Şiir Erkök Yılmaz, altıncı öykü kitabı İncir Çekirdeği Yanığı’nda kimi zaman sürreel kimi zaman somut öykülerinde, özgün anlatım dilini yine koruyor, sadece öykü tadını değil hicvin, ironinin gerçek değerini de açığa çıkarıyor: öykünün gerçekliği yazarının aramızda dolaştığı gerçeğiyle pekişiyor.
Okuruyla arasındaki mesafeyi neredeyse sıfırlayan, deyim yerindeyse şimdi burada yazılan öykülerin, yazarının sesinden birebir canlı anlatımını duyuyoruz. İncir Çekirdeği Yanığı gürültüsüz patırtısız, inceden inceye, damardan işleyen öyküleriyle, izinden hiç şikâyetçi olunmayacak bir yanıkla kendini okuruna bırakıyor.
*
Millet acemi bir ağdacı olduğumu düşünmüştür.
Millet dediğim topu topu bir apartman halkı…
Yetmez mi? Benim gibi işyeriev, evişyeri güzergâhında gidip gelen, “milyonlara mal olmamış” biri için millet başka ne olabilir ki…
Apartman komşuları, kasap, manav, bakkalın çırağı, gazeteci çocuk, boyacı, berber, su ve elektrik tamircisi… Bu olayı büyütebilirim, yani, koskoca bir apartman halkının beni acemi bir ağdacı gibi düşünmelerini… Üstüne üstlük ağdayı yakmak bir yana, ağda bile kaynatmıyordum o sabah.
Epilasyon icat oldu. Ağdalar bozuldu.
Aşure yapıyordum. Senin yaş gününe, senin için, sen seversin diye… Yanık ağda kokusunu andıran o koku, aşure için kaynattığım incirleri yaktığımdan ötürü peyda oldu.
Beceriksiz bir aşureci olduğum kimin aklına gelir?.. Üstelik aşure konusunda pek acemi de değilimdir. Dahası, incirleri yakmamın beceriksizlikle bir ilgisi yok. İncirleri yakmamın, o yanık incirlerin ortalığı yanmış ağda gibi kokutmasının tek sorumlusu sensin: çünkü incirler ocaktayken, tencerede bir hayli su da varken, kalktım, sana telefon ettim. Telefonda o kadar çok konuşacağını bilseydim…
Seni bilmez değilim. Saymadım kaç yıl oldu seni tanıyalı…
Sözü uzattığını da bilirim. Senin gevezelik payını da düşünerek kaba bolca su koyduğumu sanıyordum ama her zaman yaptığım gibi ayarsızlık payını yanlış hesap etmişim anlaşılan. Bir gün alabildiğine coşkulu, öyle ki hayatında benden başka sevgili yok, bir başka gün öylesine uzak, soğuk, yabancı…
Buna ayarsızlık mı demeli? Yoksa ayarsızlık içinde istikrar mı? Hep “biri-si” vardır. Putlaştırdığın, taptığın, “en sevdiğin”, “tek sevdiğin”… Ben, ilk beş içinde bir yerlerdeyimdir ama o en sevdiğin bam-başka…
Sevgi merdiveninin en üst basamağı hep “rezerve”dir.
Öylesine “rezerve”dir ki, tanrı bilir, boştur. Seninkisi müşteri kı-zıştırmak. Seninkisi bir bileyi taşında sevgileri bilemek. Dikkat! Bileyi taşı bilediği gibi törpüler de! Seninkisi sevgileri törpülemek! S
eninkisi bir puta sığınıp sevgilileri ufalamak!
Seninkisi korku!
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Öykü
- Kitap Adıİncir Çekirdeği Yanığı
- Sayfa Sayısı80
- YazarŞiir Erkök Yılmaz
- ISBN9789750817861
- Boyutlar, Kapak13,5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviYapı Kredi Yayınları / 2022
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- İncir Ağacının Ölümü ~ Erendiz Atasü
İncir Ağacının Ölümü
Erendiz Atasü
Türk edebiyatının en verimli ve tartışma yaratan yazarlarından biri olan Erendiz Atasü, ilk baskısı 2008 yılında yapılan öykü derlemesi İncir Ağacının Ölümü’nde hem toplumsal...
- Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme ~ Barış Bıçakçı
Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme
Barış Bıçakçı
“Ben aslında bu okuma grubuna annem için katılmıştım. Annemi yatıştırabilmek için. Annem öleli çok oldu ama ben hâlâ onu yatıştırmaya çalışıyorum. Martın sonlarından kasımın...
- Öykülerle Deyimler Uzun Lafın Kısası ~ Habib Bektaş
Öykülerle Deyimler Uzun Lafın Kısası
Habib Bektaş
Öykülerle Atasözleri ve Öykülerle Deyimler serisi, zengin içeriği ve göz alıcı çizimlerinin yanı sıra, kitapların sonlarında yer alan sözlükleri ve özel olarak tasarlanan sınıf etkinlikleri ile genç...