Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Etik Nedir?
Etik Nedir?

Etik Nedir?

Simone Weil

Felsefe tarihinde, ahlaki yönden doğru eylemleri doğru olmayanlardan ayırt etmeyi sağlama iddiasıyla onlarca teori öne sürülmüştür. Bunların hepsi yol gösterici olmakla birlikte hiçbiri ahlaki…

Felsefe tarihinde, ahlaki yönden doğru eylemleri doğru olmayanlardan ayırt etmeyi sağlama iddiasıyla onlarca teori öne sürülmüştür. Bunların hepsi yol gösterici olmakla birlikte hiçbiri ahlaki doğruluk konusunda henüz kesin ve yanılmaz bir ilke ortaya koymuş değil. Elinizdeki kitap ise bu klasik ve çağdaş etik teorilerinden başlıcalarını konu ediyor, her birinin argümanlarını incelikle değerlendiriyor, olumlu ve olumsuz yanlarını değerlendiriyor ve en önemlisi de ahlak felsefesiyle neden ilgilenmek gerektiği sorusunu yanıtlamaya çalışıyor: Doğru eylemin nasıl olması gerektiğine karar vermeye çalışırken başvurduğumuz ilkelerin tutarsızlıklarını gösteriyor ve bu ilkelerin yol açtığı beklenmedik sonuçlara dikkat çekiyor. Bu sırada da eylem faydacılığı, Kant etiği, biçimcilik, sözleşmecilik, görecilik gibi normatif etik teorilerini ve doğalcılık, gayridoğalcılık ve duyguculuk gibi metaetik teorilerini okurlara tanıtıyor.

1
Ahlak ve Etik

Bu kitabın konusu etiktir. Etiğin ne olduğu konusunda muhtemelen hepiniz zaten çok net bir fikre sahipsinizdir. Fakat bu epeyce net fikri açmaya çalışmak ve daha da sarih hâle getirmeyi denemek ilginç olabilir. Bunu kendimize ‘etik’ kelimesinin ne anlama geldiğini sorarak yapabiliriz. Bazı filozoflara göre, etik, ahlakın felsefi düzlemde incelenmesidir. Demek ki etiğin ne olduğunu netleştirmek istiyorsak daha baştan ahlakın ne olduğu ve ayrıca ‘felsefi düzlemde incelenmesi’ derken ne kastedildiği hakkında net fikirlere sahip olmamız gerekir. Aksi takdirde, oldukça muğlak bir terimi (‘etik’) bir o kadar muğlak olan başka iki terime (‘ahlak’ ve ‘felsefi inceleme’) göndermede bulunarak açıklamış olacağız. Böyle bir yaklaşım çok da aydınlatıcı olmayacaktır. Bu nedenle, hem “Ahlak nedir?” sorusunu hem de “Felsefi inceleme nedir?” sorusunu ele alalım. Eğer bu sorulara tatmin edici cevaplar verebilirsek, ilk sorumuza da (“Etik nedir?”) tatmin edici bir cevap verebilir ve “Etik, ahlakın felsefi düzlemde incelenmesidir.” diyebiliriz.

1.1 Ahlak Nedir?

“Ahlak nedir?” gibi bir soruyla karşılaştığında insan önce bir afallayabilir. Ahlak bir fikir midir? Yoksa bir kurum mudur? Belki de bir kurallar manzumesidir. Bazıları ahlakın bir his olduğunu ya da bir davranış türü olduğunu söyleyebilir. Elbette ahlak bunların tümü birden olamaz. Dolayısıyla soruyu böyle soyut şekilde ifade ettiğimizde bir cevap bulmak da güçtür.

Bu tür durumlarda, sorunu daha somut şekilde ele alarak genellikle daha yararlı sonuçlar elde edebildiğimizi görürüz. ‘Ahlak’ kelimesi bir isimdir. ‘Ahlaki’ sıfatıyla yakın ilişkilidir. Bu sıfatı ‘ahlaki yargı’, ‘ahlaki davranış’, ‘ahlaki tercih’ ve ‘ahlaki ilke’ gibi tabirlerde sık sık kullanırız. Belki de ‘ahlaki’ sıfatını inceleyerek ‘ahlak’ isminin anlamına biraz ışık tutabiliriz. Bu şekilde ilerleyerek daha somut bir kavramı ele almış olacağız ve böylece daha başarılı olabiliriz. Dolayısıyla “Ahlak nedir?” diye sormak yerine ‘ahlaki’ sıfatının bu kullanımlarından en ilginç olanlarından birini seçelim ve şu soruyu soralım: “Ahlaki yargı nedir?” Böylece çok daha başa çıkılabilir bir soruya kavuşmuş oluyoruz. Bu soru, ‘ahlaki’ sıfatının anlamını anlamamıza yardımcı olabilir ve bu sayede, önce ‘ahlak’ın anlamına, ardından da ‘etik’in anlamına biraz ışık tutabiliriz. Ahlaki yargılarla diğer türde yargılar arasında bariz bir sezgisel farklılık olduğu görünmektedir.

Sıradan örneklerde çoğumuz bu ayrımı fazla sıkıntı yaşamadan yapabiliriz. Birisi “Kürtaj yanlıştır.” diyorsa ahlaki bir yargıda bulunduğunu biliriz. Marblehead’in Boston’ın kuzeyinde olduğunu söylediğindeyse ahlaki olmayan bir yargıda bulunduğunu biliriz. Dolayısıyla aradaki fark bir bakıma gayet açıktır. Peki, genel olarak bu ayrımın temeli nedir? Ahlaki yargıların ahlaki olduğunu anlamamızı sağlayan nedir?

Ahlaki yargılarda olup da ahlaki olmayan yargılarda eksik olan ilginç özellikler nelerdir? Ahlaki yargıları ifade etmek için kullanılan cümlelerin bazı özelliklerinden yola çıkarak bu sorulara çok basit bir cevap verilebilir. İngilizce konuşan biri [sic] ahlaki bir yargıda bulunmak istediğinde, ‘doğru’, ‘yanlış’, ‘zorunlu’, ‘iyi’, ‘kötü’, ‘şer’, ‘-meli, -malı’, ‘-mak zorunda’ gibi kelimelerden yararlanır.1 Bu liste açıkçası yetersiz olsa da bir insanın derdini anlatabilmesi için yeterlidir. Bu listedeki tüm kelimelere ‘değer terimleri’ ya da ‘değer bildiren terimler’ adı verilebilir. Kuşkusuz çoğumuz bir değer terimi duyduğumuzda hemen ayırt edebiliriz. Dolayısıyla gerek duyulduğu takdirde listeye başka benzer terimler de ekleyebiliriz. Ayrıca çok sayıda kelimenin değer terimleri listesine dâhil olmadığını da söyleyebiliriz. Bu ‘değer terimi’ kavramından yararlanarak ahlaki yargılara ilişkin bir öneride bulunabiliriz. Bu öneri, her ahlaki yargının bir değer terimini içermesi gerektiği fikrine dayalıdır. Kolaylık adına, dikkatimizi İngilizce cümlelerle sınırlayalım. Şimdi şöyle diyebiliriz:

A1
: İngilizce bir cümle ancak ve ancak bir değer terimi içerdiği takdirde bir ahlaki yargıyı ifade eder.

Bu önermeye göre aşağıdaki cümleler ahlaki yargılar ifade
etmektedir:

(1) Kürtaj her zaman yanlıştır.
(2) Herkes komşusunu sevmelidir.
(3) Belli koşullar altında intihar doğrudur.
(4) Bebeklere eziyet etmek kötüdür. 

Bu cümlelerin hepsinin bir ahlaki yargıyı ifade ettiğini birçok insan kabul edecektir ama elbette hepsinin doğru bir ahlaki yargıyı ifade ettiğine herkes katılmayacaktır. Fakat biz şimdilik, esasen, doğru ahlaki yargıları yanlış ahlaki yargılardan ayırmaya çalışmıyoruz. Öncelikle ahlaki yargıları ahlaki olmayan yargılardan ayırmayı amaçlıyoruz. Ahlaki alanı diğerlerinden ayırmaya çalışmaktan başka bir şey yapmıyoruz. Aşağıdaki cümlelerden hiçbiri değer terimi içermemektedir. Dolayısıyla M1 ’e göre hiçbiri ahlaki bir yargıyı ifade etmemektedir.

(5) Telefonumun rengi siyahtır.
(6) Marblehead Boston’ın kuzeyindedir.
(7) Herkes bir gün birini sever.
(8) Bebeklere eziyet etmek sıkıcıdır. 

Çoğu insan bu cümlelerin hiçbirinin bir ahlaki yargıyı ifade etmediğini kabul edecektir. Dolayısıyla görünüşe göre elimizde A1 ’le ilgili sekiz pozitif örnek var. Başka bir deyişle, A1 ’in uygulanmasıyla elde edilen sonucun doğru olduğu sekiz örneğe sahip görünüyoruz. Fakat A1 ’in genel olarak doğru olmadığı da açık olsa gerek. A1 ’in uygulamada doğru olmayan sonuçlar vereceği bir dolu örnek vardır. Bunlardan bazıları şöyledir:

(9) Makinemi tamir ederken zamanlama dişlisini hep yanlış
yere koyuyorum.
(10) Daha fazla ürün istiyorsan daha fazla gübre kullanman
gerekir.
(11) Tam köşeden döndü.
(12) Oyunculuk iyiydi ama ışıklandırma kötüydü. 

A1 bu cümlelerin her birinin ahlaki bir yargı içerdiğini ima eder zira hepsi de değer terimleri listemizden bir kelime içermektedir. Fakat bu cümlelerin hiçbirinin ahlakla alakası olmadığı açıktır. Kuşkusuz zamanlama dişlilerini makineye doğru yerleştirmenin özel olarak ahlaki bir yükümlülük oluşturduğunu kimse iddia etmeyecektir. Dokuzuncu cümledeki ‘yanlış’ kelimesi ahlaki anlamda kullanılmamıştır. Aynı şekilde onuncu cümledeki ‘gerekir’ kelimesi de ahlaki olmayan bir anlamda kullanılmıştır; bu ahlaktan ziyade basiretle alakalı bir kullanımdır. 11. cümledeki ‘doğru’ sözcüğü herhangi bir değeri ifade etmek için kullanılmamıştır. Son olarak, 12. cümledeki ‘iyi’ ve ‘kötü’ kelimeleri ahlaki değerden ziyade estetik değer ifade etmek için kullanılmış olabilir. Dolayısıyla A1 yanlış bir şekilde tersini ima etse de 9-12. cümlelerin hiçbiri aslında ahlaki yargı içermemektedir. Bu yaklaşımın işe yaramayacağı açık olsa gerek. Ahlaki yargıları ahlaki olmayan yargılardan sırf kullanılan kelimeler temelinde ayıramayız.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Çağdaş Felsefe Felsefe
  • Kitap AdıEtik Nedir?
  • Sayfa Sayısı376
  • YazarSimone Weil
  • ISBN9786256584174
  • Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
  • YayıneviFol Kitap / 2023

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Tanrı Sevgisi Üzerine Düzensiz Düşünceler ~ Simone WeilTanrı Sevgisi Üzerine Düzensiz Düşünceler

    Tanrı Sevgisi Üzerine Düzensiz Düşünceler

    Simone Weil

    “… ve Simone Weil; bazen ölüler bize yaşayanlardan daha yakındır.” Albert Camus, Nobel ödülü kabul konuşması, 1957 Simone Weil bu eserinde Tanrı sevgisini tarif...

Beriahome Harf Kupa

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur