Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Peri Bacaları / Bu Diyar Baştanbaşa 3
Peri Bacaları / Bu Diyar Baştanbaşa 3

Peri Bacaları / Bu Diyar Baştanbaşa 3

Yaşar Kemal

Romanlarında Anadolu insanının gerçek dünyasını destansı boyutlara taşıyan, yaşanmış ve yaşanan gerçeği mitlerin, efsanelerin evreninde çoğaltan Yaşar Kemal, sadece bir romancı ve halkbilimci değil,…

Romanlarında Anadolu insanının gerçek dünyasını destansı boyutlara taşıyan, yaşanmış ve yaşanan gerçeği mitlerin, efsanelerin evreninde çoğaltan Yaşar Kemal, sadece bir romancı ve halkbilimci değil, gazetelerimizde modern röportaj yazarlığının da kurucusudur. Onun, her biri yayımlandığı dönemde olay yaratan röportajlarında gerçek, hayat buldu ve okuyucuyu sarstı.

Bu Diyar Baştanbaşa dörtlüsünün üçüncü kitabı Peri Bacaları bir İstanbul çocuğunun gözünden Anadolu köylerine uzanır, süngercilere varır, Van Gölü’ne, Çukurova’ya uğrar, doğaya misafir olur. Peri Bacaları Yaşar Kemal’in sözcüklerinde periler diyarına dönüşür.

“Dersin ki Asyanın bozkırından çadırlarını alıp, atlarına binip, devesini, koyununu, keçisini, malını toplayıp Anadoluya bir periler kavmi geldi. Her biri bir taşa dokundu, nakış oldu. Tuttuğu taş nakış oldu. Sonra kümbet oldu, cami, kervansaray, han oldu… Kafan bir an periler üstüne çalışmışsa bu böyledir. Çaresiz.”
Yaşar Kemal

“Ortaya konan bu müthiş hakikatler karşısında ne söyleyeceğimi şaşırdım. İçimden taşanları, kalemime gelenleri yazmamak için kendimi zorlayarak susuyorum ve şahsen hiç tanımadığım bu cesur ve dürüst kalem arkadaşımı alnından öpmekle iktifa ediyorum.”
Hüseyin Cahit Yalçın, Ulus, 6 Eylül 1953

“Yaşar Kemal’in sanat çalışmalarında erişilmez bir doruk.”
Tarık Dursun K., Milliyet, 11 Mart 1971

Çukurovalı toprağına çok inanır. O kadar ki, “taş eksen boy verir,” derler. Taş ekmişler mi bitsin diye ekmemişler mi bilmem ama, inanırlar. Toprak bire otuz, bire kırk, bire elli verir. Çeltik bire yüz verir. Susam bire beş yüz verir. Darı bire on verir. Altın mı, al bir avuç toprak, işte sana altın. Dün de böyleydi, bugün de.
Çukurovanın her zaman büyük dertleri olmuştur. Büyük başın büyük derdi olduğu gibi.
Çukurovada, yine halkın zevkle söylediği bir laf vardır:
“Seyhan Ceyhan böyle akar, biz de alık alık bakarız.”
Seyhandan Ceyhandan hiç faydalanılmıyor. Bu iki suyun Çukurovaya yalnız zararı oluyor. Çukurovalının içinde bir dert bu.
Çukurovada bitmeyen çiçek, bitmeyen ekin, bitmeyen sebze, bitmeyen bitki var mı? Olur mu? Olsa bile Çukurovalı buna inanmaz.

İstersen Çukurovayı tepeden tırnağa nar ağacıyla donatabilirsin. Çukurova düzlüğü baştan başa al al dalgalanır. Arı sesi doldurur Çukurovayı, istersen sarı gözlü nergisle, istersen mavi mavi çiçekli yarpuzla, limonla, portakalla donatabilirsin. Çukurova büyük bir bahçedir. Şimdi ak ak pamuklar. Şimdi bir bulut yığını Çukurova toprağı… Bir yanına sarının, sarı ekinin pırıltısı çökmüş. Bulutun dört bir yanı sırmalanmış gibi. Ak bulut pamuk tarlasının yanında, sarı pırıltılı ekin tarlaları sırma misali… Güneş yaldızlar ya bulutları, işte öyle.

Misiste bir köprü… Bu köprü Ceyhan üstündedir. Romalılardan kalma olduğunu söylerler. Köprünün öteki ucunda eskiden kalma hanlar, hamamlar. Kimi Roma, kimi Selçuk diyor. Köprüden, Mısıra giderken, Yavuz Selim geçmiş. Bu, belli. Biliniyor.
Ceyhan yelden, Misis yılandan, Adana selden gidecek derler. Buna da sebepler uydururlar. Malum, Adananın iflahını keser Seyhan… İki yılda bir basar. Ceyhanın evleri eskiden çok çürük çarıktı.

Çitti. Bir yelle devrilebilirdi. Misis de yılan bölgesi… Yakınında Yılankale var. Eskiden Yılankalenin yılanlarını çobanlar sütle beslerlermiş. Şimdi bile, Yılankalenin yılanlarını çobanların sütle beslediğine inanılır. Ve bir gün sütsüz kalıp yılanlar önce Misise, sonra bütün Çukurovaya yayılacaklar… Kendilerini sütsüz bırakanları sokacaklar.

Bir de büyük Şahmeran hikayesi var. Nankörlük üstünedir. Bir padişah dermansız bir derde tutulur. Onu iyi edecek bir tek ilaç var, o da yılanlar padişahı Şahmeranın gözleri. Şahmeran nerede? Yerini kimsecikler bilmez. Yalnız, Şahmeranın iyilik yaptığı, yılanların öldürmesine bırakmadığı bir insanoğlu var. O yerini bilir Şahmeranın. Gider yerini söyler. Yakalarlar Şahmeranı. Öldürürler. İşte şimdilik, köprünün başındaki yarı yıkık hamam var ya Misiste, işte o hamamda gözlerini çıkarırlar Şahmeranın, yağını padişaha ilaç yaparlar… İşte bir de bunun için Misisi istila edecek yılanlar. Şahları burada öldürülmüş.

Bu Misis köprüsünün bir işi daha var.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Ağrıdağı Efsanesi ~ Yaşar KemalAğrıdağı Efsanesi

    Ağrıdağı Efsanesi

    Yaşar Kemal

    Bir aşk destanı olan Ağrı Dağı Efsanesi geleneklerini Mahmut Han’a karşı savunan Ahmet ile Gülbahar arasındaki aşkı konu alır. Efsanelere ve halk söylencelelerine yürekten...

  2. Kalemler ~ Yaşar KemalKalemler

    Kalemler

    Yaşar Kemal

    Türkiye edebiyatının büyük ustası Yaşar Kemal’in yazdığı “Kalemler”, dokunaklı ve sarsıcı bir öykü. Şimdi bu öykü, Sedat Girgin’in resimleriyle yeni bir baskıyla okurlarıyla buluşuyor....

  3. Tek Kanatlı Bir Kuş ~ Yaşar KemalTek Kanatlı Bir Kuş

    Tek Kanatlı Bir Kuş

    Yaşar Kemal

    Edebiyatımızın çınarı, büyük usta Yaşar Kemal’in Tek Kanatlı Bir Kuş kitabı, toplumda bulaşıcı bir hastalık gibi yayılan korkunun destansı bir romanı. Halkının neden terk...

Beriahome Harf Kupa

Aynı Kategoriden

  1. Galiz Kahraman ~ İhsan Oktay AnarGaliz Kahraman

    Galiz Kahraman

    İhsan Oktay Anar

    “Bütün zamanların kahramanı olan bir insanın hikayesidir bu. O hem herkes hem de hiç kimsedir. Dünyadan alacağını tahsil etmeye gelmiştir. Çünkü, Tanrı dahil herkesin...

  2. Sen Benim Döneceğim Yalnızlığımsın ~ Gürdal ÇakırSen Benim Döneceğim Yalnızlığımsın

    Sen Benim Döneceğim Yalnızlığımsın

    Gürdal Çakır

    Yeni neslin gelecek vaat eden yazarlarından… CENGİZ SEMERCİOĞLU Aşk, Gürdal Çakır’ın satırlarında siyahi bir asaleti taşıyor. Hem öfkeli hem duygusal. AYŞE ÖZYILMAZEL Güçlü bir...

  3. Masumiyet Müzesi ~ Orhan PamukMasumiyet Müzesi

    Masumiyet Müzesi

    Orhan Pamuk

    “Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.” Nobel ödüllü büyük yazarımız Orhan Pamuk’un üzerinde altı yıldır çalıştığı harikulade aşk romanı bu sözlerle başlıyor… Masumiyet Müzesi’ni okurken...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur