Ludovico Ariosto (1474-1533): Ünlü İtalyan şair. Hukuk öğrenimi görmüş, kalabalık ailesine bakmak için Ferrara dukalarının yanında çalışmak zorunda kalmıştır. Çağdaşı Machiavelli gibi Hümanizma-Rönesans’ın temelini oluşturan yazarlardan biri olan Ariosto şiirin yanı sıra komedya, hiciv gibi türlerde de eserler vermiştir. Kendisine ölümsüz bir ün kazandıran ve gelmiş geçmiş en büyük şairler arasında anılmasını sağlayan eseri Çılgın Orlando üzerinde neredeyse 30 yıl çalışmıştır. Şair manzum şövalye hikâyelerini ve Şarlman’ın Hristiyanlığı yayma çabasını temel aldığı eserinde ince bir alaycılıkla derin bir insan sevgisini iç içe işler. Yayımlanmasının hemen ardından büyük bir başarı kazanan Çılgın Orlando sadece İtalya’da 154 baskı yapmış, hemen hemen bütün Avrupa dillerine çevrilmiştir. Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi’nde üç cilt halinde yayımlanacak olan Çılgın Orlando, İtalyanca aslından ve manzum olarak dilimize ilk kez çevrildi. Elinizdeki kitap bu büyük eserin ikinci cildidir.
18.Kanto
1
Yüce Efendimiz,1 her davranışınızı
mantığımla övdüm sürekli ve öveceğim de
kaba, sert biçemimle ve yanlış
yaparak alıp götürmüş olsam da ününüzden
büyük ölçüde. Ne ki bir erdeminiz beni diğerlerinden
daha çok çekti, kalbimle ve dilimle yücelttiğim:
seve seve herkesi dinliyorsunuz fırsat tanıyıp,
ama her söze de kolay kolay kulak asmıyorsunuz.
2
Eleştirilen birini savunurken bir ya da birden fazla
gerekçe öne sürdüğünüzü duyuyorum: kişi
gelip kendi gerekçelerini sıralamadığı sürece
bir kulağınızı tıkıyorsunuz söylenenlere; insanları
yargılamadan önce gelirsiniz hep yüz yüze ve haklı
nedenlerini dinlemek istersiniz birinin
aleyhine karar vermeden önce günler, aylar, dahası
yıllarca -tanık oldum buna- hükmünüzü vermezsiniz.
3
Norandino sizin gibi biri olsaydı eğer
Grifone’ye yaptığını yapmazdı: sağduyunuz
her koşulda sizi değerli ve onurlu kıldı;
Norandino ise iyi ününe bir kara çaldı ki
ziftten beter. Onun yüzünden insanlar öldü,
öfke ve hiddetten deliye dönen Grifone, kılıcının
hem ucuyla hem de keskin tarafıyla on kez indirdi
ve serdi yere yük arabasının yanı başındaki otuz kişiyi.
4
Sağ kalanlar korkudan oradan oraya, meydanlara
sokaklara kaçtılar; kente girmeye
çalışanlarsa daha kapının ardına geçemeden
birbirlerinin üzerine yığılıp kaldılar. Grifone
konuşmuyor, tehdit savurmuyordu, ne ki
merhametten yoksun yüreğiyle, kılıcını uyuşuk
halk arasında sağa sola sallıyor ve karşı karşıya kaldığı
aşağılanmanın acısını en ağır biçimde çıkarıyordu.
5
Tabana kuvvet kaçanlardan kimileri,
ki arkadaşlarına bakmayıp kendi canının
derdine düşmüş olanlardı; kapıya
ilk ulaşan kişiler olarak asma köprüyü
kaldırmışlardı. Kimileriyse kentin dört bir yanında
bağrış çağırışlarla gürültü patırtı çıkartarak,
korkudan ağlaya sızlaya, yüzleri sapsari,
bir daha arkalarına bakmadan kaçıp gitmişlerdi.
6
Gözüpek Grifone köprü yükseldiği anda
yakaladı onlardan ikisini, köprüyü kaldırmak
neden olmuştu ölümlerine; birinin beynini dağıttı,
bir değirmen taşına vurarak kafasını; diğerini
göğsünden tutar tutmaz fırlattı bir mızrak gibi,
duvarların ötesindeki kentin ortasına: Şam halkı,
bir adamın havadan uçarak geldiğini görünce,
ölümün soğukluğunu duyumsadı iliklerinde.
7
Çoğu, bu mağrur şövalyenin büyük bir hamleyle
duvarların üzerinden atlayarak kente gireceğinden
korkuyordu; Şam’a bir sultan saldırsaydı,
bu kadar karışıklık yaşanmazdı:
bir silah alışverişi ki bitmiyordu, insanlar kaçıyor,
minarelerden ezan sesleri yükseliyordu;
trompet ve davulların birbirine karışan sesleri
dünyayı sağır ediyor, gökyüzünde yankılanıyordu.
8
Ama orada neler olup bittiğine dair öykümü
bir başka kantoya bırakmak istiyorum. İmparator
Carlo’yu izlemekte yarar var, Rodomonte ile
karşı karşıya gelmek için koşturarak geldi.
Halkını öldürüyordu o hain adam.
Daha önce de söylemiştim o büyük Danimarkalı
ve Namo, Oliviero, Avino, Avolio, Ottone
ve Berlinghiero eşlik etmekteydi imparatora.
9
Acımasız Morisko’nun göğsünü kuşatan ejderha derisi,
pullu zırhı korudu onu, bu güçlü sekiz savaşçının
aynı anda var güçleriyle fırlattıkları sekiz mızrak
darbesinden. Kaptanın teknesini rotasına sokması gibi:
hani kuzeybatı rüzgârının arttığını görür de yelkenleri
indirmek için halatları gevşetir ya; Rodomonte de öyle,
bir dağı yıkacak darbeler almasına karşın öylesine çevik
ve atak fırladı ki yerinden, kaldı ayakta, yıkılmadı.
10
Guido, Raniero, Ricardo, Salamone,
hain Galeone, sadık Turpino, Angioliero,
Angiolino, Ughetto, Ivone, San Michele
yaylasından gelen Marco ve Matteo
….
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Hasan Ali Yücel Klasikleri Roman (Yabancı) Şiir
- Kitap AdıÇılgın Orlando – 2
- Sayfa Sayısı624
- YazarLudovico Ariosto
- ISBN9786254298875
- Boyutlar, Kapak12,5x20,5 cm, Karton Kapak
- Yayıneviİş Bankası Kültür Yayınları / 2024
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Kendine Alışmak ~ Sevil Sevinç Kandil
Kendine Alışmak
Sevil Sevinç Kandil
Çok sevdiğin Ya da kendinden başkasını sevmediğin hayat var ya! Senin karmaşıklığına Senin çözümlenmeyecek sandığın sana alışır Sen de bir alışabilsen kendine… *** ÖNSÖZ...
- Savaş Meydanları ~ Jean Rouaud
Savaş Meydanları
Jean Rouaud
Jean Rouaud, Goncourt Ödülü’nü kazanan romanında, bir ailede ardı ardına yaşanan üç ölümle anımsanan eski hikâyeleri deşiyor. İlk başta, babanın ölümü, trajik bir başlangıç...
- Kitap Hırsızı ~ Markus Zusak
Kitap Hırsızı
Markus Zusak
HİÇ KİMSE SIRADAN DEĞİLDİR’İN YAZARI MARKUS ZUSAK’TAN TÜM DÜNYADA BÜYÜK YANKI UYANDIRAN SIRA DIŞI BİR ROMAN “Merak uyandıran, hayat dolu ve son derece ustalıkla...