Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Halide Dündar – Bir Kürt Feminist
Halide Dündar – Bir Kürt Feminist

Halide Dündar – Bir Kürt Feminist

Fuat Dündar

Halide Dündar’ın Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği’nden (DDKAD), Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nden, öğretmen örgütlenmesinden, Kürt kadın dergilerinden geçen hayat hikâyesi, bir kuşağın ve Kürt kadın…

Halide Dündar’ın Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği’nden (DDKAD), Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nden, öğretmen örgütlenmesinden, Kürt kadın dergilerinden geçen hayat hikâyesi, bir kuşağın ve Kürt kadın hareketinin canlı bir resmini sunuyor. Bir Kürt Feminist: Halide Dündar, kendine feminist demeyen fakat kendini bir “kadın kimliği” kurmaya adamış bir şahsiyetin portresi.

Dündar’ın anıları, siyasi mücadelede etkin başka kadınlarla yaptığı görüşmeler ve dergilerde yazdıkları, kendisinin Kürt kadın hareketinde eksikliğinden yakındığı belge-bilge eksiğini gidermeye önemli bir katkıda bulunuyor. Roza ve Jûjîn dergilerinin hatırasını yaşatması, başlıbaşına değerli.

Aksu Bora’nın Sunuş’ta söylediği gibi, “Çok erken yaşta hayatının iplerini kendi eline almış, bildiği yolda ilerlemiş, bunun bedellerini ödemiş. Ailesiyle, devletle, Kürt siyasetinin ağır ağabeyleriyle, Türk feministlerle, sendikal iktidarla, sakat eliyle, kendisiyle bile” çatışarak, “bu dünyada bir iz bırakmaya kararlı bir kadın”ın yolculuğu.

İçindekiler
Sunuş · AKSU BORA……………………………………………………………………………………………………………….9
Önsöz…………………………………………………………………………………………………………………………………………11
BİRİNCİ KISIM
HAYAT HİKÂYESİ………………………………………………………………………………………………………15
Halide’nin dilinden………………………………………………………………………………………………………………….17
Çocukluk yılları……………………………………………………………………………………………………………………………22
Lice ve sınır ticareti……………………………………………………………………………………………………………….23
Kan davası ve Diyarbakır’a göç………………………………………………………………………………..25
Kur’an kursu ve kız meslek lisesi…………………………………………………………………………..28
Ziya Gökalp Lisesi………………………………………………………………………………………………………………………32
Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği (DDKAD)………………………………………..34
Siyasi örgütlenme, sosyal ağlar ve dayanışma…………………………………….36
Dicle Üniversitesi………………………………………………………………………………………………………………………38
DDKAD faaliyetleri…………………………………………………………………………………………………………………..39
Diyarbakır 5 No.lu Cezaevi…………………………………………………………………………………………….47
Cezaevi sonrası…………………………………………………………………………………………………………………………..52
Adapazarı’nda öğretmenlik…………………………………………………………………………………………54
Roza ve Jûjîn Dergileri,
1990’lar, Beyoğlu ve kadın hareketi………………………………………………………………..57
Roza ve Jûjîn yazıları…………………………………………………………………………………………………………….68
Sendikal faaliyetler, mesleki ve yaşamsal sorunlar………………………72
İKİNCİ KISIM
YAZILARI VE SÖYLEŞİLERİ……………………………………………………………………………85
Diyarbakır 5 No.lu Cezaevi Yazıları……………………………………………87
Komutan ile Fare Bakıştı!……………………………………………………………………………………………….87
Vukuat: Yatakta Kıpırdanma Var!…………………………………………………………………………89
Horoz Gardiyanın Banyolu
ve Televizyonlu Odaları………………………………………………………………………………………………………91
Bahattin’in Sertifikasız Elektrik Verme Seansları:
Sertifikalı İşkencecilere İthaf Olunur…………………………………………………………..93
Kadınların Yumurtalıkları Komutanın
Himayesinde…………………………………………………………………………………………………………………………………….95
Ali’leşen Bob ve Sünneti………………………………………………………………………………………………….99
İtoğlu İt Mektebinden Mezun Olan Kadın……………………………………………….102
Sorguda Esmer Kadınca – Sarışın Erkekçe
İki Kadın Polis ve İki Gecelik Trajikomik Öykü…………………………………….105
Esmer Hatice………………………………………………………………………………………………………………………….105
Beyaz Hatice…………………………………………………………………………………………………………………………106
1980-1983 Yıllarında
Diyarbakır 5 No.lu Cezaevi
Kadınlar Koğuşu’nda Yatanlarla Yapılan
Yayımlanmamış Görüşmeler…………………………………………………………………..109
Rahime Kesici-Karakaş……………………………………………………………………………………………………109
Filiz Ağın……………………………………………………………………………………………………………………………………………113
Ülkü…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………115
Methiye………………………………………………………………………………………………………………………………………………117
Edibe Aksoy…………………………………………………………………………………………………………………………………..120
Hüsniye Kıllı…………………………………………………………………………………………………………………………………..123
Cezaevi Görüşçüleriyle Yapılan
ve Yayımlanmamış Görüşmeler…………………………………………………………127
Methiye Özhal’in annesi………………………………………………………………………………………………..127
Güler Dündar: Kız kardeşim, görüşçüm……………………………………………………….128
Şefika Çetiner: Rahime Kesici Karakaş’ın ablası…………………………….130
Esin Gencan Ülkü: Akgül’ün görüşçüsü……………………………………………………….131
1970-1980 Arası
Kürt Kadın Gruplarında Yer Alan
Kadınlarla Yapılan Görüşmeler……………………………………………………….135
1970-1980 yıllarında
Kürt gruplarında kadınlar: DDKAD…………………………………………………………………….135
Betül……………………………………………………………………………………………………………………………………………….136
Lale…………………………………………………………………………………………………………………………………………………..140
Hiçbir kazanım bedelsiz olmaz!: Saniye………………………………………………..141
Dernekler sayesinde kadınların gözü açıldı:
Gazel Teyze……………………………………………………………………………………………………………………………..145
Halide Dündar………………………………………………………………………………………………………………………148
Methiye………………………………………………………………………………………………………………………………………..150
DDKAD Genel Başkanı Sevinç İşcanlı ile söyleşi………………………….154
Rızgari ve Alarızgari’den
kadınlarla yapılan görüşmeler……………………………………………………………………………….157
Hatice Yaşar…………………………………………………………………………………………………………………………..157
Feride…………………………………………………………………………………………………………………………………………….168
İsimsiz görüşme…………………………………………………………………………………………………………………172
Kawa’dan kadınlarla görüşmeler………………………………………………………………………..175
Zinnet……………………………………………………………………………………………………………………………………………175
Saime………………………………………………………………………………………………………………………………………………178
Özgürlük Yolu’ndan Birgül ile görüşme………………………………………………………..183
Diğer Politik Yazılar…………………………………………………………………………………………187
Kürt Kadınının Öncelikli Kimliği……………………………………………………………………………..187
Pembe Panjurlu Hayalim Önce Kızıl’a
[Sonra Yalnızlığa!]…………………………………………………………………………………………………………………192
Ensemizdeki El……………………………………………………………………………………………………………………………195
Ben ve Memleketimin Manzaraları……………………………………………………………………..197
Serbest Piyasa Ekonomisinde Kadın……………………………………………………………….199
Feminizm, Ama Nasıl? Dayanışma, Ama Nasıl?…………………………………….202
Benim Feminizmim…………………………………………………………………………………………………………………..205
Tartışırken Birbirimizi Anlayalım!……………………………………………………………………….208
Roza ve Jûjîn Üzerine Söyleşi……………………………………………………………211

Sunuş
AKSU BORA

Elinizdeki kitap, bir kardeşin ablasının mirasına sahip çıkma çabasının bir sonucu. Halide’nin başladığı işi tamamlamış, hikâyesi unutulmasın, kendisinden sonra gelenler onun sesini duyabilsin istemiş. Bu bakımdan, kişisel bir yanı var. Ama aynı zamanda bu çaba, feminist tarihimizin az bilinen bir yanına ışık tutması bakımından, hepimize verilmiş bir armağan.

1980 sonrası yükselen feminist hareketin nerelerden geçtiği, nasıl dallanıp budaklandığı, neleri başarıp neleri eksik bıraktığına ilişkin bir fikrimiz olsa da, bu hareket içindeki kadınların kişisel tecrübelerini neredeyse hiç bilmiyoruz. Feminist hareketler, hareketlilikler demek lazım belki, çünkü birçok kolu, kanadı var… Farklı camialarda, farklı ortamlarda, şehirde taşrada, Türkler arasında Kürtler arasında… Ve farklı gelişme seyirleri… Üstelik feminist hareketin içine doğduğu 1970’lerin politik ortamıyla ilişkisine dair pek az anlatı, pek az tanıklık var. Emel Akal’ın Kızıl Feministler ve Gültan Kışanak’ın derlediği Kürt Siyasetinin Mor Rengi kitapları, bu bakımdan çok kıymetli birer belge niteliği taşıyor. Ama hâlâ yazılmayı bekleyen biyografiler, monografiler, tanıklıklar var. Feminist hareketi var etmiş bu kadınlar nerelerden geldiler, nasıl politik tecrübelerden geçtiler, nasıl feministleştiler, birbirleriyle nasıl ilişkilendiler?..

Deneyimin aktarılabilir bir şey olduğundan emin değilim ama bildiğim bir şey var ki, ancak kadın kuşaklarının yaşadıklarını kayda geçirmeyi başardığımızda, hikâyeleştirebildiğimizde, onların mücadelesini kendimizinkiyle birleştirebiliriz. Ve ancak bunu yapabildiğimizde bir hareketten söz edebiliriz. Çünkü ancak o zaman kendi yapıp ettiklerimizi içinde anlamlandırabileceğimiz bir “büyük hikâye”miz olur. Lice’de başlayıp Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği’nden, Diyarbakır 5 No.lu Cezaevi’nden, Roza ve Jûjîn dergilerinden geçen Halide Dündar hikâyesi, yoksullukla, sakatlıkla, ayrımcılıkla olduğu kadar umutla, inatla ve dirençle de örülü. Yazdığı her satırdan anlıyoruz ki, Halide zorlu bir kadın. Çok erken yaşta hayatının iplerini kendi eline almış, bildiği yolda ilerlemiş, bunun bedellerini ödemiş. Ailesiyle çatışmış, devletle çatışmış, Kürt siyasetinin ağır ağabeyleriyle, Türk feministlerle, sendikal iktidarla, sakat eliyle, kendisiyle bile! Dünya ona hak ettiği değeri vermemiş ama o, hayatının ve mücadelesinin değerini bilerek, yaşadıklarını, düşündüklerini, sorguladıklarını yazmaktan geri durmamış. Bize düşen, bu zorlu kadının, Halide’nin sesine kulak vermek. Onun hikâyesini kendimizinkine katmak. Tıpkı buluşan derelerin kocaman bir ırmak olması gibi.

Önsöz

Diyarbakır’da kurulan ilk Kürt kadın derneği Devrimci Demokrat Kadın Derneği (DDKAD) ve Roza dergisi öncülerinden olan ablam Halide Dündar hakkında bir kitap yazmak fikri aslında, kendisinin yıllarca üzerinde çalıştığı “Diyarbakır 5 No.lu Cezaevi Kadınlar Koğuşu” hakkında düşündüğü kitap projesini hayata geçirmek isteğinden doğdu. Ancak, yayımlanmış yazılarının yanı sıra yayımlamayı düşündüğü –oldukça dağınık– notlarını da gözden geçirdiğimde, zihin dünyasını daha iyi yansıtmak için projeye eklemeyi kararlaştırdım. Roza ve Jûjîn dergilerinde yayımlanan yazılarına bazı yayımlanmamış yazılarını da ekledim. Yazılarını Diyarbakır Cezaevi, Kürt Kadın Hareketi ve diğer yazılar şekilde ayırdım. Diyarbakır Cezaevi’yle ilgili yazılarını anılar, kadın koğuşunda yatan ve ziyaretçileriyle yapılan söyleşiler şeklinde ayırdım. Yayımlanmış olanlar dahil, tüm yazılarını gözden geçirdim, küçük tashihler yaptım. Yazılarının orijinalleri için, referanslara bakılabilir. Yorumlarımı ise, köşeli parantez içinde belirttim. Halide’nin derlenen yazılarının daha iyi anlaşılması için, biyografisini yazmak ihtiyacı doğdu. Kitabın ilk bölümüne aldığım biyografisi, kendisinin farklı düzlemlerdeki (etnik, sınıfsal, cinsel, bedensel) mücadelesini ortaya koymak ve bu vesileyle son elli yılın olaylarını, aktörlerini ve kolektif mücadele biçimlerini ve bunların birbirleriyle karmaşık ilişkisini de sergilemeyi hedefledi. Biyografi, bir başkasının hayatını yazmaksa, ablam Halide Dündar’ın hayatını yazmak tam bir biyografi sayılamayabilir. Hayatın önemli bir dilimini ortak yaşamış, paylaşmış, birlikte düşünmüş ve tartışmış kardeşinin hayatını yazmak sanırım, yarı-biyografik bir çalışma olarak değerlendirilmelidir. Yani, biyografik olamayacak kadar otobiyografik bir çalışma. Bu yüzden Halide’nin yazacağından daha az sübjektif ama asla objektif olmayan bir metin olarak düşünülmelidir. Bunu vurgulamamın bir nedeni de kadın biyografisi yazımına ilişkin soru(n)lardan kaynaklanmaktadır. N.R. Gelbart’ın belirttiği gibi, “Kadınlar diğer kadınların hayatlarını yazmaya başladığında, [biyografik] form tamamen farklı bir tat aldı”.1 Erkek kardeşi olarak yazdığım ablamın biyografisinin bu tadı taşıdığından emin değilim. Bu yüzden, kadın hakları mücadelesi veren bir kadının biyografisini yazma “cüretimi” gerekçelendirme ihtiyacı duydum.2 Özcesi, sıradan bir biyografi yazmadığımın farkındayım. Aslında bu biyografi planlanmış bir şey değildi. Başta da belirttiğim gibi Halide’nin, Cezaevi konulu kitap projesini bitirmek isterken, biyografisini yazma fikri ortaya çıktı. Abladan da öte bana “abalık” (ikinci annelik) yapan Halide, bir anlamda benim entelektüel annemdi. Mümkün mertebe kısa, öz ve akademik kaygıyla kaleme aldığım biyografinin, kuru bir kronolojik anlatıdan öte Halide’yi tüm yönleriyle yansıtmasını istedim. Onun inişli çıkışlı, mucizevi ve bir o kadar da hazin yaşamını elimden geldiğince yansıtmaya çalıştım. Zeki ama bir o kadar inatçı, iyi kalpli ama bir o kadar aksi ve renkli dünyasını göstermeye çalıştım. Bundan dolayı bu yazı, şimdiye kadar yazdıklarım içinde beni en çok zorlayanı oldu. Tabii tek dayanağım, Halide’nin kendisinin de kahraman gibi gösterilip sadece olumlu yanlarının öne çıkarıldığı bir anma yazısını tercih etmeyeceğini bilmekti.

Bunu bilmek, sadece duygusal değil, teknik olarak da işimi kolaylaştırdı. Biyografisine yazdıklarımın çoğu, kardeşi olarak yıllara yayılan gözlemlerim, geniş ailem ve arkadaşlarından edindiğim bilgi ve belgelerin yanında, ölümünden sonra görebildiğim biyografik notlarına dayanıyor. Roza ve Jûjîn dergi sürecini yakından gözlemledim. Bu derlemeyi hazırlarken birçok arkadaşından da yazılarıyla katkı sunmalarını rica ederek bu kitabın daha da zenginleşmesini temin etmek istedim ancak ve maalesef çeşitli gerekçelerle bunu yapamadılar. Halide, belki yazdıklarıyla ciddi bir etkide bulunmamış olsa da inişli çıkışlı (mücadele) hayatının öğrenilmesiyle yeni nesillere ders verici bir etkide bulunacağını düşünüyorum. Son sözüm başlıktaki feminist ibaresiyle ilgili olacak. Halide, kendisine feminist demezdi, ama Diyarbakırlı kadınlar ona feminist derdi. Kendisinin de referansı Diyarbakır’dı, İstanbul’dan daha çok… Kitabın hazırlık aşamasında, yazım sürecinde ve düzenlenmesinde katkıları olan başta Canan Tanrıkulu, Mahmut Metin, Rahime Kesici ve Vedat Özçelik olmak üzere, Metin Yüksel, Oktay Özel, Elif Uyar ve Sıddık Dündar’a; İletişim Yayınları’nda yayımlanması için yol açan ve ardından gönüllü olarak yayına hazırlayan Aksu Bora’ya teşekkür ederim.

FUAT DÜNDAR
30 Kasım 2022, Tokyo Üniversitesi
Hongo Kampüs, Tobunken, ofis: 609

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. James Joyce Büyük Yazarın Gizli Evreni ~ Arthur PowerJames Joyce Büyük Yazarın Gizli Evreni

    James Joyce Büyük Yazarın Gizli Evreni

    Arthur Power

    Bir dostluğun hikayesini okuyoruz bu kitapta. İrlandayı terk etmiş, Pariste yeni heyecanların peşine düşmüş, sanatın ardında yolunu bulmaya çalışan genç bir ressam Arthur Power...

  2. İnsanlar Uyurlar Ölünce Uyanırlar ~ Dr. Emre Dormanİnsanlar Uyurlar Ölünce Uyanırlar

    İnsanlar Uyurlar Ölünce Uyanırlar

    Dr. Emre Dorman

    İNSANLAR UYURLAR ÖLÜNCE UYANIRLAR Pek çok insan dünya hayatının geçici ışıltısına aldanıp istek ve arzularının peşinde yok yere tüketir ömrünü. Tıpkı bir yaprak misali...

  3. Sherlock Gibi Düşünmek ~ Daniel SmithSherlock Gibi Düşünmek

    Sherlock Gibi Düşünmek

    Daniel Smith

    “Sadece bakmak yetmez, görmek de lazım!” Gözlem gücünüzü, hafızanızı ve mantık yürütme yeteneğinizi dünyanın en ünlü dedektifi Sherlock Holmes’un kullandığı sıra dışı tekniklerle geliştirecek...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur