Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Doğana
Doğana

Doğana

Gündüz Vassaf

“Sana ilk mektubumu Marburg’dan 28 Şubat’ta yazmışım. Doğumundan altı ay önce. Annen seni içinde taşıyor, hissediyor, yaşıyor. Anlattıklarıyla seni tanıyabiliyorum. Canlı yayın. Bilmek istersin…

“Sana ilk mektubumu Marburg’dan 28 Şubat’ta yazmışım. Doğumundan altı ay önce. Annen seni içinde taşıyor, hissediyor, yaşıyor. Anlattıklarıyla seni tanıyabiliyorum. Canlı yayın. Bilmek istersin diye mektupları yazmış olmalıyım.”

Baba olacağını öğrenen Gündüz Vassaf, çocuğunun doğumuna aylar kala kaleme sarılır ve ona mektuplar yazmaya başlar… Yazılmalarının üzerinden 40 yıla yakın zaman geçtikten sonra nihayet gün yüzüne çıkan bu mektuplar, baba adayı Vassaf’ın iç dünyasını tüm samimiyetiyle ortaya koyuyor: Hamileliğin öğrenilmesinden ebeveynlik sorumluluklarını düşünmenin yarattığı baskılara, kendi anne-babasıyla ilişkilerini sorgulamasından çocuğunun geleceği için kurduğu hayallere, ilk ultrason görüntüsünden insanlık üzerine düşüncelere…

Oğlu Doğan’ı beklerken aileye, hayata ve geleceğe yepyeni bir pencereden bakmasının yansıması olan Doğana, Gündüz Vassaf’ın bugüne kadar yayımlanmış belki de en kişisel kitabı…

“Şimdi görüyorum, bu kitap benim ya da bizim değil, çocuk bekleyen herhangi bir anne-babanın yaşayabileceklerinin kitabı.”

ÖNSÖZ

It’s a rather strange proposition to write an introduction to a book that is for all intents and purposes a foreshadowing of your life, of what is to come and what is hoped for. These letters and missives from a past that you do not remember, can’t possibly remember, yet are an intrinsic part of your life.

This brings to mind a conversation with my father when I must have been about three or four.

Gündüz: Any dreams?

Doğan: A cat.

Silence…

Gündüz: Yes?

Doğan: The cat was dreaming of me.

I’m not sure if this is what I actually said, but the idea of this pattern where there is no end or beginning embodies.these letters. Letters from the past are intensely personal, yet they also house the ideas and hopes of that time period.

The style of writing, the inflections used, the words chosen, all of these choices tell us not only about the author and the subject (in this case, my father Gündüz Vassaf and me Doğan Morgan Vassaf), but also about the use of language at the time it was written. Hua Hsu wrote it best when he said, “It would be Poetry and not History”. These reflections are not meant to be a historical fact file, instead they are meant to be portals to the past and future at the same time.

This is without a doubt one of Gündüz Vassaf’s more personal books. The letters are my father’s reflections, hopes, and musings on life. I hope you enjoy them.

An image is worth a thousand words, yet what if that image is a blank one? Would it still convey meaning? The cover image is gone now; however, when it was there it was an ultrasound. Something that suggests a new life and the possibilities that that brings. There is a certain irony that comes with a book about the possibilities of life and its circular nature that the front cover showing the first proof of life of one of its subjects has disappeared, yet I am still here, so life must not have vanished.

DMV
Southampton
January 20, 2025

Her bakımdan aslında hayatınızın habercisi olan, gelecekte olabilecekleri umutla ima eden bir kitaba önsöz yazma girişimi oldukça garip. Hatırlamadığın, hatırlayamayacağın ama yine de esas olarak yaşamının ayrılmaz bir parçası olan bir geçmişten mektuplar ve mesajlar.

Bu, üç-dört yaşındayken babamla yaptığımız bir sohbeti aklıma getiriyor:

Gündüz: Rüya gördün mü?

Doğan: Bir kedi.

Sessizlik…

Gündüz: Evet?

Doğan: Kedi rüyasında beni görüyordu.

Gerçekten böyle mi dedim emin değilim ama bir sonu ya da başlangıcı olmayan böyle bir izlek fikri, bu mektuplarda cisimleşiyor. Geçmişteki mektuplar son derecede kişisel olsalar da söz konusu dönemin görüşlerini ve umutlarını da barındırırlar. Yazım tarzı, kullanılan zaman kipleri ve çekimler, tercih edilen kelimeler, tüm bu seçimler bize sadece yazar ve ele aldığı konu (bu durumda babam Gündüz Vassaf ve ben Doğan Morgan Vassaf) hakkında değil, aynı zamanda yazıldığı dönemde dilin nasıl kullanıldığına dair de bir şeyler söyler. Hua Hsu, “Tarih değil, şiir olmalı” derken bunu en iyi şekilde ifade etmişti. Bu yansımalar tarihsel bir gerçeklik olmaktan ziyade, aynı anda hem geçmişe hem geleceğe açılan kapılar olmayı amaçlıyor.

Bu kitap şüphesiz Gündüz Vassaf’ın en kişisel eserlerinden biri. Mektuplar babamın hayata dair fikirlerini, umutlarını ve derin düşüncelerini yansıtıyor. Umarım beğenirsiniz.

Bir görüntü bin kelimeye bedeldir, peki ya bu görüntü boş bir görüntüyse? Yine de bir anlam taşır mı? Kapak resmi artık görünmez halde, ne var ki bir zamanlar bir ultrason görüntüsüydü. Yeni bir yaşamı ve beraberinde getirdiği olasılıkları düşündüren bir şeydi. Yaşamın olasılıkları ve döngüsel doğası hakkındaki bir kitabın kapak resminde kitabın öznelerinden birinin yaşamının ilk kanıtının ortadan kaybolmasında elbette bir ironi var, ancak ben hâlâ buradayım, demek ki hayat yok olmuş olamaz.

DMV
Southampton
20 Ocak 2025

….

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Mektup
  • Kitap AdıDoğana
  • Sayfa Sayısı166
  • YazarGündüz Vassaf
  • ISBN9789750538056
  • Boyutlar, Kapak13.5x21 cm, Karton Kapak
  • Yayıneviİletişim Yayınları / 2025

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Türkiye Sen Kimsin? ~ Gündüz VassafTürkiye Sen Kimsin?

    Türkiye Sen Kimsin?

    Gündüz Vassaf

    Türkiye, Batı’ya bağımlılığında, edilgenliğinde, aşağılık kompleksinde, başka birçok ülkeden farklı değil. Farkı, iç çekişmelerinden kurtulup evrensel değerlerin benimsenmesinde dünyaya öncülük etmesi olabilir. Yeni oluşan...

  2. Cehenneme Övgü ~ Gündüz VassafCehenneme Övgü

    Cehenneme Övgü

    Gündüz Vassaf

    Geceye Övgü “Korktum ve gözlerimi Ay’a kaldırdım. Yakardım ve yakarılarım tanrılara ulaştı. İmdi, ey Ay Tanrısı Sin, Koru beni.” Gılgamış I Gece, düzen güçleri...

  3. Boğaziçi’nde Balık ~ Gündüz VassafBoğaziçi’nde Balık

    Boğaziçi’nde Balık

    Gündüz Vassaf

    “İstanbul yıllardır bir simge arayışında. Bunun için reklam şirketlerine bile sipariş veriyor günümüzün aklıevvel politikacıları. Lale mi olsun, Kız Kulesi mi? Boğaz Köprüsü mü?...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Roland Barthes’ın Dostluğu ~ Philippe SollersRoland Barthes’ın Dostluğu

    Roland Barthes’ın Dostluğu

    Philippe Sollers

    “Roland Barthes’ın Dostluğu” Philippe Sollers’in değişik tarihlerde yazdığı Roland Barthes’la ilgili dört yazı ile Barthes’ın 1964-1979 arasında Sollers’e gönderdiği otuz beş mektuptan oluşuyor bu...

  2. Sabah Uykum ~ Ahmet BatmanSabah Uykum

    Sabah Uykum

    Ahmet Batman

    Belki bir kitabın aynı sayfasında ağlamışızdır. İşte bu haberimiz olmadığı halde dünyanın en güzel karşılaşması olabilir. Ben anlam veremiyorum yani neden bittiğine değil madem...

  3. Birbirimiz İçin Yaşayacağız-Mektuplar ~ Andrey PlatonovBirbirimiz İçin Yaşayacağız-Mektuplar

    Birbirimiz İçin Yaşayacağız-Mektuplar

    Andrey Platonov

    Edebiyat elbette insanları gözlemlemenin sonucunda ortaya çıkar,” diyor Platonov. “Onları gözlemlemek için de mektuplarından daha iyi bir yer olabilir mi?” Nitekim Platonov’un 1920-1950 yılları...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur