Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Psikanaliz Defterleri 3 – Çocuk ve Ergen Çalışmaları / Öğrenme ve Bilinçdışı
Psikanaliz Defterleri 3 – Çocuk ve Ergen Çalışmaları / Öğrenme ve Bilinçdışı

Psikanaliz Defterleri 3 – Çocuk ve Ergen Çalışmaları / Öğrenme ve Bilinçdışı

Hazırlayan: Alper Şahin

Birçok anne baba ve öğretmenin de dikkatini çekebilecek üçüncü sayı, öğrenmenin bilinçdışıyla ilişkisini ele alan on bir yazıdan oluşuyor. Çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında…

Birçok anne baba ve öğretmenin de dikkatini çekebilecek üçüncü sayı, öğrenmenin bilinçdışıyla ilişkisini ele alan on bir yazıdan oluşuyor.

Çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında deneyimli Türk ve yabancı analistlerin kaleme aldığı yazılar öğrenme ve işlev bozukluklarının değerlendirilmesinden dikkat sorununa, anne-bebek gözleminden öğretmen öğrenci ilişkilerine kadar çok geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Günümüz Türkiyesi’nde eğitim bu tadar çokyönlü bir tartışma konusuyken psikanalizin kendi bakış açısından yaptığı değerlendirmeler eğitim çevrelerine mutlaka yararlı olacaktır.

Talat Parman
Jacotot, Freud, Lacan – Psikanalitik Süreç Bir Öğrenme midir?

Deborah Britzman
Psikanalitik Durum Anlatıları: Bayan K. ile Richard’ın Dostluğu

Laurent Danon-Boileau
İşlevsel Bozukluğun (Dil, Psikomotor Gelişim veya Görsel Algıda Bozulma) Çocuğun Ruhsal Süreçleri Üzerindeki Etkileri ve Tedavi Süreci

Jean-Yves Chagnon
Öğrenme Bozukluklarında Bütünleştirici Bir Psikopatolojik ve Nöropsikolojik Yaklaşımı Savunmak

Filiz Torun
Okul-Aile-Çocuk İlişkisinde Yıkıcılık ve Bir Örnek Olarak Tembellik

Yavuz Erten
Merak ve Öğrenme

Tuba Tokgöz
İlişkiyle Büyümek: Bilinçdışı/Duygulanımsal İletişimin Öğrenme Sürecindeki Rolü

Neslihan Zabcı
Öğrenme Güçlüklerinin Ardındaki Ruhsal/Duygulanımsal Etkenler

Alper Şahin
Öğrenme Üzerine Psikanalitik Bir Açılım

Aziz Güzel
Eğitim Söyleminde ‘Bölünmemiş Dikkat’ Rejimi

Bernard Golse
Eğitim ve Öğrenme Süreçlerine Psikanalitik Bir Bakış

İçindekiler
7 • Gerekçe Yayın Kurulu
9 • Önsöz Alper Şahin
13 • Jacotot, Freud, Lacan – Psikanalitik Süreç Bir Öğrenme midir?
Talat Parman
27 • Psikanalitik Durum Anlatıları: Bayan K. ile Richard’ın Dostluğu
Deborah Britzman
45 • İşlevsel Bozukluğun (Dil, Psikomotor Gelişim veya Görsel Algıda
Bozulma) Çocuğun Ruhsal Süreçleri Üzerindeki Etkileri ve
Tedavi Süreci Laurent Danon-Boileau
61 • Öğrenme Bozukluklarında Bütünleştirici Bir Psikopatolojik ve
Nöropsikolojik Yaklaşımı Savunmak Jean-Yves Chagnon
69 • Okul-Aile-Çocuk İlişkisinde Yıkıcılık ve Bir Örnek Olarak
Tembellik Filiz Torun
81 • Merak ve Öğrenme Yavuz Erten
93 • İlişkiyle Büyümek: Bilinçdışı/Duygulanımsal İletişimin Öğrenme
Sürecindeki Rolü Tuba Tokgöz
113 • Öğrenme Güçlüklerinin Ardındaki Ruhsal/Duygulanımsal
Etkenler Neslihan Zabcı
127 • Öğrenme Üzerine Psikanalitik Bir Açılım Alper Şahin
141 • Eğitim Söyleminde ‘Bölünmemiş Dikkat’ Rejimi Aziz Güzel
157 • Eğitim ve Öğrenme Süreçlerine Psikanalitik Bir Bakış
Bernard Golse
169 • Katkıda Bulunanlar

Gerekçe

Değerli okurlar,

Yirmi beş yıl önce başladığımız Türkiye’de psikanalizi ve psikanalitik uygulamayı kurumlaştırma çabamızda başarıya ulaştık. Hem ulusal hem de uluslararası düzlemlerde tanındık ve hayli önemli bir yer edindik. Çeyrek yüzyıl bireysel yaşamlar için uzun görünebilir. Ama insanı anlamakta devrim yaratmış bir kuramın uygulamasının Türkiye gibi büyük bir ülkede hızla yaygınlaşmasının başarılmış olması açısından da göreceli olarak kısa bir süredir. Bu süre zarfında psikanaliz dernekleri kurduk, onların ulusal ve uluslararası düzeylerde tanınmasını sağladık. Aynı zamanda psikanalizi tanıtmayı ve geliştirmeyi hedefleyen çok sayıda etkinlik düzenledik ve onlarca yayın yaptık. Yirmi beş yıl önce ülkemizdeki psikanalist sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, bugün Uluslararası Psikanaliz Birliği’ne bağlı olan İstanbul Psikanaliz Derneği ve Psike-İstanbul dernekleri bünyesinde yüzden çok üye ve aday psikanalist, alanda çalışmalarını sürdürmektedir. Bugün bir önemli adım daha atıyor ve şimdiye kadar nispeten eksik bıraktığımız çocuk ve ergen psikanalizi alanında yayın ve etkinliklerden oluşacak bir çalışmayı başlatıyoruz. Elinizde tuttuğunuz ve düzenli olarak yayımlanacak olan Psikanaliz Defterleri Çocuk ve Ergen Çalışmaları bu çabanın ilk ürünü olarak, psikanalizin ayrılmaz bir parçası olan çocuk ve ergen psikanalizi alanında özgün yazılara ve çevirilere yer verecek. Psikanaliz Defterleri’ne yine aynı alanda özgün ve çeviri yapıtların yayımlanacağı ve Cogito Dizisi’nde yer alacak bir kitap dizisi de eşlik edecektir. Türkiye’de bir çocuk ve ergen psikanalizi kitaplığı oluşturmayı hedefleyen bu yayın çabamızı, çeşitli toplantı ve etkinlikler düzenleyerek de desteklemeyi planlıyoruz. Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde 2018 sonbaharından başlayarak her ay düzenleyeceğimiz toplantılarda çocuk ve ergenlerin sorunlarını psikanaliz kuramından ve uygulamasından yola çıkarak tartışacağız. Mesleki yaşamlarında çok uzun süredir çocuk ve ergen analizanlarla çalışan bizler, psikanalizin bir “bütün” olduğuna inanıyoruz. Evet, psikanalizin ilk uygulamaları erişkin bireylerle yapılmıştır ve psikanalitik çerçeve ve düzenek de bu yaş grubuna göre düzenlenmiştir. Ve şüphesiz çocuk ve ergenlerle çalışırken analitik çerçeve ve düzenekte bazı değişiklikler yapmak gerekmektedir. Ancak psikanalitik kuram ve süreç analizanın yaşına göre değişmez. Sigmund Freud’dan başlayarak hemen tüm psikanalistler, insan ruhsallığını doğumdan ölüme kadar bir süreklilik içinde gelişen dinamik bir yapı olarak ele almışlardır. Bugünün sorunlarının kaynağının geçmişte yattığını öngören psikanalitik yaklaşıma göre, bir erişkinin psikanalizinde yalnızca günceli değil geçmişi yani çocukluk ve ergenlik dönemleri de zorunlu olarak ele alınır. O nedenle erişkinle yapılan psikanalitik çalışma bile bir anlamda bir çocuk ve ergen psikanalizi uygulamasıdır. Öte yandan çocuklarla, ergenlerle dahası bebeklerle yapılan psikanalitik çalışmalar, psikanalitik kuramın gelişimine çok önemli katkılar sağlamıştır. Bugün ortaya çıkışının üzerinden yüzyıl geçtikten sonra, psikanalizin erişkin-çocuk-ergen-yaşlı bireylerle olan özgün uygulamalarının tek bir bütünü yani “psikanalizi” oluşturduğunu söyleyebiliriz. O nedenle “tek bir psikanaliz var” diyor ve analizanın yaşı ne olursa olsun onunla çalışanın da –seansta bilinçdışını, aktarım/karşı-aktarım ilişkisini ve çerçeveyi dikkate aldıkça– “hep aynı psikanalist” olduğunu söylüyoruz.

Tijen Demirörs, Sezai Halifeoğlu, Talat Parman,
Şeyda Postacı, Alper Şahin, Neslihan Zabcı

Önsöz

Yayın kurulu olarak, Psikanaliz Defterleri kitap dizisinin üçüncü sayısında öğrenme konusunu “Öğrenme ve Bilinçdışı” adı altında ele almaya karar verdik. Bu sayıyla sadece okullara değil tüm eğitim kurumları ve diğer öğrenme çevrelerine farklı / psikanalitik bir düşünme önerisinde bulunmayı amaçlamaktayız. Erken dönem psikanalistleri arasında öğretmenler azımsanmayacak sayıda olsa da öğrenme üzerine çalıştıkları pek söylenemez. Bununla birlikte onların yazdıkları hâlâ bir ilham kaynağı oluşturur. Günümüz Türkiyesi’nde eğitim bu denli çok yönlü bir tartışma konusuyken yayın kurulunu oluşturan psikanalistler olarak öğrenmeyi ele almanın eğitim alanına Psikanaliz Kuramı bağlamında katkısı olacağı kanısına vardık. Böylece yazılarını gönderme nezaketi gösteren Fransa, ABD ve Kanada’dan psikanalist ve akademisyenlerin yanı sıra İstanbul Psikanaliz Derneği (İPD) ile İstanbul Psikanaliz Eğitim, Araştırma ve Geliştirme (Psike) derneklerinden psikanalistlerin katkıları ve yayın kurulu üyelerinin yazılarıyla bu sayı oluştu. Farklı görüş, deneyim ve kuramsal yaklaşımların nasıl da birbirlerini desteklediklerini gösteren yazılar kuram ve uygulama açısından son derece zengin bir düşünme alanı sunmaktadır. Düşünme alanı demişken, psikanalizin bir öğrenme kuramı olmamasına rağmen çeşitli kuramcıların psikanalitik düşünme modelleri vardır. Dolayısıyla bu modeller psikanalizin “düşünme” kuramının temellerini oluşturur.1 Elinizdeki kitapta bu konunun farklı yönleriyle ele alındığını göreceksiniz. Bu sayıya Talat Parman’ın aydınlanmacı felsefe bağlamında psikanaliz ve eğitime odaklandığı makalesi ile başlıyoruz. Yazısına “Psikanaliz bir öğrenme süreci midir?” sorusu ile başlayan Parman, öğrenmenin sadece bilişsel olamayacağını, duygusal bir boyut taşıdığını da belirtir. Psikanalizin eğitimden farklı bir öğrenme süreci olduğu önermesini ileri sürer. Fransız aydınlanmasının önemli eğitimcilerinden Jacotot’yu Freud ve Lacan bağlamında tartışıp, öğrenmenin arzu ve özgürleşme ile ilgili yanlarını ele alarak savını destekler. İkinci yazı ise Kanadalı akademisyen ve psikanalist Deborah Britzman’ın, Melanie Klein’ın ünlü Richard vakasını analist ve analizan arasındaki dostluk bağlamında ele aldığı ilginç bir çalışmadır. Psikanalitik dostluğu, ötekini düşünmek için içeri alıp tutulan nesnenin kaderi olarak tanımlayan yazar, doğrudan öğrenme konusunu ele almaz. Ancak Klein’ın Richard ile yaptığı psikanaliz iki tarafın da nasıl bir iç öğrenme sürecinden geçtiğini incelikle işler. Britzman bununla da kalmaz, bu karşılıklı öğrenme sürecini inceleyerek üçüncü tarafın da öğreneceği bir döngüyü yaratır. Danon-Boileau ise çocuğun işlevsel bozukluklarını, ruhsal işleyiş üzerindeki yansımaları bağlamında ele alır. Sadece hastalık sınıflamalarından yola çıkmanın bazen çocuğun sorunlarını anlamakta yetersiz kaldığı üzerinde duran yazı, klinisyenin vakayı incelikli çalışması ile sıra dışı olanı yakalayabileceği önermesinde bulunur. Bu bağlamda Danon-Boileau işlevsel bozuklukların çocuğun ruhsal işleyişini de bozacağını ve onu dünya karşısında çaresiz bırakacağını söyler. Öyle ki konuşma bozukluklarının çocuğun kişilik yapısını bozacağı önermesinde bulunur ve bunu örneklerle destekler. Klinik örneklerinde yer alan teknikte çocuğu özgür bırakmanın önemini, yinelemelerin çocuk için gelişimsel anlamını ve takılmaları (şaka anlamında) terapötik bir oyun aracı olarak kullanmanın önemini vurgular. Öğrenme sorunlarında tıbbi ve bilişsel yaklaşımları karşılaştırarak makalesine başlayan Chagnon, psikanalizin insancıl yapısına dayanarak öğrenme bozukluklarını ruhsallıktan ayıran yaklaşımları eleştirir. Öğrenme bozukluğunun çocuğun duygusal dünyasının da hesaba katılarak bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gereğinin altını çizer. İşlemsel bozuklukların gelişimsel ve karmaşık bir yapıda olduğunu belirterek bunların ruhsal kaynaklarının göz ardı edilemeyeceğini belirtir. Filiz Torun yazısında öncelikle okul ve öğrenci ilişkisini ele alır. Öğrencinin okulda kaygısı dolayısıyla eylemde bulunduğunun görülmesi gerektiğini söyleyerek görüşlerini örneklerle destekler. Böyle bir durumda öğrenciyi kapsayacak bir diğerine gereksinim duyulduğunu belirterek, öğrencinin sınır koyabilme kapasitesinin geliştirilmesini önerir. Yıkıcılık ve yaratıcılığın bu bağlamda ele alınması gerektiğini öne sürerek tembelliğin anlamını tartışmaya açar. Tembelliğin bir yaratıcılık aracı olabileceğini ve öğrenmeyi belirleyebileceğini savunur. Okul ve öğrenci ilişkisini ele alan Torun’un ardından Yavuz Erten aile içi dinamiklerden yola çıkarak öğrenmeyi etkileyen unsurları narsisistik bağlamda irdeler. Öğrenme sürecinin en önemli güdüleyicisinin merak olduğunu vurgulayan Yavuz, bunun libido ile bağlantısını kurar. Bu bağları zengin film örnekleri ile açıklarken öğrenme ve merakın özgürlük alanı yarattığının altını çizer. Öyle ki Yavuz’a göre öğrenme ve merak aynı zamanda psikanalitik çalışmanın da başarısının temellerini oluşturmaktadır.

Tuba Tokgöz, New Yorklu bir psikanalist olarak ABD’deki zengin deneyimlerini okuyucuya sunar. Yazısında Bion’un dönüştürücü kapsayıcılığından hareketle gözlem ve klinik deneyimlerinden örnekler verir. Psikanalitik çalışmanın ne denli insancıl bir yapıya sahip olduğu bu çalışmada açıklıkla gözler önüne serilir. Gözlem çalışmaları ve klinik deneyimler, analistin bilinç ve bilinçdışı algılamalarının hasta üzerine ne denli geniş ve derin bir öğrenme alanı yarattığını göstermesi açısından son derece etkileyicidir. Terapi ve gözlem süreçlerinin analistin içsel öğrenme işlemleri açısından zenginliği bu makalede ortaya konmaktadır. Neslihan Zabcı, öğrenmeyi engelleyen sorunların bilişsel olduğu kadar ruhsal boyutunun da ele alınarak bütüncül bir yaklaşımla çalışılması gereğinin üzerinde durur. Öğrenmenin önündeki engellerin etkinlik ve edilgenlik arasında hareket edebilen ruhsallığın simgeleştirebilme kapasitesindeki gelişmişlikle aşılabileceğinin altını çizer. Bu bağlamda aşırılıklarla baş etmeyi, büyümeyi, saldırganlığı ve sırları teker teker ele alarak öğrenme sorunlarını irdeler. Bir sonraki makale ise benim; burada psikanalizin bir öğrenme kuramı olmadığını ancak düşünme kuramı yaratabilecek sağlam ve zengin düşünme modellerine alan açtığını savunuyorum. Bu çalışmada düşünmenin metapsikolojik bir kavram olduğunu, eğitim ortamlarında Bion ve Anzieu’ye dayandırarak öğrencinin öğrenme süreçlerini anlamlandırmada kullanılabileceği görüşünü ortaya koymaktayım. Bu bağlamda öğretmenin öğrencinin bilinçdışı iletilerinin karşı aktarım olarak adlandırılamayacağını, bunun yerine kavram olarak “aktarımsal yanıt” denebileceğini önermekteyim. Aziz Güzel öğrencilerden kesintisiz dikkat bekleyen eğitim söylemini ele alır. Bu söylemi teknoloji kullanımı bağlamında eleştirirken öğrenci üzerine oluşturulan toplumsal “kesintisiz dikkat” düşlemi üzerinde durur. Bu bağlamda hem dikkatin dağılmamasını talep eden hem de teknolojinin dikkat süresini en aza indiren yapısını inceler. Öyle ki öğrenmeyi söz konusu öğelerle psikanalitik öznellik süreci ile ele alır ve bedenin bu sürecin dışında bırakılmaması gerektiğini vurgular. Son olarak Bernard Golse yazısında neredeyse bu sayının bir özetini yapacak bir yaklaşım sergiler; Meltzer, Törok, Aulagnier gibi kuramcılardan yararlanarak düşünmeyi bir yandan etkileşimsel (kişinin kendi ruhsallığı içinde olduğu kadar diğerleri ile ilişkisi bağlamında) diğer yandan da gelişimsel bir şekilde ele alır. Öğrenmeyi, metapsikolojik anlamda düşünme ve süreçleri ile bağdaştırırken bilişsel süreçlerin göz ardı edilemeyeceğini önemle vurgular.

Alper Şahin

….

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Çocuk Psikolojisi
  • Kitap AdıPsikanaliz Defterleri 3 – Çocuk ve Ergen Çalışmaları / Öğrenme ve Bilinçdışı
  • Sayfa Sayısı176
  • YazarHazırlayan: Alper Şahin
  • ISBN9789750846182
  • Boyutlar, Kapak13,5 x 21 cm, Karton Kapak
  • YayıneviYapı Kredi Yayınları / 2019

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Psikanaliz Defterleri 9 – Çocuk ve Ergen Çalışmaları / Çocuk, Ergen ve Bedeni ~ Hazırlayan: Alper ŞahinPsikanaliz Defterleri 9 – Çocuk ve Ergen Çalışmaları / Çocuk, Ergen ve Bedeni

    Psikanaliz Defterleri 9 – Çocuk ve Ergen Çalışmaları / Çocuk, Ergen ve Bedeni

    Hazırlayan: Alper Şahin

    Alper Şahin yönetiminde hazırlanan Psikanaliz Defterleri 9. Sayının konusu “beden”. Çocuk ve ergenlerin kendi bedenleriyle ilişkisi, kuşkusuz çok geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Dolayısıyla bu...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur