Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Şehir Mektupları
Şehir Mektupları

Şehir Mektupları

Mustafa Kutlu

Şehir Mektupları taşralı bir hikâyecinin yaşadığı şehri tanıma yolundaki gayretlerinin mahsulüdür. “On yıl boyunca İstanbul’u dolaştım, bu gezi izlenimlerini gazetede ‘Bir demet İstanbul’ başlığı…

Şehir Mektupları taşralı bir hikâyecinin yaşadığı şehri tanıma yolundaki gayretlerinin mahsulüdür. “On yıl boyunca İstanbul’u dolaştım, bu gezi izlenimlerini gazetede ‘Bir demet İstanbul’ başlığı altında yayımladım. Şehir Mektupları, bu tutkulu serüvenin bir sonraki aşamasıdır. Bu defa insan-şehir-mekân ilişkilerini okuyucuyla paylaşan denemeler olarak vücut buldu. Şehrimizi tanımadan kendimizi, birbirimizi tanımamız zor. Hele sevmek, büsbütün müşkül.”

*

SAHİBİNİ ARAYAN MEKTUPLAR

Şehir Mektupları ünlü gazeteci-yazar Ahmet Rasim’in eseridir. (Son olarak iki cilt halinde Nuri Akbayar tarafından yayımlandı, 1992). Çoğunluğu 1897-1899 yılları arasında kaleme alınmış fıkra-sohbet-deneme karışımı bu mektuplar, Ahmet Bey’e yazar kişiliğini kazandırırken, edebiyatımızda o zamana kadar raslanmamış bir tarzın da ilk örneğini oluşturmuştur.

“Şehir mektubu” başlığı ile yayımlanan bu yazılar Ahmet Rasim’in uzun yıllar “Şehir mektupçusu” olarak anılmasına yol açmıştır. (Mektupçu, Osmanlı bürokrasi geleneğinde dairelerin yazı işlerini yöneten kişilere verilen addır. Tanzimat sonrasında nezaret ve vilayetlerde aynı adla görevler ihdas edilmiştir).

Yazar böylece “Vilayet mektupçuluğu”na karşı “Şehir mektupçuluğu” diye fahri bir görev üstlenmiş, yaşadığı kentin kamu vicdanını tek başına temsil yoluna gitmiştir.

Şehir mektupları’nda Istanbul’un o yıllara ait geniş bir panoraması yer alır. Yazar şehirdeki hayatı hem edebiyatçı, hem gazeteci, hem de sıradan vatandaş gözü ile gündelik izlenimler haline aktarır. Okuyucu böylece imparatorluk başkentinde olup-bitenleri bütün girdisi çıktısı, bütün renkleri, sesleri ve kokusu ile takip etme şansına kavuşur.

Dönemin bir kent kütüğü sayılabilecek bu yazılar toplamında Ahmet Rasim’in kıvrak ve kendine has bir dile ulaştığı görülür. Konuya göre çeşni değiştiren bu dil, dönemin halk ağzı ile Osmanlıcasını yan yana getirmekte, iç içe geçirmektedir. Mizah, bir üslûp özelliği olarak yazıların itici gücünü teşkil etmektedir.

Üstad yazılarında kendini merkeze alan bir tutum içindedir. Günlük hadiseler karşısındaki düşünceleri, duyguları, zevk ve heyecanları, arkadaşlık ve iş ilişkileri samimi bir ifade ile yazıya geçirilmiştir. Okuyucu şehri tarar ve olup-bitenleri takip ederken, aynı zamanda yazara yoldaşlık etmektedir.

Bu arada bazı mühim kültürel meseleler (dil, şiir, musiki, mimari vb.) tartışılır; bu meselelerin teoriden pratiğe geçtiği mekanlar, bu mekanlardaki insanlar ele alınır. Yazıların sonu genellikle şark üslubuna bağlı kalınarak bir nükte veya bir fıkra ile noktalanır. Arada bir, konuyu küçük piyesler, konuşmalar ile işlediğini görürüz. Folklor unsurları yazıları bir baştan bir başa bütün zenginliği ile süslemektedir.

Mevsimler, mesireler, sular, semtler, lokantalar, kantolar, yemekler, Ramazanlar, bayramlar, fiyatlar, adetler gibi yüzlerce unsur ele aluur ve devrin toplumsal hayatı ile birlikte nakledilir. Üstad sanki hiçbir noktayı atlamak istemiyor gibidir. O günün hayatını gelecek kuşaklara âdeta canlandırarak göstermek arzusundadır.

Ben de epeyce bir zamandan beri Istanbul’u dolaşıp, izlenimlerimi Zaman okuyucularına aktardım. Dikkat ediyorum da neredeyse yüz yıl sonra gözlemlediğim İstanbul’un sanki tasvire değer bir yeri kalmamış gibi yazılarımda tasvirden ziyade duygu ve düşünceler yer aldı. Bu, belki artık Istanbul’un birömek yapılar, birörnek bahçeler, birömnek davraruşlar ile modern olduğu kadar silik ve şahsiyetsiz mekânlarunsurlar ile dolmuş olmasından kaynaklanmaktadır.

Aziz okuyucular…

Bundan böyle Üstad Ahmet Rasim’den ödünç aldığım Şehir mektupları başlığı adı altında sizlere hitap edeceğim. Konumuz yine İstanbul olacak. Ayrıca modernleşen kentlerimiz bir yerde bahse değer meselelerin ortak algılanmasını getirmektedir. Yazdığımız mektuplar bu bakımdan sadece Istanbullu hemşehrilerimize değil, bütün Türkiye’ye gönderilmiş demektir.

Bu mektupların muhatabı sizlersiniz. Bu sütunlar karşılıklı sohbet ederek dertlerimizi tartışacağımız bir zemin olsun isterim. Dolayısıyle ilgi duyduğunuz konularda bana yazmanızı rica ediyorum. Ancak şurasını da önemle belirteyim ki, bu köşe bir “okuyucu mektupları” köşesi değildir. Yazdıklarınızın burada yayınlarunasuu lütfen talep etmeyiniz.

Ülkemizin siyasi, iktisadi ve içtimai bakımdan yeni gelişmelere gebe olduğu şu günlerde, bu köşeden sizlere “Merha-

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Deneme
  • Kitap AdıŞehir Mektupları
  • Sayfa Sayısı268
  • YazarMustafa Kutlu
  • ISBN9789759953348
  • Boyutlar, Kapak13.5x21 cm, Karton Kapak
  • YayıneviDergah Yayınları / 2022

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Menekşeli Mektup ~ Mustafa KutluMenekşeli Mektup

    Menekşeli Mektup

    Mustafa Kutlu

    Eserde üç hikâye yer alıyor: “Menekşeli Mektup”, “Hacca gidebilmek” ve “Kar Üstüne Kan Damlar”. İlk hikâyede psikolojik gel-gitleri olan bir postacının hazin evliliği ile,...

  2. Kalbin Sesi ile Toprağa Dönüş ~ Mustafa KutluKalbin Sesi ile Toprağa Dönüş

    Kalbin Sesi ile Toprağa Dönüş

    Mustafa Kutlu

    “Gün gelir hakikate giden yola barikatlar kurulur. Bu defa sorulan soru şudur: ‘Ne yapmalı?’ Önce niyet edeceğiz, ardından kalbin sesine uyarak sonsuzluğa yöneleceğiz. Üç...

  3. Bu Böyledir ~ Mustafa KutluBu Böyledir

    Bu Böyledir

    Mustafa Kutlu

    Lunapark metaforu içinde bir çekirdek ailenin başından geçenler. Yazar, ülkemizdeki sosyal değişimi eleştirirken bir yandan da insanın dünya hayatındaki temel varoluş meselesine vurgu yapıyor....

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. Yüzyılın Aşkları ~ Can DündarYüzyılın Aşkları

    Yüzyılın Aşkları

    Can Dündar

    Bu kitapta geçtiğimiz yüzyılda yaşanmış 10 aşk öyküsü var. Kimi Nâzım’la Piraye’nin, Mustafa Kemal’le Latife’ninki gibi, üzerine çok kitap yazılmış aşklar… Kimi Yüksel Menderes’le...

  2. Çarpışan Sesler / Otel Gören Defterler 1 ~ Nuri PakdilÇarpışan Sesler / Otel Gören Defterler 1

    Çarpışan Sesler / Otel Gören Defterler 1

    Nuri Pakdil

    İstanbul dönüşü kaldığı Keçiören’deki evden otele çıkışını, Otel Gören Defterler serisinin ilk kitabı ‘Çarpışan Sesler’e şöyle not düşüyor Pakdil: “Evden çıkmak gerekliydi de, âniden...

  3. Bu Kalem Un(Ufak) ~ Enis BaturBu Kalem Un(Ufak)

    Bu Kalem Un(Ufak)

    Enis Batur

    Çehov’un ünlü sözü “vaktim olsaydı daha kısa yazardım” kitabın çıkış noktası. Bu Kalem Un(Ufak)’ın her cümlesiyle Enis Batur okurun önüne bir ekran açıyor: Birinden...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur