Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Yürüme
Yürüme

Yürüme

Oruç Aruoba

Yürüme cildi, de ki işte ve tümceler´le birlikte Yürüme Üçlüsü’nü oluşturan üç kitaptan biridir. Oruç Aruoba´nın yapıtları içinde, de ki işte ile birlikte okura…

Yürüme cildi, de ki işte ve tümceler´le birlikte Yürüme Üçlüsü’nü oluşturan üç kitaptan biridir. Oruç Aruoba´nın yapıtları içinde, de ki işte ile birlikte okura felsefe ve felsefi metin okumanın zevkini en fazla yaymış kitabıdır.

“yer, yön, yol”, s. 69-76

Yol, kendine bir yer bulamamış

kişinin özlemidir.

Kendi yerini yerleşiklikte

bulamayan kişi,

onu yolculukta arar.

Nasıl, bir yer, bir yolun başı ya da sonu;

bir yol da, bir yerden önceki ya da sonraki

bir durumsa — kişinin durumu da,

hep, öyle, ya da, böyledir…

Yerini yitiren kişi,

yola çıkmak zorundadır.

Yola çıkan kişi, yeni bir yer arıyordur

— ama yola hep bir (eski) yerden

çıkıldığını da unutmaz : her varılan yerin de

(yeniden) bir yola çıkış yeri olabileceğini…

Yabancılığını kalıcı kılmak isteyen kişinin,

yerleşikliğinden rahatsız olması gerekir;

ve tersi : yerleşikliğinden rahatsızlık duyan

kişinin, kalıcı bir yabancılık bulması…

Yerleşiklik, herbir yandan bağlandığımız,

hepsi de gergin zincirlerin verdiği bir

dinginliktir ancak — yani, bir sıkı

kölelik…

Ama, “mutlak kölelik” dışında, her kölelik,

köleye devinimde bulunduğu izlenimini verecek

kadar gevşek tutar onun zincirlerini

— gerginlik, zincirden zincir olarak

uzaklaşma çabasıyla belirir;

böylece de kişi, çok devingen olduğu,

sürekli etkinlikte bulunduğunu sandığı

bir edilgenlik, bir sürüklenme içinde

yuvarlanıp — gitmez…

Yerleşiklikten rahatsız olan kişinin

gezginlikte aradığı, aslında,

yerleşebileceği bir yerdir: Düzenini

bozarak gezginliğe çıkan kişi, kendi

düzeninin peşine düşmüştür.

Gezginlik de, öte yandan, hiçbir bağlantı

taşımaksızın, salt gezmek için gezmek haline

gelebilir rahatlıkla, kolayca

— bu kez de tam bir boşluk…

Zincirlerin —gergin ya da gevşek—

tam yokluğu da,

boşluğa köle olmaktır.

Köleliğe tek çare, herhalde,

zincirlerini koparmak ve zincirsiz kalmak

değil,

kendi zincirlerini kendisi yapmış,

kendisi kendi ayaklarına takmış, bağlamış

olmaktır — özgürlük de budur… (Hani,

“kendi kendisinin efendisi olmak”tan

söz edilir ya…)

Düşüncenin devinimi, düşünen kişinin devinmesidir

ancak — onunla gerçekleşebilir ancak:

Yerleşik kişinin düşünceleri de durağan olur.

Çünkü, içinde yeniye yer bırakmayan

bir ‘düzenliliği’ yaşayan kişi, aslında,

üst anlamda bir düzensizlik yaşıyordur

— içinde yeniye yer tanımayan bir ‘düzen’,

eskinin düzensiz karışımlarından başka bir

yere ulaşamaz.

Her an ayrıyı, aykırıyı, yeniyi yaşayan kişi,

düzenli bir yaşam yaşıyordur.

İnsanlar ne sanıyorlar ki ‘düzen’i

— kendi dar, çarpık açılarından bakarak :

sabah-akşam, gidiş-gelişlerini ‘düzenleyen’

bir ‘seyrüsefer nizamnamesi’ mi?! — Oysa,

asıl düzen, düzensizlikten çıkarak

düzene ulaşmağa çabalayan bir düzenleme

uğraşısında bulunabilir ancak.

‘Verilmiş’, ‘varolan’ düzen,

yoz bir düzensizlik biçimidir.

Düzenlilik gereksinmesinden

—yani, düzensizlikten— çıkmayan

‘düzen’, beş para etmez, düzen olarak…

Kişi, yoldaş diye,

ancak kendi ulaşabildiği yerlere varabilecek,

daha ileriye yürüyemeyecek kişiler seçiyorsa,

kendisi de duruyor demektir… (Oysa:

“…daß Andere sie aufnehmen

und fortsetzen … mögen … kommen

und weiterfliegen …

und es besser machen …”)

Bir yerde (‘bir süre için’ diyerek)

dinelen kişi için en büyük tehlike,

o yere yakınlık duyması; o yeri,

bütün yollarının sonu,

bütün yönlerinin ereği sayması;

yerleşebileceği bir yer saymasıdır

— en büyük tehlike, huzurlu yerdir:-

Mezardır orası…

Her bir yorgun yolcunun dineldiği yer,

dinlenmiş bir yolcunun yola çıktığı yerdir.

Kendine yeni bir yol arayan kişi, önce,

kendinden önce yürünmüş yollara bir bakar

— kendi yürümek isteyebileceği yola benzer

bir yol bulmak için; çoğunlukla da bulur —

ama, acaba, o bulduğu yol(lar),

tam da bulduğu yol(lar) olarak,

kendi aradığı yola aykırı değil mi? —

Yeni bir yol aramıyor muydu, arayan kişi

— ne işi var öyleyse, eski (yürünmüş)

yollarda?!

Belirli bir yol arayan kişi için en büyük

tehlike, o yolu bir yerde durarak, ‘bakarak’

arayabileceğini (hatta, bulabileceğini)

sanmasıdır — çünkü, yollar bulunmaz:

yürünür; yerlerde ise, olsa olsa, durulur

— onlar, bulunur; artık, yürünmez…

Yola çıkacak kişinin aşması gereken

ilk ve en önemli engel,

kendi yerleşikliğidir :

kendi yeri

— kendisidir…

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Meşe Fısıltıları ~ Oruç AruobaMeşe Fısıltıları

    Meşe Fısıltıları

    Oruç Aruoba

    Metis’te 1990 yılında de ki işte ile başladığımız Oruç Aruoba koleksiyonunu felsefe kitaplarının yanı sıra şiir ve şiirsel metinleriyle sürdürüyoruz. Meşe Fısıltıları Aruoba’nın Mayıs...

  2. Yakın ~ Oruç AruobaYakın

    Yakın

    Oruç Aruoba

    Belki, sonunda, önemli olan, boyuna “uzak” olandan daha da uzaklaşmağa; “yakın” olana daha da yakınlaşmağa çalışmak yerine, tersini de -evet, yalnızca “denemiş” olmak için...

  3. Sayıklamalar ~ Oruç AruobaSayıklamalar

    Sayıklamalar

    Oruç Aruoba

    Kuzey’de uğultular Yeşil çukurluğu aşıyor ufak bir parça kağıt. Metis’te 1990 yılında de ki işte ile başladığımız Oruç Aruoba koleksiyonunu felsefe kitaplarının yanı sıra...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. “Aslında…” ~ Ercan Kesal“Aslında…”

    “Aslında…”

    Ercan Kesal

    Tüm yapıp ettiklerimizle aramızdaki mesafe, aslında bunların yarattığı iktidarın ne kadarından vazgeçebildiğimizin mesafesidir.Hayat aslında kalabalıkmış gibi görünüyor ama çok izole yaşıyoruz ve yalnızız.Her şeyden...

  2. Işığın Savaşçısının Elkitabı ~ Paulo CoelhoIşığın Savaşçısının Elkitabı

    Işığın Savaşçısının Elkitabı

    Paulo Coelho

    Işığın Savaşçısı, başkalarının kendisine biçtiği rolü oynamaya çalışarak zaman harcamaz. Işığın Savaşçısı; kışkırtmalara kulak asmaz; onun, gerçekleştirmesi gereken bir yazgısı vardır. Işığın Savaşçısı, kendi...

  3. Senin Adın Bile Geçmedi ~ İclal AydınSenin Adın Bile Geçmedi

    Senin Adın Bile Geçmedi

    İclal Aydın

    Çalıkuşu Feride günlüğünün arka kapağına mavi mürekkeple yazarak bitirirdi sözde yaşam öyküsünü… “Bu geceye kadar hep bir parça senindim Kâmran” diye, anımsar mısın? Bir...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur