Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Çırpınan Sular Uyuyan Hatıralar
Çırpınan Sular Uyuyan Hatıralar

Çırpınan Sular Uyuyan Hatıralar

Mükerrem Kamil Su

Salon hayatının yıldızı bir kadın… Etrafına ışık ve ihtişam yayıyor… Girdiği her yerde tüm gözleri kendine çeviriyor, etrafında insandan bir halka oluşturuyor… Bunlar herkesin…

Salon hayatının yıldızı bir kadın… Etrafına ışık ve ihtişam yayıyor… Girdiği her yerde tüm gözleri kendine çeviriyor, etrafında insandan bir halka oluşturuyor… Bunlar herkesin bildiği, gördüğü, konuştuğu şeyler… Bilinmeyen ve sezilmeyen ise bu güzellik ve ihtişamın arkasındaki azap denecek kadar acı veren, bulduğuna razı olamayan, durmaksızın çırpınan bir ruh… Bu kadın bir gün tüm bu debdebeden, göz boyacılığından, samimiyetsiz ilişkilerden usanıp kendini kocasına ve evine adarsa ne olur?.. Bulunduğu toplumsal çevrenin insanı sarıp sarmalayan ilişkileri buna izin verir mi?.. Ya ruhu?.. Kendisini, yine her şeyi arkasında bırakarak başını alıp gitmeye çağırır mı?.. Çırpınan sular durulur mu?..

***

Kocasına sevgiyle bağlı olan Sermin, arkadaşı ile eşi Ali’nin ihanetini öğrendikten sonraki aldatılmanın verdiği meşum histen kendisini kurtaramaz. Gün geçtikçe içerisinde büyüyen bu his onu, kocasının yaptığı aynı hataya sürükler. Tren istasyonunda tanıştığı bir yabancı ile yasak bir ilişkinin pençesine düşen Sermin, o gecenin hatırası olan bir kız çocuğuna gebe olarak evine döner. Bu müthiş sır, uykuya yatırılsa da kızının büyümesiyle uyanmaya başlayacak ve tüm gerçekler, Sermin’in hazmetme tahammülünün tükenmesiyle gün yüzüne çıkacaktır.

ÖN SÖZ

Mükerrem Kâmil Su, Cumhuriyet Dönemi öncesi ve başlarında yetişmiş bir eğitimci olmasına rağmen sade ve arı dili ile dikkat çeken bir yazardı. 1920’li yıllarda öğretmenlik mesleği ile birlikte sürdürdüğü yazım hayatını bir ömür boyunca devam ettirdi. Aşk ve maceranın konu edildiği, kahramanları arasında zaman zaman kendi yaşantısından kesitler yansıttığı ilk yapıtlarına 1970’lerden itibaren çocuk kitaplarını ekledi. Ülkenin geleceğinin sağlam temeller üzerine kurulmasının eğitim ile mümkün olacağına inandığından, en kıymetli yatırım malzemesinin gençler olduğunu savundu. Dilimize yönelik hızlı bir yabancı kelime istilası başladığında, endişesini dile getirerek, kültür hazinemizi korumamız için Türkçeye sahip çıkmamızın önemini vurguladı. Çok sevilen bir eğitimciydi, benim de ilk öğretmenimdi. Ondan aldığım bilgiler ve nasihatler ışığında yetiştim. Kendisinden, 1. Dünya Savaşı yıllarının yokluklarını, Çapa Kız Öğretmen Okulunda öğrenciyken şahit olduğu İstanbul’un işgalini dinlerken özgürlüğün önemini öğrendim. Babaannem ile ilgili çok şeyler yapmak istedim. Bu sade ve mütevazı ama hatırlanması gereken edebî değerin eserlerinin yeni nesillere tanıtılmasının önemini kavradım. Bunca yılın emek ve çabasının birkaç sahafın raflarında gizlenmesine razı olamadım. Yeni kuşakların onu tanıması, eserlerinden istifade etmesi sevincim, benim için çok değerli olan anısını yaşatabilmek gururum olacaktır.

Mehmet Ali TANAYDI İstanbul, Şubat 2009

İÇİNDEKİLER
Çırpınan Sular………………………………………………….. 7
Uyuyan Hatıralar …………………………………………….. 235

ÇIRPINAN SULAR

BİRİNCİ KISIM

Yemek salonuna geçileceği sırada gelmişti. Kapıda görünür görünmez bütün gruplarda bir heyecan rüzgârının esişi belli oldu. Başlar ona doğru çevrildi. Birçok kalplerde çırpıntı başladığı kolayca sezilebiliyordu. Üstünde zarif bir gece elbisesi vardı. Boynu, saçlarının siyah dalgası ile robunun siyah ipeği arasında nefis, beyaz bir çizgi hâlinde görünüyordu. İnce ve pek düzgün vücudunu yumuşak okşamalarla saran ipeğin, gecenin karanlığına dökülen bir çağlayan şeklinde belden aşağı inişi vardı. Arkası çok açıktı. Kollarının açıkta kalan kısmıyla sırtının mat rengi gözleri kamaştırıyordu. Az dalgalı, parlak saçlarını yandan ayırarak ensesinde toplamıştı. Geniş, esmer alnı üstünde ince, uzun kaşları, düz ve sık kirpikleri, harikulade canlı ve büyük gözleri vardı. Burnu, eski Yunan güzellerinin burunlarındandı. Pürüzsüz, esmer yüzünde kızıl dudakları ihtiras yaratıyordu. Çenesinde gülerken ve konuşurken beliren tatlı bir çukur göze çarpıyordu.

Bir bakışta çeken, sürükleyen, kendine bağlayan ve geri alınmaz aşklara basıp geçen bir yaradılışı vardı.

Yüzünün çizgileri ayrı ayrı incelense belki hiç de güzel değildi. Fakat geniş alnı üstünde kaşları harekete geçince o alın manasını büsbütün değiştiriyor; birbirine dolanan gür kirpikleri aralanınca siyah elmaslardan daha koyu ve ışıklı gözleri harikulade canlı bakışlar ile ona herkesten ayrı bir mana veriyordu.

Kapalı iken sadece arzuyu ateşleyen dudakları, gülerken, konuşurken o kadar değişiyordu ki… Küçük, biraz seyrek, çok fazla parlak dişleri insana o anda nefis bir inci yağmuru başlayacak hissini veriyordu.

Sesi biraz kalın ve tahrik ediciydi. Tanrı’yı en yüksek sanatkâr olarak kabul edenlere göre, bu kadının, onun en muhteşem bir eseri olmak lazım gelirdi. Şüphesiz ki, o da yaratıcılığının sonsuz hazzı, heyecanı, ihtirası ve coşkunluğu içinde bir aşk hummasına tutulduğu sıralarda onu bu topraklara vermiş olmalıydı.

Ama niçin? Belki aşkın en yükseğini tanıtmak belki de insanları ızdırabın sonsuzluğuna atarak olgunlaştırmak için… Kim bilir, belki bunlar değil de sadece şekil güzelliğini hiçe indiren yüksek mananın ne demek olduğunu öğretmek emeliyle…

Salonda göründüğü dakikada kalplerin vuruşları gibi yürüyüşler de hızlandı. Erkekler çabucak etrafını sardılar. Kadın başlarında kıskançlık fırtınası birçok iyi ve güzel duyguyu kökünden sarstı. Ve gayet nefis boyanmış, güzel dudaklar yavaşça, tatlı gülüşlerin paravanı arkasında harekete geçtiler:

“Bu elbisesini hiç görmemiştim. Arkasını pek fazla açık bulmuyor musunuz?”

“Hemen hemen bele kadar sırtı tamamen açıkta kalmış.”

“Tabii, güzelliğinden emin!”

“Siz de onu, birçokları gibi güzel mi buluyorsunuz?”

“Yook, ne münasebet. Bir kere ben zaten esmerlerden hoşlanmam.”

Ufak tefek, pek frapan giyinmiş bir genç kadın:

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Roman (Yabancı)
  • Kitap AdıÇırpınan Sular Uyuyan Hatıralar
  • Sayfa Sayısı392
  • YazarMükerrem Kamil Su
  • ISBN9786051215273
  • Boyutlar, Kapak13.5x19.5 cm, Karton Kapak
  • YayıneviElips Kitap / 2022

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. Sopalar ve Kemikler – Ters Çocuklar 2 ~ Seanan McGuireSopalar ve Kemikler – Ters Çocuklar 2

    Sopalar ve Kemikler – Ters Çocuklar 2

    Seanan McGuire

    Jacqueline annesinin ideal kızıydı; kibardı, sessizdi ve her zaman bir prenses gibi giyinirdi. Jillian babasının ideal kızıydı; maceracı, heyecan arayan ve biraz da oğlan...

  2. Her Kalp Bir Eşik – Ters Çocuklar 1 ~ Seanan McGuireHer Kalp Bir Eşik – Ters Çocuklar 1

    Her Kalp Bir Eşik – Ters Çocuklar 1

    Seanan McGuire

    Seanan McGuire’ın Ters Çocuklar serisinin Hugo, Nebula ve Locus En İyi Novella ödüllerine layık görülen ilk kitabı Her Kalp Bir Eşik okuru birbirinden tuhaf dünyalara davet...

  3. Casus ~ Joseph ConradCasus

    Casus

    Joseph Conrad

    Casus ünlü İngiliz eleştirmen F. R. Leavis’den “kesinlikle bir klasik ve başyapıt” övgüsünü almış bir romandır. Conrad, bir dedektif öyküsü havası taşıyan bu romanda,...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur