Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek
Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek

Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek

İlber Ortaylı

“Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek kitabının kaleme alınmasındaki en önemli nedenlerden birisi okuyucunun moda olan filmlerden, dizilerden, macera romanlarından edindiği bilgiyi gerçek zannetmesiydi. Sahne ve gösteri…

“Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek kitabının kaleme alınmasındaki en önemli nedenlerden birisi okuyucunun moda olan filmlerden, dizilerden, macera romanlarından edindiği bilgiyi gerçek zannetmesiydi. Sahne ve gösteri sanatlarının bu gelişimi yeniden tersi bir efsaneleşme yarattı. Düzeltmeler yapmak lazımdı.”
İlber Ortaylı

Osmanlı’yı dünya tarihinde bu kadar önemli bir imparatorluk hâline getiren neydi? İstanbul Osmanlılar ve Avrupalılar için ne ifade ediyordu? Aile, Osmanlı toplumu için neden bu kadar önemli bir kurumdu? Geleceğin idarî ve askerî elitlerinin yanı sıra pek çok sanatçının yetiştiği Enderun saray okulu nasıl bir yerdi? Osmanlı saraylarını özel kılan neydi? Topkapı Sarayı hem mütevazı hem de ihtişamlı olmayı nasıl başardı? Osmanlı sultanları ve paşaları günlük yaşamda ne yaparlardı? Mimar Sinan’ı böyle bir deha, eserleri bugün bile insanlara ilham vermeye devam eden ulaşılmaz sanatçı yapan şey neydi? Fatih Sultan Mehmed’i diğer Osmanlı imparatorlarından ayıran özellikler nelerdi? Büyük Fatih, İstanbul’un fethi sırasında nasıl bir strateji uyguladı? Tarihle ilgilenen insanlar Osmanlı seyahatnamelerinden ne tür bilgiler edinebiliyordu? Sultanahmet hangi anlamda dünyanın merkezidir?

Geçmişten geleceğe tarihî gelişmelere ışık tutarken, tarihin bıraktığı izleri irdeleyen İlber Ortaylı bu sefer okuru Osmanlı’yı; padişahları, sarayları, yönetim şeklini, semtleri ve abidevî eserleri, İstanbul’u… kısacası kendine özgü kimliğiyle Devlet-i Aliyye’yi yeniden keşfetmeye davet ediyor… Almanca, Fransızca, Arapça, Yunancanın da içinde bulunduğu 10’dan fazla dile çevrilen Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek tarihle tanışmak isteyip de nereden başlayacağına karar veremeyenler için ideal bir giriş kitabı!

*

ÖNSÖZ

1979 yılında Türkiye İdare Tarihine Giriş yayınlandığında kitabın kendisinden ziyade önsözüne bir eleştiri vardı. Orada yazdıklarıma bakarak taraftarlık yapanlar ve karşıtları çıktı. Osmanlı İmparatorluğu’nun emperyal yapısını, daha çok da bu emperyal yapı içerisinde çeşitli etnik ve dini grupların farklı konumunu vurgulamam rahatsız edici bulunmuştu. Ancak çoğu okuyucu bu tasviri benimsedi. Derken Türkçü görüşe karşıt görüş daha fazla yayıldı. Osmanlı İmparatorluğu’na Türk imparatorluğu demenin yanlış olduğunu söyleyenler bile çıktı. Bu tip görüşleri, iki uçtaki aşırılık olarak değerlendiriyorum.

Osmanlı Yeniden Keşfetmek pratik olarak geniş kitlelere bu imparatorluğun tahlilini yapmak endişesine dayanır. Bu kitap: çeşitli kurumlar ve siyasi tarih için farklılığı ele alan makaleler derlemesidir. Bilhassa Osmanlı’daki devşirme sistemi, girişte üzerinde durduğum payitahtın kozmopolit yapısı ve asıl son makale “Son Roma İmparatorluğu” bu amaçla yazılmıştır. İmparatorluğun idaresindeki farklılıkları bunlarda vurguladım.

Bu devletin şüphesiz İslam imparatorluklarıyla pek çok yanı benzeşir, ama eski İran imparatorluklarıyla da, baktığımız ve aradığımız yer benzerlik ve farklılıklardır. Osmanlı İmparatorluğu Anadolu’dan önce Balkanlar’da kurulan bu nedenle coğrafyası da değişik bir memlekettir. Bunu giderek daha fazla belirtmek gerekiyor. Balkanlar İslam dünyasında Müslüman bir milletin ilk defa yerleştiği bir bölgedir ve İslam tarihinden sonraki geniş bir dönemdir. Bu nedenle de tarihi bakımdan dünya tarihi ve çağımızın oluşumunda ayrı bir rolü vardır.

Osmanlı İmparatorluğu bugünün Türkiyesi’nde keskin mirasıyla dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Bu yüzden de evvela şunu söylemek gerekir, bazı görüşlerin aksine veni Türkiye Bizans mirasını katletmedi. Asıl Osmanlı mirasına karşı da hoyrat davrandı. Bu hoyratlıkta keskin ideolojilerin payından çok, toplumumuza has tarihi mirasa karşı dikkatsizlik ve kadir bilmez tavır büyük rol oynar. Sağda solda tükenen eserler, camiler, kemerler, musluklarına kadar tüketilen çeşmeler ve son zamanda sözde bir “ince zevk eseri!” olarak yerinden çalınıp bilinmedik yerlere monte edilen kitabeler bunun bir göstergesi.

Osmanlı kültürünü anlamak bir muamma hâline getirildi. Arap harfleriyle yazılan Türkçenin bir Çince gibi olmadığı halde Türk aydınları maalesef ona bazı Avrupa toplumlarının gösterdiği dikkati ve merakı dahi gösteremediler. Uzman kişiler Osmanlı Türkçesi denen eski

bürokratik jargonu birçok ülkede seve seve öğreniyorlar.

Türkiye bu konuda geç kaldı. Ama bir taraftan da bu artık bir handikap olmaktan çıktı. Bir divan edebiyatı tarihçimizin (Ömer Faruk Akün) belirttiği gibi Harf devrimi artık kuşaklar arasında bir uçurum olmaktan çıkmıştır. Akün hoca ‘Bu efsane değişsin, yeter” demişti. Genç Türkler eski metinlerimizi, arşiv vesikalarını daha dikkatli, daha büyük bir enerji ile inceleyip yayınlıyorlar. Böylelikle Türkiye’de Osmanlı tetkikleri layık olduğu yere gelecektir. Ecdad yeni evlatlarıyla gittikçe daha iyi anlaşılacaktır.

Tabii devir geçtikçe Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek tipinde kitapların mahiyeti de hacmi de değişecek. Yaşayan herkesin bu tarihçiliğin ve tarihin yargılanmasına, ama asıl kendi kuşaklarının maziye nasıl baktığını gözden geçirmesine, değerlendirmesine ve nihayet bunu ådet haline getirmesine bu değişimler vesile olacaktır. Eğer bu kitap bu vazifeyi bir parça yerine getirebilir ise mutlu olacağım. Okunduğu takdirde bu görüşüm Balkan ülkeleri için de, Ortadoğu ülkeleri için de geçerlidir. Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek kitabının Yunanca, Bulgarca. Fransızca, Sırpçanın Boşnakça versiyonu, Almanca. Arapça, Arnavutçaya ve İngilizceye çevrilip okunmasına bundan dolayı seviniyorum.

Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek kitabının kaleme alınmasındaki en önemli nedenlerden birisi okuyucunun moda olan filmlerden, dizilerden, macera romanlarından edindiği bilgiyi gerçek zannetmesiydi. Sahne ve gösteri sanatlarının bu gelişimi yeniden tersi bir efsaneleşme yarattı. Düzeltmeler yapmak lazımdı. Halil Inalcık Hocamızın da Osmanlı Tarihi’nde Efsaneler ve Gerçekler kitabını onun için memnuniyetle karşılamıştım.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu ~ İlber OrtaylıOsmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu

    Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu

    İlber Ortaylı

    Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı dünyasına açılış çağında, Cermen kültürünün özel bir yeri olmuştur. Birinci Dünya Savaşı’nda, iki imparatorluğun da çöküşünü hazırlayan kader birliği yolunda, yalnızca...

  2. Cumhuriyet’in Doğuşu – Kurtuluş ve Kuruluş Yılları ~ İlber OrtaylıCumhuriyet’in Doğuşu – Kurtuluş ve Kuruluş Yılları

    Cumhuriyet’in Doğuşu – Kurtuluş ve Kuruluş Yılları

    İlber Ortaylı

    İLBER ORTAYLI’NIN KALEMİNDEN KURTULUŞ VE KURULUŞ YILLARI “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran insanlar basit maceracılar, küskünler veya kendine yer arayanlar değildir. Her birinin imparatorlukta komutan olarak,...

  3. Avrupa ve Biz-Seçme Eserler- I ~ İlber OrtaylıAvrupa ve Biz-Seçme Eserler- I

    Avrupa ve Biz-Seçme Eserler- I

    İlber Ortaylı

    “Türkiye Avrupa’ya ilk defa yanaşmıyor. Türkiye Avrupa ile ilk defa bir macera yaşamıyor. Türkiye’nin dokuz yüz yıllık tarihi Avrupa ile beraberdir; bunu kimse unutmasın.”...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur