“Dört Oyun – Bir Darbe Masalı, Antika Bir Oyun, Komşuculuk, Hayat Öpücüğü”
Aile içi ilişkileri, toplumsal sorunları işlerken bireysel özellikleri yerli yerinde kullanıyor Şiir Erkök Yılmaz. Diyaloglardaki ustalığı kadar, sahne planları, kişilerin duygu ve davranış durumlarını verişiyle de dikkati çekiyor.
Şiir Erkök Yılmaz’dan çağdaş tiyatromuza dört yeni oyun.
Bir Darbe Masalı: Darbeci paşa, gönlünü bir kıza kaptırınca darbeden nasıl vazgeçiyor? Askeri darbe planlayan kuvvet komutanlarının tasaları ve aralarındaki tartışmalar bir güldürü örgüsü içinde sahneleniyor.
Antika Bir Oyun: Yaş haddinden emekli bir üniversite hocası kendisini açık artırmayla satışa çıkarırsa ne olur, nasıl trajikomik bir sahne ortaya çıkar?
Komşuculuk: Hazır yiyicilerle emeğiyle geçinenlerin komşuluğu nasıldır? Tadına doyulmaz bir komşuculuk örneği sahneleniyor.
Hayat Öpücüğü: Ununu eleyip eleğini asmışlar ya da içi geçmiş gençler için umut ne ifade eder, nerede bulunur?
*
Sahne 1
YAVER: (okur) Memlekette huzur ve asayiş kalmamış olup din ve irfan yuvalarına nifak tohumları ekilerek bu mukaddes vatanın bütünlüğü, hain emeller besleyen dış mihraklar ve onların işbirlikçileri eliyle vahim bir tehdit altına girmiş bulunmaktadır. (duralar) İyi mi Komutanım?
PAŞA: (dalgın dalgın oturmaktadır, silkinir) A… İyi, iyi… Devam… (pencereden bakınır, esner) YAVER: Memleketin adli ve idari mercilerine kadar sızılmış, basın dahi bu tip tertiplerin içine düşürülmüş, silahlı kuvvetlerin her kademesinde yaratılmak istenen huzursuzluk… (Paşa pencereden birini görmüş gibidir, ayağa kalkar, el sallamaya çalışır) Bir şey mi oldu Komutanım?
PAŞA: (el sallayayım derken alnını cama vurmuştur, ovuşturarak) Yok bir şey, yok bir şey… Devam edin…
YAVER: Memleketteki bu sorumsuz gidişe bir son vermek, bu uçurumun kıyısından dönmek…
PAŞA: (Yaver’e) Siz devam edin… (diyafona konuşur) Bayan Sürmeli gelir gelmez içeri alın.
SEKRETER: Gelecek miydi?
PAŞA: (güler) Geldi bile. (ellerini ovuşturur, Yaver’e) Nerde kalmıştık? YAVER: Son paragrafı okuyordum Komutanım.
PAŞA: (dalgındır, gözleri her an açılmasını beklediği kapıdadır) Son paragraf, ha? İyi… İyi…
SEKRETER: Kuvvet Komutanları geldiler Paşam.
PAŞA: Ne yapayım Kuvvet Komutanlarını şimdi? (Yaver hayretle bakar, Paşa pot kırdığını anlar) Buyursunlar.
(Kuvvet Komutanları protokol sırasına göre kapıdan içeri girerler. Esas duruşa geçip Paşa’yı selamlarlar)
PAŞA: (yerinden kalkmıştır) Buyursunlar, buyursunlar…
YAVER: (Komutanları selamlar, yer gösterir, Paşa’ya) İzninizle Komutanım..
PAŞA: Ayrılmayın. Muhtıranın kaleme alınmasında yardımlarınıza ihtiyacımız olabilir. (Komutanlara döner) Muhtırayı okuyorlardı da… Baştan alalım, bir sakıncası yoksa…
1.KOMUTAN: Hay hay… Emredersiniz..
2.KOMUTAN: Nasıl uygun görürseniz, Komutanım…
3.KOMUTAN: Çok iyi olur, Komutanım.
4.KOMUTAN: Ne güzel buyurdunuz, Sayın Komutanım.
YAVER: (okur) Memlekette huzur ve asayiş kalmamış olup din ve irfan yuvalarına varıncaya nifak tohumları ekilerek bu mukaddes vatanın bütünlüğü, hain emeller besleyen dış mihraklar ve onların işbirlikçileri eliyle vahim bir tehdit altına girmiş bulunmaktadır. Memleketin adli ve idari mercilerine kadar sızılmış, basın dahi bu tertipler içine düşürülmüş, silahlı kuvvetlerin her kademesinde yaratılmak istenen huzursuzluk meyvelerini vermeye başlamış…
1.KOMUTAN: (öksürür) İzninizle Komutanım… Bu son tümceyi baştan alabilir miyiz?
PAŞA: Tabii. Tabii. (Yaver’e) Baştan alalım.
YAVER: (okur) Memleketin adli ve idari mercilerine kadar sızılmış, basın dahi bu tertipler içine düşürülmüş, silahlı kuvvetlerin her kademesinde…
1.KOMUTAN: İzninizle, bu noktada benim bir itirazım olacak. Silahlı kuvvetlere ilişkin söylenenler orduda bir ikilik varmış izlenimini vermektedir ki o zaman yapılacak bir darbenin inandırıcılığının zayıflayacağını düşünmeden edemiyorum.
PAŞA: Ha? Evet.. Tabii.. Bir daha okur musunuz?
…
YAVER: (okur) silahlı kuvvetlerin her kademesinde yaratılmak istenen huzursuzluk meyvelerini vermeye başlamış..
PAŞA: Evet, ama, dikkat ederseniz, “meyvelerini vermiş” demiyor, “vermeye başlamış” diyor..
4.KOMUTAN: Maazallah, ya meyvelerini verirse..
1.KOMUTAN: “Meyvelerini vermeye başlamış” denildiğine göre, birtakım kötü meyvelerin varlığına işaret etmiş olmuyor muyuz?
4.KOMUTAN: Birtakım kötü meyveler yok mu sanki?
2.KOMUTAN: Bunu ordumuzun yayınladığı bir muhtırayla kamu oyuna duyuramayız.
3.KOMUTAN: Ordumuzdaki birlik ve beraberlik düşüncesini zedelemiş olabiliriz, Komutanım…
1.KOMUTAN: Emir ve komuta zinciri içinde hareket ettiğimize kimseyi inandıramayız.
4.KOMUTAN: Kimsenin ordumuzun emir ve komuta zinciri içinde birlikte hareket ettiği konusunda bir kuşkusu olduğunu sanmiyorum.
1.KOMUTAN: Böyle bir kuşku yaratmamalıyız diyorum ben de..
PAŞA: (sıkılmıştır) Evet, bu cümle belki bir daha, biraz daha yumuşatılarak yazılabilir. Nasıl söyleyeyim… “Silahlı kuvvetlere bile sızılmaya çalışılmaktadır” gibi..
4.KOMUTAN: (ayağa fırlar) Çok mükemmel! Tek kelimeyle mükemmel! “Sızılmaya çalışılmaktadır…” Yani (1. Komutan’a dönerek) henüz sızılmamış, ama, sızılmaya çalışılmakta…
1.KOMUTAN: (isteksiz) Böylesi daha iyi.
2.KOMUTAN: Muhtemel kuşkuları önlemek bakımından daha iyi.
3.KOMUTAN: Kanımca basınla ilgili cümleyi de yumuşatmalıyız.PAŞA: Nasıl yani?
3.KOMUTAN: Basının tertipler içine düştüğünü söylemekle basını karşımıza almış olmuyor muyuz?
PASA: Evet… Ama.
4.KOMUTAN: Basın maalesef tertiplerin içine düşmüştür, düşürülmektedir.
2.KOMUTAN: Gene de basını karşımıza almak doğru olmaz.
1.KOMUTAN: En iyisi, bazı basın organları diyerek basının tümünü karşımıza almamak.
3.KOMUTAN: Evet, bazı basın organları, diyebiliriz.
2.KOMUTAN: “Bazı basın” sözü de basın içinde huzursuzluk yaratır.
PAŞA: (bezgin, Yaver’e) “Basın tertipler içine düşürülmek istenmektedir” biçiminde değiştirin.
2.KOMUTAN: Bu durumda, “adli ve idari mercilere sızılmış” sözünü de biraz yumuşatmak gerekecek..
PAŞA: A… Evet… (Yaver’e) “Sızılmaya çalışılmış” diye yazılsın.
YAVER: Baş üstüne!
2.KOMUTAN: Bence dış mihraklardan da hangi devletlerin kastedildiği iyice anlatılmalı.
….
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Oyun-Tiyatro
- Kitap AdıDört Oyun – Bir Darbe Masalı, Antika Bir Oyun, Komşuculuk, Hayat Öpücüğü
- Sayfa Sayısı200
- YazarŞiir Erkök Yılmaz
- ISBN9789750852091
- Boyutlar, Kapak13,5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviYapı Kredi Yayınları / 2022
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Şizofren Aşka Mektup (Oyun) ~ Cezmi Ersöz
Şizofren Aşka Mektup (Oyun)
Cezmi Ersöz
Gerçek Kadın: Seni sevmek, kadınlığımı bedenimi ve hazzı ilk defa seninle keşfetmekti. Her dokunuşunda kutsal bir ayinin o sıcak o tatlı şarabını yudum yudum...
- R. U. R. – Rossum’un Evrensel Robotları ~ Karel Çapek
R. U. R. – Rossum’un Evrensel Robotları
Karel Çapek
“İnsan olmak harikaydı. İnsan olmakta muazzam bir şeyler vardı.” Yeryüzünde kalan son insana bu nostaljik ifadeleri yakıştıran Çek yazar Karel Çapek’in yirminci yüzyıla kehanetleri...
- Bir Rahibeye Ağıt ~ Albert Camus
Bir Rahibeye Ağıt
Albert Camus
İki çocuklu, varlıklı bir çift olan Temple ve Gowan’ın hayatı bir anda derinden sarsılır. Çocuklarından biri, Temple’ın dadı olarak işe aldığı eski bir fahişe...