Damdan Düşen Psikolog

Doğan Cüceloğlu, Canan Dila

Afrika kabilelerinden birinde bir bebek doğduğunda kabilenin kadınları hep birlikte ormana çekilir, o bebeğe bir şarkı yaparlarmış. Dikkatle gözlemledikleri bebeğin karakteristik özelliklerini ve gücünü ona anlatan bir şarkı… Sonra, çok sonra bir gün, hayatla başa çıkmakta zorlanıp da kolu kanadı kırılacak olursa o şarkıyı, yani kendini hatırlasın diye, Afrikalı bebek o şarkıyı dinleyerek büyürmüş…

Fasulyenin Günlüğü

Özlem Dilber, Op. Dr. Selçuk Somer

Komik bir annenin deneyimleri ve uzman bir doktorun tavsiyeleri… Hamilelik dönemini hiç böyle dinlemediniz! Bu kitapta fasulyenin annesi, hamilelik tecrübelerini eğlenceli bir şekilde anlatırken, deneyimli doktorumuz da hafta hafta annenin sorularına açıklık getiriyor.

Kral Kaybederse

Gülseren Budayıcıoğlu

İnsanoğlu ilk çocukluk yıllarında yaşadıklarından çok etkilenir. Henüz tam ortaya çıkmamış bir heykel gibidir o; hayat da onu ince ince şekillendirmeye çalışan usta bir heykeltıraş… Alır eline keskiyi, usul usul oyar. Ama bazen keskiyi öyle bir savurur ki, bir parça kopuverir ve o parçayı bir daha kimse yerine koyamaz.

Bilim Tarihi

Cemal Yıldırım

Düşüncenin doğayı anlama ve denetleme çabası insanlık tarihiyle yaşıttır. Bu çabayı sergileyen Bilim Tarihi’nde, insanoğlunun tarih boyunca akıl dışı saplantılardan kurtulma, gerçeği arama, bilimsel araştırma ortamını kurma yolundaki savaşımı yer alıyor.

Yalnızlık Doktorası

Cem Şancı

Yalnızlıkla barışmak, olgunlaşmaya uzanan yolda ilk sınavdır.Aşk sevgiliye, şefkat aileye, yalnızlık kendine zaman ayırmaktır.Yalnızlık, binlerce yıldır tüm filozofların yücelttiği, dillerinden düşürmediği ama bugün gerçek değerini ve anlamını unuttuğumuz çok önemli bir olgu.

İki Devir İki Kadın

Ülker Banguoğlu Bilgin

İkinci Meşrutiyet’in ilanından sekiz yıl sonra başlayıp, Cumhuriyet’in seksen dördüncü yılına kadar uzanan zaman diliminde iki kadının yaşamından kesitler sunuyor. Münevver ve kızı Perizat’ın çevresinde örülen roman, savaşlar, göçler ve köklü değişimlerle

Emperyalizm ve Jeopolitik

Ergin Yıldızoğlu

Ergin Yıldızoğlu, bu kitapta küreselleşme, jeopolitik ve emperyalizm kavramlarını, tarihsel ve çağdaş perspektifleriyle yeniden ele alıyor. Bu kavramları açıklayıcı bir “alet çantası” sunan yazar, onları bugün aldıkları gizli açık, doğrudan dolaylı biçimler içinde tanımaya, izlemeye ve son çözümlemede değerlendirmeye çalışıyor.

Nevbahar

Hıfzı Topuz

Üst üste birçok baskı yapan Meyyale romanının ardından ailenin sonraki kuşaklarını Nevbahar’da anlatan Hıfzı Topuz, bu kez Osmanlı’nın çöküşünden 1950’lere kadar uzanan bir panorama çiziyor. Savaşlar, sürgünler, evlilikler, aşklar ve bağımsızlık mücadelesinin gizli kahramanları…

Sürgün

Turan Akıncı

Turan Akıncı, II. Abdülhamit’in Yıldız Sarayı yıllarının ve Selanik sürgününün izini sürdü. Yıldız Sarayı’ndaki siyasal yaşamın yanı sıra padişahın tutkularını ve meraklarını da araştırdı.

Yaşasın Hamileyim

Op. Dr. Emre Uysal

Heyecanla köşedeki eczaneye gidip kısık bir sesle “Bir gebelik testi alabilir miyim?” dediniz. Hızlıca eve gidip malum işlem basamaklarını dikkatlice uygulamaya başladınız. İlk çizgiden sonra ikinci çizginin de yavaş yavaş belirginleştiğini gördünüz. İşte oldu ve beklenen o büyük gün geldi.

Evlenmeden Önce

Doğan Cüceloğlu

Bir kadının ve erkeğin iki farklı öyküsü evlilikte bir araya gelir. Evlenmeden önce aralarındaki ilişkiyi önemseyen, üstüne konuşan, sohbet eden, zaman ve emek veren çiftler, evliliklerinde kendi farklı öykülerinden ‘bizim öykümüz’ dedikleri yeni bir öykü oluşturmayı başarırlar.

İki Yeşil Su Samuru

Buket Uzuner

Mutluluğu ve huzuru hiçbir yerde ve hiçbir kimsede bulamayan, kimseye güvenemeyen genç bir kadın: Nilsu. Terk edilmekten korktuğu için hep kendisi terk ediyor. Annesine olan hayranlığı ve bağlılığı kendi yaşamını kurmasına engel olan, duygusal ve ütopik bir çevreci: Teoman. Annesinin gizemli intiharıyla yaşamı altüst oluyor. Buket Uzuner’in artık bir klasik olan İki Yeşil Su Samuru romanı çağdaş bir kadının portresi etrafında çok katmanlı olarak insan durumlarını sorguluyor. Yazar mizah dolu, çarpıcı ve gerçekçi üslubuyla 80’li yılların toplumsal ve siyasal ortamını ustaca anlatırken romanın kahramanları kimi zaman modernizmin altında ezilerek yaşamla ölüm arasında gelgitler yaşıyorlar.