Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Leuko ile Söyleşiler
Leuko ile Söyleşiler

Leuko ile Söyleşiler

Cesare Pavese

Pavese’nin en iyi kitabı olarak değerlendirdiği Leuko ile Söyleşiler, İtalyan edebiyatının olduğu kadar dünya edebiyatının da benzersiz başyapıtlarından biridir. Leuko ile Söyleşiler’de Pavese, yaşam…

Pavese’nin en iyi kitabı olarak değerlendirdiği Leuko ile Söyleşiler, İtalyan edebiyatının olduğu kadar dünya edebiyatının da benzersiz başyapıtlarından biridir. Leuko ile Söyleşiler’de Pavese, yaşam gibi, aşk gibi, ölüm gibi insan varoluşunun temel sorunlarını işlemek üzere, insanlığın en güzel hayallerinden birine, mitolojiye döner. Mitoloji kahramanlarını karşı karşıya getirerek, onların diyalogları aracılığıyla insanların insanlarla, tanrılarla, yazgıyla, doğayla olan ilişkilerini benzersiz bir kavrayışla aktarır. Mitolojik öykülerin bir çerçeve olarak seçilmesi, hem okura bu öyküleri yeni bir gözle okuma, onları yeni bir açıdan değerlendirme olanağı verir hem de bir tür kendine özgü tarihsel geri plan yaratır. Belki de yalnızca Vergilius’un Çoban Türküleri’yle karşılaştırılabilecek Leuko ile Söyleşiler, büyük bir yazarın düzyazı şiirleri olarak da görülebilir. ODYSSEUS: Ama ölümsüz değil miydin? KALYPSO: Ölümsüzüm, Odysseus. Ölme umudum yok. Yaşama umudum da. Ânı kabul ediyorum. Siz ölümlüleri benzer bir şeyler bekliyor, yaşlılık ve özlem. Neden başını yaslamak istemiyorsun benim gibi, bu adanın üzerine? ODYSSEUS: Vazgeçmiş olduğuna inansam, yapardım bunu. Ama sen de her şeyin hâkimi oldun, bana, bir ölümlüye gereksinimin var, katlanmana yardım etmesi için. KALYPSO: Karşılıklı bir iyilik, Odysseus. Paylaşılmadığında, gerçek bir sessizlik yoktur.

İçindekiler

Bulut ……………………………………………………………………… 11
Khimaira ………………………………………………………………… 17
Körler …………………………………………………………………….. 23
Kısraklar …………………………………………………………………. 28
Çiçek ……………………………………………………………………… 33
Vahşi Hayvan ………………………………………………………….. 39
Deniz Köpüğü …………………………………………………………. 47
Anne ……………………………………………………………………… 54
İki Dost ………………………………………………………………….. 60
Yol …………………………………………………………………………. 66
Sarp Kaya ……………………………………………………………….. 72
Avutulamaz Olan …………………………………………………….. 78
İnsan-Kurt ………………………………………………………………. 84
Konuk ……………………………………………………………………. 89
Ateşler …………………………………………………………………… 95
Ada ……………………………………………………………………… 102
Göl ………………………………………………………………………. 107
Cadılar …………………………………………………………………. 112
Boğa …………………………………………………………………….. 120
Aile İçinde ……………………………………………………………. 125
Argonotlar …………………………………………………………….. 132
Üzüm Bağı ……………………………………………………………. 139
İnsanlar ………………………………………………………………… 146
Gizem ………………………………………………………………….. 151
Tufan ……………………………………………………………………. 157
Musalar ………………………………………………………………… 162
Tanrılar …………………………………………………………………. 169

BULUT

İksion’un, cüreti yüzünden Tartaros’ta cezaya çarptırılmış olması olasıdır. Bulutlarla birleşerek Kentaurların babası olduğu ise yanlıştır. Kentaurlar, daha İksion’un oğlunun düğününde kalabalık bir topluluk niteliği kazanmıştı. Lapithler ile Kentaurlar, çok farklı varlıkların birleşip karışmalarına izin verilen Titan dünyasından çıkarlar; bu birleşme ve karışmalar, sonradan Olympos’un acımasızca davranacağı sayısız canavarı ortaya çıkarmıştır.

(Bulut ile İksion konuşurlar.)

BULUT: Bir yasa var, İksion, uymamız gereken.
İKSİON: Buraya yasa ulaşmaz, Nephele. Burada yasa,buzul kardır, fırtınadır, karanlıktır. Ve gün aydınlanıp sen, hafif, sarp kayaya sokulduğunda, her şey artık bunları düşünemeyeceğimiz kadar güzeldir.
BULUT: Bir yasa var, İksion, daha önce var olmayan. Bulutları daha güçlü bir el bir araya getiriyor.
İKSİON: Buraya ulaşmaz o el. Sen de, göğün bulutsuz olduğu şu an, gülüyorsun. Ve gökyüzü kararıp rüzgâr uğuldadığında, ne önemi var bizi birer yağmur damlası gibi savuran elin? Efendinin var olmadığı zamanlarda da oluyordu bu. Dağlarda hiçbir şey değişmedi. Bütün bunlara alışığız biz.
BULUT: Dağlarda çok şey değişti. Pelion biliyor bunu,
Ossa biliyor, Olympos da. Daha yabanıl dağlar da biliyor.
İKSİON: Dağlarda, Nephele, ne değişti?
BULUT: Ne güneş ne de yağmur, İksion. İnsanın yazgısı değişti. Canavarlar var. Siz insanlara bir sınır getirildi. Yağmur, rüzgâr, sarp kaya ve bulut artık size ait şeyler değil, onlara sarılıp çocuklarınız olamaz artık, onlarla yaşayamazsınız. Artık başka eller tutuyor dünyayı. Bir yasa var, İksion.
İKSİON: Hangi yasa?
BULUT: Biliyorsun yasayı. Yazgın, sınır…
İKSİON: Benim yazgım avucumun içinde, Nephele. Ne değişti? Bu yeni efendiler zevk olsun diye bir taşı fırlatmamı engelleyebilir mi? Ya da ovaya inip bir düşmanın hakkından gelmemi? Bezginlikten ve ölümden daha mı korkunç onlar?
BULUT: Konu bu değil, İksion. Bütün bunları yapabilirsin, başka şeyleri de. Ama artık bizlere karışamazsın, pınarların ve dağların perilerine, rüzgârın kızlarına, toprağın tanrıçalarına. Yazgı değişti.
İKSİON: Artık bizlere karışamazsın… Ne demek bu, Nephele?
BULUT: Şu demek: Bunu yapmak istediğinde, onun ye- rine korkunç şeyler yapacaksın. Tıpkı bir arkadaşına hafifçe dokunmak isteyen kimsenin, onu boğması ya da kendisinin boğulması gibi.
İKSİON: Anlamıyorum. Artık dağa gelmeyecek misin?
Benden korkuyor musun?
BULUT: Dağa geleceğim, başka herhangi bir yere de.
Sen bana hiçbir şey yapamazsın, İksion. Yağmura karşı ve rüzgâra karşı hiçbir şey yapamazsın. Ama boyun eğmelisin. Ancak bu yolla kurtaracaksın yazgını.
İKSİON: Sen korkuyorsun, Nephele.
BULUT: Korkuyorum. Dağların doruklarını gördüm.
Ama kendim için değil, İksion. Benim acı çekmem olanaksız. Birer insandan başka bir şey olmayan sizler için korkuyorum. Bir zamanlar hâkimi olarak dolaştığınız bu dağlar, özgürlük içinde dünyaya getirilmiş bizim ve senin bu yaratıkların artık bir işaretle titriyorlar. Hepimiz daha güçlü bir elin boyunduruğu altındayız. Yağmurun ve rüzgârın oğulları, Kentaurlar, derin vadilerin bucaklarına saklanıyorlar. Canavar olduklarını biliyorlar.
İKSİON: Kim diyor bunu?
BULUT: O ele meydan okuma, İksion. Yazgıdır o. Kentaurlardan ve senden daha gözüpek olup sarp kayalıktan atlayanları ve ölmeyenleri gördüm. Anla beni, İksion.
Cesaretiniz demek olan ölüm, sizden esirgenen bir iyilik gibi elinizden alınabilir. Bunu biliyor musun?
İKSİON: Başka kereler söyledin bunu bana. Ne önemi var? Daha çok yaşayacağız.

….

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Anı - Anlatı
  • Kitap AdıLeuko ile Söyleşiler
  • Sayfa Sayısı176
  • YazarCesare Pavese
  • ISBN9789750751479
  • Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
  • YayıneviCan Yayınları / 2021

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Tepedeki Ev ~ Cesare PaveseTepedeki Ev

    Tepedeki Ev

    Cesare Pavese

    İtalyan edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Cesare Pavese romanlarında da, şiirlerinde de çağdaş dünya sorunlarına eğilmiş, genç bir yazardı. 1950’de, henüz kırk iki...

  2. Ağustosta Tatil ~ Cesare PaveseAğustosta Tatil

    Ağustosta Tatil

    Cesare Pavese

    İkinci Dünya Savaşı’nın acı koşulları içinde yetişen İtalyan edebiyatçılar kuşağından bir yazar olan Cesare Pavese, çürüyen değerlere, yok olan güzelliklere karşı, insanları çoğu kez...

  3. Güzel Yaz ~ Cesare PaveseGüzel Yaz

    Güzel Yaz

    Cesare Pavese

    Güzel Yaz, çağdaş İtalyan edebiyatının en önemli adlarından Cesare Pavese’nin bir otel odasında intihar etmeden kısa bir süre önce tek başlık altında topladığı üç...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Mösyö İmam ~ Mehmet OyanMösyö İmam

    Mösyö İmam

    Mehmet Oyan

    “Kimi zaman bir mazoşist gibi kendimi yerden yere vurdum, kimi zaman da gönlümce eğlendim. Yazılarımı yazdığım kabinime bitişik kafesli küçük pencereden beni dinleyen bir...

  2. Gizli Kapaklı Şeyler (Jinekolog Terapistin Çekmecesindeki Notlar) ~ Gökçen ErdoğanGizli Kapaklı Şeyler (Jinekolog Terapistin Çekmecesindeki Notlar)

    Gizli Kapaklı Şeyler (Jinekolog Terapistin Çekmecesindeki Notlar)

    Gökçen Erdoğan

    Kadınların gizli kapaklı dünyasına bir uzman gözüyle elini dokunduruyor Gökçen Erdoğan. Sadece kadınların hayatı mı… Hayır… İkili ilişkilerin en gizli ve en konuşulmayan cinselliğe...

  3. Mektuplarla Köy Enstitüsü Yılları 1935-1946 ~ Erich NeumannMektuplarla Köy Enstitüsü Yılları 1935-1946

    Mektuplarla Köy Enstitüsü Yılları 1935-1946

    Erich Neumann

    “Mektup şeklindeki yazılar, insanların fikirlerini birbirine bütün çıplaklıklarıyla duyurmalarına en elverişli yazılardır. Diğer yazı şekilleriyle bu amaca kolay kolay ulaşılmaz. Bunun en iyi ve...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur