Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Aşk Ve Gurur
Aşk Ve Gurur

Aşk Ve Gurur

Jane Austen

Jane Austen, 18. yüzyıl romancılığına modern bir kimlik kazandıran ilk yazar olarak kabul edilir. Sıradan insanları, hayatın günlük telaşını incelikli, mizahiüslubuyla anlatır. Bu sebeple…

Jane Austen, 18. yüzyıl romancılığına modern bir kimlik kazandıran ilk yazar olarak kabul edilir. Sıradan insanları, hayatın günlük telaşını incelikli, mizahiüslubuyla anlatır. Bu sebeple romanları günümüzde dahi okurların vazgeçemediği klasiklerden olmuştur.Batı Edebiyatının en çok ilgi uyandıran ve merak edilen kadın kahramanlarından birisidir Elizabeth Bennet. Aşk ve Gurur ise; orta sınıftan bir aileye mensup Elizabeth Bennett ile soylu ve varlıklı Fitzwilliam Darcy arasında geçen gerilimli bir aşk hikâyesini konu eder. Unutulmaz bir aşkın çerçevesinde aile, toplum, servet gibi kavramların insanın sosyal hayatındaki etkilerini de tartışan roman, okura lezzetli bir okuma keyfi yaşatıyor.

Jane Austen (1775 1817)

18. yüzyılda yaşamış İngiliz roman yazarı. İngiliz edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olan Jane Austen, 1775 yılında Hampshire’da doğmuştur. İyi eğitimli bir din adamı olan babası tarafından okuyup yazması için daima desteklenmiş olan yazar, daha on dördünde yazmaya başlamış ve yirmili yaşlarında da romanlarından bazılarının taslaklarını oluşturmuştur. Romanlarının konusu, Fransız İhtilali. Napolyon Savaşları gibi yaşadığı döneme damgasını vurmuş olaylar değil, işlediği temalar sıradan insanlar, gündelik hayal ve aşktır. Evliliklerin, kadınların toplumdaki statülerini belirlediği bir dönemde yaşayan Austen, orta seviyedeki bir taşra ailesine mensuptu. İnce nükteleri, dikkatli anlatımı ve sade diliyle, roman türüne modern bir bakış açısı getirmiştir. Dolayısıyla yaşadığı dönemden günümüze değin popülerliğini yitirmeyen eserlere imzasını atmıştır. Özellikle Aşk ve Gurur (Pride and Prejudite), tüm zamanların en sevilen romanları arasında yer almaktadır. Kısacık yaşamına sığdırdığı altı romanı da İngiliz edebiyatının klasikleri arasında yer alan yazar 1817’de. henüz kırk iki yaşında hayata veda etmiştir.

Birinci Bölüm
İyi bit servete sahip olan bekâr bir erkeğin, her şeyden önce bir eşe ihtiyacının olduğu kabul görmüş bir gerçektir.
Yeni bir bölgeye taşman böyle bir adamın duygulan ya da görüşü bilinmese de, bu gerçek çevredeki ailelerin zihinlerine o kadar yerleşmiştir ki, gene adam kızlarından birinin mutlaka tapulu malı olarak görülür
Bir gün Bayan Bennet “sevgili Bay Bennet, duydunuz mu Netherfield Konağı sonunda kiraya verilmiş” dedi
Bay Bennet duymadığını söyleyince esi su cevabı verdi:
“Ama doğru. Bayan Long biraz önce buradaydı ve her şeyi anlattı.
Bay Bennet cevap vermedi.
“Kimin kiraladığını bilmek islemiyor musunuz” diye seslendi hanımı sabırsızlanarak.
“Görünüşe göre bana söylemeye can alıyorsunuz sevgilim, dinlemekten başka seçeneğim var mı ki?”
Bu cevap Bayan Bennet’ın devam ermesi İçin yeterliydi.
“Sevgilim naşı! bilmezsin! Bayan Long dedi ki, İngiltere’nin kuzeyinden zengin, genç bir bey Netherfieid’ı satın almış, pazartesi günü bit arabayla yeri görmek için buraya gelmiş, öyle beğenmiş ki, Bay Morris’le hemen anlaşmaya varmış Sonbahardan evvel t aşına çakmış, hizmetçilerinden birkaçı gelecek hafta eve yerleşeceklermiş.”
‘Adı neymiş?”
“Bingley”
“Evlimi, bekâr mı?”
“Aa tabii ki bekâr canım Yılda dön  beş bin kazanan büyük bir servet sahibi, bekâr bir erkek. Kızlarımız için ne güzel bir şey!”
“Nasıl yani? Onlarla ne ilgisi var?”
“Bay Benner,” dedi hanımı, “bazen öyle canımı sıkıyorsunuz ki! Ben kızlarımızdan birinin onunla evlenmesini istiyorum”
“Peki kendisi evlenip buraya yerleşmeye niyet ediyor mu
“Niyet etmek mi? Saçma, nasıl böyle konuşabiliyorsunuz! Ama her zaman kızlarımızdan birine âşık olma ihtimali var ve bu yüzden gelir gelmez, sizin onu ziyaret etmeniz gerekiyor.”
“Bence buna hiç gerek yok. Siz kızlarla gidebilirsiniz ya da kızlar kendileri gitsin, bu daha iyi olur. Çünkü en az onlar kadar güzelsiniz, Bay Bingley partinin en güzeli olduğunuzu düşünebilir.”
“Canım, beni şımartıyorsunuz. Tabii ki ben de güzelim ama şu anda olağanüstü bir durum yokmuş gibi davranamam. Benim gibi beş kız büyüten bir kadın, kendi güzelliğini düşünmekten vazgeçmelidir.”
Çoğu kadın böyle bir durumda, düşünecek güzelliğini yitirmiştir zaten.
“Ama sevgilim, Bay Bingley buraya geldiğinde, onu mutlaka gidip görmelisiniz.”
“Bu konuda size söz veremeyeceğim,”
“Ama kızlarınızı düşünün. Onlardan biri için güzel bir birliktelik olacak Sor William ve Leydi Lucas genelde yeni taşınanlara gitmedikleri halde bu beyi ziyaret etmekte kararlılar. Gerçeklen gitmelisiniz, eğer siz gitmezseniz bizim onu ziyaret etmemiz hiç has olmaz.”
“Siz asın evham yapıyorsunuz Bay Bingley’nin sizi görmekten çok mutlu olacağına eminim ve seçtiği kızımla evlenmesine izin vereceğime dair birkaç satır yazar, sizinle gönderirim ama benim küçük Lizzy’im hakkında daha güzel şeyler yazardım.
“Böyle bir şey yapmanızı istemiyorum. Lizzy diğerlerinden daha üstün değil, ne Jane’in. yarısı kadar güzel ne de Lydia kadar uyumlu. Ama siz her seferinde onu önde tutuyorsunuz.”
Bay Bennet, “kızlar bu söylediğiniz özelliklerin hiçbirisine sahip değiller. Onlar da diğer genç kızlar gibi aptal ve bilgisiz fakat Lizzy hepsinden daha zeki” diye cevap verdi,
“Bay Bennet kendi çocuklarınıza nasıl böyle kötü davranabilirsiniz. Beni üzmekten zevk alıyorsunuz Zavallı sinirlerime hiç merhametiniz yok!”
“Beni yanlış anladınız, sevgilim Sinirlerinize saygını sonsuz. Onlar benim eski dostum. En az yirmi yıldır onlardan bahsediyorsunuz.”
“Benim neler çektiğimi bilmiyorsunuz tabii.”
“Ama umarım bunun da üstesinden gelirsiniz ve daha pek çok kez, yılda dûn bin kazanan genç bekarla komşuluk ettiğinizi görürsünüz.”
“Siz onlarla görüşmeyeceğiniz için yirmisi tanesi daha gelse bizim için bir faydası olmayacak!”
“Emin olabilirsin sevgilim, eğer ki gelenler yirmiyi bulsun, hepsini ziyaret edeceğim.”
Bay Bennet işlek zekâsı, iğneli esprileri, çekingenliği ve kaprisleriyle o kadar garip bir karışımdı ki yirmi üç yıllık tecrübe, karısının kendisini anlamasına yetmemişti. Kendi zihni ise daha basit çalışırdı. Bayan Bennet orta zekalı, bilgisiz ve anı anına uymayan bir kadındı. Memnun edilmediği zamanlarda sinirlerinden şikayete başlardı. Onun (ek işi kızlarım evlendirmek; avuntusu İse gezmek ve dedikodu yapmaktı.

İkinci Bölüm
Bay Bennet, Bay Bingley’e hoş geldine ilk gidenlerdendi Her ne kadar kamun gitmeyeceğine inandırdıysa da. Bay Eingley’i ziyaret etmeye niyeti hep vardı. Ancak ziyaret akşamına kadar, kananın bundan haberi bile yoktu. Bay Bennet niyetini şu şekilde ilan etti:
ikinci kızının bir şapkasını süslemekle meşgul olduğunu gören Bay Bennet kızına seslendi:
“Umarım Bay Bingley şapkanı beğenir, Lizzy.”
Annesi sitemle “ziyaret etmeyeceğimiz için Bay Bingley’nin neyi beğeneceğini bilemeyeceğiz” dedi.
“Ama anne unutuyorsunuz” dedi Elizabeth, ‘balolarda onunla karşılaşacağız, Bayan Long bizi kendisiyle tanıştıracağına söz verdi.”
“Bayan Long’un böyle bir şey yapacağına hiç inanmıyorum. Onun kendi kuzenleri var Üstelik Bayan Long bencil ve ikiyüzlü bir kadın ”
“Ben de sanmıyorum” dedi Bay Bennet, “ona güvenmediğinizi görmek beni sevindirdi.”

Bayan Bennet cevap vermeye tenezzül etmedi, fakat kırlarından birini azarlamaktan da geri kalmadı.
“Tanrı aşkına sürekli öksürüp durma lütfen, Kitiy. Sinirlerime biraz acı Mahvettiniz beni?”
“Kitty öksürük konusunda pek de düşünceli değildir” dedi babası, “zamanlaması hep kötüdür.”
“Kendi keyfimden öksürmüyorum ya” diye kızarak cevap verdi Kitiy.
“Bir sonraki balo ne zaman Lizzy?”
“İki hafta sonra yarın.”
“Ay gerçekten!” diye bağırdı annesi, “Bayan Long ancak balodan önceki gün gelir, kendisi onunla daha tanışmadığı için bizi de tanıştırması imkânsız.”
“O halde sevgilim, siz arkadaşınızdan öne geçer, arkadaşınızı da Bay Bingley’le siz tanıştırırsınız.”
“Olacak şey mi bu Bay Bennet, imkânsız, daha kendim tanışmamışken! Nasıl böyle alay edebiliyorsunuz?!”
“İhtiyatınızı anlıyorum. İki haftalık bir tanışıklık tabii ki yeterli olmaz. Bir insan on beş günün sonunda bir adamın gerçekten nasıl biri olduğunu anlayamaz. Ama biz teşebbüs etmezsek de başkaları edecektir mutlaka. Hem sonra Bayan Long ve kızlarının da bir şansı olmalı, bu hoşlarına da gidecektir. Bu yüzden de eğer siz bu görevi kabul etmezseniz, o zaman ben kendim üstlenebilirim.”
Kızlar babalarına gözlerini dikmiş bakıyorlardı, Bayan Bennet ise sadece, “saçmalık, saçmalık!” dedi.
“Bu da ne demek acaba” diye şaşkınlıkla sordu Bay Bennet, “tanıştırma kurallarına ve buna verilen öneme saçmalık nu diyorsunuz? Ben size katılmıyorum. Sen ne dersin Mary? Sen derin düşünceleri olan. Önemli kitaplar okuyan ve çıkarımlar yapan bir genç kızsın.”
Mary e ikili birkaç şey söylemek istedi ama nasıl söyleyeceğini bilemedi.
Bay Benniet, “Mary düşüncelerini toplarken, bil Bay Bingley’e dönelim” dedi
Bay Bingley den bıktım artık!” diye söylendi katısı.
“Bunu duyduğuma üzüldüm, ama neden daha önce söylemeliniz? Bu sabah biliyor olsaydım, kesinlikle onu ziyaret etmezdim. Şansa bak! Ama artık ziyafet ettiğime göte, tanışmaktan kaçamayiz.”
Bayanların şaşkınlığı tam da onun istediği şeydi. Bayan Bennet’ın heyecanı diğerlerini bastırmıştı bile. ilk sevinç hengâmesi sona erdiğinde Bayan Bennet aslında başlan beri bunu beklediğini anlatmaya koyuldu.
‘Ne kadar iyisiniz sevgili Bay Bennet. Ama sonunda sizi ikna edeceğimi biliyordum.”
“Kızlarınızı böyle bir tanışmayı ihmal etmeyecek kadar çok sevdiğinizden emindim. Ah, ne kadar mesudum! Çok güzel bir şakaydı bu doğrusu, bu sabah gittiniz ve şimdiye kadar hiçbir şey söylemediniz!”
“Kitıy, şimdi istediğin kadar öksürebilirsin” diyen Bay Bennet bir yandan konuşurken bir yandan da karısının abartılı sevincinden yorgun düşmüş bir vaziyetle odadan ayrıldı.
“Ne kadar mükemmel bir babanız var kızlar” dedi anneleri kapı kapanınca. “Babanızın bu iyiliğine karşılık onun gönlünü nasıl edeceksiniz bilmiyorum ve tabii ki benim de. Bu yaşta her gün bir ahbap edinmek İnsanın pek hoşuna gitmez. Ama sizin hatırınız için her şeyi yaparız Lydia, aşkım, sen en küçükleri olmana rağmen bence bir sonraki baloda Bay Bingley seninle dans edecek.”
“Ben hiç endişelenmiyorum” dedi Lydia cesaretle, “en küçükleri olsam da en uzunlarıyım.”
Evin hanımları akşamın geri kalanını, Bay Bingley’nin babalarının ziyaretine ne zaman karşılık vereceğini tahmin etmek ve genç adamı aksam yemeğine ne zaman çağıracaklarına karar vermekle geçirdiler.

Eklendi: Yayım tarihi

“Aşk Ve Gurur” için 2 yanıt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Roman (Yabancı)
  • Kitap AdıAşk Ve Gurur
  • Sayfa Sayısı400
  • YazarJane Austen
  • ISBN9944184922
  • Boyutlar, Kapak 13,5x19,5 cm, Karton Kapak
  • YayıneviAntik Yayınları / 2009

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Kül ve Ateş ~ Jane AustenKül ve Ateş

    Kül ve Ateş

    Jane Austen

    Klasik İngiliz Edebiyatı’nın en önemli kadın yazarlarından Jane Austen’in daha sonraki romanlarına bir ilk adım ve anahtar olarak değerlendirilen ilk eseri Kül ve Ateş...

  2. Aşk ve Gurur ~ Jane AustenAşk ve Gurur

    Aşk ve Gurur

    Jane Austen

    Kibir ve gururu dize getirebilecek tek gerçektir, AŞK… Klasik dönem romanları arasında önemli bir yere sahip olan Aşk ve Gurur, 18. yüzyıl İngiltere’sinde geçen...

  3. Emma ~ Jane AustenEmma

    Emma

    Jane Austen

    Jane Austen 1815’te 39 yaşındayken tamamladığı Emma’nın en sevdiği romanı olduğunu söyler. Bir taşra kasabasında yaşayan ve iyi bir çöpçatan olduğunu düşünen Emma’nın gerçek...

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. Bilgelik Ağacının Gölgesinde ~ Avram VenturaBilgelik Ağacının Gölgesinde

    Bilgelik Ağacının Gölgesinde

    Avram Ventura

    Bilgelik ağacının gölgesinde yeşeren düşünceler… İzmirli şair, köşe yazarı Avram Ventura’nın kişisel deneyimlerinden, gözlem ve sorgulamalarından beslenen Bilgelik Ağacının Gölgesinde, yaşama farklı pencerelerden bakmayı öneren...

  2. Böğürtlen Kışı ~ Sarah JioBöğürtlen Kışı

    Böğürtlen Kışı

    Sarah Jio

    “Canım Daniel’ım, Kaybolduğun gün dünyam sona erdi, canım oğlum. Seni her kim alıp götürdüyse, seninle birlikte kalbimi, hayatımı da çaldı. Ben senin gülümsediğini görmek,...

  3. Mecburiyet ~ Stefan ZweigMecburiyet

    Mecburiyet

    Stefan Zweig

    Derler ki ölüm, savaşın en yakın arkadaşıdır. Birbirleri için yapmayacakları şey yoktur fakat savaş açgözlü olan taraftır ve hep daha çok ölüm bekler. Ülkesindeki...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur