Orhan Duru, “Türkçe hikâye”nin kaynaklarına tutkun bir yazarımızdı. 1979 yılında, kutsal kitaplarla geleneksel halk anlatılarında peygamber kıssalarının aldığı biçimlerin ve aktarıldığı Türkçenin günümüz öykücülüğüne esinler getireceği inancıyla, bu güldesteyi hazırlamış, yine bir başka öykücümüz Cihat Burak ona desenlerle eşlik etmişti.
“Hep duyup da adını koyamadığımız kaynağı burada bir ucundan yakalıyoruz. Yaradan, yaratı, yaratılış, yaratıklar, yedikat yeryüzü ve gökyüzü, devinen yıldızlar, insanın ortaya çıkışı, yalvaçlar, Babil kulesi, Nemrut, Süleyman ve Belkıs, Anka ve Hüdhüd kuşları, Yedi Uyuyanlar, hepsi bir arada. Neredeyse büyülü bir kurgu evrenindeyiz.”
*
Dağlar ve Kaf Dağı
İblis kuşkulandırdı o balığı ki yer onun sırtında durur, dedi ki:
“Ey Lusiya, bilir misin ki senin arkanda insandan ve ağaçtan ve dağdan neler vardır? Bir kez silkinsen onların tümünü arkandan atardın.”
Bunun üzerine Lusiya karar verdi öyle yapmaya.
Tanrı bir canavar gönderdi, onun burnundan girdi ve beynine ulaştı, başladı o balık Tanrı’ya yakarmaya. Tanrı izin verdi ve o canavar geri çıktı…
Yer, su üzerinde titredi, karar kılmadı, nasıl gemi de su üstünde çalkanırsa öyle. Tanrı onu dağlarla mıhladı ve sağlamlaştırdı.
Önce Tanrı yeri yaratınca, yer titredi, yakındı bundan; “Tanrım, benim üstündeki Âdem oğlanlarını yazık kılarsın, kirli bırakırsın” dedi, müthiş deprendi. Bunun üzerine Tanrı dağlarla onu sağlam kıldı ve bir ulu dağ yarattı, yeşil zebercetten, ona Kaf dağı derler, şimdi o dağ dünyanın her yerini kaplamıştır ve o dağdır ki Tanrı ona and içti.
İskender Kaf dağına geldi, yöresinde küçük dağlar gördü, “Sen kimsin?” diye sordu. O dedi ki: “Kaf dağıyım.” İskender dedi ki: “Yörendeki küçük dağlar nedir?” Yanıtladı; “O benim damarlarımdır. Tanrı bir yeri depretmek dilerse bana buyurur, bir damar depretirim, o yer ki bu damara ulaşır, deprenir.” Sonra İskender sordu: “Ey Kaf, Tanrı’nın büyüklüklerinden bana haber ver.”
Kaf dedi ki: “Tanrı’nın kudreti ve sanı çok büyüktür, onun büyüklüğünü söylemeğe akıl erişmez ama gücüm yettiğince söyleyeyim:”
Dedi ki: “Benim ardımda bir 18 yer var, kardan, beş yüz yıllık yoldur ve onun ardında bir yer var, doludan, onun da beş yüz yıllık uzunluğudur. Eğer o kar ve dolu olmasaydı cehennem ısısından yanardık.”
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Anı - Anlatı
- Kitap AdıKısas-ı Enbiya
- Sayfa Sayısı100
- YazarOrhan Duru
- ISBN978975363594
- Boyutlar, Kapak13,5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviYapı Kredi Yayınları / 2021
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi ~ Melissa Panarello
Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi
Melissa Panarello
Melissa; Genç bir kız... Günlüğü: Sevgi, aşk, kendine güven, arkadaşlık, cinselliğin keşfi, duygusal gelgitler, arayışlar ve kayboluşlar... Dürüst, açık, çekici, düşündürücü, insanın içine işleyen ve her şeyden öte cesur itiraflar... İtalya'da, Susanna Tamaro'nun kitabı kadar satan bu kitap ailelerin çocuklarıyla konuşmadıkları, öğretmedikleri tek konudan söz ediyor: Cinsellik.
- Ben Çıkana Kadar Büyüme e mi… ~ Adil Okay
Ben Çıkana Kadar Büyüme e mi…
Adil Okay
Görüş Günlerinde Büyüyen Çocuklar “Ben Çıkana Kadar Büyüme e mi”, diğer adıyla “Görüş Günlerinde Büyüyen Çocuklar”, alanının tek kitabı olma iddiası taşıyor. Zira bu...
- Gençlik ve Edebiyat Hatıraları Bütün Eserleri ~ Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Atilla Özkırımlı
Gençlik ve Edebiyat Hatıraları Bütün Eserleri
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Atilla Özkırımlı
Yakup Kadri’nin anı kitaplarının sonuncusu. Yazar edebiyatla, edebiyatçılarla yakın ilişkiler kurduğu 1908 ve sonrasına, gençlik yıllarına döner ve bu kez anılarını anlatırken, öbür anı...