Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Bu Bir Yatırım Tavsiyesidir – Psikolojik Sermaye
Bu Bir Yatırım Tavsiyesidir – Psikolojik Sermaye

Bu Bir Yatırım Tavsiyesidir – Psikolojik Sermaye

Hülya Mutlu

Hayatta yapabileceğiniz en sağlam, en tutarlı ve geri dönüşü en kesin yatırım psikolojinize, daha doğrusu psikolojik sermayenize yapacağınız yatırımdır.

Hayatta yapabileceğiniz en sağlam, en tutarlı ve geri dönüşü en kesin yatırım psikolojinize, daha doğrusu psikolojik sermayenize yapacağınız yatırımdır.

Psikolojik sermayesi güçlü olan insanlar güçlüklerle karşılaşınca yılmaz. Zorluklarla nasıl başa çıkabileceklerini bilirler. Daha çabuk toparlanırlar ve güçlü dururlar. Psikolojik sermaye geliştirilebilen bir olgudur. Bu nedenle, psikolojik sermayenin ne olduğu kadar nasıl artırılabileceği ve yönetilebileceği de örnek uygulamalarla zengin bir rehber niteliğinde olan bu kitapta anlatılmakta.

Hayatın karşımıza ne tür güçlükler çıkaracağını bilemeyiz ama karşımıza çıkan güçlükleri nasıl aşabileceğimizi öğrenebiliriz.

İçindekiler
Önsöz ………………………………………………………………………………………………. 9
Psikolojik Sermaye…………………………………………………………………………. 11
Özyeterlilik……………………………………………………………………………….. 16
Umut ………………………………………………………………………………………… 56
İyimserlik………………………………………………………………………………….. 68
Duygusal dayanıklılık ………………………………………………………………. 80
Değişim ve Dönüşüm…………………………………………………………………… 113
Konfor alanı ……………………………………………………………………………. 115
Mutluluk mu akış mı? …………………………………………………………….. 127
Öğrenme çevikliği…………………………………………………………………… 133
Psikolojik sermayeden çalanlar…………………………………………………….. 147
Dijital esaret ……………………………………………………………………………. 149
Yaş takıntısı…………………………………………………………………………….. 152
Tüketim çılgınlığı……………………………………………………………………. 155
Mükemmeliyetçilik…………………………………………………………………. 158
Ertelemek………………………………………………………………………………… 162
Yalnızlık………………………………………………………………………………….. 164
Otonomi kazanmış insan ……………………………………………………………… 171
Farkındalık……………………………………………………………………………… 175
Seçenekler ve seçimler…………………………………………………………….. 182
Bağlanmak ve bağ kurmak……………………………………………………… 184
Otantik olmak…………………………………………………………………………. 190
Sorumluluk almak ………………………………………………………………….. 219

Önsöz

Önsöz “Nasıl bir döneme denk geldik, hiçbir şey yolunda gitmiyor. Dünyanın, ülkenin talihsizlikleri hep bizi buldu!” diye hayıflanan çok fazla insana denk gelince bu kitabı yazma motivasyonum oluştu. Epiktetos “Sen seçtiğin anda doğmadın. Dünyanın sana ihtiyacı olduğu zamanda doğdun. İnsan yerküreye, varoluşa, dünyanın devrine hizmet eder. Önemli olan burada olduğun zamanda üzerine düşeni yapmaktır” der. Ben de yazdıklarımla olan bitene hayıflanmak yerine yeryüzünün daha haysiyetli bir yer haline gelmesine potansiyelimizi kullanarak nasıl katkı sağlarız hususunda zihinleri berraklaştırmak istedim. Çünkü dünyaya geldik ya da Heidegger’in tabiriyle fırlatıldık lakin yine Heidegger fırlatılmışlık hissinden kurtulmak için anlamayı ve olanakları yakalamayı bir seçenek olarak sunmuştur.

Bizi nasıl anlarız sorusuna kitabımın çeşitli bölümlerinde değindim. Hayatımız boyunca karşılaştığımız zorluklar ve değişiklikler, bizi birçok kez yıpratabilir ve mutsuz edebilir. Bazı insanlar zorluklar karşısında başkalarına göre daha hızlı toparlanabilir. İnsanlar arasında zorlukları karşılamada önemli bir faktör vardır: Psikolojik sermaye. Psikolojik sermaye, insanların kendilerine olan güveni, motivasyonları, umutları ve benlik saygılarını tanımlar ve bu faktörler insanların hayatlarındaki zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olur.

Bu kitap psikolojik sermayenin tanımını, önemini ve nasıl artırılabileceğini ayrıntılı bir şekilde inceleyecektir. Kitap insanların hayatlarındaki zorluklarla başa çıkma yeteneğini ve bu zorlukları aşma potansiyelini artırmasına yardımcı olacak pratik öneriler içerecektir. Psikolojik sermaye geliştirilebilir, işlenebilir ve yönetilebilir bir olgu. Bu nedenle bu kitabın bazı bölümlerinde psikolojik sermaye konusunun teorisinden ziyade uygulamalarla nasıl geliştirilebileceğini anlatmaya çalıştım. Bazı bölümlerinde ise kendini geliştirme yolculuğumda yaptıklarımı da okuyucularıma rehber olması açısından paylaştım. Değerli okuyucu bu kitaptan bir sonuç almak istiyorsa tavsiye edilen uygulama, rutin ve ritüellere bağlı kalmalıdır.

Bu kitabın iki önemli hedefi var. Birincisi hem iş hayatında hem özel hayatında düştüğü, kırılganlığının arttığı ve yolunu kaybettiği anlarda içsel kaynaklarına yönelmesi ve içini derleyip toplaması için bir rehber olması için yazıldı. İçini derleyip toplayan insanın dış âlemle de ilişkisi düzeliyor. İkinci hedefi ise kendini tanımak ve inşa etmek için kendine dair bir farkındalık yakalamak ve çıktığı yolculukta ne olacağımızla ilgili bir plan yapmak ve yol göstermek. İbni Haldun’a isnat edilen “Coğrafya kaderdir” sözünün bazı kişilerce yanlış yorumlanarak ne yaparsam yapayım önce ülkede işler iyi gitmeli, ben değişsem ne değişecek yaklaşımını sergilediğini görüyorum. Coğrafya önemlidir ve yaşadığımız toplumun ve ülkenin dinamikleri hayatımızı etkiler, bunu kabul ediyorum. Lakin Herakleitos ise “Karakter kaderdir” demiş. Bunu derken de karakterin değişmezliği değil, değişmezliğin karakter olduğuna dikkat çekmiştir. Hem İbni Haldun hem Herakleitos haklı. Bireyler toplumların nüvesi, bireyin değişimi toplumu ve coğrafyayı değiştirecektir. “Bir insanın en ağır yükü, gerçekleştiremediği potansiyelidir” diye bir söz okumuş ve izini sürünce Charles Schulz tarafından söylendiğini bulmuştum. Beni epey etkilemişti bu cümle ve gerçekleşmeyen potansiyelin bir ağıt ve yas konusu olabileceği aklıma gelmişti. Bunu öyle acıklı buldum ki bu tesirle başkalarının da potansiyellerini gerçekleştirmesi için var gücümle çalışmayı kendime yaşam amacı edindim. Umuyorum ki sevgili okuyucum bu kitapla birlikte psikolojik sermayeniz eskisinden daha güçlü olur ve potansiyelinizi gerçekleştirebilirsiniz.

Psikolojik Sermaye

Geleneksel psikolojinin “Sende iyi gitmeyen ne var?” yaklaşımı yerine pozitif psikolojinin önleyici tıp mantığıyla benzeşen “Sende iyi giden ne var?” yaklaşımı üzerine düşünmek, konuşmak ve yazmak önemli. Belirsizliğin, muğlaklığın, karmaşanın ve oynaklığın kol gezdiği yeni dünya düzeninde herkes kendinden ve içini derleyip toplamaktan mesul olacak. Prof. Dr. Engin Geçtan’ın “Kendi içinde devrik olmayan birini devirmeye kimsenin gücü yetmez” sözü bana kalırsa bir yönüyle de psikolojik sermaye yatırımına işaret ediyor.

Pozitif psikoloji alanı ve literatürü bazı çevrelerce sürekli pozitif düşünme ve davranma, sürekli bir iyi hissetme ve mutlu olma haline odaklanma çıkarımlarıyla fazla ilişkilendiriliyor. Doğru ifade edildiği ve yorumlandığı ellerde ise yaşamın kırılganlığı içinde hep iyi hissetmenin mümkün olmadığı, yaşamın zorlayan duygularla ve acılarla bir bütün olduğu ve biz insanların katalogdaki olumlu duyguları seçme, zorlayan durum ve duyguları dışlama gibi bir seçeneğimizin olmadığını aktarır. Endişe ya da kaygının olmadığı bir dünya yeknesak ve oldukça sıkıcı olurdu. Üstelik zorlayan duygudurumların da koruyucu ve temkinli olmayı sağlayıcı özellikleri olduğunu hepimiz deneyimlemişizdir. Bu kitapta okuyucuma farkında olmadan sürekli iyi hissetme ve sürekli anda kalma baskısı yapan bir mesaj vermeyi asla istemem. İyi hissetmenin ve anda kalmanın vaktimizin çoğunu almasını isterken hüzün, acı, öfke, pişmanlık veya kızgınlık gibi duygularla da ilişkiyi düzeltmeyi hedefleyebiliriz.

Toksikoloji, diğer bir adı ile zehir bilimi, genel olarak kimyasallar ve biyolojik sistem arasındaki olguları değerlendirir. Bunlar arasındaki zararlı sonuçları inceleyerek kimyasalların da zararsızlık limitleri belirlenir.
Bu bilim dalı dikkatimizi miktar konusuna çeker. En faydalı şeyin dahi fazlası zararken çok zararlı görünen şeylerin doğru miktarda olanı şifa olabilir. Su ve siyanür gibi. Bu kitaptaki bilgilerin de doğru yerde ve doğru dozda kullanımını tavsiye ederim.

Pozitif yönelimli insan kaynağına ciddi anlamda ihtiyaç duyan örgütlerin de kendini inşa etmek isteyen bireyin de dikkatini vermesi gereken ve yatırım yapması gereken sermaye türü psikolojik sermayedir. Fred Luthans psikolojik sermayeyi en genel hali ile Psychological Capital: Developing the Human Competitive Edge adlı kitabında şöyle tanımlamıştır:

“Psikolojik sermaye (PsyCap) bir kişinin başarısında pozitif psikolojik gelişim durumunu yansıtmaktadır. Bunun yanında zorlayıcı görevleri üstlenmek için gerekli çabayı sürdürecek ve bunları yerine getirecek bir güven sahibi olması (özyeterlilik), şu anda ve gelecekte başarılı olma konusunda pozitif bir düşüncenin mevcut olması (iyimserlik), hedefler için azmetmek veya gerekirse yeni hedefler oluşturması (umut) ve sorunlara veya sıkıntılara kapılınca başarıyı elde etmek için sürdürülebilir ve geri adım atabiliyor olması (dayanıklılık) için bireyin kim olduğuyla ilgili sermaye türüdür.”

İnsan sermayesi “Ne biliyorsun?”, sosyal sermaye “Kimi biliyorsun?”, finansal sermaye “Neye sahipsin?” sorularına cevap verir. Psikolojik sermaye “kim olduğun” ve “pozitif gelişim bakımından ne olabileceğin” sorularına cevap verir. Psikolojik sermayenin ölçümü için tecrübe ve eğitim yoluyla değişebilen ve gelişebilen bir yapıyı ifade edebiliriz.

Psikolojik sermayenin dört boyutu yalın şekilde şöyle tanımlanır:

1. Özyeterlilik: Kişinin kendi becerilerine ve zor zamanların üstesinden gelme kapasitesine olan inancıdır.
2. Umut: İyi olma duygusu ve harekete geçme güdüsü olarak ifade edilir. Hedeflerin belirlenmesi ve hedeflere ulaşılması için gereken yolların bulunması için önemlidir.

Pozitif psikoloji kavramının kökenleri Antik Yunan felsefesindeki Pigmalion öğretisine kadar dayansa da (Aybas, 2014), bilimsel bir çalışma içinde ilk olarak Abraham Maslow’un Motivation and Personality adlı yapıtında “Pozitif bir psikolojiye doğru” adlı son bölümünde yer verilmiştir (Maslow, 1954). “Psikolojik sermaye” kavramı yazına ilk olarak 1997 yılında Goldsmith tarafından kazandırılmıştır. (Lehoczky, 2013:29). Psikolojik sermaye bireylerin kendileri hakkındaki görüşleri, işe karşı olan tutumları, etik uyumlulukları ile yaşama karşı olan genel yaklaşımlarını içeren ve psikolojide bireysel üretkenliği tanımlayan kişilik özellikleri olarak ifade edilmektedir (Goldsmith vd., 1999:815). Seligman’ın bu alanda yaptığı çalışmalardan esinlenen Luthans ve arkadaşları ise sonrasında pozitif psikoloji kavramını örgütsel davranış alanına uyarlayarak, iş ve örgüt yaşamında pozitif düşüncenin gücünü kullanmak istemişlerdir. Pozitif psikolojinin örgüt yaşamındaki yansıması olarak ortaya çıkan kavramlardan en sonuncusu ve günümüzde ilgi odağı haline geleni ise “psikolojik sermaye” kavramıdır (Güler, 2009:142-143). 2004 yılında, pozitif psikoloji ve pozitif örgütsel davranış kavramlarından hareketle, Fred Luthans ve arkadaşları ekonomik, sosyal ve insan sermayelerini analiz ederek ve bu kavramların özelliklerini ortaya koyarak, bireylerin pozitif güçlerine odaklanan psikolojik sermaye kavramını ortaya koydular (Erkmen ve Esen, 2012). Sosyal sermaye kavramının “Kimi tanıyorsun?” sorusu ile insan sermayesinin “Ne biliyorsun?” sorularının aksine, psikolojik sermaye kavramı daha çok kim olduğumuz ve en iyi olma, gelecekte ne olacağımız ile ilgilidir (Luthans vd., 2004).

3. İyimserlik: Başarıya ulaşmak için gayret etmek ve başına hep
iyi şeyler geleceğine dair beklenti olarak ifade edilir. Çalışmaya daha çok teşvik edilebilen, tatminkâr, zorluklar karşısında daha kararlı olan kişilerdir.
4. Duygusal dayanıklılık: Karşılaşılan zorluklara dayanma gücü, esneklik, uyum, değişime olan tepkiler olarak ifade edilir. Kişilerin stresle başa çıkmasını kolaylaştıran bir özelliktir. Mücadeleden vazgeçmeme becerisidir.

Boyutların her birini kitapta ele alacağız. Öncelikle psikolojik sermaye konusundaki genel durumunu görmek isteyen okuyucularım kitabın sonunda yer alan ölçeği kullanabilirler.

Özyeterlilik

“Yapabileceklerini sananlar yapabilir.” Emerson olağanüstü bir şekilde, “Bir insanın kendi dehasına olan güveni, inanışın ta kendisidir” demişti. XIX. yüzyılın bir başka Amerikalı yazarı da, “Bir insan, kendi kendisine sadık kaldıkça her şey onun tarafına doğru yol alır; hükümet, toplum, hatta güneş, ay ve yıldızlar” diye eklemişti. Bu büyük iyimserlik, bugün ölmüş gibidir. (Sanatçı ve Çağı, Albert Camus)

Özyeterlilik hayatın önümüze koyduğu kaçınılmaz eşitsizliklere rağmen her gün ilerlememizi sağlar. Kendine güçlü bir inanca sahip olmak, hayatın her alanında ve her yaşta bize yardımcı olur.1 Güçlerimize ve yeteneklerimize olan güvenimiz, motivasyonumuzu sürdürmemize ve stres ile olumsuzluklara karşı daha dirençli olmamıza yardımcı olur.

Yeterlilik ile kendimizi olduğumuz gibi kabul edebilir, bir inanç geliştirebilir ve onları takip etme gücünü kazanabiliriz. En önemlisi, problemler karşısında esneyebiliriz.

En büyük varlığımız, düşünme biçimimiz, kendimizi ve çevremizdeki dünyayı görme biçimimiz, her gün benimsediğimiz tutumdur. Özyeterliliği bir yatırım türü olarak psikolojik sermaye bileşenleri içinde görmemizin nedeni sağladığı faydalardır.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Ekonomi İnceleme/Araştırma
  • Kitap AdıBu Bir Yatırım Tavsiyesidir - Psikolojik Sermaye
  • Sayfa Sayısı224
  • YazarHülya Mutlu
  • ISBN9786258026092
  • Boyutlar, Kapak13.7x21 cm, Karton Kapak
  • YayıneviCEO Plus / 2023

Yazarın Diğer Kitapları

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur