Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

İsmail Hakkı Bursevi’de Basiret Anlayışı
İsmail Hakkı Bursevi’de Basiret Anlayışı

İsmail Hakkı Bursevi’de Basiret Anlayışı

Yusuf Çelik

İnzal edilmeye başlanmasından bu yana insanlığa nurlar saçmak ve onları hidayete sevk etmek gibi yüce gayeleri hedef edinen, bu temel prensiplerini insanlar kendisine sımsıkı…

İnzal edilmeye başlanmasından bu yana insanlığa nurlar saçmak ve onları hidayete sevk etmek gibi yüce gayeleri hedef edinen, bu temel prensiplerini insanlar kendisine sımsıkı sarılı olduğu müddetçe tatbik mevkiine koyan ve kıyamet saatine kadar taptaze kalacak olan Kur’an-ı Kerim, günümüze kadar tefsir edilerek gelmiştir. Bu tefsir işi, yerine göre Fatiha’dan Nâs’a kadar bütün ayet ve sureler ele alınarak, bazen ondan yalnızca belli ayet ve sureler tefsir edilerek, bazen de bir konu seçilerek Yüce Kitab’ın bütünlüğü esası göz önünde bulundurulmak şartıyla seçilen konu işlenmek suretiyle yerine getirilmiştir.

Elinizdeki bu kitapta, insanlar arasında sıkça kullanılan ‘basiret, basiret sahibi, kalp gözü açık’ gibi tabirlerin Kur’an’da nasıl kullanıldığı ‘İsmail Hakkı Bursevî’nin bu husustaki görüşlerinden yola çıkılarak izah edilmeye çalışılmıştır.

İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ
KISALTMALAR
GİRİŞ
İSMAİL HAKKI BURSEVÎ
1-Hayatı
2- Eserleri
BİRİNCİ BÖLÜM
BASİRET KAVRAMI
I- Basiret Kelimesinin Lugat Manası
II-Basiret Kelimesinin Istılahî Manası
III- Kur’an’da Basiret
IV- Hadislerde Basiret
İKİNCİ BÖLÜM
İSMAİL HAKKI BURSEVÎ’YE GÖRE BASİRET
I- İsmail Hakkı Bursevî’de Basiret-Hidayet İlişkisi
II- İsmail Hakkı Bursevî’de Basiret-Kalp İlişkisi
a) Kalbin Tanımı
b) İmanın Kalpte Oluşu
c)Basiretin Zıddı Gaflet
d) Basiret Sahipleri
e) Kalplerin Kör Oluşu
f) Kalpleri Hasta Olanlar
g) Kalpleri Olup da İdraki Olmayanlar
h) Kalplerin Mühürlenişi
i) Kalplerin Sorumlu Tutulması
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
BASİRETLE YAKINDAN ALAKALI TERİMLER
I) Yakîn
II) Nur
III) İdrak
IV) Murakabe
V) Mücahede
VI) Tefekkür
SONUÇ
BİBLİYOGRAFYA

ÖNSÖZ

İnzal edilmeye başlanmasından bu yana insanlığa nurlar saçmak ve onları hidayete sevk etmek gibi yüce gayeleri hedef edinen, bu temel prensiplerini insanlar kendisine sımsıkı sarılı olduğu müddetçe tatbik mevkiine koyan ve kıyamet saatine kadar taptaze kalacak olan Kur’an-ı Kerim, günümüze kadar tefsir edilerek gelmiştir. Bu tefsir işi, yerine göre Fatiha’dan Nâs’a kadar bütün ayet ve sureler ele alınarak, bazen ondan yalnızca belli ayet ve sureler tefsir edilerek, bazen de bir konu seçilerek Yüce Kitab’ın bütünlüğü esası göz önünde bulundurulmak şartıyla seçilen konu işlenmek suretiyle yerine getirilmiştir.
Bu cümleden olmak üzere biz de, insanlar arasında sıkça kullanılan ‘basiret, basiret sahibi, kalp gözü açık’ gibi tabirlerin Kur’an’da nasıl izah edildiğini araştırmak bakımından ‘İsmail Hakkı Bursevî’de Basiret Anlayışı’ konusunu seçerek büyük bir ekseriyetle Ruhu’l-Beyan’dan, gerekli görülen yerlerde de diğer tefsirlerden istifade etmek suretiyle mevzuyu işlemeye gayret gösterdik. Ruhu’l-Beyan dışındaki tefsirlerden Keşşaf, Envaru’t-Tenzil ve Esraru’t-Tevil, Me¬da¬¬rikü’t-Tenzil ve Hakaiku’t-Tevil, Lubabu’t-Tevil, Tef¬siru’l-Kur’an’il-Azim ve Hak Dini Kur’an Dili’ne müracaat ettik. Lugatla ilgili açıklamalarda Tarifat, Müfredat, Lisa¬nu’l-Arab, Kamus Tercemesi gibi kaynaklara başvurduk. Ayrıca tezimizde kullandığımız hadislerin kaynağını Kütüb-ü Sitte’den gösterdik.
Tezimiz bir giriş ve üç bölümü ihtiva etmektedir. Giriş kısmında, dayandığımız kaynakların ağırlık noktasını oluşturan Ruhu’l-Beyan Tefsiri sahibinin hayatı ve eserleri hakkında çok özet bilgi vermeyi münasip gördük.
Birinci bölümde, basiret kavramının lügat ve ıstılah anlamları verilmiş, çeşitli tefsirlerden bu kelimelerin anlamları üzerine yapılmış izahlar dercedilmiştir. Yine bu bölümde, adı geçen kelime Kur’an-ı Kerim’de nasıl geçmektedir? Müfred yahut cemi olarak varid olduğu ayetlerde hangi manaları ihtiva etmektedir? Bunun araştırması yapılmıştır. Bu inceleme önce İsmail Hakkı Bursevî’nin tefsirine müracaat edilmiş, diğer tefsirlerde farklı malumat varsa onlar da ilgili oldukları yere alınmıştır. Daha sonra aynı bölümde Hz. Peygamber’in (s.a.v.) hadislerinde basiret incelenmiştir.
İkinci bölümde basiretle ilişkili kavramlar üzerinde durulmuştur. Bu münasebetle basiretle hidayet arasındaki ilişki ortaya konmuş, bölümün sonuna kadar basiretin kalple olan ilişkisi tafsilatlı olarak ele alınmıştır. Bu arada, bir yönden basiretin zıddı olan gaflet kavramı da tetkik edilmiştir.
Tezimizin son bölümünü oluşturan üçüncü bölümde basiretle iç içe olduğunu gördüğümüz altı tane terim tespit edilerek, bunlar gerekli kaynaklardan istifadeyle açıklanmaya çalışılmıştır.
Çalışmamız esnasında yol gösteren ve tezimizi okuyan hocam Doç. Dr. Yakup ÇİÇEK’e teşekkür ederim.
Yusuf ÇELİK
İstanbul 1994

KISALTMALAR

a.g.e. : Adı geçen eser
a.y.        : Aynı yer
s.            : Sayfa
Bkz.       : Bakınız
A.s.    : Aleyhi’s-Selam
Hz.     : Hazreti
Ts.         : Tarihsiz
İ.A.      :İslam Ansiklopedisi
A.Ü.İ.F.  : Ankara Üniv. İlah. Fak.
İ.İ.E.D.  :İslam İlimleri Enstitüsü Dergisi
vd.   : Ve devamı
h.    : Hicrî

 

 

 

GİRİŞ

İSMAİL HAKKI BURSEVÎ
(1063–1137/1653–1725)
1-Hayatı:
Otuz seneyi aşkın bir müddet Bursa’da ikamet ettiği ve burada ahirete irtihal eylediği için “Bursevî” nisbesi ile meşhur İsmail Hakkı, h. 1063 yılında Aydos’ta dünyaya gelmiştir . Celvetiye tarikatının mensubu olmasından ötürü kendisine “el-Celvetî” de denir. Bir tür hal tercümesi olan Kitabu’s-Silsile’de soyu Peygamber Efendimiz’e kadar uzatılmaktadır . İsmail Hakkı Bursevî’nin babası Mustafa Efendi aslen İstanbulludur. H. 1062’de Aksaray’da çıkan büyük yangında her şeyini kaybettiği için İstanbul’u terkederek Edirne yakınlarında Aydos’a yerleşmek zorunda kalmıştır. Dedesi Bayram Çavuş, Şah Hudâ-Bende isimli bir zatın oğludur . İsmail Hakkı henüz yedi yaşındayken annesini kaybetmiştir. Daha sonra tahsil hayatına başlamak üzere Edirne’ye gönderilmiştir. Edirne’de müderrislik yapan Abdulbaki Efendi adında bir zatın yanında yedi yıl kalmıştır. Bu süre içinde adı geçen zattan sarf, nahiv, mantık, ilm-i beyan, fıkıh, tefsir ve hadis okumuştur .
İsmail Hakkı yirmi yaşına geldiğinde Edirne’de daha fazla kalmayı istemeyip İstanbul’a giderek daha büyük hocalardan ders okumak arzusunda idi. Bu maksatla hocası Abdulbaki Efendi’nin, şeyhi Atpazar’lı Osman Fazlı’ya hitaben yazılmış mektubunu alarak İstanbul’a gelmiştir. Şeyhinin yanında tahsilini tamamladığında İsmail Hakkı henüz yirmiüç yaşında idi . 1675 yılında Osman Fazlı tarafından kendi mümessili olarak vaazlar vermek üzere Üsküb’e gönderilmiştir. İsmail Hakkı ve yanındaki sûfî arkadaşları, bir müddet Meddah Camii hücresinde kaldıktan sonra başka bir eve taşınmışlar. Daha sonra harabe halinde bulunan bir tekke onarılarak İsmail Hakkı’ya tahsis edilmiştir. Zengin bir kadın yeni bir zaviye inşa ettirip buraya pek çok mal vakfettikten sonra İsmail Hakkı’yı buraya naklettirmiştir . Bursevî yirmi dört yaşına geldiğinde mahallî şeyhlerden Mustafa Uşşakî’nin kızı Ayşe hatunla evlendi. Bu arada kendisine, şeyhinden tedrisata başlamasını emreden bir mektup gelmiştir. İşte bu mektuptan sonra İsmail Hakkı’nın feyizler dağıtan hayatı başlamış oluyor. Bir yandan isteyenlere ders verirken, diğer taraftan kitap telif ediyordu. Ayrıca Bursevî İslam’a aykırı hareketlerde bulunan Üsküp halkını irşad etmek maksadıyla vaaz ve nasihatlerde bulunuyordu. İsmail Hakkı’nın tenkitlerinden dolayı Üsküp müftüsü ile aralarına soğukluk girmiştir. Müftü ve yandaşları İsmail Hakkı’yı ölümle bile tehdit etmişlerdir. Ancak bu tehditlerin bir tesiri olmayınca, Osman Fazlı’ya şikâyette bulunmuşlardır. Hocasının tavsiyesine riayeten İsmail Hakkı bir müddet susmuştur . Bundan sonra Üsküp’te rahat edemeyeceği anlaşıldığından Osman Fazlı tarafından Köprülü’ye gönderilmiş, burada ondört ay kadar kalmıştır. İsmail Hakkı’nın ilim ve ahlâk yönünden faziletini bilen Ustrumca halkı, Osman Fazlı’dan İsmail Hakkı’nın Ustrumca’ya gönderilmesi yolunda ricada bulunmuşlardır. Osman Fazlı, halkın bu ricalarını kırmayarak İsmail Hakkı’nın Ustrumca’ya gitmesini emretmiştir. Bursevî burada iki buçuk sene kaldı .
İsmail Hakkı, şeyhi Osman Fazlı tarafından Edirne’ye çağrılır çağrılmaz derhal buraya koştu. Hoca ile talebesi üç ay müddetle burada kaldılar. Bu zaman zarfında İbn Arabî’nin Fususu’l-Hikem’ini okudular. Mezkûr kitabı mütalaa ederlerken, içinde bulunan yüksek marifetleri herkesin anlayamayacağı gerçeğini göz önünde bulundurarak kimseyi yanlarına almazlardı. Bu arada Bursa’dan gelen bir mektup, Osman Fazlı’nın oradaki halifesinin vefat haberini bildiriyordu. Bunun üzerine, şeyhi İsmail Hakkı’ya Ustrumca’dan Bursa’ya gitmesini emretmiştir. Ancak İsmail Hakkı’nın eşi Rumeli’yi bırakıp Bursa’ya gitmek istemiyordu. İsmail Hakkı her ne kadar eşini ikna etmeye çalıştıysa da muvaffak olamadı. Hatta bir aralık şeyhinden mektup aracılığıyla bu görevden kendisini affetmesini rica etmiş ancak Osman Fazlı’dan Bursa’ya gitmesi yolunda tekrar emir gelmiştir. Bunun üzerine İsmail Hakkı eşine, şeyhinin emrine muhalefet edemeyeceğini, Bursa’ya gelmediği takdirde kendisini boşayacağını bildirmiştir. Bu kararlı tutum karşısında eşi söz dinlemeye mecbur olarak 1685’te Bursa’ya gitmiştir .
Bursa Camii’nde verdiği tefsir dersleri ile büyük bir şöhrete sahip oldu. Bazı fasılalarla birlikte hayatının yirmi üç yılını alan meşhur Ruhu’l-Beyan tefsirini burada yazmıştır . Bir müddet sonra Osman Fazlı’nın Köprülüoğlu Mustafa Paşa tarafından Magosa’ya sürüldüğü haberini alınca, yanında şeyhinin oğlu Seyyid Mustafa olduğu halde 1690 senesinde Magosa’ya gitmek üzere Bursa’dan yola çıktı. Zorlu bir yolculuktan sonra nihayet Magosa kalesine vardılar. İsmail Hakkı ile şeyhinin karşılaşması heyecanlı oldu. Osman Fazlı, İsmail Hakkı’dan Yusuf suresinden bazı ayetleri okumasını istedi ve duada bulundu . Bu sırada Bursevî’ye Bursa’ya dönmesini isteyen bir mektup gelmişti. Bunun üzerine Seyyid Mustafa ile beraber önce Konya’ya uğradılar. Konya’da Mevlana ve Şems-i Tebrîzî’nin türbelerini ziyaret ettikten sonra Bursa’ya döndüler. İsmail Hakkı daha sonra haccetmek maksadıyla 1699 yılında yola çıktı. İsmail Hakkı’nın içinde bulunduğu kafile yolda eşkıyanın saldırısına maruz kaldı. Kafileyi yağma eden eşkıyanın hü-cumundan kurtulan İsmail Hakkı Şam’a sığındı. Buradan da Bursa’ya geri döndü . İsmail Hakkı gördüğü rüyaların etkisiyle 1717 senesinde Şam’a gitti. On kadar eserini burada yazdı. Şam halkı her hareketi İslam’a uygun olan bu değerli insanın derecesinin yüksekliğini anlamış olacaklar ki, kendisine Şam’a müftü olması için teklifte bulundular. Fakat Bursevî hazretleri hocasının tavsiyesini dikkate alarak bu görevi kabul etmemiştir. Böylece üç yılını Şam’da ikamet ederek geçiren Bursevî, 1720 yılında İstanbul’a gelerek Üsküdar Ahmediye Camii’nde dersler vermeye başlamıştır .
Bazı görüşleri yüzünden İsmail Hakkı, Tekirdağ’a gönderildi. 1722 yılında Tekirdağ’dan Bursa’ya döndüğünde burası artık İsmail Hakkı’nın son durağıydı. Bursa’da, kendi adına tesis ettiği cami ve tekkede eserlerini yazmak ve mensubu olduğu celvetiye tarikatını yaymakla meşgul olmuştur. Yazdığı en son eseri Kitabu’n-Netice olmuştur. İsmail Hakkı kütüphane ve eşyalarını, kendi tesis ettiği Muhammedî Camii adlı camiye vakfetmiştir. Bursevî, 1725 yılında Bursa’da vefat etmiştir. Vasiyeti üzerine Tuzpazarı civarındaki tekkesine defnedilmiştir .
2- Eserleri:
Kaynaklarda Arapça, Farsça ve Türkçe olmak üzere toplam yüzü aşkın eser telif ettiği bildirilen İsmail Hakkı, velûd bir Osmanlı müellifidir. İslamî ilimlerin her sahasında eser vermiş olup derinliğe sahip bir alim ve mutasavvıftır.
Burada İsmail Hakkı’nın tefsir, tasavvuf, hadis, fıkıh, kelam ve edebiyata dair eserlerinden örnekler vermek istiyoruz:
A) Tefsir
1- Ruhu’l-Beyan Tefsiri: İsmail Hakkı’nın en meşhur ve en kıymetli eseridir. Bazı aralıklar da dahil olmak üzere, yirmi üç sene gibi uzun bir zaman zarfında telif edilmiştir. Bursevî kendi zamanından önce kaleme alınmış tefsirlerden istifade ettiği gibi Mevlana’dan, Sadi’den, Hafız’dan, İbn Arabî’den münasebet düştükçe alıntılar yapmıştır. Ruhu’l-Beyan’ın tasavvufî kısımlarının çoğu Tevilat-ı Necmiye’den kaynak gösterilerek iktibas edilmiştir.
İsmail Hakkı’nın tefsiri, menkûlatının çokluğu nedeniyle adeta tefsirler mecmuası gibidir. Bu tefsirin ihtiva ettiği nakillerin, özellikle tarihe dair olanların zayıf olduğu bildirilmektedir.
2- Fatiha Tefsiri.
3- Nebe’ suresi üzerine haşiye.
4- Kadı Beydavî’nin Nebe’ suresinden Nas suresine kadar olan sureler üzerine yazdığı tefsirinin şerhi.
B) Hadis
1- Nuhbetu’l-Fiker: Askalanî’nin bu eserine Arapça olarak yazdığı şerhte İsmail Hakkı, lugat, sarf, nahiv, biyografi ve coğrafya ile ilgili olarak faydalı bilgiler vermektedir.
2- Hadis-i Erbaîn Şerhi.
3- Nakdu’r-Rical.
C) Fıkıh
1- Şerhu’l-Mülteka.
2- Mukaddimetu’s-Salat Şerhi.
3- Mesail-i Nafia Risalesi.
D) Tasavvuf
1- Muhammediye Şerhi: İsmail Hakkı’nın Yazıcızade Muhammed Efendi’nin adı geçen eserine yazdığı şerhtir.
2- Mesnevî Şerhi: Ruhu’l- Mesnevî adı da verilen bu eser İsmail Hakkı’nın Mesnevî’den bazı beyitler üzerine yazdığı şerhtir.
3- Kitabu’n-Necat: İsmail Hakkı bu eserini bir murakabe esnasında gönlüne bu kitabı yazması için gelen bir ilham üzerine yazmıştır. Tasavvuf yoluna süluk edenleri, itikadî meselelerde kal ehlinin kitap ve risalelerine muhtaç bırakmamak gayesiyle telif edilmiştir.
4- Kitabu’l-Hitab.
5- Lübbü’l-Lüb: İsmail Hakkı, İbn Arabî’nin Futuhat-ı Mekkiye’sinde hakikat ve marifetle ilgili bazı meseleler üzerine düşüncelerini Türkçe’ye tercüme etmiş ve adına Lübbü’l-Lüb demiştir.
6- Vâridat-ı Kübrâ: Eserindeki ilhamların çoğu Arapça olmakla beraber bazıları Türkçedir.
7- Kenz-i Mahfî.
8- Müzilü’l-Ahzan.
9- Ecvibe-i Hakkı: Şeyh Abdurrahman adında bir zatın yedi sorusuna İsmail Hakkı’nın Arapça olarak verdiği cevapları ihtiva eder.
E) Edebiyat
1- Pend-i Attar Şerhi: Farsça’yı iyi öğrenmek isteyenlerin pratik ahlak bakımından da çok önemli olan bu kitabı okuması faydalıdır.
2- Nuhbetü’l- Letaif.
3- Furuk .

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler)
  • Kitap Adıİsmail Hakkı Bursevi’de Basiret Anlayışı
  • Sayfa Sayısı207
  • YazarYusuf Çelik
  • ISBN9786055482299
  • Boyutlar, Kapak13,5x21 cm, Karton Kapak
  • YayıneviFecr Yayınları / 2012

Yazarın Diğer Kitapları

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur