Sadık Hidayet’in (1903-1951) öyküleri, hem onun kendi yapıtına hem de modern İran edebiyatına giriş için mükemmel birer anahtar niteliği taşır. Özellikle ilk öykü kitabı Diri Gömülen (Zinde be-gur, 1930), bu büyük yazarın -başyapıtı Kör Baykuş’ta (Buf-i kur, 1937; Çeviren Behçet Necatigil, YKY, 2001) iyice geliştireceği – temel izleklerini haber veren ve Kafka, Poe, Rilke gibi modernlerle buluşma noktalarına göz önüne seren bunaltılı atmosferiyle öne çıkar.
*
Bir delinin notlarından
– Soluğum kesiliyor, gözlerimden yaş akıyor, ağzım acı mı acı, başım dönüyor, yüreğim sıkışık, bedenim yorgun, ezik ve gevşek. Bilinçsizce yatağa düşmüşüm. Kollarım enjeksiyon iğnesinden delik deşik. Yatak ter ve ateş kokusu veriyor. Yatağın yanına konmuş küçük masa üzerindeki saate bakıyorum. Cumartesi, saat on. Ortasına elektrik ampulü asılmış odanın tavanına bakıyorum. Duvar kâğıdının üzerinde pembe ve açık pembe çiçek ve dal desenleri var.
Arada bir de dala yanyana konmuş iki kuş. Biri gagasını açmış, sanki ötekiyle konuşuyor. Bu görüntü, beni yerimden ediyor. Bilmiyorum nedense, hangi yana dönecek olsam, gözümün önünde odadaki masanın üzeri şişe, fitil ve ilaç kutusuyla dolu. Yanık alkol kokusu, sevimsiz odanın kokusu, havaya dağılmış. Kalkıp pencereyi açmak istiyorum. Fakat aşırı bir tembellik beni yatağa çivilemiş. Sigara içmek istiyorum; canım çekmiyor. On dakika geçmedi, uzayan sakalımı traş ettim. Gelip yatağa düştüm. Baktığım aynada hayli süzülüp, zayıfladığımı gördüm. Güçbela yürüyordum. Oda karmakarışık, bense yalnızdım. Beynimde bin türlü şaşılası düşünce dönüyor, dolaşıyor.
Onların tümünü görüyorum. Ama yazmak için en küçük bir his, ya da gelip geçici en küçük bir hayal yok; yaşamımı baştanbaşa açıklamalıyım, o da mümkün değil. Bu düşünceler, bu duygular yaşamımın bir döneminin sonucu, görüp duyduğum, okuduğum, hissettiğim ya da zihnimde tarttığım fikirlerle dolu hayat tarzının bir neticesidir. Tüm bunlar benim vehimli ve anlamsız varlığımı oluşturmuş.
Yatağımda yuvarlanıyorum. Anılarımı birbirine karıştırıyor, bozuyorum. Perişan ve delicesine düşünceler beynime basınç yapıyor. Ensem ağrıyor, ok gibi bir ağrı giriyor, şakaklarım dağlanmış gibi yanıyor, kıvranıyorum. Yorganı üzerime çekiyorum; yorulduğumu düşünüyorum. Kafatasımı açıp, bütün bu gri yumuşak kıvrım kıvrım yığını çıkarıp uzağa atsaydım, bir köpeğin önüne atsaydım, ne iyi olurdu! Hiç kimse anlayamaz. Hiç kimse anlamayacak.
Her taraftan çıkmaza düşen kimseye “Al başını git ve geber” derler. Ancak, ölüm insanı istemediği zaman, ölüm de insana sırt çevirdiği zaman, gelmeyen ve gelmek istemeyen ölüm..! Herkes ölümden korktuğu halde, ben yaşadığım için kendimden utanıyorum. Ölümün insanı istemeyip, geri durması ne korkunçtur! Yalnız bir şey beni teselli ediyor.
İki hafta önceydi. Gazetede okudum. Avusturya’da biri tam on üç kez çeşitli yollarla kendini asmaya teşebbüs etmiş, intiharın bütün basamaklarını geçmiş. Kendini ipe çekmiş, ip kopmuş. Kendisini nehre atmış, sudan çıkarmışlar vesaire.
Nihayet son defa evi boş bulunca, mutfak bıçağıyla ne kadar damarı varsa kesmiş ve bu on üçüncü kez, ölmüş! Bu bana teselli veriyor!
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Roman (Yabancı)
- Kitap AdıDiri Gömülen
- Sayfa Sayısı80
- YazarSadık Hidayet
- ISBN9789753633165
- Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviYapı Kredi Yayınları / 2024
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Üç Perdelik Cinayet ~ Agatha Christie
Üç Perdelik Cinayet
Agatha Christie
Ünlü bir tiyatro oyuncusunun evindeki akşam yemeğine on üç konuk davetlidir. Ne var ki konuklar arasında bulunan yumuşak huylu rahip Stephen Babbington şanssız bir...
- Şeytanın Labirenti ~ John Saul
Şeytanın Labirenti
John Saul
Bu işaret ilk kez 4. yüzyılda Roma lahitlerinin üzerinde görüldü.Daha sonra 16. yüzyılda bir İspanyol el yazmasıyla yeniden ortaya çıktı.Şimdiyse burnumuzun dibinde, tarihi bir...
- Menekşe Kokulu Hikayeler ~ Ender Haluk Derince
Menekşe Kokulu Hikayeler
Ender Haluk Derince
“Menekşe Kokulu Kitap!” Hayata Bir Bardak Çay Molası Sevinçlerini Sakın Erteleme Her Yemekten Sonra Şükret Biri Seni Kucakladığında İlk Bırakan Sen Olma… Okurken içinizi...