Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Mektub
Mektub

Mektub

Paulo Coelho

“Türkiye’den geliyorum,” dedi üstada adam. “Bu yolculuğu size bir tek soru sormak için yaptım.” Yaşlı adam ona şaşkınlıkla baktı: “Çok güzel. Bana tek bir…

“Türkiye’den geliyorum,” dedi üstada adam. “Bu yolculuğu size bir tek soru sormak için yaptım.”

Yaşlı adam ona şaşkınlıkla baktı:

“Çok güzel. Bana tek bir soru sorabilirsiniz.”

“Size soracağım soruyu açık seçik sormalıyım. Sorumu Türkçe sorabilir miyim?”

“Sorabilirsiniz,” diye yanıtladı bilge. “Tek sorunuzu yanıtlamış bulunuyorum. Başka bir şey öğrenmek istiyorsanız, onu yüreğinize sorun, sizi yanıtlayacaktır.”

Paulo Coelho Mektub’da farklı kültürlerin gözünden rengârenk bir deneyim hazinesi sunuyor. Coelho’nun ifadesiyle, “Mektub bir tavsiye kitabı olmaktan ziyade tecrübeleri aktarmayı amaçlıyor.”

Sözlü anlatının her türlü kaynağından köken ayırt etmeden beslenen bu duru metinler okura hem dünyevi karmaşanın ortasında soluklanma hem de kendini daha yakından tanıma fırsatı veriyor.

Gezgin ormanda oturmuştu, dizlerinin üzerinde bir yazılı kâğıt tomarı vardı. Karşısında yükselen gösterişsiz eve bakıyordu. Buraya eskiden dostlarıyla birlikte gelmiş olduğunu anımsıyordu. O zamanlar, evin üslubunun, çok eskiden yaşamış ve büyük bir olasılıkla buralara adım atmamış bir Katalan mimarın üslubunu andırdığını fark etmişti sadece. Ev, Rio de Janerio eyaletinde, Cabo Frio yakınlarındaydı ve tamamıyla cam kırıklarından yapılmıştı.

1899 yılında, evin ilk sahibi Gabriel rüyasında bir melek görmüştü, melek Gabriel’e şişe, tabak, çanak, çömlek kırıklarından bir ev yapmasını öğütlüyordu. Gabriel cam, biblo ve şişe kırıklarını biriktirmeye başladı. Yaptığı işle ilgili olarak, “Her parçanın kendine özgü bir güzelliği var,” diyordu. Komşuları kırk yıl boyunca adamın bir deli olduğunu söylediler. Ama daha sonra evi fark eden turistler, onu dillerinden düşürmez oldular.

Gabriel bir dâhiye dönüştü. Ama ilk heyecan geçince Gabriel unutuldu. Oysa o evini yapmayı sürdürdü. Doksan üç yaşında son kırık parçayı yerine koydu… ve öldü. Gezgin bir sigara yakıp sessizce içmeye başladı. Gabriel’in evi ile Antoni Gaudí’nin mimarisi arasında kurmuş olduğu benzerlik ilişkisini bugün düşünmüyordu artık. Cam parçalarına bakıyor ve kendi hayatını düşünüyordu. Onun da hayatı, yaşadıklarının parçalarından, başına gelenlerin kalıntılarından oluşmuş gibi sanki. Bu parçalar, kuşkusuz, belli bir noktadan sonra biçimlenmeye başladılar. Ve dizlerinin üzerindeki kâğıtları gören gezgin geçmişini anımsadı. Geçmişte hayatının parçaları vardı: yaşamış olduğu olaylar, unutmadığı kitaplardan parçalar, öğretmeninin dersleri, dostlarının anlatmış olduğu hikâyeler.

Ayrıca çağına ilişkin düşünceleri ve kuşağının düşleri de vardı. Tıpkı Gabriel’in düşünde bir melek görüp şimdi gözlerinin önünde yükselen evini yapması gibi, gezgin de kendi manevi yapısını anlayabilmek için kâğıtlarını bir düzene sokmaya çalışıyor. Çocukken, Malba Tahan’ın Mektub adlı bir kitabını okuduğunu ve “Belki ben de böyle bir şey yapmalıyım,” diye düşünmüş olduğunu anımsıyor.

Öğretmen konuşuyor: “Değişim zamanı geldiğini hissettiğimiz zaman, yaşadığımız bütün başarısızlıklar, bozgunlar kendiliğinden bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçer. Sonra kuşkusuz, bizler yaşlandıkça zor zamanların payı ağır basmaya başlar. Ama aynı zamanda, kazandığımız deneyimler, bu başarısızlıkların üstesinden gelme ve bizi daha ileri götürecek yolu bulma olanağı verir bize. Bu kaseti de zihinsel videomuza yerleştirmemiz gerek. Yalnızca başarısızlıklarımızın filmini seyredersek kötürüm oluruz. Sadece deneyimlerimizin filmine bakarsak gerçekte olduğumuzdan daha akıllı olduğumuza inanmaya başlarız. İki kasete de gereksinimimiz var.”

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Piedra Irmağı’nın Kıyısında Oturdum Ağladım ~ Paulo CoelhoPiedra Irmağı’nın Kıyısında Oturdum Ağladım

    Piedra Irmağı’nın Kıyısında Oturdum Ağladım

    Paulo Coelho

    Adını Simyacı adlı romanıyla duyuran ve dünyanın bütün dillerinde kendine okurlar bulan Paulo Coelho, bu romanında Tanrı’nın kadın yüzünü keşfediyor. Mucizevi bir güce sahip,...

  2. Brida ~ Paulo CoelhoBrida

    Brida

    Paulo Coelho

    “Ruh-eşimi nasıl tanıyacağım?” Wicca, Brida’ya “Riske girerek” dedi. “Başarısız¬lık, hayal kırıklığı risklerini göze alacaksın, ama aşk arayışından hiç vazgeçmeyeceksin. Arayışına devam ettiğin sürece sonunda...

  3. Şeytan ve Genç Kadın ~ Paulo CoelhoŞeytan ve Genç Kadın

    Şeytan ve Genç Kadın

    Paulo Coelho

    Paulo Coelho, Şeytan ve Genç Kadın’da insanların değer yargılarını temelden sarsmanın hiç de zor olmadığını gösteriyor. Gözlerden uzak, kuytu bir dağ köyü ve bu...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Hipnozcu ~ Richard BachHipnozcu

    Hipnozcu

    Richard Bach

    İnsanlık tarihinin en çok okunan kitaplarından •MARTI’ nın yazarı RİCHARD BACH’ tan kışkırtıcı sorularla örülü, sarsıcı bir roman. Neden buradayız ve nereye gidiyoruz? İnsanlığın...

  2. Düş Yolcusu ~ Ian McEwanDüş Yolcusu

    Düş Yolcusu

    Ian McEwan

    “Düş Yolcusu”, çocukluğun renkli ve sınırsız dünyasında geçen, başkalarını anlamak ve büyümek hakkında, hem küçüklerin hem de büyüklerin keyifle okuyacağı bir kitap. Yetişkinler, Peter...

  3. Trendeki Kız ~ Paula HawkinsTrendeki Kız

    Trendeki Kız

    Paula Hawkins

    "Zeki, gerilim dolu ve baştan aşağıya sürükleyici bir roman." -Lisa Gardner- "Aklınızı başınızdan alacak, zekice yazılmış bu psikolojik-gerilim romanı hem muhteşem hem de tren enkazı kadar korkunç!" -Publishers Weekly-

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur