Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Kumsal
Kumsal

Kumsal

Cesare Pavese

İlk kez 1942 yılında yayımlanan Kumsal, okurları İtalya’nın sayfiyesine davet ediyor: Romanını evli bir çift, onların yakın dostu ve arkadaşları ekseninde öyküleyen Pavese, odağına…

İlk kez 1942 yılında yayımlanan Kumsal, okurları İtalya’nın sayfiyesine davet ediyor: Romanını evli bir çift, onların yakın dostu ve arkadaşları ekseninde öyküleyen Pavese, odağına arkadaş topluluğunun ilişki dinamiklerini alırken aynı zamanda dönemin burjuvazisinin ruhunu da yansıtacak şekilde kişinin kendiyle ve ötekiyle ilişkisini, kadın erkek ilişkilerini yer yer bir varoluş sancısı hissettirerek sorguluyor.

I

Uzun zamandan beri arkadaşım Doro’nun konuğu olmam konusunda anlaşmıştık. Doro’yu çok severdim ve evlenme niyetiyle Cenova’ya yerleştiğinde neredeyse üzüntümden yatağa düşmüştüm. Düğününe katılmayı reddetmek amacıyla yazdığımda, parasının karısının sevdiği şehre yerleşmeye yaramıyorsa başka neye yarıyor olduğu mealinde kuru ve cüretkâr bir yanıt mektubu aldım. Sonra günlerden bir gün Cenova’ya yolum düştü ve evinin kapısını çaldım, barıştık. Karısını son derece şirin buldum, zarafet göstererek kendisine Clelia diye hitap etmemi isteyen genç hanım en doğrusunu yapıp bizi baş başa bıraktı, akşam hep birlikte yemeğe çıkacağımız zaman eve döndüğünde büyüleyici bir hanıma dönüşmüştü, adam olsam elini öpmüştüm. O yıl birkaç kez gittim Cenova’ya ve her seferinde onları ziyaret ettim. Genellikle yalnız oluyorlardı, Doro kendine özgü rahatlığıyla eşinin düzenine mükemmelen ayak uydurmuştu. Daha doğrusu eşi ona belli bir ortam layık görmüştü ve Doro da ona uyum sağlamıştı. Zaman zaman o ve Clelia trene biniyor, bir yıla yayılan balayı gezilerini sürdürüyorlardı. Zarif bir şekilde konuyu hiç abartmadan aktarıyorlardı. Doro’yu tanıyan ben bu sessizlikten hoşnuttum ama aynı zamanda kıskanıyordum da: Doro mutlu olduğunda suskunlaşanlardandı ve onu daima sakin ve Clelia’nın dümen suyunda gördükçe yeni hayatının onu ne kadar tatmin ettiğini anlıyordum. Hatta Doro’nun bizi yalnız bıraktığı bir gün bunu dile getiren, bana artık güven duymaya başlayan Clelia oldu: “Ah evet, mutlu,” dedi, sonra da kaçamak ve gizemli bakışlarla süzdü beni. Deniz kenarında bir villaları vardı, gezilerini genellikle oraya düzenliyorlardı. Konuk olmayı istediğim villa oydu. Ama o ilk yaz işlerim beni bambaşka yerlere sürükledi; ayrıca onların mahremiyetine sızmak konusunda belli bir utangaçlık hissediyordum. Öte yandan sırf arkadaşımla göz göze gelmek ya da Clelia’yla bir çift söz etmek için onları her zaman olduğu üzere Cenovalı arkadaş çevresi içinde görmek, sohbetten sohbete atlamaktan helak olmak, beni ilgilendirmeyen akşam gezmelerine katılmayı göze alarak yola çıkmak da anlamlı gelmiyordu. Bu nedenle kaçamaklarımı seyrelttim, mektuplar, iyi dilek notları, küçük dedikodular yazmakla yetindim, bunlar benim Doro’yla eski alışkanlıklarımın yerini olabildiğince aldı. Kimi zaman Clelia yanıtlıyordu – akışkan, kolay okunur el yazısıyla bir başka dünyanın ve bir başka hayatın olayları ve düşünceleri arasından seçtiği cicili bicili haberler veriyordu. Bana öyle geliyordu ki bu görevi karısına yükleyen gönülsüz Doro oluyordu, bu da beni gerçekten kırıyordu; büyük kıskançlık gösterileri yapmadan onlardan uzak durmaya başladım. Bir yıl içinde belki üç kez daha yazdım; kışın Doro şehre kısa bir ziyaret yaptığında bana sadece bir saatini ayırdı ve bunda da işlerinden –geliş nedeni buydu– ama aynı zamanda ikimizi de ilgilendiren eski konulardan söz etti. Eskisine göre daha açık yüreklilikle anlatıyordu; bunca süre birbirimizden koptuktan sonra bu doğaldı tabii. Villalarında tatil yapmam konusundaki davetini yineledi. Ben de bunu ancak otelde kalmam ve canımız istediğinde buluşmamız koşuluyla kabul ettim. “Tamam,” dedi Doro gülümseyerek. “Nasıl istiyorsan öyle olsun. Seni yiyecek değiliz.” Sonra neredeyse bir yıl daha ondan haber almadım; deniz mevsimi geldiğinde şansa herhangi bir programım veya hedefim yoktu. Bunun üzerine, beni hâlâ isteyip istemediklerini sormak için yazdım. Beklediğim yanıt Doro’nun telgrafıyla geldi: “Kımıldama sakın. Ben geliyorum.”

II

Onu yaz havasına bürünmüş ve güneşten yanmış olarak gördüğümde neredeyse tanıyamayacaktım; endişem öfkeye dönüştü. “Bu ne hal böyle?” dedim. Gülüyordu. “Clelia’yla kavga mı ettin?

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Roman (Yabancı)
  • Kitap AdıKumsal
  • Sayfa Sayısı88
  • YazarCesare Pavese
  • ISBN9789750751127
  • Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
  • YayıneviCan Yayınları / 2023

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Yalnız Kadınlar Arasında ~ Cesare PaveseYalnız Kadınlar Arasında

    Yalnız Kadınlar Arasında

    Cesare Pavese

    İtalyan edebiyatında yeni gerçekçilik akımının kurucusu olarak kabul edilen Cesare Pavese bir kere daha sıradan hayatın ötesine geçerek insanı saran büyük yalnızlığın ve hüznün...

  2. Tepelerdeki Şeytan ~ Cesare PaveseTepelerdeki Şeytan

    Tepelerdeki Şeytan

    Cesare Pavese

    Tepelerdeki Şeytan, İtalyan edebiyatının şüphesiz en büyük yazarlarından biri olan Pavese’nin gençliğini geçirdiği kırsal bölgelerde geçen ve yazarın kendi yaşadıklarından izler de taşıyan bir...

  3. Ağustosta Tatil ~ Cesare PaveseAğustosta Tatil

    Ağustosta Tatil

    Cesare Pavese

    İkinci Dünya Savaşı’nın acı koşulları içinde yetişen İtalyan edebiyatçılar kuşağından bir yazar olan Cesare Pavese, çürüyen değerlere, yok olan güzelliklere karşı, insanları çoğu kez...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Görünmez Mürekkep: Yazmayı Okumak / Okumayı Yazmak ~ Toni MorrisonGörünmez Mürekkep: Yazmayı Okumak / Okumayı Yazmak

    Görünmez Mürekkep: Yazmayı Okumak / Okumayı Yazmak

    Toni Morrison

    Görünmez Mürekkep: Okumayı Yazmak / Yazmayı Okumak, kaleme aldığı kurgularla dünya edebiyatında çığır açmış usta bir yazarın, Nobel ve Pulitzer Ödüllü Toni Morrison’un düşünsel...

  2. Başa Gelen ~ Bodo KirchhoffBaşa Gelen

    Başa Gelen

    Bodo Kirchhoff

    Büyük bir şehirde küçük bir yayınevi işleten Reither işini tasfiye etmiş, Alpler’in eteğinde pastoral bir vadiye yerleşmiştir. Bir akşam kapısı çalınır; beklenmedik bir konuk...

  3. Utanç ~ J.M. CoetzeeUtanç

    Utanç

    J.M. Coetzee

    J.M. Coetzee, okuruna yumuşak bir roman sunmuyor, sert bir öykü anlatıyor. İnanılmaz güzellikte ama kasvetli bir öykü. Utanç, bir kız öğrencisiyle ilişkiye giren Profesör...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur