“Küçüklüğümde ne zaman bir şeyler yazsam ya da bir resim yapsam, iyi olmuş mu diye anneme sorma ihtiyacı duyardım. Ondan icazet almam şarttı.
Kendisi hakkında yazmamla ilgili bugün ne düşünürdü acaba?
Tedirginim, belki de kitabı sevmeyecek. Alkolik kocasından bahsedilmesinden gına gelmiş olmalı. Ketum ve çekingen olan kendisinden, hayali hastalıklarından, kederinden bahsedilmesini istemiyordur.
Satır aralarını okumayı bilecek, bu kitabın bir ilanı aşk olduğunu, öğretmenimizin Anneler Günü için dikte ettiği övgü sözleri hariç, onu sevdiğimi asla söylemeyen benim hatamı telafi ettiğimi anlayabilecek mi?
Bunları onu yeniden yaşatmak için yazdığımı anlayabilecek mi? Çünkü onu özlediğimi.”
Jean-Louis Fournier’den yeni bir aile anlatısı daha.
“Kuzeyli Annem” tıpkı diğer Fournier kitapları gibi: sade, şiirsel ve sarsıcı…
*
Başlangıçta kitabıma az kalsın “Annem soğuktur” adını verecektim, sonra vicdan azabına kapıldım. Annem bundan daha fazlasıydı.
Son arzusu olarak biz çocukları için birkaç kelime yazdı: “Yanınızdan ayrılırken size hayatımın temeli olduğunuzu ve sevinçlerin kederlere her zaman ağır bastığını söylemek isterim.”
Annemin sadece konuşması soğuktu.
Ona “Cesaret Ana” da diyebilirdim ama bu isme çoktan el konulmuştu.* Hem Almanlarla mesele çıksın istemem.
Kitaplarımda ailemden haberler verdim. Asla kimseyi öldürmemiş olan babamdan. Hatırı uğruna şairin köylüye dönüştüğü, çocuklarımın annesinden. Artık babayla nereye gittiklerini bilen iki oğlumdan. Beni teselli bulmaz bir dul olarak bırakıp giden karımdan ve Tanrı’nın hizmetkârı olan kızımdan.
Annemden hiç bahsetmedim. Mercek altına almadığım tek kişi o. Peki neden şimdi? Çünkü yaşlandım. Gangsterler son vurgunlarının ardından daima annelerine sığınırlar.
En çok da, en iyi kısmı sona saklamak istiyordum. Annem mesafeli ve ketumdu. Ne kendisinden bahsetmekten, ne de başkalarının kendisinden bahsetmesinden hoşlanırdı. Hiçbir zaman başrolde olmamıştı, neden bir kitabın başlığı olsundu ki?
Ailesinde başrol annesinindi; evde babamın; babamın ölümünden sonra biraz da ben başrolde oldum. En büyük çocuktum, onu az üzmedim ama belki de en sevdiği çocuğu bendim.
Daima başkalarının kendisinin önüne geçmesine izin verirdi.
Bugün onur mevkiini ona veriyorum, onu öne geçiriyorum. Onun için kahramanı o olacak bir kitap yazacağım.
“Bir kadın kahraman, bir kitapta birlikte yaşanması hoş olan genç bir kızdır.”
Senin eski bir fotoğrafını buldum.
Olsa olsa yirmi yaşındasın, muhteşemsin. Seni o zamanlar tanısaydım, sanırım sana âşık olurdum ve ilanı aşk ederdim. Ben her zaman seçkin, ince, çekingen, ketum, zeki bakışlı, yumuşak huylu ama aynı zamanda canlı kızları sevmişimdir.
Parmak uçlarım yansa da, korlarla ateşli bir mektup yazardım sana.
Geçmişimin katılaşmış toprağını didik didik ettim, kazılar yaptım, hatıraları gömüldüğü yerden çıkardım. Tanıklıklar topladım, annemin hafif bellek kaybına uğramış eski arkadaşlarıyla görüştüm, artık pek iyi hatırlayamıyor, karıştırıyorlar. Kendimi zamanın ışığıyla renkleri solmuş bölük pörçük hatıralar, fotoğraflar ve tanıklıklarla buldum. Yapbozu yeniden kurmaya çalışıyorum. Beynim delik deşik bir gravyer peyniri gibi, delikleri kapatmak için erkek kardeşlerimi ve kız kardeşimi yardıma çağırıyorum.
Sayfalar ilerledikçe annem yeniden hayat bulmaya başlıyor.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Roman (Yabancı)
- Kitap AdıKuzeyli Annem
- Sayfa Sayısı152
- YazarJean-Louis Fournier
- ISBN9789750840531
- Boyutlar, Kapak13,5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviYapı Kredi Yayınları / 2017
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Hanımlar ve Beyler ~ Terry Pratchett
Hanımlar ve Beyler
Terry Pratchett
DiskDünya serisinin Türkiye’deki okurları için yeni bir perde açılıyor! Kült yazar Sör Terry Pratchett’ın kaleme aldığı DiskDünya serisinin ilk kez Türkçeye çevrilen yeni kitabı Hanımlar ve Beyler, Delidolu...
- Locke Lamora’nın Yalanları ~ Scott Lynch
Locke Lamora’nın Yalanları
Scott Lynch
"Boğazında kanayan bir kesik olsa ve bir hekim o kesiği dikmeye çalışsa Lamora iğneyle ipliği çalar ve kahkahalar atarak geberip gider. Çocuk… çok fazla çalıyor." Camorr şehri, tarihi boyunca pek çok soysuzluğa, yolsuzluğa, uğursuzluğa, hırsızlığa tanıklık etmiş, büyülü atmosferinde her birini tek tek sindirebilmiştir; Camorr'un Belası'nın ismi şehrin nemli duvarlarında yankılanana dek…
- Mutluluk ~ Guy de Maupassant
Mutluluk
Guy de Maupassant
Guy de Maupassant, Avrupa gerçekçiliği içinde önemli bir yer tutar. Onun öykü kişileri Korsikalı haydutlardan Fransız orta sınıfına, oradan da soylu sınıfın sınırlarına kadar...