Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Portreler
Portreler

Portreler

Can Yücel

ORHAN PEKER DER Kİ Bir başkaydı zaman, ne sabaha sığardı ne akşama Ruhumtırak bir kedi geçti yanımdan Ardından da kapkara bir erkek… Dünyayı memede…

ORHAN PEKER DER Kİ

Bir başkaydı zaman, ne sabaha sığardı ne akşama

Ruhumtırak bir kedi geçti yanımdan

Ardından da kapkara bir erkek…

Dünyayı memede bir bebeye döndüren çığrışlarıyla

Atladılar bizim çatı katından karşı dama

Üç ay sonra siyah-beyaz bir resim doğdu kucağıma

Yüzüm gözüm tırmık içinde

*

İçindekiler

İmgesini Bul, Biçimini Yeniden Yarat / Aydın Çubukçu xi

Şairler İçin

GGG

(Şeyh Gâlip). Şeyh Gâlip İçin

Fikret’ten Tevkif VI/Neyle-Meyle

(Neyzen Tevfik)

Kartal’ın Akkartalına

(Neyzen Tevfik). Bir Resmin Karşısında

(Nâzım Hikmet)

Gurbetten

(Nâzım Hikmet)

Kamış

(Melih Cevdet Anday)

Asırdîde

(Melih Cevdet Anday)

Görece

(Melih Cevdet Anday)

Orhan Veli’nin Kulağıyla

Orhan Veli’yle

Cemal Süreya Parkında

Mülemma (Cemal Süreya)

Semah

(Cemal Süreya) Afrodizma

(Cemal Süreya)

Adı Lâzım

(Ece Ayhan)

Enver Gökçe’ye

Onat’ın Yeni Yılını Kutlarım

(Onat Kutlar)

Kimesne öldü

(Onat Kutlar)

Oktay’a

(Oktay Rifat)

Büyük Bir Şaire

(Oktay Rifat)

Bir Söylenti

(Edip Cansever)

Amentü

(Cahit Külebi)

İlham Berk İçin

Varsa Ölümün Arifesi

(Turgut Uyar)

Adres

(Metin Eloğlu)

Darbece

(Metin Eloğlu)

Lâedri

(Metin Eloğlu)

Şiirimizin Öfkeli Gencine Portesiyle Bir Portre

(Metin Eloğlu)

Cenaze Dönüşü

(Özdemir Asaf)

Küçük İskender

Yazarlar, sanatçılar, siyasetçiler için. Gâzi Mustafa Kemal Atatürk

İkrar

(Bülent Ecevit)

Ruhî İçin

(Ruhi Su)

Gelecek Olsun

(Ruhi Su). Bir Arkadaş Niçin (Tezer Özlü)

Haldun Taner’e

Ve Komiser Kolombo

(Haldun Taner)

Cihat İçin Cahit

(Cihat Burak)

Zazatelere Zakarak

Yazdan Kalma

(Zeyyat Selimoğlu)

Şey Gibi

(Fethi Naci)

Rıfat’a

(Rıfat Ilgaz)

Saint Aziz’e

(Aziz Nesin)

Memet Fuat ile Polemik

O Bahsi Hiç Açma

(Yalçın Küçük)

Mustafa’ya

(Mustafa Ekmekçi)

Yirmidokuz

(Mustafa Ekmekçi)

Avcıoğlu’na

(Doğan Avcıoğlu)

Yönlenme

(Doğan Avcıoğlu)

Tanilli’ye Başsağlığı 

(Server Tanilli)

Bir Büyük Artize (Salih Tozan)

Oktay Arayıcı’ya

İdris’in Şu İşi!

(İdris Küçükömer)

Şekvâ

(İlber Ortaylı)

Alttan Almayan Altan’a

(Çetin Altan)

Kırkiki

(Çetin Altan)

Musa Beğ İçin

(Musa Anter)

Acıbadem

Gazi Yaşargil’e

(Hüseyin Baş)

Teyet

(Selahattin Hilâv)

RE

Güzün Yüzü

(Reşat Oktar)

Emil Galip Sandalcı’ya Saygı

Doğaçlama

(Ercüment Batanay)

Cazzzzzzz

(Erol Pekcan)

Gel-Gitme

(Nahit Hanım)

95 Yaşında

(Ömer Asım Aksoy)

Bir Yoldaşın Ölümü Üzerine

(Patriyot Hayati)

XXV

(Sait Faik)

Âlâdan Bâlâ

(Nail V. Çakırhan)

Sevgili Sema’ya

(Sema Erder)

-XXXXVI-

(Orhan Pamuk)

Tahmin

(Mehmet Altan)

Bir Ölüm İlanı

(Hayalet Oğuz)

Gözlerim Doluyor

(Hayalet Oğuz)

Yavuzer’in Cenazesine Giderken

(Yavuzer Çetinkaya)

Sonsöz

(Şevki Akşit)

XXI

(Fakir Baykurt)

Varsın Çalsın (Izgan Baz) 

Canyoldaşıma

(Asım Bezirci)

Orhan Peker

Orhan Peker der ki

Orhan Peker’in Hâlâ Gülen Gözleri İçin

Selim Bir İnsana Selim Bir Ressama

(Selim Turan)

Patlayan Tanker

(Mengü Ertel)

Bayan Yion’la Bay Lingham

Bir Evliyaya

(İlhan Koman)

Bahar Yazısı

(Yavuz Erkoçak)

Yiğitleme

(Burhan Uygur)

Burhan İçin

(Burhan Uygur)

Rest Makamından Şarkı

(Yusuf Katipoğlu)

Abidin Bey İçin

(Abidin Dino)

Fantezi

(Şadi Çalık)

Yaprak Dökümü

(Devrimciler İçin)

Mare Nostrum

(Deniz Gezmiş)

Ayaymışım

(Aydın Çubukçu)

Yüzgörümlüğü

(Aydın Çubukçu)

Pazarlardan Bir Pazar Sokaklardan Bir Sokak

(Aydın Çubukçu)

Yukardalar

(Yılmaz Güney)

Yılmaz Güneydoğu’ya

Eşber’e

(Eşber Yağmurdereli)

Barış İçin

(Eşber Yağmurdereli)

Eşber’e

(Eşber Yağmurdereli)

Terzi Fikri İçin

Vukuat

(Akın Birdal)

Aygün Uğurlar İçin

Olmuyor

(İlhan Erdost)

Başka Sesler İçin

Lunaçarski’ye

Şiir Dikeni

(Safo)

Dylan Thomas Indinde

Dylan Thomas’ın Mezartaşı

Dylan Thomas’tan

Akis

(Teodorakis)

Zito

(Teodorakis)

Pavarotti’ye

Vivavivaldi

Fidel’in Gelişi-Gidişi

(Fidel Castro)

Yannis Ritsos’a

Acem Dost Furuğ’a

Garcia Lorca’ya Grasiya

Bre Kör

(Miles Davis)

Shakespeare Üzre

Brahms’a

Rembrandt’ın Resmi Üzerine

Gerard de Nerval’le

Anayasası İnsanın

(Paul Éluard)

W.Butler Yeats’ten

WButler Yeats’ten Politika

W.B. Yeats’dan Bizans’a Yelken

İrlanda’nın Koca Şairi W.B. Yeats Adina

Louis Aragon’dan

Rimbaud’yu Anlamaya

Neruda Üzre

T.S. Eliot’tan

Ne Tesadüf, Ne Tesadüf! Ionesco Üzre

Oscar Wilde’e

Bir Siyasinin Mapusları İçin

“BİR SİYASİ”nin MEHMET SÖNMEʼzine

Aktaş-Reyhanlı Hatay

Sabahattin Emmi İçin

Oniki

Onüç

Yirmibir

Yirmiüç

Otuz

 

İMGESİNİ BUL, BİÇİMİNİ YENİDEN YARAT

Can Yücel, resimden anlardı, resmi severdi. Belki önce Güler’in sonra da Su’nun ressamlığının yarattığı bir ilgiydi bu; belki de, yeryüzüne baktığında gördüğü her şeyin kelimelerle, seslerle ya da renkler ve çizgilerle defalarca farklı biçimlerde anlatılabilmesinin olanakları karşısında duyduğu derin hayranlıkla ilgiliydi. Anlatabilmenin biçimleri ve araçları değiştikçe, bir de bunlar arasında durmadan birbirlerinden doğan ve birbirlerini doğuran yenileri ortaya çıktıkça, anlatılan şeyin daha derinden bilinmesine doğru bir yol bulduğunu düşünenlerdendi. “Bi de şuradan bakalım, bi de bununla anlatalım…”

Ve dostlarına da, dünyaya da öyle daldı. Şiirinin gücü, görüntüden süzülen ne kaldıysa onun imge haline getirilmesinden geliyordu. Bu açıdan bakılınca Portreler aslında portre değildir. Kimi insan öldüğünde girdi Can Yücel’in şiirine, bir selam sarkıttı arkalarından, Fatiha niyetine; kimi ölmeden girdi güzellemelerle, kimi de hak ettiği iğneli fıçılara girmişçesine… Bu şiirlerin bazılarını birilerine ikram etti, yoldan geçen bir simitçiden alınmış, susamlı ve sıcak sıcak: yedikçe çıtırında kendini bulsun diye… Kimilerini zehirlemekti niyeti, “şiiriynen”… Panzehirin’i de cebinde taşırdı…

Şiirlerinde, gölge-ışık oyunları gibi kelimeleri ustaca kullanışına bakarak, dıştan görünmeyen özellikleri anlatan portreler diye adlandırabiliriz. Zaten, anlattığının içini anlatırdı daha çok.

Kem gözlü bir kedi

Patikleri Adidas

Bulana hayatboyu kedi maması!..

Bu dizelerden Ece Ayhan’ı çıkarabilmek, imgelerin karşılık düştüğü nesnel durum ve davranışları bulabilmek için epey bir şifrecilik gerekir. Ama bu gülünç olduğu kadar ciddi ve sert şiirin inandırıcı olmadığını söylemek olanağı yoktur.

Varlığın ya da kişinin dışı, içindeki bir şeyi açığa çıkarmaya yarıyorsa, bir çizgiyle ona da mutlaka değinir. Küçük karalamalar gibi görünen bazı şiirler, bir alışkanlığı tiye almak, bir boş böbürlenmeyi mide bulantısıyla küçümsemek, her seferinde taşı tam gediğine koymak için güle oynaya yazılmıştır. Kişiye özgü imgeyi bulmak için kendisini çok zorlamaz, imgeler, sahibinin aslında herkes tarafından pekâlâ bilinen en karakteristik özelliğini anlatır ve Can Yücel sakalını karıştırırken orada bir yerde bulduğu oyundan çıkmış gibi görünür. Kimi heveslilerin “ben de yaparım” diyebileceği kadar kolay, basit, sıradan çağrışımlardır sanki. Kendine özgü büyüsünün kaynağı, yine de, şaşırtıcı ve sarsıcı olabilmesindedir. Herkesin gördüğü ve herkesin aynı biçimde ifade edebileceğini sandığı özelliklerin dile getirilmesindeki çarpıcılığın sırrı Can Yücel’in derin birikiminde ve bunun üzerine kurduğu bilgeliğindedir.

Gökyüzü değil de “götyüzü” denmişse Cemal Süreya’ya uygun düşsün diye, burada yapılan artık tek bir harf değiştirerek oyun oynamak değildir.

Bu ters çizilmiş yürek

Bu götyüzü

Argo ve kaba sözcüklerin sarsıcı, rahatsız edici olduğu kadar (ve belki de buralardan kaynaklanan) çekici bir yanı olduğunun da bilincindedir. Anlatılan kişinin imgesini, bu tür sözcüklerden ya da bu tür sözcüklerin kendi aralarındaki ilişkilerinden doğmuş yeni sözcüklerle inşa etmek, göründüğünün aksine, hayli güç bir diyalektik işlemidir. Yalnızca mizah duygusuna sahip olmakla başarılamaz, aynı zamanda çok sağlam bir mantık düzeyi de gerektirir. Kuşkusuz Can Yücel, kâğıt üzerinde ince hesaplar yaparak imge yaratmıyordu. Dili, düşüncesi, birikimi öylesine bir bütünlük içinde çalışıyordu ki, kimi nasıl tanımlayacağını, kimin hangi imgeyle anlatılabileceğini hemencecik bulabiliyordu. Burada bir anlamda “Sokratik” bir yöntemden söz edilebilir. Can Yücel, kişinin imgesini onunla girdiği içsel ve izleyenlerce her zaman anlaşılmayan bir diyalogla kendisine (üstelik en olmadık yerinden) doğurtabiliyordu…

Birine adanmış ya da birini anlatmak için yazılmış bu şiirleri okurken bütün bu özellikler düşünülürse alınan zevk, olağanüstü olacaktır.

Herhangi bir insanın, tanımlı varlığı ile imgesi arasında bir çelişki olması Can Yücel’in gözettiği bir mizah ilkesidir. Ancak pek çok şiirinde bu ilişkiyi keskin bir karşıtlık olarak yorumlamaz. Aksine, imge ve varlık arasında birbirini karşılıklı olarak yeniden yaratan bir ilişki bulunması, dolayısıyla bir çelişkiden çok, onu da içermek üzere anlamlı bir bağıntı kurulması gerektiğine karar vermiştir.

Bu kısa yazıda, söylediklerimi örnekleyecek şiirler kullanmadım. Belki bu ipuçlarını değerlendirerek okuyucunun Can Yücel şifrelerini çözmeye çalışması, çok daha keyifli olacaktır. Yarattığı o kocaman ve yürekli şiir dünyası için ona teşekkür etmenin yollarından biri de bu olsa gerek…

Aydın Çubukçu

ŞAİRLER İÇİN

GGG

Şeyh Galip 

Galip Güzel 

Güzel Garip

 

ŞEYH GÂLİP İÇİN

 

Minkelaşklarla dönüyor ağaçları bahçenin 

Hüsnü Aşk bir tarih düşüyor coğrafyasına şehrin 

Itrî nasıl birleştirdiyse iki ayrı kıtayı

Boğaziçinden bir taksimle…

Biz şu anda bir tulûat tiyatrosunda yaşıyoruz 

Naşit’i ölmüş…

Yine de Şeyh Galip sen nur içinde yat, 

Sen hücrelerden aydınlığa tünel açan 

En eski devrimcimizsin şiirlerinle 

Galata’daki Tekkende ve türbende

FİKRET TEN TEVKİF

Kış başladı camlarda kediler 

Hava da amma soğudu dediler 

Dikilmiş tüyleriyle birer Siberya 

Acayip kaktüsler ki adanmış 

Soluklar donarak yaşamaya 

Bakmayın siz tüm sevgiler budanmış 

Kış başladı camlarda kediler 

Hava da amma soğudu dediler

 

Kış başladı camlarda cam güzelleri 

Renklerini vermişlerse de gerisin geri 

Yine de bir baharı anımsatıyorlar 

İlerdeki bir cümbüşe hazırlık 

Soluklarını soğuklara budatıyorlar 

Tüyleri bir örenin üstündeki üzerlik 

Kış başladı camlarda cam güzelleri 

Renklerini vermişlerse de gerisin geri

 

Kış başladı camlarda cam kırıkları 

Canlısı yarı cansızı yarıdan yarı 

Bir yarım kür’e halinde toparlak 

Dünyayı yeniden doğuruyorlar 

Toprağın cam kırıklarını ufalayarak 

Bakmayın siz bütün sevgiler kovuluyorlar 

Kış başladı camlarda cam kırıkları

Yeniden doğuruyor dünyalıkları

….

 

 

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Maaile ~ Can YücelMaaile

    Maaile

    Can Yücel

    ŞİİR DÂVASI Şiir bir tanıktır Yaşadığımız bir cinayet dâvasında Görgü tanığı Dizeler ki çavlan Sesler sesler sözcükler Akar akar akarsu Sonunda bir suç Kalbinden...

  2. Gezintiler ~ Can YücelGezintiler

    Gezintiler

    Can Yücel

    ÖZGEÇMİŞ Bir pencere için yaşadı Dışardan ışıklar İçerden çocuklar Dışardan ağaçlar İçerden anaçlar O pencere yıkıldı Başka bir kapı açıldı Faili meçhul bir cennete...

  3. Rengahenk ~ Can YücelRengahenk

    Rengahenk

    Can Yücel

    İlk baskısı 1982’de, yani 12 Eylül darbesinden iki yıl sonra yapılan “Rengâhenk”i Can Yücel, Türkiye’nin sonradan keşfedeceği, yakın arkadaşı, Ece Ayhan’ı da ameliyat eden,...

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. Şiir Saldım Gökyüzüne ~ Mavisel YenerŞiir Saldım Gökyüzüne

    Şiir Saldım Gökyüzüne

    Mavisel Yener

    Var Mısınız Şiir Oyununa? Çocuk ve gençlik edebiyatına armağan ettiği sayısız yapıtla çocukların kalbinde taht kuran, bol ödüllü yazar Mavisel Yener’den, benzersiz bir şiir...

  2. Reading Zindanı Baladı ~ Oscar WildeReading Zindanı Baladı

    Reading Zindanı Baladı

    Oscar Wilde

    Önceki Türkçe çevirileri hakkında farklı eleştirilerle muhatap olan bu balad, bir deyişle manzum eser, başka bir deyişle uzun öykü, bir hapishanenin parmaklıkları ardında kurgulandı ve o kadar etkiliydi ki, önce Reading Zindanını, sonra diğer zindanları ve dünyayı değiştirdi.

  3. Hazlar ve Günler ~ Marcel ProustHazlar ve Günler

    Hazlar ve Günler

    Marcel Proust

    Marcel Proust’un 20’li yaşlarında kaleme aldığı, kısa anlatılardan ve şiirlerden oluşan bu eser, bir bakıma Kayıp Zamanın İzinde’nin habercisidir. Honoré’nin yakışıklı sofra arkadaşı gençliğin...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur