Ölü tanrılar diriliyor.
Ebedi zindanındUlfrir’ilan efsanelerin ejderha tanrısı Lik Rifa, artık yeni bir kan ve fetih çağı başlatma planları yapıyordu.
Orka kayıp oğlunu aramaya devam ederken Kan Yeminliler de içlerinden birini kurtarmak için güneye, bir ölüm kalım mücadelesine doğru hızla ilerliyordu. Varg ise intikam yolunda ilk adımlarını atmaya başlamıştı.
Lik Rifa’yla ejder doğan takipçilerinin pençesinden bir tutsağı kurtarmak için ettiği kan yeminini tutmaya kararlı olan Elvar, Ölüm İttifakı’nı peşinden gelmeleri konusunda ikna etmek zorundaydı. Ancak buna rağmen, Kan Yeminliler’in ve Ölüm İttifakı’nın gücü bile bir ejder tanrıya tek başına karşı koymak için yeterli değildi.
Tek umutları zincire vurulmuş bir tanrının çılgın el yazmalarında saklanıyordu. Ölü tanrı kurt Ulfrir’i diriltme ve yeryüzünü temelinden sarsacak bir savaşı başlatma gücüne sahip olan yasaklı bir büyü kitabını bulmaları gerekiyordu.
*
DAHA ÖNCE NELER OLDU
Orka: Orka, kocası Thorkel ve on yaşındaki oğulları Breca ile birlikte tepelerde yalnız bir hayat sürmekteydi. Vahşi doğada kendilerine inşa ettikleri evde yaşıyorlar, erzağa ihtiyaç duyduklarında ise yakındaki bir köyle kürk ve deri ticareti yapıyorlardı.
Bir av gezisi sırasında bir çiftlik evinin yakıldığını, iki kişinin öldürüldüğünü ve öldürülen çiftin oğlunun kaybolduğunu fark etmişlerdi.
Orka bunu yakınlarındaki köye, bir drengr ve bölgenin mevkibeyi” olan Mevkibeyi Sigrún’un yeğeni Gudvarr’a bildirmişti. Orka’nın oğlu Breca, ormanda yaralı bir tennur” bulup onu eve getirerek sahiplenmişti.
Orka, Thorkel ve Breca, yerel hükümdar Mevkibeyi Sigrún’un tüm bölge sakinlerini çağırdığı bir Althing’e katılmışlardı. Bu toplantıda Mevkibeyi Sigrún’un tüm Vigrio’i yönetme hırsına sahip güçlü bir kadın olan Kraliçe Helka’ya bağlılık yemini ettiğini duymuşlardı. Sonrasında yerel bir balıkçı olan Virk ile Gudvarr arasında bir holmganga” düellosu gerçekleşmişti. Virk düelloyu kazanmış ancak holmganga kurallarını ihlal ettiği için Mevkibeyi Sigrún’un Lekeli savaşçı kölesi tarafından öldürülmüştü.
Eve döndüklerinde Orka ile Thorkel artık başka bir yere taşınarak yeni bir yuva kurmanın zamanının geldiğine karar vermişlerdi. Orka yol göstermesi için Froa cini ne danışmaya gitmişti ancak Frou cini ateş ve baltalarla yakılıp yok edilmişti. Çiftliğine döndüğünde evini alevler içinde bulmuştu; kocası Thorkel katledilmiş. oğlu Breca ise kaçırılmıştı. Oğlunu kaçıranların izini sürmüş ve olayda parmağı olan kişilerin bazılarını yakalayıp öldürmüştü. İçlerinden birini sorgulayarak oğlunu kaçıran adamın adının Drekr olduğunu öğrenmişti.
Eve dönerek kocasını gördükten sonra, hem intikam almak hem de kaçınılan oğlunu kurtarmak için ant içmişti. Silahlanıp gece vakti gizlice Fellur köyüne gitmiş. Virk’in iki oğlu Mord ile Liti. Guðvarr’a saldırdıkları için -ölen babalarının intikamını almak için başarısız bir girişimde bulunmuşlardıbir direğe bağlanmış halde cezalandırılmayı beklerken bulmuştu. Orka onları kurtardıktan sonra Mevkibeyi Sigrún’un konağına girerek Mevkibeyi’ni yaralayıp damarlarında Kurt Tann Ulfrir” ‘in kanı dolaşan Vafri adındaki kadın savaşçıyı sorguya çekmişti. Vafri, Orka’ya Drekr adında bir adamı araması gerektiğini, onu bir kale şehri olan Darl da bulabileceğini söylemişti. O sırada ortalık karışmış, Orka kaçarak Mord ve Lif’le birlikte tekneyle Fellur köyünden uzaklaşmıştı.
Darl’a doğru hareket etmişti; Mord ve Lif, silah eğitimi karşılığında Orka’yı tekneyle götürmek için anlaşma yapmıştı. Darl’a vardıklarında Orka iki kardeşten ayrılmış, onlara Guðvarr’dan intikam almak için Fellur’a dönmeden önce bir süre beklemelerini ve kendilerini geliştirmelerini önermişti.
Drekr’i arayan Orka, sonunda onu Kraliçe Helka’nın oğlu Prens Hakon ile gizli bir toplantıda bulmuştu. Aralarında bir dövüş gerçekleşmiş ancak kasaba muhafızlarının gelmesiyle sekteye uğramıştı. Lif ile Mord ortaya çıkarak Orka’yı bulunduğu durumdan kurtarıp güvenli bir yere götürmüştü.
Drekr’in Darl’dan ayrılarak Boneback Dağları’ndan geçen bir geçidi koruyan Grimholt Kulesi’ne gittiğini öğrenen Orka, aynı zamanda Fellur köyünde işledikleri suçlardan dolayı Mord’un. Lif’in ve kendisinin peşine düşen Gudvarr’in da ortaya çıktığını fark etmişti. Peşlerinde Gudvarr olmasına rağmen, Drekr’i takip etmek üzere Darl’dan ayrılmışlardı.
Orka, Mord ve Lif, Grimholt’a vardıklarında, iki dev kuzgunu kurtarmak için buzörümceklerine karşı giriştikleri bir mücadefe sırasında Galdurman Skalk ve Grimholt savaşçıları tarafindan yakalanmıştı. Kuleye götürülüp sorgulanmışlardı, bu sırada Drekr’in Prens Hakon ile bir tür iş anlaşması yaptığı ortaya çıkmıştı.
Drengr leriyle birlikte gelen Gudvarr, kuleye dalarak zincire vurulmuş olan Mord’u öldürmüştü. Bütün bunlar olurken Orka bir çocuk ağlaması duymuş, bunun oğlu Breca olabileceğini düşünmüştü. Umut, korku ve öfke birleşerek kanındaki kurdu serbest birakmıştı çünkü Orka Lekeli’ydi, bir Úlfheònarydı. Damarlarında Kurt Tanrı Ulfrir’in kanı akıyordu. Kurt, serbest kaldığı andan itibaren karşısına çıkan herkesi çılgına dönmüş gibi öldürmeye başlamıştı. İlk başta Grimholt’un muhafızları karşı koymaya çalişmiş ancak onun acımasız hiddetine dayanamayıp kaçışmışlardı.
Varg: Varg, kısa süre önce zengin bir çiftçi olan sahibini öldürerek ortadan kaybolan kaçak bir köleydi. Öldürülen kız kardeşi için ölülerin son anlarını açığa çıkaran büyülü çağrı akȧll**** uygulayacak bir Galdurman veya Seior cadisi arayışına girmişti. böylece onu kimin ya da neyin öldürdüğünü bulabilecekti.
Liga ticaret limanına ulaşan Varg, burada ünlü paralı asker grubu Kan Yeminliler’in şehirde olduğunu, saflarında bir Scior cadısı bulunduğunu öğrenmişti. Ancak kadın, Seiőr büyüsünü sadece Kan Yemintiler için kullanmaktaydı, bu yüzden Varg onlara katılma hakkı kazanma amacıyla Kan Yeminliler’den biriyle dövüşmek için bir turnuvaya katılmış ve bayılana kadar dövüldükten sonra bir fiyort kıyısına bırakılmıştı. Ayıldığında yaralarını sararak bir ateş yakmış ancak Varg`in öldürdüğü çiftlik sahibinin oğlu Leif Kolskeggson ile tayfası tarafindan saldırıya uğramıştı. Varg yakalanmış fakat daha sonra Kan Yeminliler tarafından kurtarılmıştı.
Kan Yeminliler, bir “çıraklık” anlaşmasıyla Varg’ı aralarına almıştı. Seior cadısı Vol’un, istediği akáll’ı gerçekleştirebilmesi için Varg’in savaş sanatını öğrenerek Kan Yeminliler’e olan sadakati ile güvenilirliğini kanıtlaması gerekmekteydi.
Kan Yeminliler, Liga’dan ayrılırken Iskidan Prensi Jaromir ile ath druzhina”sının saldırısına uğramışlardı. Sulich adındaki bir Kan Yeminli’nin uzak bir ülke olan Iskidan’da işlediği iddia edilen suçlar nedeniyle kendilerine teslim edilmesini talep etmişlerdi. Kan Yeminliler’in şefi Glornir’in Sulich’i teslim etmeyi reddetmesi üzerine başlayan kısa ve kanlı mücadele, Liga’nın muhafızları ile Kraliçe Helka’yla maiyetini taşıyan üç uzun geminin limana girmesiyle sona ermişti.
Kraliçe Helka, bir iş için Kan Yeminliler’i kiralamıştı. Kuzeybatı sınırındaki insanlar kaybolmakta ve ölü bulunmaktaydı. Kan Yeminliler’den bunu kimin ya da neyin yaptığını bulmasını, onları yok etmesini istemişti. Galdurman Skalk ile iki drengr muhafızını da Kan Yeminliler’le birlikte göndermişti.
Kan Yeminliler, Boneback Dağları’na vardıklarında yerel halkı köleleştirip kazıda çalışmaya zorlayan bir grup savaşçı ve vaesen”-bir trolle skraelinglertarafından kazılan eski bir maden keşfetmişti. Araştırmalarını sürdürürken bir ejder doğan elinde Ölü Tanrı Orna”nın kemiğiyle madenden çıkmıştı. Kanlı bir mücadelenin sonunda Varg ejder doğanı öldürmüş, ancak kendisi de ağır yaralanmıştı.
Varg kendine geldiğinde ona, Kan Yeminliler’in madenin aslında Fare Tanrı Rotta’nın mekânı olduğunu gösteren kanıtlar bulduklarını anlatmışlardı. Rotta burada erkek ve kız kardeşi tarafından zincirlenerek acı ve işkence dolu bir hayata mahkum edilmişti. Bu madende Raudskinna” adlı bir Galdrabok**** un kopyalanmış parçalarını bulmuşlardı.
Vol, Varg’in yaralarıyla ilgilenmek için yanına geldiğinde Skalk da iki drengr muhafızı ile odaya girmişti. Vol’u bayıltıp Varg’in arkadaşı Torvik’i öldürmüş ve Tanrı Ora’nın kemik parçası ile birlikte keşfedilen diğer değerli eşyaları çalmışlardı.
Skalk; Varg’a onunla gelmesini teklif ederek onun çok istediği akáll’ı da gerçekleştireceğini söylemişti ancak Varg arkadaşını öldüren drengr’in üstüne atılıp kana susamış bir halde dişleriyle adamın boğazını parçalamıştı. Skalk, Varg’in bayılmasına sebep olmuştu.
Varg uyandığında, Skalk’ın kutsal emanetlerle dolu bir sandık. rehin aldığı Vol ve Orna’nın pençesiyle birlikte kaçtığını fark etmişti. Kan Yeminliler’den Svik ile Rekia, kendisine onun da bir Lekeli olduğunu, damarlarında Kurt Tann Ulfrir’in dolaştığımı açıklamışlardı. Sadece bu kadar da değildi, ona tüm Kan Yeminliler’in Lekeli olduğunu ve kan bağını keşfettikleri için onu aralarına aldıklarını söylemişlerdi. Bu durum Varg için biraz şok edici olsa da kısa süre sonra durumunu kabullenmişti. Skalk’ın peşine düşen Kan Yeminliler’e katılarak Torvik’in intikamını almaya ve Vol’u geri getirmeye yemin etmişti.
Skalk’ın izini sürmüş, bu iz onları Grimholt’a yönlendirmişti. Buraya vardıklarında onları bir ölüm ve vahşet sahnesi karşılamıştı. Orka, Grimholt’un basamaklarında oturmaktaydı. Kan revan içinde, öldürdüğü düşmanları ayaklarının dibine yığılmış ve çocuklar etrafında toplanmıştı.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Bilimkurgu-Fantazya Edebiyat Roman (Yabancı)
- Kitap AdıTanrıların Açlığı
- Sayfa Sayısı688
- YazarJohn Gwynne
- ISBN9786253661168
- Boyutlar, Kapak13.5x21 cm, Karton Kapak
- YayıneviMartı Yayınevi / 2024
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Kara Kule 1 – Silahşor ~ Stephen King
Kara Kule 1 – Silahşor
Stephen King
I Siyahlı adam çölde kaçıyordu. Silahşor de peşindeydi. Bütün çöllerin tapınağıydı burası. Gök kubbesinin altında her yana doğru sanki milyonlarca kilometre uzanan dev bir...
- Khimaira ~ John Barth
Khimaira
John Barth
“‘İki keredir benim hikâye anlatıcısı olduğumu söylüyorsun,” dedi; “ama ben Dünyazat’tan başka hiç kimseye hikâye anlatmadım, hem uyumadan önce ona anlattığım hikâyeler de herkesin...
- Gökyüzüne Uzanan Merdiven ~ John Boyne
Gökyüzüne Uzanan Merdiven
John Boyne
Yazar, bir hikâyenin peşine düştüğünde ne kadar ileriye gidebilir? Çizgili Pijamalı Çocuk’tan tanıdığımız John Boyne’un kalemini zirve noktasına tırmandıran Gökyüzüne Uzanan Merdiven, başkalarının hikâyelerini avlayarak...