Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

İnsan Ne İle Yaşar
İnsan Ne İle Yaşar

İnsan Ne İle Yaşar

Lev Nikolayeviç Tolstoy

İnsan Ne İle Yaşar, ünlü düşünür ve yazar Tolstoy’un okuyucunun manevi dünyasına hitap eden hikayelerinden oluşan en önemli eserlerinden biridir. Kitaba ismini veren hikayede,…

İnsan Ne İle Yaşar, ünlü düşünür ve yazar Tolstoy’un okuyucunun manevi dünyasına hitap eden hikayelerinden oluşan en önemli eserlerinden biridir. Kitaba ismini veren hikayede, fakir bir ayakkabıcı ustası Simon tarafından kurtarılan, Michael, şu temel soruların cevabını bulmada yardımcı olur: İnsana yön veren şey nedir, insana ne verilmemiştir, insan ne ile yaşar?

İnsan Ne ile Yaşar?

Simon; kendine ait ne toprağı, ne de evi olan bir ayakkabıcıydı. Karısı ve çocuklarıyla birlikte bir kulübede yaşıyor; geçimini çalışarak temin ediyordu. Çalışmak ucuz, hayat ise pahalıydı; kazandığını yiyeceğe harcıyordu. Adam ve karısının, kışları ortaklaşa kullandıkları, koyun postundan, paçavraya dönmüş bir tane paltoları vardı. Simon İki senedir yeni bir palto için koyun postu almak istiyordu. Kıştan önce Simon bir miktar para biriktirdi: karısının sandığında saklanan üç ruble ve köydeki müşterilerinin ona borcu olan beş ruble, yirmi köpek.

Bir sabah, koyun postu almak için köye gitmek üzere hazırlandı. Gömleğinin üzerine, karısının eski pamuklu ceketini ve onun üzerine de kendi kumaş paltosunu giydi. Üç rubleyi cebine koydu, değnek olarak kullanmak için bir dal parçası kesti ve kahvaltıdan sonra yola koyuldu. “Bana ödemeleri gereken beş rubleyi toplayacağım.” diye düşündü. “Bendeki üç rubleyi de ekleyince, bu para palto için koyun postu almama yeter.”

Köye geldi ve bir köylünün kulübesine uğradı, fakat adam evde yoktu. Köylünün karısı, kendisinin parayı ödeyemeyeceğini söyleyerek ertesi hafta parasının ödeneceğine dair ona söz verdi. Simon da başka bir köylüye uğradı, fakat o da hiç parasının olmadığına yemin etti. Sadece, Simon’un tamir ettiği bir çift çizme için borçlu olduğu yirmi köpeği ödedi. Bunun üzerine Simon, koyun postunu veresiye almak istedi; ancak, satıcı ona güvenmedi. “Parayı getir, postunu ancak o zaman alabilirsin. Biz borç toplamanın nasıl bir şey olduğunu biliriz.” dedi.

Ayakkabı tamircisi köyden sadece, tamir ettiği çizmeler İçin yirmi köpek ile bir köylünün ona, üstünü deriyle kaplaması için verdiği bir çift keçe çizmeyi alabilmişti.

Simon’un morali çok bozulmuştu. Yirmi köpeği votkaya harcadı ve postu alamadan evin yolunu tuttu. Sabahleyin bir hayli üşümüştü; oysa şimdi, votkayı içtikten sonra, koyunpostundan bir paltosu bile olmaksızın ısınmıştı. Bir eliyle değneğini donmuş toprağa vurarak, diğer eliyle de keçe çizmeleri sallayarak, kendi kendine konuşa konuşa yürüyordu.

I

“Koyun postundan paltom yok,” diyordu, “ama bir hayli sıcağım. Bir yudum İçtim ve bu tüm damarlarımda geziniyor. Benim koyun postuna ihtiyacım yok. Şimdi gidiyorum ve hiçbir şey için endişelenmiyorum. Ben böyle bir adamım işte! Niye umursayayım ki? Koyun postu olmadan da yaşayabilirim. Ona ihtiyacım yok. Karım bozulacak, eminim. Gerçekten de, bir insan tüm gün boyunca çalıştığı halde parasının ödenmemesi ne ayıp şey. Dur biraz! Eğer bu parayı getirmezsen derini yüzerim, bilmiş ol! Yapmazsam ne olayım! Şimdilik yirmi köpek ödüyormuş! Yirmi köpekle ne yapabilirim ki? Sadece içebilirim! O parayla sadece bu yapılabilir. Parası yokmuş, öyle diyor! Belki de doğru. Peki, ya ben ne olacağım? Senin bir evin var, sığırların, her şeyin var; benim sadece başımı sokabileceğim bir kulübem var! Sen buğdayını kendin yetiştirebiliyorsun; bense her bir tanesini parayla almak mecburiyetindeyim. Sadece ekmeğe haftada üç ruble harcamak zorundayım. Eve geliyorum ve bütün ekmeğin bitmiş olduğunu görüyorum; bir buçuk ruble daha vermem gerekiyor! Saçmalamak yerine, borcunu öde!”

Bu esnada yolun köşesindeki ibadethaneye yaklaşmak üzereydi. Oraya baktığında, İbadethanenin arkasında beyaz bir şey gördü. Gün ışığı yavaşça gözden kayboluyordu ve ayakkabıcı, ne olduğunu anlayamadan o şeye merakla bakmaya başladı. “Burada önceden beyaz bir taş yoktu.” Bu bir öküz mü acaba? Öküze de benzemiyor. Bir insan gibi kafası var, ama bembeyaz. Bir İnsan orada ne yapıyor olabilir ki?”

Açıkça görebileceği kadar ona yaklaştı. Şaşkınlık içindeydi. Orada gerçekten de, canlı ya da ölü, ibadethanenin duvarına yaslanmış vaziyette hareketsizce oturan, çıplak bir adam vardı. Ayakkabıcı dehşete düşmüştü. “Birisi onu öldürüp soymuş ve burada bırakmış olmalı. Eğer müdahale edersem, başım kesin belaya girer.” diye düşündü.

Ayakkabı tamircisi böylece yoluna devam etti. Adamı göremeyeceği şekilde ibadethanenin önünden geçti. Biraz yol gitmişti ki, geriye dönüp baktı ve adamın artık ibadethanenin duvarına yaslanmış olmadığını, ona doğru bakar gibi kımıldadığını gördü. Ayakkabı tamircisi, daha büyük bir korkuya kapılarak şöyle düşündü: “Acaba yanına mı gitsem, yoksa yoluma devam mı etsem? Eğer yanına gidersem, korkunç bir şey olabilir. Kim bilir bu adam kim? Buraya iyi bir niyetle gelmemiş olsa gerek. Eğer yanına gidersem, üstüme çullanıp beni boğazlayabilir. Kaçacak yerim de yok. Yok, eğer öyle biri değilse bile, o zaman da üzerime kalacak. Çıplak bir adamla ne yaparım ben? Son giysilerimi de ona veremem ya! Allah’ım sen bana yardım et!”

Ayakkabı tamircisi, ibadethaneyi arkasında bırakarak hızla yoluna devam etti. Fakat bir anda, vicdanı sızladı ve yolda durdu.

“Sen ne yapıyorsun böyle Simon?” dedi kendi kendine. “Adam belki de çaresizlik içinde ölüyor ama sen korkup kaçıyorsun. Soygunculardan korkacak kadar zengin misin? Ah Simon, yazıklar olsun sana!”

Bunun üzerine geri döndü ve adama doğru yürümeye başladı.

….

Eklendi: Yayım tarihi

“İnsan Ne İle Yaşar” için 7 yanıt

hülya için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) 100 Temel Eser
  • Kitap Adıİnsan Ne İle Yaşar
  • Sayfa Sayısı96
  • YazarLev N. Tolstoy
  • ISBN9754734027
  • Boyutlar, Kapak13,5x19,5 cm, Karton Kapak
  • YayıneviBEYAN YAYINLARI / 2007

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Anna Karenina ~ Lev Nikolayeviç TolstoyAnna Karenina

    Anna Karenina

    Lev Nikolayeviç Tolstoy

    Lev Nikolayeviç Tolstoy (1828-1910): Savaş ve Barış, Diriliş ve Kreutzer Sonat‘ın büyük yazarı, sadece toplumsal olayları değil, bireyin duygularını da olağanüstü tasvir yeteneğiyle aktarmıştır....

  2. Diriliş ~ Lev Nikolayeviç TolstoyDiriliş

    Diriliş

    Lev Nikolayeviç Tolstoy

    Tolstoyun en önemli üç romanından biri olan Diriliş, bir insanın geçirdiği sarsıcı değişimin romanıdır. Zengin Prens Nehlüdov, hizmetçi Maslovayı baştan çıkarıp terk ederek hırs...

  3. Anna Karenina ~ Lev N. TolstoyAnna Karenina

    Anna Karenina

    Lev N. Tolstoy

    Tolstoy’un en önemli romanı olarak kabul gören Anna Karenina kesinlikle insanı paramparça eden, yürek yakan bir hikâye. Sevgisiz evliliğinin içinde tutsak olmuş Anna, akıl...

Beriahome Harf Kupa

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur