kral’ın köprünün altındaki sarayına buyur edildi. Kulağa tuhaf gelebilir ama Hidesato ev sahibinin arkasından giderken, gölün suları geçebilsinler diye önlerinde ikiye ayrıldı ve suların arasından ilerlerken savaşçının kıyafetlerine bir damla su gelmedi! Gölün altında, beyaz mermerden inşa edilmiş bu saray, Hidesato’nun hayatında gördüğü en güzel şeydi. Denizlerin Kralı’nın okyanusun dibindeki sarayıyla ilgili çok şey duymuştu, bu sarayın tüm çalışanları ve hizmetlileri tuzlu su balıklarıydı fakat şimdi burada, Biva Gölü’nün kalbinde görkemli bir yapıyla karşı karşıyaydı. Burada zarif Japon balıkları, kırmızı sazanlar ve gümüş alabalıklar, Ejderha Kral’ı ve misafirini bekliyorlardı.

Hidesato, önüne serilen zengin sofrayı görünce şaşkına döndü. Tabaklar kristalleşmiş lotus yaprakları ve çiçeklerinden, yemek çubuklarıysa abanozun en nadir türünden

….

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Genç Olmak- 80 Yazardan 80 Öykü 2. Cilt ~ Nursel DuruelGenç Olmak- 80 Yazardan 80 Öykü 2. Cilt

    Genç Olmak- 80 Yazardan 80 Öykü 2. Cilt

    Nursel Duruel

    “İçinde seksen yazardan seksen öykünün yer aldığı iki ciltlik Genç Olmak, öykü türünün ele avuca sığmaz kıvraklığından, devingenliğinden zevk alan tüm okurlar için hazırlandı....

  2. Gönül ~ Natsume SosekiGönül

    Gönül

    Natsume Soseki

    “Özgürlük, bağımsızlık ve bencillikle dolu bu devirde doğmanın bedelini yalnızlıkla ödüyoruz.” Japonya’nın en tanınmış ve en saygı duyulan yazarlarından biri olan, Ben Bir Kediyim, Üç Köşeli...

  3. Villon’un Karısı ~ Osamu DazaiVillon’un Karısı

    Villon’un Karısı

    Osamu Dazai

    Trajedilerle bezeli hayatından ve gözünü savaşa açan Japon toplumunun ahvalinden damıttığı öykülerinde Dazai, gerek coğrafyasının klasikleşmiş sanat imgelerinden esinlenerek betimlediği manzaralar, gerekse Japon edebiyatının...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur