Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Kur’an İncil ve Tevrat’ın Sumer’deki Kökeni
Kur’an İncil ve Tevrat’ın Sumer’deki Kökeni

Kur’an İncil ve Tevrat’ın Sumer’deki Kökeni

Muazzez İlmiye Çığ

Yurtiçinde ve yurtdışında çok sayıda bilimsel kitabı, makalesi yayımlandı. Muazzez İlmiye Çığ, Sumer kültürü üzerindeki çalışmalarını bugün de sürdürüyor. Yazar, bu kitapta, Sumer dini…

Yurtiçinde ve yurtdışında çok sayıda bilimsel kitabı, makalesi yayımlandı. Muazzez İlmiye Çığ, Sumer kültürü üzerindeki çalışmalarını bugün de sürdürüyor. Yazar, bu kitapta, Sumer dini ve edebiyatından Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlığa; bu dinlerin kutsal kitaplarına ulaşan etkileri ve konuları, belgeleriyle ve karşılaştırmalı olarak sunmaktadır.

İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ GİRİŞ
Sümer Dini
Dinlerin Karşılaştırılması
Baş Örtme
Tek Dil ve Babil Kulesi
Yaratılış
Âdem’in Cennetten Kovulması
Suların Kana Çevrilmesi Konusu Tufan
Eyüp Peygamber Hikâyesi
Kur’an’daki HârutMârut Meleklerinin Sümer’deki Kökeni Sümer Tabletlerinde, Tevrat’ta, İslam Hadislerinde ve Kumran Metinlerinde Aynı Söylence
ibrahim Peygamber, Karısı Sara’yı Neden Firavuna Sundu?
İslam Hadislerinde İbrahimFiravun Olayı
Sara, Bu Kez Kral Horkanos’la
Sümer’de Kutsal Evlenme
Kur’an’daki Sara
Lut Peygamber Kızlarıyla Neden Yattı Eşcinselleri Yola Getirmek İçin Kızları Lut’tan Hamile
Tek Tanrılı Din Kitaplarının Yazılış Öyküsü
EK: SÜMER EFSANELERİ YAZILI TABLETLERDEN ÖRNEKLER

ÖNSÖZ
Batı dünyasında Sümer kültüründen Tevrat’a geçen konular üzerinde bazı çalışmalar yapıldı. Fakat bunlar hakkında Türkçe bir yayın yoktu. Diğer taraftan bu konulardan Kur’an’da var mıdır, varsa ne şekilde bulunuyordur, şimdiye kadar araştırılmamıştı. Bu nedenle, Sümer inanış ve efsanelerinden tektanrılı dinlere gelen etkileri ve Tevrat ve Kur’an’da. bulunan konuları birlikte araştırmaya karar verdim. Kur’an’da bulunan ilgili ayetleri, Diyanet İşleri Başkanlığı, Kur’anı Kerim ve Türkçe Anlamı (Ankara, 1991) ile İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü Müdürü Dr. Ali Özek başkanlığında beş kişi tarafından hazırlanıp, 1987 tarihinde Medine’de basılmış Kur’anı Kerim ve Açıklamalı Meal’i karşılaştırmak suretiyle aldım. Kur’an’da; Tevrat’ta olan konuların hemen hepsinden söz edilmişse de daha kısa, yüzeysel ve bir konu çeşitli surelere dağılmış.
Gelecekte yeni bulunacak metinlerle bunlara daha ilaveler yapılabilecektir. Çünkü Sümer din veya edebiyatına ait henüz bilinmeyen ve kırıklıkları dolayısıyla tam çözülemeyen metinler de olduğu gibi, hâlâ toprak altında da pek çok tabletin bulunduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte eldeki malzeme bile Sümer kültürünün daha sonraki dinler üzerine olan etkisini okuyuculara göstermeye yeterlidir, kanısındayım.
Bize, İstanbul Arkeoloji müzelerinde bulunan ve kendi topraklarımızdan yığınlarla çıkmakta olan, çiviyazılı belgeler üzerinde araştırma yapmayı, birçok geleneğimizin, inançlarımızın, bilgilerimizin kaynağını arayıp bulma olanağını sağlayan Ulu Atamızı burada şükranla anmayı bir borç biliyorum. Ruhu kıvansın.
Muazzez İlmiye Çığ

GİRİŞ
Bize çiviyazılı bilimlerin alanını açan Ulu Atamız, bu yazıyı Kullanmış olan milletlerin, özellikte dilleri dilimize benzeyen Sumerlilerin Türklerle dil ve kültür bakımından olan ilişkilerinin araştırılmasını istiyordu. O, Sumerlilere ait bilginin henüz çocukluk çağında olduğu günlerde, dillerinin Türkçeye benzediğine ve Asya topraklarından gelmiş olacaklarına inanmıştı.1 Bugün ise bu varsayım gittikçe kesinleşmeye başlamıştır.2
Bizde şimdiye kadar Sümer dili ile Türk dilinin karşılaştırılması üzerinde iki araştırma yapılmıştır.3 Türk mitolojisinde Sümer mitolojisinden izlere ait tarafımdan yapılan bir çalışma, 1993 yılında toplanan “Türk Kültürü Kongresi” ne sunuldu, henüz yayımlanmadı.
Bilindiği gibi yüzyıllar boyunca Batı kültürünün temeli, Yunanlılara, dini de Tevrat’a dayandırılıyordu. Fakat Sumerlilerin kültürü ortaya çıkmaya başlayınca, Batı dünyasının gelişmesindeki ana kaynağın onlarda olduğu anlaşıldı. Sumerlilerin gerek kendi çağlarındaki, gerek daha sonra var olan kültürlere yaptıkları etkileri iki kaynaktan izleyebiliyoruz:
1. Arkeolojik buluntular.
2. Yazılı belgeler.
Bu etkiler mimaride, sanatta, teknikte, sosyopolitik kurumlarda, bilimde, edebiyatta ve dinlerde görülmektedir. Kazılarda çıkarılan tapınakların, sarayların, hatta özel evlerin yapı tekniği ve stili, daha sonraki milletlerin mimarisini şu veya bu şekilde etkilemiştir. Bundan en az 5 bin yıl önce Sumerlilerin uyguladıkları kemer, kubbe sistemi, sütunlar, yuvarlak pencereler, mozaikler, duvar süsleri, kabartmalar, sunaklar, nişler Ortadoğu’da olduğu gibi, Yunan, Roma yoluyla Batı mimarisine girmiştir. Silindir mühürlerinde görülen, tapınakların duvarlarını süsleyen iki tarafında hayvan figürlü hayat ağacı, birbirleriyle kavga eden mitolojik hayvanlar, arslan başlı kartal, uzun boyunları birbirine geçmiş hayvan figürleri; İspanya, Fransa, İsviçre ve Orta Almanya’daki ortaçağ kiliselerinde çeşitli süslemeler halinde görülmektedir.4
Yapılarda kullanılan tuğla, kerpiç, evlere kadar künklerle getirilen su yollan, tuvalet, lağım teşkilatı Sumerlilerde başlamıştır. Sümer’in özellikle Lagaş Kralı Gudea zamanına kadar ulaşan plastik sanatını, ünlü heykeltraş Henry Moor kitabında (Henry Moor on Sculpture, Edithed by Philip James, London, 1968, s.165167), dünyanın büyük plastik sanatları olarak tanımlanan erkenYunan, Etrüsk, eski Meksika, Mısır’ın 4.12. sülaleri zamanı, Roma, Gotik sanatı ile aynı düzeyde tutmakta ve onlardaki canlılık, ifade tarzı ile sanat özelliklerini uzun uzun açıklamaktadır.
Kanallar açarak bataklıkların kurutulması, tarımın sulanması, ulaşımın sağlanması, suların önüne set konarak bir tür baraj uygu laması,5 yolcuların her türlü rahatı bulacağı han veya motellerin yapılması,6 yine Sumerlilerde başlamıştır.
Bugün uygarlığımızın temeli olan tekerlek, bundan en az 5 bin yıl önceye ait Ur kral mezarlarında gömülmüş arabalarda ve birçok kabartmada görülmektedir. Bu mezarlarda bulunan altın, gümüş, fildişi eserlerin türü ve işçiliği zamanımıza kadar ulaşmıştır. Sularda taşımacılık yapılan tekneler ve yelkenliler yine onların buluşudur.
Sumerlilerin uygarlığa en önemli katkıları, dillerine göre bir yazı icat etmeleri ve okullar açarak onu istedikleri her konuyu yazacak şekilde geliştirmeleridir. Başlangıçta yazı, resim şeklinde taşlar üzerine yazılmış. Daha sonraları Dicle ve Fırat nehirlerinin oluşturduğu bol kil yazı malzemesi olarak kullanılmış. Yumuşak kil üzerine yazılmaya başlanan yazı, yavaş yavaş şekil değiştirerek işaretleri oluşturan çizgiler çivi şekline dönüşmüş (bu yüzden bugün “çiviyazısı” deniyor), kelimeler de kısmen hece olmuş, böylece hem kendileri istediklerini yazabilmişler, hem de Ortadoğu milletleri olan Babilliler, Asurlular, Huniler, Hititler ve Urartuların da kendi dillerini yazmalarını sağlamışlardır. Ugaritler ve Persler de bu yazıdan harf yazısı yaparak yararlanmışlardır. Sümer yazısı Mısır yazısının icat edilmesine de önderlik etmiştir.
Geçen yüzyıldan beri yapılan kazılarla gerek Mezopotamya’da, gerek Anadolu’da 10 binlerce çiviyazılı tablet bulunmuş, yazılar okunmuş, diller çözülmüş ve tamamıyla unutulmuş en az 3 bin yıllık Ortadoğu milletlerinin tarihi meydana çıkmış ve çıkmaktadır.
Sumerlilerin en önemli iki politik mirasından biri olan ve İÖ 3000 yıllarında kurdukları, şehir beylikleri, Hindistan’dan Akdeniz’e kadar olan alandaki ve ortaçağ Avrupa’sındaki şehir krallıklarının öncüleri olmuştur. Bu şehirler, özgür ve kölelerden oluşan şehirlileri, siyasal meclisleri, askerleri, saygınları, rahipleri, alıcı ve satıcılan, çiftçi, sanatçı ve tüccarları, şehri koruyan Tanrısı, yeryüzünde onu temsil eden kralı, tapınakları, şehir surları ve onların kapıları ile birbirine benzemektedir.
İkinci politik miras, yazılı kanunlardır. Şimdiye kadar bulunan ilk Sumerce yazılı kanun kitabı, yeni Sümer devrini başlatan üçüncü Ur sülalesinin kurucusu Urnammu tarafından kaleme aldırılmıştır. Sümer kanunlarının daha sonra yazılanlara önderlik ve kaynaklık ettiği anlaşılıyor.
Alım, satım, borçlanma, kira, miras bölüştürme gibi her türlü hukuksal işlerin birer yazılı antlaşma ile yapılması ilk Sumerlilerde başlamıştır. Evlenme boşanmalar da, yasal sayılması için yazılı bir antlaşma ile kanıtlanmalıydı. Taşınmaz mallar ilk olarak bir kadastro yoluyla Sümer’de güvenceye alınmıştır.
Vergi dengesizliğini, kırtasiyeciliği, zorbalığı, rüşveti önlemek, kadın ve erkeğin aynı işe aynı ücreti almasını sağlamak amacıyla ilk reform yapan yine Sumerliler olmuştur.7
Bunlardan başka Sumerlilerin bilimde attıkları temeller de küçümsenecek gibi değildir. Onlar gökyüzünü incelemişler; ayın hareketine göre seneyi otuzar günlük 12 aya bölmüşler. Güneş sistemine göre de her yıl artan 10 günleri toplayarak üç yılda bir seneyi 13 ay yapmışlar. Ayları haftalara bölerek, hafta içinde bir günü dinlenmeye ayırmışlardır. Araplarda aya göre yapılmış takvim devam etmekte. Bu yüzden her yıl ayların başlangıcı 10 gün önceye geldiğinden ay zamanlan hep değişmektedir. Burçları Sumerliler saptamış. Onlara akrep, terazi, boğa, ikizler gibi verdikleri adlar Sumerceden çevrili olarak sürmektedir. Dünyadaki bütün olayların gökyüzünde yazılı olduğuna inanan Sumerliler, onu incelerken astronomi ve astrolojinin temelini kurmuşlardır.
Matematikte onlu ve altılı sistemi kullanmışlardır. Bugün onlu sistem dışında altılı sistem de saat, dakika, daire ölçümünde kulla nılmaktadır. Okullarda matematik öğreniminde çarpım tabloları, çeşitli problemlerin çözümü yer almaktadır. Yunanlı Fisagor’a (Pisagor) mal edilen Fisagor teoremi de tablet üzerinde çizilmiş olarak bulunmaktadır. Cebirin kökeni de Sumerlilere dayanmaktadır.
Tıbbın başlangıcı da Sumerlilerde. Hastalıkları, onlara yarayacak ilaçları gözlemişler, çeşitli ilaç reçeteleri yazmışlardır. Hastaları iyi etmek için yalnız ilaca değil sihire de başvurmuşlardır. Sihir, bu çağda bile aynı amaçla kullanılıyor.8
Sümer yazılı belgelerinin en önemlileri edebi olanlardır. Onlar Sumerlilerin hayal güçlerini, dünya ve evrene bakışlarını, sosyal düzenlerini, dinsel inanışlarını yansıtır. Bunlar kahramanlarının serüvenlerini dile getiren destanlar, geçirilen felaketleri anlatan ağıtlar, dinsel törenlerde tanrıları, mabetleri, kralları öven ilahiler, Tanrıların öykülerine ait efsaneler, tartışmalar, atasözleri ve deyimler, hayvan masalları, okullarla ilgili hikâyelerden oluşmaktadır.9
İşte bu belgelerin ışığında, Sümer dininden tektanrılı dinlere gelen etkileri ve din kitaplarına giren konuları açığa çıkarmaya çalışacağız.
….

Eklendi: Yayım tarihi

“Kur’an İncil ve Tevrat’ın Sumer’deki Kökeni” için 4 yanıt

taskin için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Dinler Tarihi
  • Kitap AdıKur'an İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni
  • Sayfa Sayısı96
  • Yazar Muazzez İlmiye Çığ
  • ISBN9753431104
  • Boyutlar, Kapak 13,5x19,5 cm, Karton Kapak
  • YayıneviKAYNAK YAYINLARI /

Yazarın Diğer Kitapları

  1. İbrahim Peygamber ~ Muazzez İlmiye Çığİbrahim Peygamber

    İbrahim Peygamber

    Muazzez İlmiye Çığ

    Sumerolog Muazzez İlmiye Çığ, bu kitabında, Tevrat, İncil ve Kur’an’da geçen ‘İbrahim Peygamber’ konusunu ele almaktadır. Yazar, konuyu arkeolojik buluntular, çiviyazılı kaynaklar ve Mısır-Kumran...

  2. Ortadoğu Uygarlık Mirası ~ Muazzez İlmiye ÇığOrtadoğu Uygarlık Mirası

    Ortadoğu Uygarlık Mirası

    Muazzez İlmiye Çığ

    Bu kitap, Muazzez İlmiye Çığ’ın çeşitli dergilerde yayımlanan makaleleri ve bilimsel toplantılarda sunduğu bazı bildirileri kapsamaktadır. Çığ, Sumerlilerden zamanımıza ulaşan kültür izlerini yazılarıyla bizlere...

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur