Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Yaşasın Hamileyim
Yaşasın Hamileyim

Yaşasın Hamileyim

Op. Dr. Emre Uysal

Heyecanla köşedeki eczaneye gidip kısık bir sesle “Bir gebelik testi alabilir miyim?” dediniz. Hızlıca eve gidip malum işlem basamaklarını dikkatlice uygulamaya başladınız. İlk çizgiden sonra ikinci çizginin de yavaş yavaş belirginleştiğini gördünüz. İşte oldu ve beklenen o büyük gün geldi.

“Eğlenceli Hamilelik Süreci”

Heyecanla köşedeki eczaneye gidip kısık bir sesle “Bir gebelik testi alabilir miyim?” dediniz. Hızlıca eve gidip malum işlem basamaklarını dikkatlice uygulamaya başladınız. İlk çizgiden sonra ikinci çizginin de yavaş yavaş belirginleştiğini gördünüz. Hayatınız boyunca, iki çizginin bu kadar birbirine yakışacağını ve sizi bu kadar heyecanlandıracağını hiç düşünmemiştiniz. İşte oldu ve beklenen o büyük gün geldi.

Yaşasın hamilesiniz!

Tebrikler, hamilelik haberini aldığınız an itibariyle yüz yılın en görkemli, en neşeli, en aşk kokan film projesinin mimarı olma fırsatını da elde ettiniz. Unutmayın bu filmin senaristi de, yönetmeni de, baş rol oyuncusu da sizsiniz. Siz nasıl isterseniz filminiz o şekilde olgunlaşıp sonlanacak. O kadar dolu dolu bir hamilelik süreci geçirip hayata öyle bir iz bırakmalısınız ki keyifli hamilelik ve mükemmel anne sözcükleri yan yana geldiğinde hep sizin kulaklarınız çınlamalı.

İşte kitabımızın amacı da bu! Bu kitabı okuduktan sonra emin olun hamilelik sürecini daha eğlenceli ve daha keyifli bir şekilde geçirmek üzere gerekli tüm tüyoları almış, eşiniz ve yakın çevrenizle olan ilişkilerinizi olgunlaştırmış, motivasyonunuzu en yüksek seviyeye taşımış ve kaygılarınızdan sıyrılmış olacaksınız.

***

Dünyayı daha yaşanılası bir hale getiren kadınlara ve topluma sağlıklı bireyler kazandırmak için var gücüyle çalışan annelere adanmıştır…

İçindekiler

Merhaba Dünyanın En Şanslı İnsanı …………………………………… 9
En Özel Hazırlık………………………………………………………………. 12
Sizin Filminiz ………………………………………………………………….. 16
Yaşasın Hamilesiniz! ………………………………………………………… 19
Olumsuz Tecrübeleri Geride Bırakmak …………………………….. 26
Doktorum Kim Olsun?…………………………………………………….. 30
Ne Zaman Gelelim Doktor? ……………………………………………… 35
Yaşasın Bebeğim Büyüyor!………………………………………………… 39
Allahım Ne Güzel Ev Sahibiyim!……………………………………….. 49
Beni Mazur Görün, Hormonlarım Dorukta! ……………………… 55

1. TRİMESTER

Haydi Sor, Sor! ……………………………………………………………….. 63
Acıktım Anne! …………………………………………………………………. 70
Anne Karnında İlk Test…………………………………………………….. 77
Tarama Testinde Sıkıntılı Durumlar ………………………………….. 83
Pembe mi Alalım, Mavi mi? ……………………………………………… 88
Doktorum Bana Çok İlaç Verdi, Ya Seninki?………………………. 91
Hiç (Her Şeye Burnunu Sokan İnsan Çeşidi)……………………… 94
Dünyanın En Anlayışlı Erkeği …………………………………………… 99
Hamilelikte Kozmetik…………………………………………………….. 104
Bu Ağrılar da Nereden Çıktı? ………………………………………….. 110

2. TRİMESTER

Haydi Sor, Sor! ……………………………………………………………… 117
Anne Detaylı Bakın Bana………………………………………………… 123
Konuş Benimle Anne!…………………………………………………….. 126
Şu Şekere Yüklesek de mi Baksak, Yüklemesek de mi Baksak? ………………………………………….. 130

3. TRİMESTER

Haydi Sor, Sor! ………………………………………………………………. 137
Gözden Kaçan Ayrıntı: Özlük Hakları……………………………… 142
Bebeğim İyi mi? (Doppler ve NST)………………………………….. 148
Doğuma Hazır mıyız? …………………………………………………….. 151
Vajinal Doğum mu? Sezaryen mi? …………………………………… 163
Mutlu Son …………………………………………………………………….. 172
Teşekkür………………………………………………………………………… 174

Merhaba Dünyanın En Şanslı İnsanı

Uzun bir serüven bitmiş ve hamileliğin başından beri hayal et.tikleri o heyecanlı an gelmişti. Önce birbirlerinin gözlerinin içine baktılar sonra da kucaklarındaki minik bebeklerine. Anne duy.gulanmıştı. İki damla mutluluk gözyaşı süzüldü dudağının kena-rına. Baba ise heyecanlıydı ve kalbi o kadar hızlı atıyordu ki, ne.redeyse dışarıdan duyulacaktı. Derin bir sessizlikten sonra baba sordu: “Şimdi bu bebek bizim mi?” Anne, sesi titreyerek, “Evet” dedi.

Ne kadar da çabuk geçmişti 9 ay. Aslında dolu dolu yaşamışlardı her anını ama yine de çabuk geçmişti işte. Hani, tadı damağımda kaldı, derler ya işte onun gibi bir şeydi. O kadar alışmışlar, o kadar sevmişlerdi ki bu yolculuğu, bitsin istemediler ama yol.culuğun sonundaki büyük mucizeye ulaşmak da bir yandan mut.lu etmişti onları. Ellerinde gebe olduğunu gösteren testle, koşa koşa geldikleri hastaneden, kucaklarında kocaman bir melekle tabiri caizse “kanatlanıp uçarak” ayrıldılar.

Az önce okuduğunuz iki paragraf aslında kitabın son sayfasından. Evet, kabul ediyorum, hikâyenin sonunu daha başlama.dan yazmak biraz tuhaf ama kitabı bitirdiğinizde nasıl hissedeceğinizi, yolculuğunuzun aslında ne kadar kıymetli olduğunu ve bu yolculuğun sonunda sizi, yani aşkla birbirine bağlanan iki kalbi, ne kadar büyük bir servetin beklediğini görmenizi istedim. İşte bu paha biçilemez servete sahip olma fırsatını yakaladığınız için bence dünyanın en şanslı insanı sizsiniz.

Bu kitabı siz değerli annelere ve anne adaylarına sunmamda birkaç amaç vardı aslında. Fakülteye girdiğim ilk günden itibaren, hamilelik sürecinin üç önemli temel üzerinde şekillendiğini savundum hep: Fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik. Doktor kont.rollerinde sürekli bebeğin gelişimi, yapılacak testler, riskler, hasta.lıklar ve ilaçlar konuşulur. Ama annenin yaşadığı şaşkınlık, tecrübesizliğin yaratmış olduğu korku, hormonal değişikliklere bağlı yaşadığı psikolojik çalkantı ve etrafındaki sosyolojik çevrenin et.kileri çoğunlukla göz ardı edilir. Gebelik sırasında dışarıdan patolojikmiş gibi görünen bazı sıkıntılar, aslında sizin içinizdeki duy.gu selinin bir yansımasıdır. Amaçlarımdan en önemlisi; bu sü.recin hayatınızda başınıza gelebilecek en güzel hadise olduğunu gözler önüne sermek ve bu noktadan hareketle motivasyonunu.zu üst seviyelerde tutup bu sürecin unutulmaz bir tecrübe olarak hafızanızda yer etmesini sağlamak. Tabii ki bu arada hafızanızın zengin raflarında unutulmamak üzere Yaşasın Hamileyim kitabını da ufak bir yere sıkıştırırsanız beni dünyanın en mutlu insanı yapmış olursunuz.

Amaçlarımdan bir diğeri ise; etraftaki bilgi kirliliğinin sebep olduğu kafa karışıklıklarını ve beraberinde gelen mutsuzluğu or.tadan kaldırmak. Çünkü uzmanı olmadığınız bir konuda, haya.tınızın en değerli varlığı hakkında karar vermek zorunda bırakılmak gerçekten mutsuzluğu da beraberinde getiriyor. Tamam internet sayfalarından, forumlardan, basılı yayınlardan bilgiye ulaşmak günümüzde çok kolay ama bu bilgilerin doğruluğu, sizin gebelik seyrinizle örtüşüp örtüşmediği, önerilen bir tedavinin size uygun olup olmadığı hep bir muamma. Maalesef internet sitele.rindeki yazılar hep birbirinin benzeri veya yurtdışındaki siteler.den çeviri niteliğinde. Bu kitabı yazarken hiçbir zaman, “Hami.lelik süreci hakkında dehşet bir bilgi birikimine sahip olacaksınız ve her konu hakkında üst seviyede yorum yeteneği kazanacaksınız” iddiasına yönelik hareket etmedim. Amacım bu süreçte sizi nelerin beklediğini, neler yapılacağını, bebeğiniz ve sizdeki deği.şimlerin neler olacağını ana hatlarıyla göstermek ve bu sayede ha.mileliğin sizi korkutacak bir hadise olmadığını ispatlamaktı. Tabii bunu hayatın gerçeklerinden izole olmadan, hamileliğin psikolojik ve sosyolojik boyutunu unutmadan, tıbbi dili ön planda tutmadan, kolay anlaşılabilir bir dille anlatmaya çalıştım. Hiçbir zaman doktorunuzdan daha değerli bir yere gelme veya onun kılavuzluğunu ve bilgisini sorgulama amacı gütmedim. Hekimini.ze güvenmek kadar kıymetli bir zenginliğin olmadığını zaten ilerleyen sayfalarda göreceksiniz.

Hamilelik periyodunun hayatınızdaki en renkli dönem olması gerektiğine inandığım için bölüm sonlarında, sizi bu doğrul.tuda motive edecek bazı hikâyeler, mutluluk formülleri ve ilginç bilgilere de yer verdim. Tabii ki bizden hikâyelerle de karşılaşmanız olası. Çünkü bu kitabın şekillenmesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmamın yanı sıra, dünyalar güzeli iki prensesi.min hayata merhaba demesini sağlayan, canım eşim Merve ile yaşadığımız tecrübelerin de katkısı göz ardı edilemez. Her ne kadar işin içinde olsak da Merve’min hamilelik haberlerini alıp, iki kızı.mın da elime doğduğu ana kadar hissettiğim heyecanın, sizlerin-kilerle neredeyse birebir aynı olduğunu düşünüyorum.

Doğum yapan her şey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kâinatın dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir yer olmak üzere değişmeye başlamış olacaktır.

KIZILDERİLİ ATASÖZÜ

İşin özü şu ki; bu kitabı okuduktan sonra, emin olun, dünyanın en kıymetli zamanları sıralamasında bence birinci sırada yer alan hamilelik sürecini daha da eğlenceli ve keyifli bir şekilde geçirmek için gerekli tüm tüyoları almış, eşinizle ve yakın çevreniz.le olan ilişkilerinizi belirli bir olgunluğa ulaştırmış, motivasyonunuzu en yüksek seviyeye taşımış ve korkularınızdan tamamen sıyrılmış olacaksınız.

Hazırsanız başlayalım…

En Özel Hazırlık

Birbirine sevgiyle bağlanmış bir çiftin, aşklarının en büyük mey.vesidir çocuk. Durum böyle olunca, bu kadar büyük ve önemli bir misafir için de hazırlık yapmak bence hayatın en keyifli işi olsa gerek. Bundan önce hepimiz, muhakkak tatil planları yapmışız-dır. Şimdi size sormak istiyorum: “Hayatınız boyunca en az 10-15 kez yapacağınız sıradan bir yaz tatili veya yurtdışı gezisi için 2-3 ay öncesinden hazırlanmaya başlamıyor musunuz?” Bu hazırlık aşamalarını tek tek ele alalım isterseniz.
Mesai arkadaşları, iş yoğunluğu ve aile bireylerine göre tatil döneminin belirlenmesi sonrasında:

  • Otel rezervasyonu
  • Uçak bileti
  • Yurtdışı için vize işlemleri
  • Tatil alışverişi
  • Valiz hazırlığı

Listeyi uzatmak mümkün ama bu kadar madde bile yeterli bence. Peki hayatınız boyunca sınırlı sayıda yapacağınız, dünyanın en güzel ve en özel yolculuğu için 1-2 ay öncesinden hazırlık yapmaya başlamanız sizce de normal değil mi?

Görüşmeye gelen hastalarımdan: “Aşkımızı minik bir mucize ile taçlandırmak istiyoruz ve bunun için neler yapmamız gerektiğini öğrenmek istiyoruz” cümlesini duyduğumda içimden yerimden kalkıp boyunlarına sarılmak geçiyor ama arkasından, “Hanım kalk gidelim, deli mi bu adam?” sözlerini duymaktan korktuğum için kendimi tutuyorum. O halde hamilelik öncesi neler yapılmalı, nelere dikkat edilmeli, kısaca bu konulara değinelim.

İdeal bir hazırlık dönemi, planlanan gebelik tarihinden iki ay öncesinde başlamalı. Hazırlığın bir sizin tarafınızdan, bir de dok.torunuz tarafından yapılacak bölümü var. Sizin tarafınızdan yapılacak hazırlığın da iki ana öğesi var: Fiziki hazırlık ve psikolojik hazırlık.

Fiziki hazırlığın en önemli temel taşı kilo diyebiliriz. Hamilelik boyunca yaklaşık 10-12 kilo alacağınızı hesap edersek; fazla ki.lolarınızdan kurtulmak, sizin daha rahat bir hamilelik süreci geçirmenizi sağladığı gibi bebeğinizi de, erken doğum, gebelik şekeri, tansiyon vb. sıkıntılara bağlı oluşabilecek risklerden koruyacaktır. Aynı zamanda görsel olarak vücutta bozulma daha az ola.cağı için psikolojik açıdan da rahat ve özgüvenli olmanıza yar.dımcı olacaktır. Yine hamilelik öncesi vücut esnekliğinizi ve kas gücünüzü arttıracak günlük 10 dakikalık plates veya yoga egzersizleri de gebelik boyunca oluşacak kas ve eklem problemlerinden en az etkilenmenizi sağlayacağı gibi doğum anında da size inanılmaz bir güç verecektir.

Psikolojik hazırlığın temel taşı da karar vermektir. Tamam be.bek için “aşkınızın meyvesi” dedik ama bakalım evliliğiniz bu meyveyi vermek için yeterince olgunlaştı mı? Dünyanın en güzel hediyesidir bebek ama ciddi bir sorumluluk gerektirir. Evin için.de sadece ikiniz varken işler kolaydır, mutlusunuzdur. Kaçta kalk.tığınızın, kaçta yattığınızın, evden kaçta çıkıp eve kaçta girdiğini.zin, ne yiyip ne içtiğinizin, paranızı nerelere harcadığınızın öne.mi yoktur. Ama bebek olunca hayatınız, düzeniniz tamamen değişir, tek odak noktanız o oluverir bir anda. Kimi çiftler kendini hemen hazır hisseder, kimileri ise birbirlerine biraz daha vakit ayırmak ister.

Sevgiyle büyüyecek bir çocuk, sevgi dolu duyguların eseri ol.malıdır. Bunun için en doğru zamanda en doğru kararı verecek olan yine sizsiniz. Tabii ki torun sevgisiyle yanıp tutuşan büyükanne ve dede adayları, çocuk konusunda, “Geçen sene Aysel teyzenin kızı evlenmişti ya, hamileymiş biliyor musun?” tarzında psikolojik bir baskı içine gireceklerdir ama unutmayın son kararı verecek olan sizsiniz.

Kararınızı verdikten sonra, bu karara uygun hareket etme vak.ti gelir. Tüm duygu ve davranışlarınızı bebek sahibi olma yönün.de şekillendirmeli ve olgunlaştırmalısınız. Hayata farklı bir pencereden bakmayı öğrenmelisiniz. Stres kaynağı olduğunu düşün.düğünüz ortamlardan, arkadaşlardan ve eylemlerden kaçınmalı ve bunu henüz var olmayan ama heyecanla olmasını istediğiniz bebeğiniz için yaptığınız bir yatırım olarak değerlendirmelisiniz. Sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklarınızdan vazgeçme kararlılığını göstermek, uyku düzeninizi oturtmak, dengeli beslenmeye başlamak, folik asit takviyesi almak da sizi metabolik olduğu kadar zihinsel olarak doğuma hazır hale getirecektir.

Gelelim bizim yani kadın doğum uzmanları tarafından yapı.lacak hazırlığa. Randevusunu almış, ne istediğinden emin, göz.lerinin içi parıldayan çiftimiz kapıdan içeri girdi. Minik ama onların hayatı için büyük bir mucize istediklerini söylediler, doktorunuz olarak bizim de gözlerimizin içi parıldadı. Konuşarak başladık muayenemize. Bizim için gebeliği planlamak adına, iyi bir özgeçmiş sorgulaması kadar kıymetli bir şey yoktur. Mevcut hastalıklarınız, geçirdiğiniz rahatsızlıklar ve ameliyatlar, kullandığınız ilaçlar, önceki gebelik hikâyeniz, düşükleriniz, varsa nasıl olduğu, eşinizle akrabalık durumunuz, genetik geçişli hastalıklar açısından aile bireylerindeki rahatsızlıklar… İşte bunların hep.si sağlıklı bir hamilelik sürecinde bizim için en büyük yol gösterici ve iyi birer planlama materyalidir. Sonraki aşamada kansızlık (anemi), şeker (diyabet), tiroid hastalığı, enfeksiyon, tansiyon gibi hastalıkların tanısının konmasında yardımcı kan test.lerine bakarız. Bu testler neticesinde yüksek veya eksik bir değer tespit edersek nasıl normale döndürebileceğimiz konusunda bil.gilendirir ve gerekirse ilaç desteğine başvururuz. Rahim ağzı sürüntüsü (smear testi) alınması da yine gebelik öncesi önerdiğimiz testler arasında ve son olarak tabii ki bebişimizin yuvasını kontrol ederiz yani ultrason ile pelvik alanı inceleriz: rahim, yu.murtalıklar ve tüpler…

Gebelik öncesi böyle bir hazırlık sürecinden geçmek sizce de çok bilinçli ve modern bir yaklaşım değil mi? Düşünsenize böyle bir ailede gözlerini açan minik kuzu hayata 1-0 önde başlamaz mı? İşte bu yüzden, hamilelik öncesi fiziksel ve psikolojik hazırlığınıza yardımcı olması açısından doktorunuza gitmekten çekin.meyin. Emin olun hekiminiz, bu güzel yolculuk öncesi sizin için en iyi yol haritasını belirleyecektir.

Sizin Filminiz

Tebrikler, hamilelik haberini aldığınız an itibariyle yüzyılın en görkemli, en neşeli, en aşk kokan film projesinin mimarı olma fırsatını da elde ettiniz. Unutmayın bu filmin senaristi de, yönet.meni de, başrol oyuncusu da sizsiniz. Eğer müsaade ederseniz kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kimliğimle değil de, bu filmin unutulmaz bir başyapıt olması konusunda naçizane önerilerde bulunacak bir yönetmen danışmanı olarak sizlerin yanında olmak ve önemli tüyoları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bir numaralı kural; etkileyici, vurucu bir isim bulmalıyız. Eşi.min hamileliklerinde bizim filmimizin adı “Yaşasın Hamileyim Volume 1-2-3”tü. Filmin ismi hakkında seçenekler üretmek sizin hayal gücünüze, gebeliğe bakış açınıza veya beklentilerinize kalmış. “Hayat güzeldir”, “Küçük Mucize”, “Mutluluk”, “Umut Işığım” ilk planda önerebileceğim film isimleri. Burada önemli olan gebeliğin pozitif bir hadise olduğunu unutmamak. Hani bazı filmler vardır bitsin istemezsiniz, tadı damağınızda kalır ya, iş.te hamilelik de böyle bir tecrübe olmalı sizin için. Sakın gebeliği zihninizde korkulacak, sıkıntı duyulacak bir noktaya taşımayın, kısacası hayatınızın en güzel filmine Zor Kaçış, James Bond, Görevimiz Tehlike, Bitmeyen Yol gibi aksiyon dolu, stresli isimleri la.yık görmeyin. Peki, niye bu filmi bir seri haline dönüştürüp “Volume 1-2-3” dedik. Çünkü hamilelik serüveniniz bizim için üç dönemden oluşacak ve tıbbi olarak bu dönemler 1, 2, 3. trimester deniyor.

Trimester, Latince, üç ay demektir. 9 aylık gebelik süresinin (ilk 3 ay 1. trimester, 3-6. aylar arası 2. trimester, 6-9. aylar arası 3. trimester) üç ayrı dönemde ele alınmasının hem gebeliğin hem de bebeğin gelişiminin takibi açısından size ve doktorunu.za büyük kolaylık sağladığını göreceksiniz. Her bir dönem kendi içerisinde yeni heyecanlar, mutluluklar ve meraklar barındıracak. Şöyle ki; her bir dönem kapandıkça, sağ salim geçirmenin mutluluğu ve huzurunu yaşarken, bir sonraki aşamada sizi bekleyen gelişmelerin merakını ve gebeliğin sonuna yaklaşmanın heyecanını hissediyor olacaksınız.
Gelin şimdi trimesterlere ve bu dönemlerde olanlara kısaca göz atalım:

BİRİNCİ TRİMESTER (İlk 3 aylık dönem)

Bebeğin oluştuğu, kalp atışlarının duyulduğu, organ gelişiminin başladığı ve aynı zamanda anne adayının da gebe olmak fiiline uyum sağladığı dönemdir.

İKİNCİ TRİMESTER (İkinci 3 aylık dönem)

Bebeğin gelişiminin sürdüğü, önemli tarama testlerinin yapıldığı, bebek hareketlerini hissederek ilk duyusal temasın kurulduğu dönemdir.

ÜÇÜNCÜ TRİMESTER (Son 3 aylık dönem)

Bebeğin hızla büyüdüğü ve kilo aldığı, beraberinde size de kilo aldırdığı, vücudunuzdaki değişikliklerin belirginleştiği, doğuma hazırlık çalışmalarının hızlandığı ve nihayet mutlu sonla biten dönemdir.

Şimdi gebelik boyunca sizleri nelerin beklediğini, takiplerde nele.rin yapılacağını, kısa kısa, sizi sıkmadan, bunaltmadan, gözünüzü korkutmadan, eğlenceli bir şekilde anlatmaya çalışacağım. Ar.kanıza yaslanın ve size hayatınızın en güzel filminin fragmanlarını izletmem için bana izin verin.

Başlıyoruz…

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur